öncelikle yazarı uzun süre okumuşluğum yoktur farklı cam kenarları seçmişiz kendimize
bu konuda bu yazıyı yazdığınıda bi 5dk öncesine kadar da bilmiyordum
konu kalmış aklımda paylaşayım dedim şimdi daha konuyu uzatırrdım daha anlatırdım sinir ederdim...
bi bitir cambazzz...!!! ah şu cümleleri....
tmm susuldu
KADINLAR GİTTİĞİNDE..
...
"Kadınlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde yetim-öksüz kalan çok olur.
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...
Çekmecenin dibinde artık kimsesizdir eski tarak.
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların.
Sık sık boynunu büker sarıkız.
Teki kalmış o eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının.
Balkon artık sessizdir.
Koridor kimsesiz.
(.......)
Bir kadın gittiğinde...
Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci...
Bir anne gider...
Bir dost...
Bir arkadaş...
Bir sevgili...
Ne çok kişi yok olur aslında, bir kadın gittiğinde..."
*
....
"...Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır.
Kapı eşiğindeki Dikkat etler duyulmaz, annesi gitmiştir geç kalmanın.
Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler.
Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. Ve bir kadın gittiğinde pek çok yetim bırakmıştır arkasında..."
BEKİR ÇOŞKUN
20 Mayıs 2009, Hürriyet Gazetesi