Bireysel Mesaj Gösterim Modu

Görüntülenme: 129797

                  Arkadaşlar kar demiş kış demiş güzel paylaşımları ile içimizi ısıtmışken meşhur Evliyamızın seyahatnamesinde  soğuğu ile meşhur ilimiz Erzurum hakkında kaleme aldığı kısımlar ....Selamlar sevgiler                        

  DAMDAN DAMA ATLARKEN DONAN KEDİ
     Seyyahı âlem Evliya Çelebi’nin Erzurum’da damdan dama atlarken donan kedi hikâyesi meşhurdur. Ancak bu hikâyedeki kediyi sanki Evliya Çelebi bizzat görmüş gibi anlatılır ve Evliya Çelebi’nin ne kadar abarttığı eleştirilir. Ancak gerçek sanıldığı gibi değildir.
     Bu kedinin hikâyesini Evliya Çelebi’den dinleyelim.
     Erzurum gerçi kış şiddetinin ocağı ise de ağ gibi örtülmüş bostanları çok olup kavunu, karpuzu, lahana ve patlıcanı, çirişide fazladır… Toprağı verimlidir. Geniş vilayet mamurdur. Buğdayı ve başka erzakı meşhur, yiyecekleri güzel, tarlaları bol, bereketli, nimeti çok nice bin kaynak ve ırmağı akmakta olan mamur bir Anadolu şehridir…
Gerçi kışın şiddetinden bağ ve bahçesi yoktur amma Sarayı bahçesi, Hacı Murad Bağı ve Gülistanı, Kefen İğnesioğlu güllüğü, Bedros Bağı Güllüğü ve daha sair nice gül bağları vardır. Bu zikrolunan bağların uzun ömürlü gülleri meşhurdur:
     Yer yer kış elması, ahlât armudu vardır amma başka yemişi yok. Gezinti yerlerinde kavak ve söğüt ağaçları çoktur.
     Kış sert olduğundan iki ayda eker biçer toplayıp döverler çabucak ambara koyarlar. Bizim yılda Temmuz ayında iken bir gök gürlemesi, şimşek tipi bora kar ve yağmur olup atlarımız boşanarak civar köylere kadar kaçtılar. Beş ongün öyle başıboş gezdiler
     Halkın ağzında şöyle bir fıkra vardır: Bir dervişe “nereden geliyorsun” demişler. “Kar rahmetinden geliyorum” demiş.”O ne diyardır” demişler.”Soğuktan ere zulüm (Erzurum isminin buradan geldiği yönünde rivayet vardır) olan ERZURUM’dur “ demiş. “ Orada yaz olduğuna rast geldin mi” demişler.”Vallahi, 11 ay,29 gün sakin oldum. Halk hep yaz gelecek dediler. Ben göremedim” demiş.
     Bir diğer fıkrada şudur. Kedinin biri bir damdan diğer dama sıçrarken muallâkta donup kalmış. Sekiz ay sonra Nevruz-ı Harzemşahi (bahar mevsimi) geldikte don çözülünce miyavlayarak yere düşmüş.
     Ama hakikatte bir adamın eli yaş iken bir demir parçasına yapışsa derhal donar. Elini demirden koparmak ihtimali olmaz.Ancak bir miktar derisi yüzülerekten demirden el kurtarılabilir.Zak ve Kıpçak’ta karakış geçirdim.Böyle sert kış görmedim….

    Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler - Nihal Atsız - Ötüken Neşriyat
    Yedi Kıta Aylık Tarih ve Kültür Dergisi Şubat 2012

Bu mesaj, gunduzalp tarafından, 02.02.2012 23:31:22 itibariyle düzenlenmiştir.
Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: paraklit, ZUBEYR, MEMUR58, ben_enemie, Ellaeso,
Son Oturumlar: