Hoş geldiniz acizgonul,
İlk fıkradaki Kayserili göçüp giderken dahi, ailesinin geçim kapısının kapanmasına sinirleniyor... Ne kadar da düşünceli.
Sonraki fıkradaki kaplumbağaları, kurbağalarla karıştırdığım için, 20 yılda göle varmalarını abartılı bulmuştum.
Ancak bugün hatamın farkına vardım da, fıkrayı yeniden okuyarak keyiflendim.
Mesajım konuya uygun olsun diye, bir fıkra da ben ekleyeyim hadi.
İri yarı ve yapısı yerinde bir müşteri mağaza giriş katındaki tezgahtara sorar:
- E.e.e.eerrrkkkek.lller re.re.e.e.yonu ka.ka.ka.cın.cı ka.ka.katta?
Tezgahtar cevap vermez... Adam tekrar sorar:
- E.e.e.eerrrkkkek.lller re.re.re.e.e.yonu ka.ka.ka.cın.cı ka.ka.katta?
Tezgahtar yine duymamış gibi yapar. Adam sinirlenerek, aynı soruyu bir kez daha yinelerse de, tezgahtar yine oralı olmaz. Bunun üzerine adam, söylenerek mağazadan uzaklaşır.
Duruma şahit olan bir diğer müşteri, merakını yenemez ve tezgahtara sorar:
- Neden adama bir cevap vermediniz?
Tezgahtar yanıtlar:
- Da.a.yyak mı yi.yi.yiye.yi.yim yaaani!?
Bu mesaj, m1gin tarafından, 07.08.2010 16:52:50 itibariyle düzenlenmiştir.