Degerli m1gin, yazmis oldugun mesaji daha önce okumustum ve ancak simdi cevap verebilme firsatini buldum,
bu ara tabiki hangi eseri ben alsam diye düsünürken, degerli Z.SARI kardesimin Ibrahim Sadri`yle olan
gönül bagini bildigimden Sadri´yi almayi düsünmüyordum, bu gibi durumlarda Z.SARI`nin dokunulmazligi var diye düsündüm.
Ve ISIK ablamiz henüz uyanmamisken ben Bedirhan Gökce´nin eserini patentliyeyim.
Bende zaman konusunda Z.SARI`ya katiliyor ve sana bu konuda serbestlik taniyorum, lakin bu aralar bana biraz
melankoli takiliyorsun gibime geldi, hani fani dünyadan ayrilmadan bu ruh halinden cikip sureyi belirlersen sevinirim,
ne zaman aranizdan ayrilacagim belli degil nede olsa, belki yarin, belki yarindanda yakin...
Ve ISIK ablanin aktarmis oldugu rivayete, bir iki cümle eklemek istedim.
Okurken su cümleler dikkatimi cekti:
Sonra ölmüş arkadaşına döner der ki, ”Ben, bazen yüksek sesle bazen de kısık sesle okuduğun Kur’anım.Endişe etme,Münker ve Nekirin sorgusundan sonra üzüntü duymayacaksın.
Sorgulama bitince güzel kişi Onun için Meleul Aladan (semadaki meleklerden) misk kokusuyla bezenmiş bir döşek hazırlar.
Allah´ın Resulu (SAV) demiştir ki:Hesap gününde ne bir Peygamber,ne de bir melek, Allah´ın indinde Kur’an´dan daha imtiyazlı bir şefaatçi olamayacaktır.
Yüzeysel olarak bu cümleleri okudugumda aklima su düsünceler gelmisti:
Ben bu dünyada sesli veya sessiz okudugum Kur`an, hesaplasma gününde bana faydali olup ve benim cennete girmemi saglayacak...
Acaba bu cümleler nasil anlasilmaliyid?
Ve buradaki okuma nasil bir okumaydi? Ne yani Kur`an`i sadece yüzünden okumak, sesli veya sessiz ve "iman ettim" demesi
bir müslümanin cennete girmesi icin yeterli miydi? Ki bu bana biraz kolayca geldi, cennet o kadarda ucuz olmamaliydi, degil mi ama?
Hemen aklima su ayet geldi :
"...iman ettim demekle kurtulacaginizi mi zannettiniz?" (Ankebut; 2)
Evet evet, o kadar kolay olmamaliydi cennete girmek.
Hani yazilarimizda hep diyoruz ya "akletmek" diye, iste dinimiz hakkinda olan herseyi akletmemiz gerekiyor ve bir yaziyi anlamadan
üzerinde düsünmeden ve aklen muhasebesini yapmadan okumak okuma olmamali, okumak okudugun seyi anlayarak, üzerinde
defalarca düsünerek ve düsündügün seyi benimseyerek icraata gecis yapmak, yasamak...
Okumak böyle birsey olmali diye düsünüyorum, ne de güzel birsey olmali okumak...
Ve diyorum ki, bir müslüman Kur`an`i anlayarak, düsünerek, benimseyip yasayarak okursa, zaten Kur`an`in ve yüce Rabbimin
bizden istedigi sekilde kullugumuzu yerine getirmis olacagiz. Ve bu sekilde, yüce Allah`in rizasini kazanmak, insani cehennemin
atesinden uzaklastirip ve Rabbimin övdügü, altindan irmaklar akan, selamin selam oldugu cennete biraz daha yaklastirir diye
düsünüyorum.
Sonucta, okumakta diger ibadetler gibi bir ibadet ve buyruktur, yoksa misal olarak, bir insanin sadece namaz kilmasi, o ibadeti tam
olarak yerine getirmis olmayabilir:
" Vay o namaz kilanlarin haline ki; onlar kildiklari namazdan gafildirler." (Maun; 4-5)
Namazi, bir ibadet olarak nasil bilincli ve gafletten uzak bir sekilde eda etmemiz gerekirse, ibadet olan okumayi da gafletten uzak
ve bilincli bir sekilde eda etmemiz gerekir ve böylece bilimden ve ahlaktan yoksul olmayalim ki yetim kalmayalim.
Rabbim bizleri yetim birakmasin. (amin)
Hayirli okumalar...