Anlayışlı insanın hali bir başka oluyor canım. Desteğiniz için teşekkürler denizz.
Değerli gunduzalp 'in mesajından öğrendiğimize göre; damdan dama atlarken havada donan kedi efsanesi, aslında Evliya Çelebi'ye ait değil miş de, halk arasında dolanan bir fıkra imiş... Bu durumda ne demeli? Evliya Çelebi'nın adı çıkmış dokuza, inmez sekize! :)
Ama laf aramızda, umman 'ın da dikkatini çeken; yaş el ile demire temas edilmesi halinde deriden bir miktar feragat etmedikçe elin kurtarılamadığı yönündeki sözleri bana biraz abartılı geldi. :P
Erzurum'da bulunan katılımcı bir üyemiz yok mudur acaba?
Bu abheri 'ye ne demeli bilmiyorum! Bana komisyon olarak bir tavuğu yar etmemek için, kendisi kazlardan vazgeçiyor ya!
Evliya Çelebi'nin bir cümlesini tahrif ederek durumu ifadeye çalışayım: "Zak ve Kıpçak’ta çok kimse gördüm, böyle gözü karalısını görmedim."
"Sebzeli Tavuk" başlıklı kareniz klasikler arasına girmiş ey asmer. Eskidikçe güzelleşiyor mu ne? :)
Ey umman, mızıkçılık olarak ifade ettiğiniz tutumumu, uzaklardan gelen misafirinizin homurdanmasına benzetebilirsiniz.
Doğrusu akıllı bir kimse imiş... Kapınıza kadar gelmekle hata yaptığını anlayıp, istenmediğim yerde durmam, dercesine erkenden dönmüş. :)
Hani bir yorumda 'size slm veren borçlu çıkıyor' yazmıştım, sizde 'ne yapalım ekmeğimizi bundan çıkarıyoruz' diye karşılık vermiştiniz. Diyorum ki acaba size daha çok slm versek yada slm verecek yeni üyeler bulsak sorunun çözümüne katkımız olmuş olur mu?
Düşünceniz için teşekkürler değerli umman. Lakin söz konusu durumun kişisel olarak algılanmasını istemem. "Zorunlu Sağlık Sigortası ve Perde Arkası" konusunda da ifade ettiğim gibi, o garip uygulamayı protesto edişimin sebebi; bir dayatma olması ve vatandaşların kandırılarak haraca ve eziyete mahkum edilmeleridir...
Neyse, bu konudaki keyifli muhabbetin tadını kaçırmayayım. Bu mesele için diğer konu yetsin.