Bireysel Mesaj Gösterim Modu

Görüntülenme: 23205
Edebiyat Aşkı:)
2012/08/17 16:54
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 6,4 (3 oy)

 Yazacak olduğum sahaf maceramı yazma vakti geldi.Bunun başlangıcı şöyledir:

  Lisede edebiyat dersinde bir bayan hocamız vardı ama çok iyi bir anlatıcıydı.Bizim okulda bir çok kez öğretmen değişimi oldu yani öyle öğretmenlere rastladım ki (özür diliyerek söylüyorum) öğretmen demeye bin şahit...ben bir dönem boyunca fıkra,makale,anı,röportaj dörtgeninde gidip geldiğimizi bilirim.
   Neyse, şimdi ki bu ödevi veren hocamız derslere girdi.İşte bu dedim kendisi "türkolog"du da  ve bu alanda yüksek lisans yapmış.Derslerindede hiç çıt çıkmazdı.Sebebi bence şu idi:
 Bazı öğretmenler müfredat nedeniyle dersleri çok fazla kasarak,kalıp bilgiler şeklinde işliyorlar yani kendilerinden birşey katmaya çekiniyorlar.Kitabı açıp okusam aynı şeye denk geliyor ancak bir farklılık olmalıydı.Öğretmen anlatırken öğrenciyi kendine hayran bırakmalıydı ve o öğretmendi işte edebiyat hocamız.
       Allah ondan razı olsun diyerek başlayalım:
  Verdiği ödev "okuma sevgisi" üzerine yazılmış tüm yapıtlar ve yazarların listesi idi.Basit gibi görünen bu ödevin amacı muhakkak ki bizi kütüphanelerle kardeş yapabilmekti.Biz dört kız tüm girişimlere rağmen bunu başaramayınca (kütüphanelerde ki teknik nedenler)bir sahafa sığındık ve o sahafta bize yardımcı olamayınca belki iç rahatlığı ya da daha öncedende ona röportaja gelmişler onun samimiyetiyle başladı anlatmaya Milli Mücadele döneminde Yahya Kemal'i.Konuşmayı kaydetmeye yarıdan sonra akledebildik, başlarınıda anımsayamadığımdan bende olduğu kadar aktarıyorum.Kusura bakmayın....
................................................................................................
Sahafımızın adı "İbrahim Manav"dır.O! nasıl unutmadın adını demeyin (gerçekten unutmuştum) ancak biz giderken verdiği TRT ile DVD'si şuan işe yaramış görünüyor.:):
..................................................................................................
İbrahim amca:Yahya Kemal; Ziya Gökalp'in "Yeni Mecmuası"nda makaleler yazıyor.Mili Mücadele var Anadolu da.Eğil dağlar diye bir kitabı var.
Bir arkadaş:Eğil dağlar,Aziz İstanbul(bu arkadaş konuşmaya hop!diye atlar.Bunu herhalde içindeki edebiyat aşkı ile söyledi.)
İbrahim amca:Eğil Dağlar, milli mücadele anılarını anlatıyor,o dönemin içinde oluyor.Ama o zaman Ziya Gökalp'in "Yeni Mecmuası"nda yazardır.Fakat onu edebiyat fakültesine konuşmacı olarak çağırılar.Talebeler büyük bir heyecanla beklerler.Şimdi Ahmet Hamdi anlatıyor bu olayı; geldiğinde diyor elleri yamuk yumuk, başı fesli(tabi o dönemde öyle)kendisini bir marangoz ustasına benzettim, diyor.İlk önce Avrupa edebiyatından başladı diyor,ordan Hafız'ı anlattı,Nedim'i anlattı ordan istiklal mücadelesini anlatmaya başladı.Yani karşımızda bir deha olduğunu bir yeni tabirde söyleyim,kültür jeneral, genel kültürlü bir deha olduğunu farkettik.Hem batı kültürünü çok iyi biliyor hem doğu kültürünü yani İran'lı Hafız'ıda tanıyor,Nedim'i,Naima'yı,Aşıkpaşazade'yi de biliyor.Zil çaldı sınıf boşalacağına bir misli daha doldu diyor.
İbrahim amca devreye girer:Düşünün yani siz bir öğrencisiniz,zil çaldığı zaman seviçle falan tüğmeye kalkıyorsunuz dışarı...Merhaba Hocam!(o ara dışarıdan biri geçiyor)...Zil çalıpta sınıfı dolduran hoca var mı şimdi? yok.Hem şiir hem nesir bakımından fevkalade...
 Mesala Süleymaniyede bir bayram sabahı biliyorsunuz onun bir üçlemesi vardır.Hafız'ın Kabri, Dönülmez Akşamın Ufkundayız,Sessiz Gemi hatta ezberimdedir bunlardan biri en çokta sessiz gemiyi severim.
Hepimiz bir ağızdan:Bende onu çok severim(işte dostluk budur aynı şeyleri sevebilmek:))
İbrahim amca:Evet,ne kadar güzeldir.
 "Her giden yolcusu memnun ki yerinden,
  Birçok seneler geçti,dönen yok seferinden."
Yahya Kemal, Türk musikisinide çok iyi bilir.Itri'ye de hayrandır.Mustafa Itri efendi 17.18.asırda yetişmiş büyük besteler vermiş.Fakat eserlerinden hala 20 tanesi mevcut,200 tane kadar eser yazmış fakat hepsi kaybolmuş.Yahya Kemal'de içinde bir ukte var.Diyor ki"belki hala o besteler çalınır gemiler geçmeyen bir ummanda..."  Umman biliyorsunuz büyük okyanuslar.
    Şimdi siz şiiride seviyorsunuz anlaşılan.
Hep bir ağızdan usulca tebessümle:Evet!(şimdi dikkat ettim bizde pek konuşkanmışız:))
İbrahim amca:Siz dört hanım böyle gelmişsiniz Rabia Hatun'dan bir şiir okuyayım size...
    "Gül bülbüle aşık olup feryad ediverse,
      Bülbül onu ihmal ile berbad ediverse,
      Dünya tersine dönse şark eylese garbı,
      Canan bize gelerek ah ediverse..."
Şimdi bu bizim eski ustalarımız bize ders verirken ya da kitap satarken durun! derdi şimdi şiir saati.Berceste şiirler okunur.Berceste; seçilen en güzel şiir demektir.
  Peki benim anlatacaklarım bu kadar.Sorunuz varsa...
(Büyük sessizlik bizden büyük teşekürler ve güzel dileklerin ardından bir anda İbrahim amcanın aklına geliş sebebimiz gelir!)
İbrahim amca:Peki bu eserleri nereden tespit edeceksiniz.(olsun hala büyük bir incelik)
Bizde bir şekilde çözüme kavuşacağımızı söyleyerek ve teşekürler ederek ayrıldık...
   NOT:Ve bugün tv'de karşılaşmış olduğum TRT Belgesel kanalında bu konuyu daha çabuk yazıya geçirmemi sağlayan saat:13.30 sularındaki Ahmet Hamdi belgeselidir."Aydaki Adam"diye...Zevkle izlediğim bu proğramı size de tavsiye ederim(gece tekrarı var)Ayrıca ilgilenenlere akşam saat:21.30'da Yahya Kemal anlatılacak.Proğramın ismi"Bir medeniyet rüyası"dır.(17.08.2012)

Ve ben bu yazıyı yazıp kontrol ederken m1gin benim böyle bir yazı yazacak olduğumu daha yeni okuduğu için sesli kaydını da ekleyeblirsin isteğinden mahrum kalmıştır.(Yav! erken okuyun şu mesajları, yaşlandık)
Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: paraklit, ZUBEYR, MEMUR58, ben_enemie, Ellaeso,
Son Oturumlar: