7 Kasım 2009
Sabahın 7sinde uyandım ya da uyandırıldım.Topluca bir şeyler yapmak arkadaşlarla aramızda devamlılığını getirdiğimiz bir eylem oldu iki. Beraber uyanıp beraber uyu... Hayır ya ! Uyuyamıyoruz.Çünkü birimiz uyurken diğeri pc başında gecelere akmış olabiliyor.Ama yemekler,çaylar,gezmeler derken...
Neyse. Yine öyle bir gündü dün.Vakit geçiyor olmasına rağmen ben ağır ağır kahvaltı yapıyorken,birlikte yollara düşeceğimiz arkadaş hazırlanmış ve bana "hasta mısın sen?daha niye hazır değilsin,sen değilmiydin geç kalıyoruz çabuk ol ! " diyen gözlerle bakıyordu.Bunların hiçbirini dillendiremez istese bile.Çünkü ben ondan daha cadıyım :)
Ve yollardayız,yokuş çıkıyoruz.her zamanki gibi nefes nefese kalıyorum.Yürümeyi seviyorum çoğusunda yüzüme "sebepsiz" bir gülümseme takıp o halde yürüyorum.Bazen kulağıma bağıran müzik sesleri buna sebep olabiliyor ya da yol boyunca film karelerinden çok çok uzak, doğal insan eylemleri veya doğada gördüğüm, Yaratıcının mucizesi olan tüm ayetler.
Öğrencilere ücretsiz sempozyumlar veren "mükemmel" bir yapılanmanın ilk dersine geç kalmamak için neredeyse otobüs şoförünü paldır küldür kaldırıp ben oturucam o koltuğa.Zaten ne zaman bir yere yetişmek için acele etsem en gıcık şöforlere denk geldim!Ama ben biliyorum ilerde onlara ne yapacağımı :D (???)
Ve derse yetiştik :)) Mutluyum ve hala nefes nefeseyim ! Koltuklar öyle rahat ki,zaten öyle olmasa gelmezdim (biraz maddecilik yapıyorum bazen) şaka bir tarafa biri psikoloji diğeri islam tarihi üzerine iki dersi büyük bir hazla takip edip yine yollara atıyorum kendimi.(o arkadaş hâlâ yanımda)
Diğer arkadaşlarla buluşup bir haftadır gitmeyi planladığımız, merak edilen mekana gideceğiz.Bir gün evvel hangi vasıtayla nasıl gidileceğinin programını yapmış olmama rağmen,plânımı sabote ettiler sağolsunlar.Sabotajcı arkadaşın üzerine yürüdüğümü tahmin edebilirsiniz ama onun planını gerçekleştirmek için harekete geçtiğimi de itiraf etmeliyim.
Sonuç başarısız :D Oh olsun işte beni dinlemezlerse cezasını yorulmakla öderler. (sanırım biraz acımasızım ama haklıydım ya !)
Ve benim plân tıkır tıkır işliyor.Şükürler olsun Allah'a ki bir aksilik çıkıp onların gıcık laf çarptırmalarına maruz kalmadım (bazen benden daha acımasız olabiliyor da).Ve iki vasıtayla olayı çözme planımda ilk vasıtadayız.Metrodayız ve ayaktayız.O vaziyette tam yarım saat yol gittik.Bu bir aksilik değildi çünkü kimse yer bulma gayretine girişmedi. Sanıyorum o topluca hareket etme olayı burdada kendini gösterdi.Ve nihayet acayip hızdaki trenden indim.Elhamdulillah yaa o neydi öyle ! Ardından iki numaralı vasıta ya da Facia.Otobüsteyiz ve yine ayaktayız.Bu sefer yer aradık ama nafile.Otobüs dolup taştı. Herkes bizim gideceğimiz yeri şoföre sorup atlıyor içeri.Sanki günler torbaya girdi.Ne var yani otursanız evinizde! (Bunu da topluca söylüyoruz :) tek başımıza sesimiz çıkmıyorda.Allah muhafaza dayak mayak yeriz.Zaten bu gıcıklığımız yüzünden her yere beraber gidiyoruz.)
Neyse vuslata ermek için duran otobüste neredeyse kimse kalmadı.Herkes bizimle beraber şimdide dışarda.Ne sinir bozucu şey ! Ama sabrediyoruz kalabalığa rağmen. Bu sefer öyle bir toplulukla hareket halindeyiz ki,arada azınlık kaldık.Binanın dışı bile iğne atsan yere düşmez profiline bürünmüşken içeriyi her birimiz tek tek düşünüp,gözgöze geldik ve "eyvah" dedik topluca.Otobüsten inen kafilenin içindeyiz ama hâlâ.Zaten onlarla yürüyüp onlarla birlikte girdik mekana.İçerisi tam tahmin ettiğimiz gibi !
İğne atmaya hiç gerek yok,beni atsalar ben bile düşmem yere!O raddeye ulaşmış kalabalık artık.Buluşacağımız saati belirledik ve ikişer üçer dağılıp ilginç bir gezinti yaptık. İki saatlik gezintinin ardından bizi aldı bir "nasıl döneceğiz" telaşı ! (Dışarısı geldiğimizden daha kalabalık) hava karanlık ve etrafta bir yığın araç.Polisler vs...
Benim plan yine devrede :) (Kendimi işte bu noktada seviyorum.Her zaman için doğaçlama yaptığım bir planım oluyor bazen yaptığım plân,"plansızlık" bile olabiliyor) Aynı sistemle dönüyoruz,bu sefer otobüse bindikten iki durak sonra yer bulup oturduk hem de hepimiz :)Ama yol öyle uzun ki ! Hava öyle soğuk ve biz topluca :) öyle yorgunuz ki ...
Sabrettik azmettik ve geri dönüşümüz muhteşem oldu.Geride kalanlar bize sofra kurmuşlar bekliyorlar :) Ortam sıcak,çaylar içiliyor ve yorgunluğumuz yavaştan yavaştan çıkıyor.
Mutluyum çünkü eve yedi adet kitabın "mağrur sahibesi"olarak döndüm :)) Ekstra olarak kardeşlerime aldığım beş çocuk kitabı da şu an dolabımda sahiplerine hediye edilecek günü bekliyorlar.
...
TÜYAP bu sene yirmisekizincisini düzenlediği kitap fuarıyla bizi de misafir etti kendi evinde.Bir çok yayınevinin stand açtığı ve "kaliteli" yazarlardan bir çoğunu yedi günlük bir sürede konuk aldığı TÜYAP kitap fuarına (anlattığım gibi :) ) ilgi oldukça büyüktü. Haftasonu olması da kalabalık olmasına sebepti elbette.Ama benim için verimli bir fuardı dile kolay tam yedi kaliteli kitap...
Dün bu satırları mümkün olduğunca özetleyip,bu yazının sekizde biri halinde :) değerli m1gin'in "İnziva" yazısının yorum kısmına yazıyordum ki yanlış bir dokunuşla silinip kayıplara karıştı.Ayrıca kendimle ilgili şeyleri de emek verip bir şeyler yazan arkadaşların sayfalarına eklenti gibi yapıştırmk benimde hoşuma gitmiyor :( Ama ne yapayım? Henüz üye olduğum için forumdaki "yeni konu" bölümünü kullanamazmışım.Puanım yetmiyormuş.Ben anlayış gösterdim bu duygusuz programın sistemine :) Değerli m1gin'de teselli ve taktik verdi. Puanlarımı toplayana kadar beni idare ediverin kadim üyeler, olmaz mı? :)
Sıkmadan okutabildiyse bu yazı kendini size ne mutlu bana :) Sıkıldıysanız da elden ne gelir?Yazdım artık... :)
Herkese hayırlı akşamlar diliyorum.Saygıyla...