Bireysel Mesaj Gösterim Modu

Görüntülenme: 189738
inşirah suresi...
2010/03/28 2:53
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

İNŞİRAH SÛRESİ

--------------------------------------------------------------------------------
 

1. Senin kalbini açıp genişletmedik mi?
 

2-3. Üzerinden, belini büken yükünü kaldırmadık mı?

4. Senin adını sanını yüceltmedik mi?

5. Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

6. Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var.

7. 0 halde işini bitirince hemen kalk,

8. Ve yalnız Rabbine yönel. 

 

Kur'an-ı Kerîm'in doksandördüncü suresi, sekiz ayet, yirmidokuz kelime ve yüzüç harftir. Fasılaları, kâf, elif ve be harfleridir. Sure Mekkî olup "şerh" suresi diye de adlandırılır. "Duha" suresinden sonra inmiştir ve konusu da bu surenin konusuyla yakından ilgilidir. Hatta bazı âlimler bu iki sureyi bir sûre saymıştır.

"Duha" suresi, vahyin birkaç gün kesilmesi ve Resulullah'ın gönlüne bir sıkıntının çökmesi üzerine inmiş gönlüne ferahlık gelmişti. İnşirah suresi bu ferahlığı pekiştirerek şanını yüceltmekte ve ona verdiği nimetleri sıralamaktadır.

Bu surede anlatıları şerh-i sadr yani Hz. Peygamberin göğsünün yarılması olayından maksadın ne olduğu tartışılmışsa da genellikle İsra hadisesindeki şerh-i sadr olduğu kabul edilmiştir. Hz. Peygamber bir defa, on yaslarında, bir defa da Mirac öncesinde "göğsün genişletilmesi ameliyesi" ne tabi tutulmuştur. Sure, insanın manevî bakımdan yetişmesinde, kemâle ermesinde büyük önemi olan "İnsan sadrı"na dikkati çekmektedir.

Sûreye ad olan "göğsün genişlemesi (şerh-i sadr)" olayının ilkini Allah Resulu şöyle açıklar: Ebû Hureyre (r.a), Hz. Peygamber'e, ilk peygamberlik belirtisinin ne olduğunu sorar. Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle cevap verir: "On yaşlarında iken sahrâya (çöl) çıkmıştım. Başımın üstünde bazı sesler işittim. Bir adam diğerine, "İşte bu o değil mi" diye soruyor, diğeri "evet" diyordu. Bunlar daha önce gördüğüm hiçbir kimseye benzemiyordu. Yürüyerek yanıma geldiler. Birisi kollarımdan tuttu. Hiçbir şey hissetmiyordum. Birisi "yan yatır" dedi. Zorlamadan ve çekmeden beni yatırdılar. Birisi, "göğsünü yar" dedi. Göğsüme çıktı, kan ve acı olmaksızın, göreceğim şekilde göğsümü yardı. "Kin ve hasedi çıkar" dedi. Kan pıhtısı benzeri şeyleri çıkarıp attı. "Şefkat, merhamet ve rahmet doldur" dedi. Çıkardığı şey gümüşe benziyordu. Sonra sağ ayağımın baş parmağını hareket ettirdi ve şöyle dedi: Haydi git ve selâmet bul". Oradan, küçüklere karşı şefkatli büyüklere karşı merhametli olarak döndüm" (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 139; İbn Kesir, Tefsîru'l Kur'ani'l-Azîm, İstanbul 1985, VIII, 451)

Taşınması Hz. Peygamber'e ağırlık veren yükün sırtından atılması "geçmiş ve gelecek günahlarının bağışlanmış olması"dır. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Allah, bu fethi sana, geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlamak, üzerine olan nimetini tamamlamak, seni dosdoğru bir yola iletmek ve seni sanlı bir zaferle muzaffer kılmak için ihsan etti" (el-Feth, 48/2-3).

Hz. Peygamber'in şanının yüceltilmesi; kelime-i şehadet, ezan, namazdaki tehiyyât, Allahumma salli ve Allahumma bârik duaları gibi doğrudan O'nunla ilgili dua ve niyazlarda açıkça görülür. Ancak, onun ins ve cinnin peygamberi oluşu, âlemlere rahmet olarak gõnderilmesi, evrensel ve son tevhîd dinini temsil etmesi en büyük şereftir.

Her zorluktan sonra kolaylığın iki defa tekrar edilerek bildirilmesi, müminleri zorlukları göğüslemeye teşvik etmektedir. Her gecenin gündüzü, karanlığın aydınlığı olduğu gibi, zulmün arkasından da adâletin, küfrün ardından İslâm hâkimiyetinin gelmesi umulur. Ancak bu kolaylıklara ulaşmak için yüce Allah'a yönelme ve kulluk gereklidir.


Yukardaki açıklamaları sorularla islamiyet sitesinden aldım. Ancak Peygamber Efendimizin  hayatını okuduğum kitapta ve diğer başka sitelerde konu ile ilgili  olarak Peygamner Efendimizin göğsünün yarılma olayı ilk olarak süt annesi Halime' nin yanında iken gerçekleşiyor ve o ana tanık olan süt kardeşlerinin olayı anlatmaları ile endişeye kapılan süt anne Halime ve eşi Haris, Efendimizi sağ  sağlim götürüp annesine teslim etme gereği duyuyorlar. Hz. Amine Peygamber Efendimiz henüz 6 yaşlarındayken vefat ettiğine göre ilk şerh-i sadr (göğsünün yarılması) olayı daha küçük yaşlarda gerçekleşiyor.

-----------------------------------

İnşirah kelime anlamı olarak ferahlamak, genişlemek anlamlarına geliyor. Günümüz insanlarının bu anlamda ferahlamaya o kadar çok ihtiyacı varki.

Kendi adıma sohbet ortamlarına katılmak yada manevi anlamda beni motive edecek bir dostumla muhabbet etmek gerçekten ruhumu ferahlatıyor.

Yada çok sevdiğim namazım, okuduğum Kuranım......Hatta Rabbimin karşılaştırdığı bir takım olaylar beni tefekküre itiyor ve  Yaradanımın varlığını, rahmetini bilmek beni ferahlatıyor....

Bazen okuduğum bir kitapta , şiirde yada dinlediğim bir ilahide buluyorum ferahlığı....

Rabbim içimizi ferahlatacak zamanları daim etsin inşallah.....

Bu mesaj, m1gin tarafından, 29.03.2010 03:19:36 itibariyle düzenlenmiştir.
Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: paraklit, ZUBEYR, MEMUR58, ben_enemie, Ellaeso,
Son Oturumlar: