Hz. Fatıma ve sabah namazı
Hz. Fatıma Validemiz (r.a.), henüz süt emmekte olan Hazret-i Hüseyin hastalandığı için sabaha kadar uyuyamamıştı. Evlâdının inleyişi karşısında gözlerine sabaha kadar uyku girmedi. Hz. Hüseyin sabaha doğru bir ara uyur gibi olduğunda, Hz. Fatıma bulduğu ilk fırsatta kâinatın sahibine yönelerek sabah namazını eda etmişti. Kendisini çaresiz bırakan uykuya ancak bundan sonra vakit ayırabilmişti.
Sonra, mescid-i şerifte sabah namazını kıldıran Peygamber Efendimiz (a.s.m.), âdeti üzere onun evine teşrif etmişlerdi. Hazret-i Fatıma Validemizi uyur vaziyette görünce, onun sabah namazını kılmadığını sandı.
– Ey kızım Fâtıma, Peygamber kızıyım diye sakın namazı terk etme! Beni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, namazını vaktinde kılmadıkça cennete gireceğini zannetme, diyerek, namazın hiçbir şekilde ihmal edilemeyeceğini belirtti. Buna karşılık Hz. Fatıma:
– Canım babacığım, sabaha kadar uyumadım. Sabah namazını kılıp yattım, deme gereği duydu. O zaman Efendimiz (a.s.m.), sevgili kızını şöyle müjdeledi:
– Müjdeler olsun sana kızım! Âhirette böyle sıkıntılar görmeyeceksin.
Namazı Yaşayanlar/Said Demirtaş/Nesil Yayınları
Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir.
Tevbe Sûresi:9/71