Evreni şöyle bir gözlemlediğimizde karşımıza muhteşem bir nizam ve intizam çıkacaktır. Bedenimizi incelediğimizde de aynı düzen ve intizamı görürüz. Evren ve insan arasındaki koparılamaz bağları kuran ve bize de fark ettirmeye çalışan kitabımız Kur'an'da da aynı düzen ve intizamı görmek mümkündür. Evrendeki yaratılışta müthiş bir yasalar bütünü vardır.
Yaratmada, Yaşatmada ve Yönetmede Yasalar
Gündemle pek ilgilenen bir kimse değiliimdir. Tesadüfen, karşılaştığım bir haber keyfimi kaçırdı. Müslümanlara ve Hz. Muhammed'e (sav) hakaret eden aşağılık bir film çekilmişmiş.
Yahudiler ve Hz. Muhammed
Olmayacaktı hani hiçbir şeyimiz. Ki zaten hiçbir şey bize ait değildi hani. Dünya yanacaktı ve içinde bir kalbur samanımız olmayacaktı. Çer çöp biriktirme peşinde olmayacak, tamah etmeyecektik fazlasına. Yükümüz hafif, kalbimiz ferah, ayağımız seri, kolumuz kavi, yolumuzdan emin olacaktık. Çocukluk ve gençlik hafifliğini devam ettirecektik hayatımızın geri kalanında.
Onu Bunu Beğenmez Olduk; Kendimizi de Beğenmesek
İnsandan Yana
Ali Özdemir
Çeşitli vesilelerle çevremizde bulunan insanlar bizim için acaba ne ifade etmektedir? Onlar, bir kısmımızın hiç dikkat etme gereği duymadığı unsurlar arasında yer alır. Bu kişilerin ilgi alanına insanlar girmemektedir demek ki. Yani çevredeki insanlar, diğer unsurlar arasında özel bir konumda değildir. Duvarlar gibi, bitkiler gibi, kaldırım taşları gibi bir şeydir.
İnsandan Yana
Hakikat Arayışı
M. Ali Garip
Rahme düşen sevgidir. Sevgi ve şefkatten (Rahman isminden bir zerre) müteşekkil bir ortam, tohumu büyütür ve insanı meydana getirir. Bizi doğuran sevgidir. Sevgi, bütüne ait olduğumuzu sürekli hatırlatır. Sevgi ve merhametin zerresi bile yüreğimizde varsa, güzelliğin ve estetiğin “bütün”de olduğunu biliriz. Hiçbir şey Sevgi ve Merhamet kadar dolaysız ve doğrudan sarmaz bizi.
Hakikat Arayışı
Ümid
Perihan Akçay
Kayseri’nin ücra köşelerinden birinde imamlık yapıyordu. İlmi vardı belki ama, üslubunun ve tebliğinin sertliği, bilgisini çevresine aktarmasına engel oluyordu. Bu yüzden şüphelere, korkulara yuvarladıklarının sayısı, dehlizlerden kurtardıklarından fazlaydı.
Ümid
İçimden Sesler Korosu
Esra Hatipoğlu
''İçimin tünellerine girer girmez bir fener alıyorum elime... Buralar çok karışık. Kaç defa geldim. Gene de hep kayboluyorum...'' diye ifade ediyor Elif Şafak, "Siyah Süt" romanında. Ve bu ifade yabancı da gelmiyor bana... Tanımak istediğim "ben"le kucaklaşmama, ona bir kez daha merhaba dememe bir nebze tanıklık ediyor...
İçimden Sesler Korosu
İspanya İzlenimleri
Mehmet Çoğal
'Sekiz asır müslümanlara ev sahipliği yapmış İspanya'yı bizimle gezin' diyordu elimdeki broşür. Madrid, Granada, Toledo, Malaga ve Cordoba'dan müteşekkil 10 günlük İspanya gezimiz elbette ki sürprizlerle doluydu ve paylaşmadan olmazdı.
İspanya İzlenimleri
“Günaydın!” dedi küçük kız salondaki saksının içinde boy veren gelinciğe bakarken. Önce ne olduğunu anlayamamıştı. Yıllardır yeşil, büyük yaprakları olan, kendi halinde bir saksı çiçeğiydi. Oysa şimdi kocaman yeşil yaprakların arasından başını yukarıya uzatmış olan, kırmızı renkli bir çiçek daha vardı.
Gelincik ve Küçük Kız
Hayattayız Azizim(!) Nefes alıp verdiğimize göre, yaşıyoruz demektir. Yaşıyor, yaşatıyor ve birde gelişi güzel yaşlanıyoruz. Hayat, hayallerimizi doldurduğumuz çantayı kapıp kaçmak istiyor ve kap-kaç işini de doğrusu iyi beceriyor.
Her İnsan Kendi Şehrini Yaşar
Bizim Yunus
Akif Hafif
Yunus, Sakarya yakınlarında Sarıköy’de doğmuştur. Çocukken mektebe verilmiş ama ne yazık ki alfabeyi sökememiş, okumaya dili dönmemiştir. En sonu hocasına, Elif okuduk ötürü Pazar eyledik götürü Yaradılmışı hoş gördük Yaradandan ötürü deyip mektepten ayrılmıştır.
Bizim Yunus
Nostaljinin ışıltısı, mutluluğun perde perde yüzümüze temaşa ettiği, geçmişimize ince bir fasıldır; Yeşilçam... Siyah-beyaz karelerin yansıdığı ekranlarda, masmavi ufuklara yolculuktur. Ruh  iklimimize sükut-u ihtişam ve bir derya olmuştur, adeta... Üşüyen kelimelerimizin, has yüreklerde can bulduğu ana, maziye sesleniştir.
Geçmişe İnce Fasıl; Yeşilçam
"Hayat bir oyundan ibarettir." Bu sözü çok sık duyar ve söyleriz. Elbette bu sözü bizlere söyleten etken dünyamızda yaşanan oyun tadındaki gerçeklerdir. Bu oyun tadındaki gerçekler kimi zaman sanat ve ne yazık ki çoğu zaman da savaş biçiminde servis edilmekte. Bu oyun tadındaki gerçeği hayal kurarak canlandırmak ve sizlerle paylaşmak istedim.
Sahne Senin İstanbul!
Neden?
Nergis Altaş
Neden her evladı olana "anne-baba" gibi yüce sıfatlar yüklüyoruz ki!? Her mesleğin bir olgunlaşma süreci var. 2-4-6 yıl ve daha da fazla seneleri insanlar öğretmen, doktor, mühendis vs. olabilmek adına tüketiyorlar. Ama anne-baba olmak için harcadıkları süre birkaç nefeslik bir zaman! Ve anne adaylığını ilan ediyor, dokuz ayın sonunda aile anne-baba oluveriyor.
Neden?
İnziva
M. Birgin
Bu günlerde, duygusallığım artmış vaziyette; kimileyin, dokunulsam ağlayacağımdan korkuyorum. * * * * * Bir zaman önce, proje taslaklarım arasına bir madde eklemiştim: İnziva. Bu hafta tam zamanı, dedim kendi kendime; ancak, birkaç sakınca vardı:
İnziva
Çay...
Mehmet Çoğal
Türk milleti için olmazsa olmazlardan biridir çay içmek. Sabah kahvaltısı çaysız düşünülemez mesela. Kahvaltı yapmamış bir işyeri çalışanı en kötü ihtimalle köşe başından aldığı simidini yerken yanında mutlaka bir bardak çay yudumlayacaktır.
Çay...
İlerlemeyi Katlamak
Hifzullah Çelik
Başarmak istiyoruz. Sıkı çalışarak da isteğimizi açığa çıkarıyoruz. O yolda ilerlemek ama daha hızlı nasıl ilerleyebiliriz? Başarıya daha süratle yaklaşmanın çareleri var mıdır? Konuyu açarken aşağıdaki satırları tartışarak vaktinizi zayi etmeyeceğiz: a) Erken uyanmak b) Günün programını çıkarmak c) İyi bir hazırlık d) Takip listesi oluşturmak
İlerlemeyi Katlamak
Aşk...
Cemile Bayrakdar
“Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar…” Kim bu beklenen? Kim bu kadar bekleten? Bir sevgili… Kadın için erkek; erkek için bir kadın… Yâr… “Aşk bir uçurumdan düşmek gibidir..
Aşk...
Ruhumun Anavatanı
Asuman Küçükazay
Bir insan için Mekke ve Medine’yi ziyaret etmek, o insanın miladıdır. Kâbe’yi gören bir insanın “Ben yine eski benim, hiç etkilenmedim” demesi imkânsız denilebilecek bir durumdur. Çok şanslıyım ki, ilk kez ve üç kez çok genç yaşta ve Ramazan ayında nasip oldu.
Ruhumun Anavatanı
Yaşamınız Hangi Renk?
Asuman Akgün
Dinle!   Bir koşuşturma içinde yaşıyordu yaşamı. Hep acelesi varmış, ya da hep bir yerlere yetişecekmiş gibiydi.
Yaşamınız Hangi Renk?
Haylidir çılgınca uygulamalar yapmadığımı gözlemliyorum. Birtakım değişikliklerin yapılması uygun olabilirdi. Ve "Haftanın Projesi"ni belirliyorum: "Speaking Only English" Her yerde ve herkesle İngilizce konuşulacaktır. (Çok özel durumlarda, günlük en çok 100 Türkçe kelime kullanılabilir.) Böyle bir uygulamaya bir anda yeltenmek, çok zor olabilirdi.
Speaking Only English
Önceki yazımda Tecrübeli Tüketici ile bilinçli tüketici arasındaki farkı anlatmış, makbul olanın Bilinçli Tüketici olmak olduğunu söylemiştim. Vazgeçiyorum efendim. Bazen sadece tecrübelerle kalmak, işi bilinçliliğe vardırmamak, hayatı çekilmez olmaktan kurtarıyor inanın. Bazen küçük kusurları sineye çekmemek, alınan malın kendisinden daha büyük maliyetlere mal oluyor.
Bilinçli Tüketim Derken...
“Eğer ölümden sonra hayat yoksa, hayatın kendisi ölümdür” der Tolstoy. Çoktandır bu sözün anlamını düşünüyordum. Ama babam, bir Çehov hikayesi gibi bitirip gittiğinde bu sürgün hayatını sözün anlamını kavramaya başladım. Bir Çehov hikayesi gibi yaşayıp, bir Çehov hikayesi gibi öldü babam. Olağanüstü hiçbir şey yaşamadı. Yada hayatındaki hiçbir şeyi olağanüstü bir hale getirmedi.
Ölüm Bir Çok Oluştur
Kavramlar, algılar, bize hatırlattıkları, hissettirdikleri... Aynı olgular, objeler, kelimeler farklı şeyler ifade eder farklı demlerde. Farklı baktığımız için farklı görürüz çünkü. Bunu ifade etmek için verilen uğraşta, aynı kelimeleri defalarca kullanmak zorunda kalırız kimileyin. Tekerleme misali...
Algılarımız ve Tanımlarımız
İran, doğunun gizemli ve gururlu ülkesi. İmparatorluklar kurmuş, devletsiz kalmamış, dünya medeniyetine katkısı büyük bir millet. Kimi devletlere göre şer üçgenine dahil tehlikeli bir ülke, kimine göre dünyadaki emperyalist güçlere karşı dik duruşun sembolü, bazılarına göre de geri kalmış bir üçüncü dünya ülkesi. Tam bir kapalı kutu.
Doğuya Mistik Bir Gezi: İran
Düşünsene...
Abdullah Hafızoğlu
“Düşünsene...” diye başlar her şey. Dalıp gidersin derinlere. Önünü görmeye çalışıyorsundur belki… Belki de en tatlı hayallerdesin. Düşünüyorsun ve bazen düşünürken amacını ortaya koyuyorsun. Düşünsene okul bitmiş; düşünsene sevdiğinle evlenmişsin ya da ekonomi çok iyi, özgürlüklerin yaşandığını düşün; düşünki mutlusun...
Düşünsene...
Bilim ve teknolojinin gelişmesi, insanın doğayla mücadelesini bir yandan kolaylaştırırken, diğer yandan bu savaşta kendine yenilmesini de hızlandırmıştır. Kişinin kendine yabancılaşmasının derinleşmesi olarak açıklayabileceğimiz bu sorun, aslında çoğumuzun şu ya da bu şekilde mağlup olduğu bir cephede kendini göstermektedir.
Kısa-Ca: Kendi Yüzünü Taşımak
"Bizim geçmişle işimiz bitmiş olabilir; ama geçmişin bizimle işi bitmemiştir " deniyor Magnolia'da. Ben bu sözü bir adım daha ötelediğimde, gelecek dünyamızı şekillendiren bugün yaptıklarımızdır, sonucuna varıyorum.
Magnolia: Geçmiş, Gelecek ve Yeni Yıl
Okuduğum okul binası ile ev arası ulaşım, yaya olarak yarım saati aşıyor. Aynı mahalleyi paylaştığımız arkadaşlar genellikle, bir araca biniyorlar; bense, bunu bir fırsat addedip, kulaklıkları kulaklarıma takarak, müzik ve benzeri işitsel yapıtlar dinlemeyi tercih ediyorum. Ancak kışın, bulunduğumuz il olan Konya'nın iklimi sert oluyor.
Müzik Eşliğinde Ritmik Yürüyüş
Evrensellik Deyince
M. Nedim Yiğitbaş
Yaşamın kıyısında bir yerlerdeyim, uçsuz bucaksız yollardayım. Yol sonsuz gibi görünse de bir sonunun olduğunu ancak bu yolu bitiremeyeceğimi de bilmekteyim.  Nice Seyyahlarımız vardır; günlerce, aylarca hatta yıllarca dolaşmışlardır, ancak her gidip gördükleri yerden yeniden geçtiklerinde yeni bir şeyin farkına varmış; nasıl daha önce göremedik, diye hayıflanmışlardır.
Evrensellik Deyince
12
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: paraklit, ZUBEYR, MEMUR58, ben_enemie, Ellaeso,
Son Oturumlar: