çevrenize çok büyük değerler kazandırabilecek kişi olduğunuz halde çoğu zaman kimse farkınızda değildir.
Titrek bakışlarla birilerinden destek istersiniz;sininde kendinizi pazarlayan o yüzsüzlerden biri olduğunuzu
düşünürler.
çoçukları aç kalmış bir baba başbakanlık binasının önünde feryat ederek yardım istediğinde,koruma polisleri
ağzını kapatırlar.çırpındı;ama,kimseye iniltilerden başka bir ses duyuramadı..
bazen çaresizlik içerisindeyken,yardım edebilecek birisine ulaşmak istediğinizde,arada çelik parmaklıklar
bulursunuz;aşamazsınız,geçemezsiniz.Aşsanız,utancınızdan ezilirsiniz de düzgün birkaç cümle
söyleyemezsiniz.Söyleseniz,sizi dinlemeye vakitleri yoktur;dinleselerde zihinleri başka konularla ilgilidir.
Üstelik size yardım etmek isteseler,çoğu zaman güçleri yetmez;güçleri yetse de minnet beklerler.
Oysa evrenin sahibi,ona derdinizi açmak istediğinizde sizi kapısında bekletmez.Ona ulaşmanız bir saniye bile
sürmez.Onunla sizin aranızda dağlar yoktur;korumalar,özel kalem müdürleri yoktur.Ona ulaşmanızın
beklemeniz gereken bir zamanı da yoktur;yedi gün 24 saat ihtiyaclarınızı dinlemeye hazırdır.
üstelik isteklidir.
Ey Allahım dediğiniz anda,size çoktan "Söyle kulum" demiştir bile. ona yöneldiğiniz anda size yönelir.
Ona yürürseniz,size koşar.Onu severseniz sizi sever.Onu terk etmezseniz sizi terk etmez.
Onu yerdekilere anlatırsanız,sizi göktekilere anlatır.
Ona yalvardığınızda,sizi ezerek ve küçümseyerek değil,şefkatle ve koruyarak dinler.Sizi birkaç dakika değil,
istediğiniz saatler boyunca dinler.Hatta isterseniz tüm zamanlarınızı ruhsal huzuruyla geçirmenize izin
verir.
Dahası,o sadece dinleyen ve teselli eden değildir.O bilen,veren,seven ve yaratandır.Bir hal düşünün ki,
çaresiz insan acısından bunalmış halde iki büklüm..Allahım...Allahım...Allahım..
dedikçe Söyle kulum...Söyle kulum.. cevabını almaktadır.Sonrada bu sohbeti izleyen melekler,sınırsız aciz
insanın ne isteyeceğini,Sınırsız ikram sahibinin de,ne bağışlayacağını görebilmek için sabırsızlanmaktadır.