Fikir Meclisi...

Eyvah eyvah burada ortalık karışmış.

Mafya vari sivri sözler, sopalar havada uçuşuyor.

Birilerinin suyu ısınmışa benziyor anlaşılan.

Haydi hayırlısı bakalım....

Hele hele hele

nelerde olmus neler, sitede ne kadarda düello meraklisi varmis

Lakin görebildigim yazmis oldugum yazinin espirisi gercekten hedefine ulasmamis, bunu sadece bnm ablamiz iyi analiz edebilmis,

hani m1gin`in evinde TV ve baska seyler olmadigini biliyordumda, bendede yok TV ama...

Hal böyle olunca hani demisler ya harf kimyasi bozulmus diye, bu seferde bozulan harf kimyasinin kimyasi tekrar bozulmus

Hem ben Z.SARI nin aciklamasina kismen katiliyorum:

söyleki mahret adi tasimakta degil, o adin hakkini verebilmekte...

Bu ara abheri ablanin hakkini yememek lazim, acikcasi göstermis oldugu cesaret baskalarina örneklik teskil etmeli

diye düsünüyorum...

Hele hele hele,

yazdigim yazida m1gin`in damarindaki kan dolasiminin hizini artirmis gibi, adrenalin yükselmis ey site sahibi,

bu kadar cabik adrenalinin yükseldigini bilseydim bir iki cümle ve karikatür daha eklerdim,  ama conta

yakma riskide olusabilirdi demi

Bi asmer abla kalmis düelloya dahil olmayan, sen en iyisi hic dalma abla, biz bu düello kapisindan cikalim,

cikarkende lambayi söndürelim, düello isbirlikcileri ve heveslileri bakalim ne yapacak

Vay vay vay   masadan kalkıp tatile çıkanlar,ayrılanlar vede ışığı söndürenler olmuş

Bu masa her nekadar tv. olmasada evlerde birçok kişiye Vadiyi hatırlatmış gibi o halde başlayalım , önce müzik ;

Kurtlar Vadisi - Cendere '' Orchestrallmıx ''

bayağı ruh ortamını bozmuşa benziyor masa =) ne yapmalı ne yapmalı diye çoook düşündüm

Zira Özelden Genele biraz fazla ciddi oldu bu düello

ruhsal havale geçirecektim ya  neyseki sonra masayı toplamak en küçüğünüz olarak bana düşer dime

şimdi hem toplayıp hem hayal kurup yazalım

önceee sönen ışıkları geri yakalım =) tatilden de dönelim =)

bir zmanlar ne güzel çocuktuk deyip,

sitede yazdıklarımızla o günlere dönmüştük

birbirimizin kulağını çekip,kavgalar edip üzerine birbirimize birde güzel GICIK olurduk

birbirimizi ite-kaka büyüdük de kendimizi adam sanıp;

Vadi izlemenin etkisine dalıp Düello Masalarında bulduk

Oysaki kıyamazdık şakadan da olsa birbirimize

ne de çok ciddiye aldık Hayat seni ne de çok kandırdın bizi ...

Bir masaya oturttun , sonrasında söz kurşunları yağdırdın , kurşunlu sözler kadar

hayali sözleri yazmaktan da yorgun bizarım

en iyisi mi gelin biz hepberaber çocukluk şarkımızı dillendirip,

o çok sevdiğimiz Fikir Yazılarımızla devam edelim

Dileyen sesini bizle paylaşır , dilemeyen ben gibi o mübarek sesini (ee birazda kendime iltifat ) saklar

hadi şimdi hep beraber masadan kalkıp kapıyı kapatıp çıkalım =)

Ben düello masasına geri döndüm =) Korkmayın canımmm ışık açık kalmış

Işığı da söndürdüm, de hadi bende geldim =) Ne oynuyoruz ?

Saklanbaç

Önüm arkam ,sağım solum, sobedir ,

saklanmayaan ebedir

Herkes çıksın şimdi saklandığı yerden

bu da en sevdiğim dostlarıma benden ; 

Barış Manço - Arkadaşım Eşşek =)

Evet evet katılıyorum sevgili citizene, bütün suç abheri'de :)

Senin neyine düello falan ki sitenin büyüklerinden biri olarak ortalığı yatıştırman gerekirken çocukluk yapıp ortaya atlamak :)

Değerli kardeşim Z.SARI ne güzel söylemiş;

"ne de çok ciddiye aldık Hayat seni ne de çok kandırdın bizi ...Bir masaya oturttun , sonrasında söz kurşunları yağdırdın" 

İçimizdeki çocuğun yaramazlıklarını bir yana bırakıp bu güzel mekanda elde edilen dostluğun kıymetini bilelim arkadaşlar...

Muhabbetle...

Anladınız Siz Onu...

“Düşmanlarımıza!

Çatlıyorsun, patlıyorsun!..

Çünkü bizim şahsiyetimiz var senin yok!

Onun içindir ki, bize ne yapacağınızı, hangi lekeyi ve çamuru atacağınızı bilemiyorsunuz!

Şahsiyet bir kubbe midir; şahsiyetsizlik bir örümcek olur, gelir, onu köreltmeye çalışır.

Şahsiyet bir tarla mıdır? Şahsiyetsizliğe tarla faresi olmak düşer...

Şahsiyet, en nadir ağaçtan bin bir emekle yontulmuş bir taht’tır.

Şahsiyetsizlik küçülür küçülür nokta kadar bir kurt olur ve en nadir ağacın en mahrem emeklerle yontulu nakışlarını yer.

Çatla, patla!..

Sen bu günü kazansan bile biz yarını fethedeceğiz...”(1)

Yolumuzu, yolsuzlukla alakalandırıp, dik ve vakur duruşumuzu, kendi hesap ve yorumuyla mecrasından saptırmaya çalışanlara; hal ve tavrımızın “şahsiyet hükmünü” böyle tescilleyip, muhataplarımıza cücelik vasfını tevdi ederek, aktardıktan sonra had bilmezliklerini söz sahibiyle alakalandırıp, meramımızı anlamlı kılalım.

Ki, anlam had bilmezlere bir hatırlatmadır.

ÇOK OLDUNUZ

Ben... dedim

-Sen kim oluyorsun?

dediniz.

-Siz... dedim.

Bizi ağzına alma dediniz.

-Onlar... dedim.

-Onların lafı mı olur?

dediniz.

-Allah şahidim olsun ki... dedim.

-Şahitsiz, ispatsız konuşamaz ki... dediniz.

-Kim bilir ne fesatlık düşünüyor? dediniz.

Kafamı sağa sola sallayarak ”La havle” çektim...

Bize sövüyor dediniz.

Önemli bir haberi size ulaştırmak için koşa, koşa yanınıza geldim.

Üstümüze yürüyor... dediniz.

Dua ettim, size el açtığımı sandınız.

-Dileniyor... dediniz.

Kalem açacak oldum.

-Bıçak çekiyor dediniz.

Size bir sigara vermek için elimi tabakaya attım.

-Tabancaya davranıyor... dediniz.

Artık çok oluyorsunuz.

Bir adamın tahammülü bundan fazlası olmaz, olamaz.

Hasta doktoru dilime bakarken görseniz, benim için neredeyse tıbba, fenne, iyilige dilini çıkarıyor diyeceksiniz.

Evet, doğru söylüyorsunuz.

Ancak tıbba, fenne değil size dil çıkarıyorum.

Ve işte şimdi, sola kaçmış boyunbağınızı düzeltmek için ellerimi uzatıyorum.

-Gırtlağıma sarılıyor... diyorsunuz...

-Evet gırtlağınıza sarılıyorum.

Adamsanız koruyun gırtlağınızı...”(2)

İşte, sözün bittiği yer!

Pekâlâ, söz bitince ne olur?

Anladınız siz, onu...

“1-Necip Fazıl KISAKÜREK

2-A.Nihat ASYA

Alişan SATILMIŞ

"Muhakkak ki Allah(cc), her şeyi hakkıyla bilir
ve her işi hikmetle yapar."

Kuş Renkli Çoçukluğum

Dinle Gambito söyleyeceklerim var
Kalmadı artık
Dağlara yaslandığımız akşamlar
Babamızın dönmesini beklerken
İşaretlendiğimiz zamanlar

Kalmadı kalmadı
Pencereden bizi gözleyen ağaçlar
Şimdi saklanmıştır bütün kapılar Gambito
Üşüyoruz kimseler aldırmıyor

Ellerimiz sevgili ellerimiz
Onlar bile yabancı
Hey Gambito biz kimiz
Seni alıp giden
Beni alıp giden
Kim böyle her akşam

Mevlana İdris Zengin

2007 öss 4. tarık buğra şimşek ile ilgili yazı ve diğer yazıları okudum,etkilenmemek elde değil,ama bu konu şimdi halledildi ama pek çook küskünler,gönlü yaralı olanları arkasında bırakarak,onlar kadar ben de sisteme kırgınım,

aydınlarımızdan bazılarının aklına şaşıyorum,demokrasi,laiklik den nasiplerini almamışlar,

öğrenci başını örterek okula gitmesinin ne sakıncası var?diğer bazı öğrenciler makyajlı olarak geliyorlar(üniversitelerde) onlara yasak yok ama tesettüre yasak.

ama o tür Prof.,doç.,dr., ların söz ve sesleri  dikkate alınıyordu taaki günümüze kadar,artık onlar  değil inançlı doğru,bilgili aydınlar dikkate alınıyor.

hükümetin bu icraatleri takdire şayan ama öte taraftan milli eğitim sistemini çökertmesi,ihalelerde yolsuzlukların olması,özelleştirmelerde dış mihrakların parmağının olması,madenlerimizin kullanımı  konularında dış mihrakların oyunlarının ayyuka çıkması vb,tüm artı puanlarını sildirdi.

son paragrafım biraz siyasi oldu acaba izin varmı?doğrumu yaptım bilmiyorum,yanlış yapmış isem özür dilerim maksadım bilgi alışverişi idi ,...

kalın sağlıcakla