Görüntülenme: 371203
Yanıt: SALI
2009/11/24 4:12
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

19.08.2008

Ahmet MARAŞLI

Sıcak bir tebessüm yılların veremediği bir dostluk =)Önemli olan Allah rızası için sevmek sevebilmek hocam =) Allah zeval vermeye-amin-


Hayat engelsiz olmaz. Küçüklü büyüklü engeller, hayatta her zaman karşımıza çıkar. Bu, hayatın kaçınılmaz bir gerçeği. Öyleyse ne yapmak gerek? Bu engelleri aşmanın yollarını aramak gerek. Şöyle bir düşündüğümüzde, engelleri aşmak için, önümüze değişik yollar çıkar.

Gerçekçi olmak; hayata toz pembe gözlerle bakıp da sonrasında hayal kırıklıklarına, bunalımlara düşmemek; önümüze çıkan engelleri "basamak" olarak kullanmayı sağlayacak bakış açıları araştırmak ve geliştirmek gerek. Engellere "basamak" gözüyle bakmak ve üzerine basılıp çıkılacak yerini, yerlerini araştırarak basıp çıkmak ve yükselmek. O gözle bakabilen insanı daha da güçlendirici bir unsur olacaktır. Bu pencereden yaklaşıp, sizi durdurmaya çalışan engellere, geçerken ve geçtikten sonra, yukarıdan tebessüm etmek! Bu gözle baktığınızda, engelleriniz ne kadar büyükse, önünüzde o kadar büyük basamaklar haline dönüşmeye başlar ve sizi güçlendirdikçe güçlendirir. Yerine göre, aşıda verilen zayıflatılmış mikrop gibi, serum gibi. Engeller dağlar gibiyse, onları aşma yolunda, sizi dağların zirvelerine, bakış açınız ve gayretinize göre belki de göklere çıkarır. İnsana yakışan da engellerin bir hikmeti de budur. Aşılmaz zannedilse de, hemen hemen her engelin basamak olarak kullanılabilecek yanları ve aşılabilecek, geçilebilecek yerleri de vardır. Aşılmaz dağlar vardır; geçilmez yerler vardır; / Kadîru'r-Rahmânu'r-Rahîm! Lûtfet. De ki: "Geç!" bize. Hayatta edindiğim tecrübelerin bana söylettiği bir söz var: Gelen darbeler seni yamultmamalı; bilâkis doğrultmalı, güçlendirmeli. Şair Nef'î birgün habersiz olarak Sultan IV. Murad'ın huzuruna girer. O anda müsait durumda olmayan padişahın kaşları birden çatılır: -Ne var?! Ne istiyorsun?! Kırdığı potu anlayan şair korkuyla: -Sultanım, size bir bahar kasîdesi sunmaya gelmiştim, der. Halbuki ortada öyle bir kasîde filan yoktur. Korkudan, kendini kurtarmak için böyle söyleyivermiştir. Padişah, okumasını emreder. Nef'î, koynundan çıkardığı boş kâğıda bakarak okumaya başlar. Kasîde padişahın çok hoşuna gider. Okumayı bitirince şaire, -Ver bakalım şunu, der. Şairde şafak atmıştır! Boş kâğıdı uzatır. Padişah, kâğıtta hiçbir yazı olmadığını görünce şaşırır ve bağırır: -Bu ne böyle?! Nef'î, pek nâzik bir durumdadır. Birincisinden sıyrıldığı gibi, bundan da sıyrılmanın bir yolunu bulmalıdır. - Sultanım! der. İzinsiz olarak huzurunuza girdiğimden, kasîdemin beyitleri gazab-ı şahânenizden korkarak kaçtılar. Kulunuz ise, hâfıza gücüyle onları birer birer yakalayıp hâk-i pâyinize serdim.. Durumu anlayan padişah çok memnun olur, şaire iltifat eder. İşte, Nef'î'nin meşhur Bahar Kasîdesi, böyle zor bir vaziyette yazılmıştır. Demek, zorluklar karşısında öyle hemen yelkenleri indirip teslim olmak yok. O zorluklar, büyük işler yapmak için büyük fırsatlar da olabilir. Herkes Nef'î gibi yapamaz ama, herkes kendi kâmetine göre birşeyler yapar. Hiç yapabileceğini düşünmediği şeyleri de yapabilir. Bu bakış açısıyla, çeşitli sebeplerle okuma imkânı bulamayan çocuklarımızı, gençlerimizi düşünelim. Bu engeller nasıl basamaklara çevrilir? Bu tıkanma, çağ ile yarışma yönünde değerlendirdiğimizde, eğitime bakış açısından genelde yetersiz olan günümüz dünyası okullarının veremediklerini elde etme yolunda çok iyi bir şekilde değerlendirilebilir. Sen bu noktada hazırlıklı ol ve elinden geleni yap kapılar elbette açılacak! Kapılar açıldığı gün, "Keşke şunları yapsaydım!" deme durumunda kalma. Bunları yaptığında, gün gelecek, şimdi önünde ağladığın engellere, "Ne güzel şeylere vesile oldular!" diye tebessümle bakacaksın

                                                 Ahmet MARAŞLI

Yanıt: SALI
2009/12/01 0:16
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

26.08,2008

Semris SARI

Hayatımız gelip-geçiyor =)

Şairin dediği gibi peki Hayatın rüzgarında kime yelkeniz ?

Yelken yapmak kadar takmakta zor =)

Hayatımın yelkenini takmakta yardım eden dostlarım =)

Rüzgar esmemiş  =)  vay be,

kim takar ahbabım Semris var iken  =)

Rüzgarın olmadı dem;Semris nefesin ile dalgalandırdığın yelkenim ve sayende daha çabuk ilerlettiğim gemim için eyvallah-sağolasın =)

İyiki varsın ve iyiki yaşamaktasın =) Benden önce göçmek yok öbür aleme =)


Buarada SALI listeme bakıyorumda =) Listemde herzaman ayrı tuttuğum özel şahıslar var =)bu değerli şahısları bir şiirde toplamıştım =)hatta Kalbimdeki Gizli Oda sayfasında da eklediğimi hatırlıyorum=)Madem Semris'i de yazdım o halde şiiri şimdi burayada ekleyebilirim =)

H.Salih ZENGİN-Sıtkı ASLANHAN-Semris-Enes SARI =) iYİKİ VARSINIZ =)

Toprak mı soğuk ben mi üşüyorum? Yine de toprak sana sarılıyorum çünkü üşüyen ben değilim yüreğim
 

Dünya seni bir zamanlar çok seven ben
Neden senden gitgide soğuyorum?
Sebebini hem çözemiyor, hem bulduğumu farz edip;
Nefsimi yokluyorum…
Toprak?
Acaba beni senden soğutan
Yeraltındaki yorganım mı?
Hem yalan olduğunu biliyor,
Hem tarlamı sürmek istiyorum
Ve nasıl olacak bu iş kestiremiyorum…
Yalancı bir tarlada Ekim yapmak
Zor be ahbabım(!)…
Çalış-didin sür tarlayı, yetiştir ekinleri
Haddini bilmez bir karga sürüsü
Tarlan da korkuluk olduğun halde
Gelip; yok etsin ekinlerini
Kaldı ki bu kargaların saldırışı
Yalancı bir tarlanın lüzumsuz ekini için
Bu gerçek daha da üzücü ve utanç verici…

Gün gelir rahmet yağmurları kesilirse,
Verimli tarla da kurur azizim(!)
Rahmet yağmuru değmeyen,
Bayat ruhu var olan elverişli tarlayı neyleyim?
Bir gün sıkılır ve tohum atmaktan vazgeçersem ve
Yıldızların beni çağırdığını hissedersem
Herkesin soğuk diye basamadığı;
Toprağı sıcacık bir yorgan gibi üzerime örtmesini iyi bilirim.
Bu terbiye benim değildir
Secdesini ettiğim toprağın ve yorganımın sahibi
Hakkın rızkıdır…
Nefsim bunu elbette iyi bilir…
Seni ilk kez düşürme cesareti buldum.
İşte kendi ellerimle gömüyorum,
Tabutunu ben taşıyorum
Gün geçtikçe yaklaşıyorum
Aramız da kalsın ama tabutun da amma ağırmış hani…
Gün geçtikçe yoruyorsun beni
Hakkını yememek lazım iyi bilirdim seni
Mavi, yuvarlak şeker mübarekliğinde biriydin.
Dişimi fırçalamayı unutsam hemen çürümeye başlardım
Macun ve fırça
Bu ikiliyi kullanmayı öğreten yarenlerden Allah razı olsun…
İşte uzun bir yürüyüşün ardından geldik…
Seni hem çok sevdim hem nefret ettim
Yanlış anlama aman ha(!)
Aslın da sevmediğim; Zakkum ağacına konmuş
Ve tarlama istemeden yerleşen kargalarındı…
Hata ben de(!)korkuluk olmayı beceremedim.

Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Maviii…
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Şeker pancarı edasında; acısı tatlısı bir…
Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?
Bir başka cazibesi vardı. Ne kadar çekse de çektirse de müptelasıydık.
Hoş sedaydı bir zamanlar vesselam, ta ki karga ihtilalına uğramadan,
Türk Kahvesi tadında…
Haklarımızın cevabını da aldın
İşte ilk toprağı ben atıyorum üzerine
Kızma ne olur, ölüm bir son değil
Toprağa gömüyorum seni
Bir tohum gibi
İşte asıl orada yetişerek gerçek bir ağaç olacaksın.
Gün gelecek Mavi bir ağaç olacaksın
Ellerimle diktiğim, yüreğimin taze yağmurları ile suladığım;
Mavi ağacımın Mavi elmalarını kendi ellerimle tek tek toplayacağım…
Bir sandal gibi maviliğin de yok olmayı seveceğim.
Maviliğinin müptelalığını en çok ben yaşayacağım.
Ölmeden kulağıma fısıldadığın Salı yarenleri ile buluşacağız. İşte tabutunu taşırken en çok bu sözün aklımda.
Her yorulduğum da bunu hatırladım.
İki sağın da iki solun da dört kişiydik
Hiç yorulmadık. Tabutunu hep beraber sonuna kadar taşıdık;
Salih abim, Sıtkı hocam, dostum Semris ve ahbabın ben…

Aşka vefa, yüreğe sevda…
Ahrette buluşmak duasıyla
Toprağın vitaminli olsun ki;
Elmaların kurtlu olmasın.
Mavi geminin Mavi kaptanı
Bizler sabırsızlıkla vaad gününün gelmesini bekleyeceğiz…
Eyvallah…
 

Dipnot;O gün cenaze arabasını Enes kullanmaktaydı =)

Yanıt: SALI
2009/12/08 0:06
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

02.09.2008

İlkay CİVELEKOĞLU

Her öğretmen muhakkak eli öpülesi zaatlardır =) Ama benim öğretmenim birbaşkadır =)

Canım Öğretmenim ben sanırım yazacak kadar küstahlaşamam...

zira bu benim haddim değildir...

sadece şunu söylemeliyim Hayatta ilk (bütün) öğretmen(ler)inize sakın ha vefasızlık yapmayın en azından benim hocam gibi değerli ise ,sakın =)

 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 08.12.2009 00:07:34 itibariyle düzenlenmiştir.
24 Kasım 2009-Salı
2009/12/08 17:10
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 8,5 (1 oy)

Sevgili Zuhal izninle ben de öğretmenlerden bahsetmişken bir kaç satır karalayıvereyim...

24 Kasım 2009

Canım annem. Telefonda sesi titrek , ağlamaklı....Korkuyorum...

-Hayırdır anne iyimisin ? Birşey mi oldu?

-Akşam misafirlerim var. Bir öğrencim aradı, ulaşabildiği dönem arkadaşlarıyla birlikte geleceklermiş....(82 mezunları)

Etekleri tutuşmuş canım benim...Ne yapsam, nasıl ağırlasam acaba...Kimler gelecek...

Akşam olmuş hazırlıklar tamamlanmıştı. Heyecanlı bekleyiş başladı...Ve zilllll....

Heyacanla koşuşturduk kapıya .Önde annem ,dokunsan ağlayacak derken kapının açılmasıyla gözyaşları boşalıverdi bile...Grup halinde gelmişlerdi, ellerinde çam sakızı çoban armağanı hediyeleriyle ....

Annem prensipliydi.Asla öğretmenler gününde hediye kabul etmezdi.Günler öncesinden öğrencilerini bu konuda uyarırdı.

Ama şimdi durum farklı tabi... En güzel hediyeyi gelen ilk telefonla almıştı zaten...

Seneler önce ilkokuldan mezun ettiği öğrencileri..Kimi doktor, kimi, mühendis,kimi öğretmen olmuş...Kiminin saçı dökülmüş, kimi kilo almış, ama her birini hatırlıyor annem aradan geçen onca yıla rağmen.Eski günler konuşuluyor... Gözler ağlamaklı sevinçli...

Bir öğrencisinin getirdiği çiçeğin üzerindeki not dikkatimi çekiyor.

''Hiç ders çalışmadım öğretmenim.Öğrettikleriniz hayatım boyunca yetii...''

 Ve en kısa süre içinde yeniden görüşmek dilekleriyle uğurluyoruz misafirlerimizi...

Annem mi ? Bu günü artık hayatı boyunca asla unutmaz..

 

Yanıt: SALI
2009/12/08 17:54
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Annenizin ellerinden öperim =)

Hakkatten güzel bir duygu olmalı, bende geçtiğimiz Öğretmenler Günün de hocamı ziyaret edecektim fakat nasib olmadı ama bu hiiç gitmeyeceğim anlamına gelmez yakın zamanda gideceğim İnşaallah =) Bu zamanı paylaşırım sizlerle =)

ve ISIK abla annenize gelen çiçeğin üzerindeki not =)

''Hiç ders çalışmadım öğretmenim.Öğrettikleriniz hayatım boyunca yetii...''

Gerçekten çok anlamlı ve birokadar gerçek ...

Kendimden biliyorum =) Sadece mal-mülk hırsızları yoktur ; En adi-alçak hırsızlık gerçek hayallerin çalınmasıdır...Benim hayalimi çaldılar ama kalbimi çal(a)madılar =)

En büyük hayalim Hukuk okumakatı =) böylelikle iyi bir Köşe Yazarı olup aynı zamanda Kişisel Gelişim Uzmanı olacaktım =)) bunları yapabilirdim =)

Lakin benim için hiçbir zaman problem olmayan başkalrı için büyük sorundu =)

bu nedenle okuyamadım ama bu değilki iyi bir avukat olmadım =)

Dünyada beraat ettim , ahrette kendi ellerimle zebanilere mübbeten teslim edeceğim yanlışlara açık,haklıya kapalı selektörleri  =) sanırım buda benim başarım olcak =)


Neden bu itiş kakış?


Bir otobüse biniyorum. Dur biraz! Bu telaşım neden? Otobüse binmeden önce durakta bir infilak beklemem gerekmiyor mu? (Yani en azından dünya senaryosuna uyma açısından). Bekleyen sadece ben değilim, herkes bekliyor. Hani derler ya her kesimden, işte kadavralaşmış bir bekleyiş içinde her kesim.



Her ruh bir durağa asıyor özgürlükçü afişlerini. Ben mi? Benim afişe ihtiyacım yok ki; ben duraklara afiş asmak yerine düşünce özgürlüğümü başıma takıyor, ruhumu bahtiyar ediyorum. Ve yine ben, caddelerde; laf olsun torba dolsun düşünce edası ile her uzatılan kamera karşısında bildiğimi zannettiğim entelektüel bilinçsizliğimi özgürlük süsü ile mikrofona süzmüyorum. Ben sloganımı da avuç içlerimi açarak arşa yolluyorum. Pardon! Arş ile avuç kelimelerini aynı cümle içerisinde kullandım. Umarım bu sizin yanlış algıladığınız laikliğe ters düşmüyordur. Doğru ya, şöyle anlayacağınız entelektüel bir zemin içeren modern sözler ile açıklama yapmalıyım.Ve aynı zamanda cümlelerimi bu titizlik ile yazmalı, dile getirmeliyim.

Avuç içlerimin açık olması beden diline göre; yalan söylemediğimin ifadesidir. Arş ise gökyüzünün saflığını, temizliğini simgelemektedir. Biraz daha filozof olmaya çalışır isem; gökyüzü mavidir ve mavi umudun rengidir. Beklentilerin karşılığıdır, ümittir, muraddır. Sanırım bilmediğim halde bahsettiğim filozofluktan bu kadarı yeter size ha ne dersiniz?

Şu işe bak! Duraklar, afişler derken eylem düşüncelerine dalıp kaçırdım otobüsü. Hah! İşte gideceğim üniversiteye beni götürecek olan otobüs de geldi. Ama oda ne? Hey ahbap! Beni almadın. Ne! Ne saçmalıyorsun? Bu otobüse başı örtülüler binemiyor mu? Bir sonraki aracı mı beklemeliyim? Tamam ahbap! Sen git düşündüğün düşüncesizlik yollarına… Ha unutmadan başımın örtüsünü de seni yaratanın emri olduğu için taktığımı sakın unutma! Bu sözlerimi otobüsün dikiz aynasına as ve bu sözlerim yol azığının adı olsun. Gönderdim yasakçı otobüs şoförünü.

Bana mı seslendiniz bayan? Şimdi kış, yazın ne yapacaksınız? Güzel bir söz duymuştum; ‘Şeytan kumsalda günahlanır iken, biz ise secdede gölgeleniyoruz.’ Umarım bayan cevabım sizi yeterince tatmin etmiştir ve biraz olsun düşündürmüştür. Başörtüsü akıl özgürlüğü değildir. Akıl akıl olsaydı şayet gönül olurdu. Ve önemli olan akıl da; akliselimdir unutmayın. Bana can veren, gönül ruhuma iman enjektörünü püskürttü ve emretti. Yani başörtüsü bir emirdir. Nasıl ki bir asker 18 ay boyunca komutan yasakları çerçevesinde hareket ediyor ve emirleri yerine getiriyorsa biz de, bizi yaratanın emirleri çerçevesinde dünya resmini oluşturuyoruz, bunu bir düşünün sayın bayan? Şu dünya kaç yıllıktır ki? 25 mi? 18 mi? Ya da 3 gün.

Biz de birer askeriz yani kuluz. Yani dünya bizim er meydanımız. Bir an önce tezkere alıp ahirete intikal değil midir niyetimiz? O halde ben yaşadığımız şu dünyayı yaratan Kahhar’a niçin itaatsizlik edeyim. Maazallah tezkerem yanmaz mı? Hah!İşte geldi bizim başörtülü otobüs hadi size eyvallah.

Buyrun (!) biletim ama onun başı örtülü değil. Sadece üzerinde yazılar var o kadar. Amca bu otobüs sıkma başlar ile doldu sonra bizi irticacı sanmasınlar? Sen söyle şoför amca nedir bu ayrımcılık? Ben bilmem yavrum ağzımdan çıkacak her sözde laiklik tehlikede. O zaman ben söyleyeyim amca durakta bir infilak bekledim, şükür olmadı, hoş olsa da alışmıştık hani. Sonra otobüsler geldi ve bizi kabul etmedi. Sordum, sordum da cevap veren olmadı be amca. Ahbaplar! diyorum bu itiş kakış nereye? Kimse cevap vermiyor be amca. Herkes provokasyon oyuncağını eline almış sokakta döndürüyor. Doğrusu bunları konuşur iken provokasyon topacı elimde mi diye bakıyorum. Bende yok sanırım. Ucuzluk pazarında satıyorlarmış üstelik senaryosunu da hediye veriyorlarmış. Kampanyaya bak, adamlar işi büyütmüşler amca. Yakında dünyaya da açılırlar.

Benim üniversiteye geldik amca. Ben bu durakta ineyim. Umarım bugün ders işleriz. Bazen gençler oyuncaklarını alıp bahçede döndürüyorlar da bizim de üniversiteye girmemiz zorlaşıyor. Ama onları babalarına şikâyet edeceğiz. Umarım kızaracak yüzleri vardır. Hoşçakal şoför amca. Sohbet, Türk kahvesi tadındaydı. Bilirsin kahve acı; ama ben kahveyi orta şekerli severim. Eyvallah…

Dipnot: O güzel söz  sayın Esra ELÖNÜ 'ye aittir ...

Zuhal SARI

 

 



 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 08.12.2009 17:57:59 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: SALI
2010/01/05 15:31
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

09.09.2008

Umut MÜRARE

Değerli abim sizi Salı günü arayacağım sadece Salı günü görüşeceğim ve size ulaşabileceğim bir numara verir misiniz ?

-Neden Salı ? =)

-Sürpriz olsun =)

-Tamam =)

( bu muhabbetimiz msn de geçtii =)  )

veee 09.09.Salı günü arama zamanı geldi =) Benim için çok değerli bir SALI =) Mekkedeyiz =)

veee telefonda çok d eğerli bir ses =) ; Sürprizin bumuydu,çok teşekkür ederim =)

Değerli Umut abim sizi Allah Rızası için çok seviyorum ve şuan burada size ve ailenize çok dua diyorum tavafınızıda yaptım =)

(Umut abi bana öyle dua et içim titrsin buradan dahi hissedeyim demişti de =)  )

daha sonra Umut abi ile Mekke'deki tadilattan bahsettik =) O dönem çok tadilat vardı toz-toprak içindeydi Harem ; matkap sesleride cabası =)

Daha sonra Umut abi ile vedalaştık =) O günden sonra sadece msn de muhabbet ettik çünkü bu görüşme sadece Salı ya özeldi =)

Umut MÜRARE dinleyicilerine çok değer veriyor ve görüşlerini çok önemsiyor bence bütün sanatçılar o değerli şahsı örnek almalı =)

kendisine birkaç görüş bildirmiş ve çokda olumlu cevaplar almıştım şimdi bunların gerçekleşmesi için dua ediyorum =)

Olumsuz cevap dahi alsam yine değerli abimi takdir ederdim en azından olumsuz cevap veriyor diye kimileri teşekkür zahmetinde dahi bulunmuyor =)) tecrübeyle sabitlnmiştir bu sözüm =)

Yanıt: SALI
2010/01/12 20:31
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 8,5 (1 oy)

16.09.2008 (7)

Mustafa Ziya

Mustafa Ziya aslında Endenozyalı =) Gerçek adını bilmiyorum =) Bu isim ona çok yakıştığı için ben ona Mustafa Ziya dedim =)

(Aslında ben Mustafa Cihat Kılıç'ı çok severim Semris de Eşref Ziya yı =) ben Mustafa Cihat dedim oda Eşref Ziya olsun dedi bende tamam seninde hatırını kırmayalım dedim =)  )

Çayı çok şekerli içerler şerbet tadında  Ben ise çayı şekersiz içtiğim taktirde hatır için her iftarda muhakkak içerdim =)

Şeker hastası olabilme ihtimalini düşünmedim =) Zira hatır için şerbet tadındaki şekerli çayı içmek çok keyif verici idi =)

Güzel bir tanışma idi o günü unutmak imkansız =)

Hurmaları dağıttık, iftara henüz vakit var işimde bittiğine göre =) Kabe'yi nazar edebilirim =)

Hanımların bölümünde gözdeydik zira çok güler yüzlüymüşüz =) bunu bize söylediklerinde etrafıma bakarken hakkatten dedim neden bu araplar asık suratlı diye =) hadi büyükleri geçtim ya gençler ? genç kızları da erkekleride sofra sererken hiiiç mi hiiiç tebessüm etmezler =)

Oysa şimdi burada bizim gençler (amca çocukları; Yakup-Enes-Emre-Faruk abi) olacaktı bak ozaman biz karşılıklı sofra serer ne gırgır geçerdik şaşalları atardık karpuz satıcıları gibi =)

sonrasında sofra davetinde ; Hadiii AKSARAYYYY,Aksarayyyy =) diye sofraya dahi davet ederdik

derken ben bunları düşününce birde baktım ki biri Türk bir amcayı sofraya davet edip tebessüm ediyor  ve elini sıkıyor

eee bu çok şaşırtıcı bir tabloydu  =) heleki onca düşüncelerin üzerine demlenmesi =)

Neyse oranın yerlisi olmadığımız için kahve yapamıyorduk =) Fakat Mustafa Ziya sağolsun termosunu bize verirdi bizde hanımlara çay - kahve dağıtırdık =) Ben bizim hurmadan yemezdim komşunun hurması daha lezzetli gelirdi =)

Buarada ben Mustafa Ziya'yı Malezya lı sanıyorum çünkü Malezyaya ayrı bir sempatim vardır =)

Hatta birgün Haremin bahçesinde gider iken Malezyalı genç bir aile resim çekinmekteydiler =) işaret dili ile =) malum ingilizce yok ee arapçada bilmiyolar =) sen geç ben sizi çekerim dedim =) hatta bende aileden sayılırım bende geleyim Semris de bizi çeksin dedim  onlarında hoşuna gitti =) ve güzel bir resim çektirdik =) şansa makina yanımda değildi bu güzel hatıra resmi bende yok =)

Sonrasında Mustafa Ziya'nın amcasına nereli olduğunu sordum =) İngilizce sordum =) Temel tanışma sözlerini ezbere biliyorum =)

İşte o zaman Endonezyalı olduklarını öğrendim hatta onları Malezyalı zannettiğimi söyledim =) O da siz Türksünüz belli dedi =))

15 gün çok keyif verici idi =) Hatta bu karşılaşma SALI günü olmuştu =)

İkindi vakitlerini iple çekerdim yazamadığım daha çok güzel hatıramız var =)

veee acı gün ve yine SALI =) Mekke'den ayrılık vakti , bu aynı zamanda Mustafa Ziya'dan da ayrılık vakti demekti =) Son gün Mustafa Ziya'yı göremedik amcası ile vedalaştık ve seneye nasibse görüşürüz dedik biz yine hersene olduğu gibi üst katta aynı yerde sofra sereceğiz =)

İnşaallah ve nasib dedik =)

böylelikle 2007 yılını kapatıyorduk =) buarada benim en güzel hatta sedece benim değil yolculuktaki yarenlerinde en güzel senesi idi 2007 umresi =)

ozaman ben ruhumu hazırlayıp gittiğimi düşünüyordum ve öylede oldu =)

Umre hakkında ruhumu doyuracak bilgiler okumuştum ve Kabey i nazar  etmek ençok bu sene nasib olmuştu gecenin 3 de ezgi-cavşen-tesbihat ve gözyaşları ile neredeyse hergece nazar etmek ayrı bir keyif tavaf ederken bu nazarın tadına tam anlamıyla varamıyordum =)

2008 yılını iple çektim hatta belki inanması güç ama her SALI 'yı saydım =) son 3 SALI kaldığında heyecanda başlamıştı =)

veee vuslat anı Mekke'deyiz =) Buarada Harem ve çevresinde müthiş bir tadilat-inşaat ...

sofra serdiğimiz yerde Mustafa Ziya ve amcası yok dahası eski dostlarımızda yok sadece birkaçı ;Pakistanlı Hanif abimiz vardı sofra seren ,ondanda kahve alırdık =) Hanif abi herkesin tadilattan dolayı başka yerlere - katlara gittiğini söyledi ...Bu çok üzücü idi birçok bay-bayan dostumuzu bulamamıştık ... Bu tadilat herkesi dağıtmıştı maalesef...

2009 yılında ise daha da büyük bir tadilat başlamıştı =) SAFA-MERVE yi üç kat yapmışlardı =)

şimdi oradaki arkadaşlarımdan haber aldım çevredeki oteller boşaltılmaya başlamış hatta onların lokantası da boşalmıştı =)

İnşaallah bu tadilat biran önce biter , Araplar bu konuda çalışkanlar =)

Kimbilir belki nasib olursa birgün Haremde bütün dostlarımızla yeniden buluşuruz =) bu dünyada olmasada ukabada =)

 

 

 

 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 12.01.2010 20:40:34 itibariyle düzenlenmiştir.
Gençken Gitmek...
2010/01/13 11:26
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Bulduğunuz isim ikinizin de vermek istediği isimden daha güzel bence :) 

Hmm... Araplar asık suratlıydı demek :)  Aman baltayı taşa vurmayın! Zira siteden şutlanma ihtimaliniz olabilir ey Z.SARI :D

Ben orda olsaydım Aksaray dolmuşuna çoktan binmiştim! :D

Ey Z.SARI, nasıl yani her sene umraye mi gidiyorsunuz? Öyle  anlatmışsınız ki, nasıl canım çekti! Niye böyle yapıyorsunuz ey!!? :(

 Oh, adet haline gelmiş anlaşılan. Bu yaz giderken beni de alsanıza :D Hani, sırf ordaki muhabbetten nasipleneyim diye :)

Yoksa, ben önce hac yapma taraftarıyım nasib olursa inşallah, kim bilir ne zaman?..

Orayı ilk gördüğümde yaşayacağım büyük heyacanı, hacı olma niyetiyle gittiğimde yaşamak istiyorum. Hacdan sonra da umre. İnşallah ikisi de nasip olur ilerde. Bu sene hacı olan tanıdık bir abi şöyle demişti: "Hac genç işi, gençken gitmek gerek..."  Benim duam da öyle...

 Konu Mustafa Ziya idi, onunla kapatalım :)

Sonraki sene görememişsiniz onu. Kim bilir, bu kadar gezgin olan Z.SARI, ilerde Endonezya'ya da bir sefer düzenler de, orda görmek nasip olur belki  :)

Tecrübe...
2010/01/14 2:13
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Ey'lemeye alıştık bizde.

Ey Z.SARI,güzel anlatmışsın,tekrar gittim oralara da Safa Merve arası  3 kata tamamlanması 2008 yılıydı.2009 yılında bitti ve sadece mermer işleri kalmıştı oda biz oradayken (nisan) yapılıyordu.Ramazanda hala tamamlanmamışmıydı?

Ey bnm,evet orası genç yeri.Malum sürekli ayaktasın ya da uykusuz.Yaşlılar yapamıyor mu?Elbette hayır.Bazen bizden dirençli çıkıyorlar ama imkan olursa genç gitmekte fayda var.

Ben hacca gidemedim ama hac kalabalığını ve meşakkatini sizden daha iyi tahmin edebilen biri olarak (orayı gördüğüm için) imkan olursa önce umre yapıp oraları tanıyın.Yolunu öğrenin.Keşke  hac nasip olsun biran önce ama malum 750.000 kişi sıra bekliyor.Yani oralara gitmek için umre gibi bir fırsat buldunuz mu hiçbir şey bahane etmeyin.

Son olarak Senai Demirci'nin bana söylediği bir sözü paylaşmak isterim.Hacca herkes gider (farz olduğu için) ,umreye sadece (oraya) aşıklar gider.

 

Bu mesaj, citizen tarafından, 14.01.2010 02:14:37 itibariyle düzenlenmiştir.
Ramazan Umresi =)
2010/01/14 19:12
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Öncelikle değerli  bnm 'in mesajı ile başlamalıyım =)

değerli bnm 'in mesajını okurken sayın citizen'in yazdığı gibi benimde aklıma ilk Umre tavsiyesi geldi =)

Yalnız ben Hac'dan önce maddi-manevi program hazırsa şayet öncesinde Ramazan Umresi yapmalarını tavsiye ederim =)

Hacca prova =) Nasıl ki bazı şirketler Harem'de Umre provası yaptırıyor =) Haccın provasıda Ramazan Umresi =) bence...

Zira yaz umresinde Yaş Hurma - Afgan Ekmeği - Yoğurt -Sebil =)  kısadan hisse İftar Sofrası yok =)

hadi bunları geçtim Efendimiz sav. ile Hac yapma imkanı yok =)

Zira Efendimiz sav.buyurmuş;Kim  Ramazan ayında  Umre yapar ise benimle Bir Hac yapmış sevabı alır =)

Önceleri Hac denildiğinde Umreye gittiğim halde pek ilgimi çekmezdi =) Zira bu bana çok ağır gelirdi ; İhram yasakları vb.

Ama şimdi Umrenin vermiş olduğu tecrübe ile Hac yapmayı çok istiyorum hemde çok. 

Allah nasib eder inşaallah bana ve bütün insanlığa...

Özellikle değerli bnm ' e =) Mesajını okuduktan sonra sana özel (ücretsiz =)  )  dua ediyorum  =) 

veee hersene alışkanlık demişsin =) nasib olunca gidiyoruz =) Nasib herşey =) Nasibimizde ne var ise o olur =)

Allah Nasibimizi bereketli kılsın - Amin -

Hac da Umrede GENÇ işi =)) açıklama yaparsak =) Orada uykuya şöyle güzel bir eyvallah diyorsunuz

Sabah namazından sonra öğle namazına kadar yatıyorsunuz =) Taaa kii bir sonraki sabah namazına kadar uyanıksınız ve ayaktasınız =)

Aslında bunu GENÇ ler uyguluyor =) yaşlı demiyelim =) Yaşı kemale eren değerli şahıslar Teravih den sonra  sahura kadar  uyuyorlar =)

Aslında bu uyanık kalma meselesi biraz derin =) Tamam gece Kabeyi nazar etmeye ,tavaf etmeye gidiyoruz  ama işin birde öteki yüzü var =) hadi yazayım sonra beni tam takva sanmasınlar  

Sıtkı Hocanın tabiri ile Alışveriş Tavafı  Gece alışveriş tavafı da yapıyoruz eee oda sünnet =)

Birgün Enes Sıtkı Hocaya şu şekilde ifade etti ;

Ya Hocam bunları karşılamaya  gitmeye korkuyoruz , hayır Umreye mi gidiyolar alışverişe mi belli değil O kadar eşya =)

Sıtkı Hoca da; Belli Enes bunlar hem Umreci hemde Alışveriş Tavafı yapanlardan

İnşaallah tekrar nasib olur senide alırız değerli bnm =)

veee sıra sayın citizen in sorusunun cevabında =)

Evet 2008 yılında başladı hatta 2008 yılında maalesef otelimiz çoook uzaktı çok zorluk çektik 2008 yılında tam tadını alamadım Umrenin...

Haremde sürekli matkap sesleri sonrasında Selam kapısının kapalı olması oysa ki biz Selam kapısından girmeye alışmıştık =)

Selam kapısının özellikleri manevi yönden ayrı bir haz birde maddi yönü direk üst kata çıkan bağlantılı tek merdiven =)bu bizim işimize geliyordu hem sünneti uyguluyor hemde sofraya kestirmeden gidiyorduk =)

2009 yılında SAFA-MERVA bitmişti evet ama açılmamıştı Hac da açıcaklarını söylemişlerdi =)

vee 2009 yılında  Safa - Merva tepelerindeki merdiven yıkılmıştı =) biraz daha ilerisine yürüyen merdiven yapmışlar =) asansörlerin oraya =)

buarada Hanif yazmışımda karıştırmışım Hanif abi otelde ki görevli abimizdi Haremdeki Pakistan lı HABİB abimizdi =) 2009 yılında Habib abiyide göremedil maalesef

Hem şimdi İstanbul Beyti - Rawasi hepsi boşaltılıyor sanırım daha büyük tadilat var =)

Kayseri liler yaşadı =) Haremin mermerleri Kayseriden geliyorda =)

çok yazmışım =) Umre olunca insan kendini kaptırıyor =) Askerlik hatırası =) bilmem ama Umre dostlukları hatıraları bambaşka =)

Bilmem ama şimdi ne alaka diyeceksiniz içimde kalmasın Mustafa abi siz askerliğinizi yaptınız mı?

Yaptıysanız nerede ? Zor ve ya sizi güç durumda bırakacak bişey yazmamışımdır umarımyazdıysam da affınıza sığınırım mesajı düzeltirsiniz =)

 

 

Her Daim...
2010/01/15 2:42
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 Hem Ramazan,hem bahar,hem de yaz umreleri yapan (elhamdülillah) biri olarak diyebilirim ki Orası her daim muazzam.

Tabi Ramazan'ın manevi havası başka.Her zaman için tercih sebebi.

Ve her dönem iftar sofraları bulabilirsiniz.Ramazan'daki gibi dev sofralar değil, daha küçük ama zaten oruç tutan insan sayısı az olunca sofralarda fazlası ile yetiyor.

Allah nasip etsinde,herkes kendi tecrübelerine sahip olsun inşaAllah.  

Bu mesaj, citizen tarafından, 16.01.2010 00:07:13 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: SALI
2010/01/15 7:53
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

sayın citizen sondaki duanıza Aminnn diyorum =)

Birde birşeyi atlamışım =) Hac da Safa - Merva nın 3.katı açılmış amcamlar söyledi =) hatta onların çekmiş oldukları fotoğraflarıda ekleyeceğim inşaallah =) Beni ençok kıskandıran ; Hac döneminde Haremin 3.katının bayanlarada açık olması =)

Oysa ne çok istemiştim 3.kattan nazar etmeyi =) Neyse nasib diyelim =)

hem belki değerli bnm  bu sene nasib olur gider şöyle benim adıma 3.kattan şöyle  bir güzel nazar eder resmini çekerde buraya ekler =) İnşaallah...

Birde illaki herdaim güzeldir ama ben O İkindi sonrasındaki Ramazan telaşını birbaşka sevmekteyim =)

Tavaf esnasında hurmaların dağıtılması,zemzem - çay - kahve - mendil herkes hayr yapma telaşesinde ve bu nedenle ezandan bittikten sonra iftar açanları bilirim =) anlatırım daha sonra uzuun uzuuun =) resimlerle =)

hatta sebil dağıtıldığı bir an vardı videoya çekmiştim özel değilse eklerim =) inşaallah

 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 15.01.2010 07:54:52 itibariyle düzenlenmiştir.

Sevgili Z.SARI ve citizen,

"Önce umre"  tavsiyeli mesajlarınız için teşekkür ederim.   Ordaki tecrübelerinizi paylaşmanız çok güzel, henüz gitmemiş olsak da epey bir şey öğrendik bu sayede. :)

"Özellikle değerli bnm ' e =) Mesajını okuduktan sonra sana özel (ücretsiz =) ) dua ediyorum =)" demiş Z.SARI. Çok hoşuma gitti,  bu cümlen için hassaten teşekkür ederim ey Z.SARI

Aklıma Dursun Ali Erzincanlı'nın bir şiiri geldi. Şöyle geçiyor bir yerinde:

"Duayı senden öğrendik Sevgili!

Hz. Ömer umre için senden izin isteyince,

“Kardeşcik” dedin ona,

Kardeşcik, duanda bana da yer ayırır mısın?"

Nasib tabi, ola ki burdan yine birileri giderse o mübarek yerlere, Efendimiz'e selamı ve kalanlara duayı unutmasın emi? :)

Selametle...

Bu mesaj, bnm tarafından, 15.01.2010 12:38:48 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: SALI
2010/01/19 22:17
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

23.09.2008

Osman SARI

Hayat herzaman sürprizlerle doludur =)

Heran her yerden çıkabilir =) sanırım muzip olma konusunda üzerine yok =)

Yusuf ve Osman abi sanırım bu konuda kendilerinden staj gördüm =)

aslında bukadarı yeterli sanırım =) yazacak pekde birşey yok gibi =)

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Burada değerli bnm =) dün gece Medine deki bir arkadaş ile görüştüm ve senin selamını ravzaya varır varmaz ileteceğini söyledi =) 

Hac ve Ramazan Umresi içinde size özel dua istedim =) ve edeceğini söyledi =)

İnşallah nasib olurda sen kendi selamını kendin iletirsin =) benide unutmazsın duanda =) Unutursan da( ki unutmazsın inşaallah =) ) ukbada alırım hesabımı =)

 

Yanıt: SALI
2010/01/26 23:40
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

30.09.2008

Hz.Muhammed s.a.v.

Efendimiz sizi Allah rızası içinde , kendim içinde çok seviyorum....

Bir Salı Medine de Ravzanın tam karşısında Habibullahı seyretmek çok güzel =) ve Efendimiz s.a.v. ile dertleşmek =)

Tarifi güç =)  Bu nedenle kendime özel diyorum =)

Bir sabah namazında İstanbul da kuruttuğum ümmetin güllerini Medineye götürmüş, sokaklara dökerek

'' Sabahına erip, yollarına gül seripte ağlasam''

sözünü gerçekleştirmiştim =)

O na s.a.v. layık ümmet olmak duası ile - Amin-

 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 26.01.2010 23:45:03 itibariyle düzenlenmiştir.
Gıyabında Dua
2010/01/27 0:32
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)
Z.SARI demiş ki;

Burada değerli bnm =) dün gece Medine deki bir arkadaş ile görüştüm ve senin selamını ravzaya varır varmaz ileteceğini söyledi =) 

Hac ve Ramazan Umresi içinde size özel dua istedim =) ve edeceğini söyledi =)

İnşallah nasib olurda sen kendi selamını kendin iletirsin =) benide unutmazsın duanda =) Unutursan da( ki unutmazsın inşaallah =) ) ukbada alırım hesabımı =)

 
 

Sevgili Z.SARI, bu mesajını daha yeni gördüm ve çok sevindim...

Allah razı olsun. Beni düşündüğün için, Allah da seni hep düşünsün, hep lutfu ve merhametiyle icabet etsin dualarına güzel kardeşim...

Bana da kısmet olursa eğer, emin ol unutmayacağım seni, duamda olacaksın.

Hem gidemesem bile yine dualaşabiliriz. :)

Rabbim! Bu kardeşimin dualarını kabul  et, geleceğini aydınlık ve mübare eyle... Hayırlı, mutlu ve huzurlu bir ömür ver ona Allah'ım!

Muhabbetle...

Yanıt: SALI
2010/01/27 0:44
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Çok güzel bir dua mukabile bilmek hususunda şüphen olmasın

Duamdasın(ız) =)

SALI
2010/02/02 1:24
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

07.10.2008

Celal AKKOYUN  

(Medine sabah Namazı )

=) yıl 2007 ve Bir Salı Mekke'nin bağrından bir başka diyar Medine'ye gidiyoruz =)

Nasibde Salı günü ayrılmak varmış =) Hem Mekke'den hem Mustafa Ziya'dan =)

vee Medinedeyiz =) Yolculukta dinlediğim eserler dün gibi aklımda =) 

Umut Mürare abimizin  '' Yaralı Gülüm '' eserini ençok dinlemekteyim =) Sebebi malum =) hatırlayalım eser sözlerini =)

  YARALI GÜLÜM

Rüzgarlar yenilir bir aşk rıhtımında
Sevdalarım gerilir
Bir SALI akşamı ruhumdaki gemi
Kalbime demirlenir

Sen gönlümde bir bahar olur açarsın
Ey yaralı gülüm ey
Sevdalım ilk göz ağrım

Bir sevda mevsimi geçti bak ömürden
Vermeden nefesimi

Ayrılıklardayım sevdalar hüzünlü
Sensizlik yolundayım

Karanlık duygular masmavi gökyüzü
Ruhumda fırtınalar.
Aşkın çemberinde hasretin izinde
Gerçeğin peşindeyim

Söz : Osman GÖÇMEN

Umut abiye sayın Göçmen e iletebilmesi için bir soru sormuştum =)

Bende Salı yarenlerindenim =) Sayın Göçmen bu eseri bana özel yazmış diyorum =) Acaba Sayın Göçmen'in SALI hikayesi ne?

anında cevap geldi sağolsun =) vee biz Mori'nin dediği gibi SALI =) insanlarıyız =)

Mekke den ayrılmanın ve güzel dostlardan kopmanın acısına tuz-biber,

aynı zamanda merhem olan bu eseri dinleye dinleye birde bol gözyaşlarıyla =) vardık Medine'ye =)

Veee Medine de Rawda otelindeyiz =) Saat kulesinin orada =) ve ilk sabah namazını kıldık =)

otele yorgun-bitkin dönüyoruz =) Mevlana amcalar =) Giyiniş tarzları ile Hz..Mevlana yı andıran abiler-amcalar =)

Hz.Mevlana hakkında çok okumasamda sevgim birbaşkadır =) vee Ney üflemek =) nasib olurda öğrenirim İnşaallah =)

Böyle olmayacak ben bu amcaları çok sevdim =) Çokda komikler =) Tam benlik =) Ciddiyet yerinde güzel abisi =)

hem herakşam sofra arabalarımız birlikte dönüyor =) her nekadar bizim araba külüstürlemişsede =) aslında Rot başları bozuk =)

Ben gidiyorum kardeşim =)

Merhabalar =) Ya ben sizi çok seviyorum , Mevlana amcalar diyorum size =) Bir NEY ' iniz eksik =)

Gelen Cevap ; Neyimiz var ki

asansörde- yolda- resepsiyonda ve birçok karşılaştığımız yerde güzel muhaabbet ediyorduk =)

Celal - Halit amca ve büyük amca; Sabahattin amca =)

Aslında Bu isimler çok değerli ve birokadarda sevdiğim şahıslar =) Bu Salı 1-2-3 vb.sıralamalı anıları yazarak paylaşmayı düşünüyorum =)

şimdilik mesajın sonuna sadece şunu yazayım =)

Mevlana amcalarım 2009 yılında öğrendim ;Fatih Karagümrük'tenlermiş =)

 

 

 

Asansör anısı 1 =)
2010/02/03 17:18
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Celal amcalar 3.katta biz 8. katta yız =)

sadece akşam namazı yani =) İftar dan sonra karşılaşıyoruz =)

o da malum onlarda bizde sofraları toplayıp, arabayı otele bırakıp tekrar çıkıyoruz =)

Yol boyunca muhabbet ediyoruz =) çoğu zaman da asansörde =)

Zaten Asansör anılarımız birbaşka =) İlk Asansör anımız ;

Birgün asansörün önünde bekliyoruz arabalarımız önde =) sıra bizim =) (İftar zamanı çok kalabalık olur asansör önleri )

Ben Semris ,Celal ve Halit amca birde Ahmet abi var =) tam bindik zaten asansörde birkaç kişi vardı asansör doldu =)

Arap bayanlar ısrarla binmeye çalışıyor kadın birde tekerlikli sandalye ile binmeye çalışıyor =)

Celal amca en sonunda; Yaa kadın sen 50 tonsun , 50 tonda araba  

nasıl sığacaksın  Asansör mü çöksün hak vermemek elde değil =)

Adım atacak yer yok ısrarla binmeye çalışıyor

neyse sonrasında asansör kapandı ve  3.katta Celal amcaları uğurladık =)

Asansör anısı 2
2010/02/05 1:02
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 7,5 (1 oy)

yine asansörüm önündeyiz =)

Buarada karşılıklı 4 adet asansör bulunmakta asansörler bayağıda büyük =) arka taraftada eşya asansörü var =) biz genelde orayı kullanırdık =) çünkü ön taraftaki asansörlerin ikisi bayanlar için diğer ikisi de baylar içindi =)

arka taraf daha sakin =)

hızlıca arabamızla geldik =) ve düğmeye bastık , meğer bizden önce gelipte binenler varmış da asansör zemin kata inmiş =)

bekliyoruz ve tekrar giriş katına geldiğinde asansör karşımda Celal amca ve ekibi =)

Ahmet abi; aaa bizim kızlar ya gelin yer var =) (aslında hayli kalabalık da canım abim bizim için yer açıyor =)  )

yok abi siz çıkın biz ikinci posta ile geliriz =)

sonra 13 kat sonrasında asansör tekrar önümüzde =)

Buarada asansörün önü izdiham =) ve hemen yanımda bir genç kız ve kardeşi ,

kızın elinde sıcacık pizza =) kardeşinin elinde de içecekler =)

çok güzel kokuyor en sonunda kıza dedim =) bak bende sofrada var =)

asansörde sıra çok gel beraber şurada oturup ziyafet çekelim hemde muhabbet ederiz

kız teklife yanaşmadı bile =) bende tamam sen bilirsin benim muhabbetimi sen kaybettin

Pizza dediğin nedir ki gider bende alırım dedim ve öylede kaldım =)


Asansörün önünde yine müthiş kalabalık =)

yav bu Arap Gençleri çoook tembel 1.kata dahi asannsörle çıkanlar var =)

neyse muhabbete döneyim =)

asansörün en ön sırasındayız ben ve Semris , baktım gelen önüme geçiyor ve bunlarda genç ...

Ne iş  dedim =) ses seda yok =) baktım nezaketi bozmak niyetindeler asansörün yaklaştığını görünce en ön sıraya geçtim ve kollarımla engelledim kapısını ve bağırdım

eğer sıraya girmez ve birbiriniizi iterseniz , giriş yasak  

İzin vermiyorum anca beni ezer geçersiniz ki bunu yapacağınız biliyorum 

Asansör açık ve ben hala kollarımla kapıyı tutuyorum

sonra Lazım Nizam dedim ve  evvel büyükler =) Önce tekerlikli sandalye ile gelen arkadaki büyükleri ,sonra teyze büyüklüğündekileri ve sabırsız gençleri geçirdim =)

hadi içimde kalmasın dedim ve Türkçe peltek bir ses ile bağırdım

Lütfennnn asansör içinde izdiham yapmayalım İyi şive takliti yaparımda

Türkçe bağırdığım için anlamayıp sadece suratıma şaşkın ifade ile bakıp deli olduğumu düşündüler ki haklarıda var

Asansöre devam
2010/02/06 23:07
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Ey Z.SARI,

simdi diyecegimki: gercekten cok hos anilarin varmis.

Ama ani insanin hayatinda özel anlarda ve standart disi yasanilana olaya  denilir, oysa senin hayatin olmus

bir ani.

Sen en iyisimen bir kitap yaz ve bütün insanlik tanisin seni ama yok ben kitap falan yazmam diyorsan o halde

paylasima devammm.

 

Asansör 3`ü kisa zamanda bekliyoruz, acaba ne oldu Asansör 3 te, basröl oyuncusu Z.SARI bu sefer ne ile

karsilasacak, asansör kapilari acilacakmi? Z.SARI ´ya suikastmi düzenlenecek yoksa tembel arap genclerini

asansör boslugundanmi atacak?

 

Sizde merak ediyorsaniz, cok yakindaaaa -------- >  dabilyu dabilyu dabilyu nokta meeebirgin nokta kom `da

Bizi izlemeye devam edin

Asansör 3
2010/02/07 0:10
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

=) Kitap yazmak =) güzel ama ehli olmak gerek =)

Ben sadece paylaşmakla yetinmeliyim =) Belki birgün ehli olabiliriz  de o zaman nasib olur =)

Bu sefer Celal amca yok =) Mısırlı bir abi ve ve Suud lu bir bayan var =)

Herzamanki gibi asansöre binince selammm dedim =) Suudlu abla başladı ;

Eş yani =)) Selam ? Selam ne yani ? =)

Bende selam yani , mafi aleykumselam =)) yani selam verdim aleykümselam sana ait :)

Sonra bana dedi niye selamun aleyküm değilde , selam ? :) Bende yani selam nus selam ; Yarım selam demek  

kadın olmaz dedi =) ki haklıda =) böylesi daha bi cazip geliyo daha bi genç

Sonra Mısır'lı amca da kadına anlatıyo =) az kalsın asansörde kavga çıkacaktı =) çünkü ne yaptıysak =) Suudlu abla olamaz dedi =) devreye de abi girince =)) tam hır çıkacaktı ki =) inme vakti geldi ablanın Sonrasında da abi ile güzel nuhabbet ettik ve mafi nus selam :) dedim güldük ve indim =)


Celal amcalar bir önceki asansöre bindi ve 3.kata doğru yol aldılar

O gün tenha asansör önü =) çünkü yatsı sonrası =)

bu sefer asansörde ben-Semris ve Mısır lı bir amca var =) adam asansöre binmeden önce biri ile konuşuyordu =)

daha önce belirttiğim gibi şive taklit etmek benim işim

Buarada kaçıncı kat diye sorunca amca söyledi =) ben konuşmasından ötürü kendimi zor tuttum =) aslında tutamadım

ve başladım onun tarzında Semris le konuşmaya =) Yalnız adam bi sert baktı  Semris dedi işte şimdi dayak geliyo sana nihayetinde

Sonra amcaya bakıp tebessüm ettim Amca  şeker mübarekliğinde

İki güzel dost olduk =) hatta karşılaştığımızda selam verir olduk

Semris o günü gülerek anlatır =) Dayak yemene an kalmıştı ki tebessümün seni kurtardı da ,keşke güzel bir dayak yeseydinde aklın başına gelseydi   der.

 

Neyin Farkedilişi
2010/02/09 1:54
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Mevlana amcalar =) Giyiniş tarzları ile Hz..Mevlana yı andıran abiler-amcalar =)

..............

Merhabalar =) Ya ben sizi çok seviyorum , Mevlana amcalar diyorum size =) Bir NEY ' iniz eksik =)

Gelen Cevap ; Neyimiz var ki

Hmm... Görünen o ki; Z.SARI, adamların neylerini farkedememiş ve neylerinin eksik olduğunu zannetmiş! 
Ama adamlar; çıkışarak olaya açıklık getirmiş ve neylerinin var olduğunu ifade etmişler! 


Muhabbet vadederek pizzayı götürme taktiği de güzelmiş... 
Ama işe yaramamış, yazık! 
 

"Asansör anısı 2"yi tuttum! 
Anlaşılan, Z.SARI 'nın cengaverliği tutmuş bu anıda! 

Şu cengaver 'de müthiş bir medyacılık ruhu ve potansiyeli var yahu! Bu sefer de sunuculuğunu konuşturuvermiş... 

Bu mesaj, m1gin tarafından, 09.02.2010 02:02:37 itibariyle düzenlenmiştir.
İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Yanıt: SALI
2010/02/09 22:51
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

14.10.2008

Halit PEKÇETİN

Halit amcanın gülme krizi var =) Nasılsın dediğimde gülerek cevap verirdi ve çok sessiz konuşur =)

Birgün asansörde Halit amca ile sohbet ediyoruz =) bayram halçlığımı hazırlayın dedim =) Halit amca olur dedi =)

Sonrasında Celal amca atıldı yoook onu bizden değil bizden büyük olan Sabahattin amcandan  alacaksın =)

haberin olsun o da bayram namazından sonra Fransa'ya gidecek =)

haydaa abi bu şimdi söylenir =) ya göremezsem o zaman =)

sonrasında Sabahattin amcaya yetişemedim =) ama duasını aldım =)

buarada değerli m1gin abim Celal amca neyimiz varki derken bana mecazi anlamda el işareti ile neyimiz var ki demişti =) NEY anlamında değil =)

 

NEY Mİ NEY:NEY NEYDİR!
2010/02/10 0:36
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 

BAZI YÖRELERDE NEY DEMEK NE DEMEK İSTİYORSUN,ANLAMADIM DEMEKTİR.DİĞER NEY ÜFLEMELİ BİR ÇALGI VE TEKKE EDEBİYATINDA SAZLIKTAN KESİLİP MEMLEKETİNDEN AYRILMIŞ YANIK SESİN SAHİBİNİ VE SAHİPLERİNİ BELİRTEN BİR İMGEDİR.Kİ TEKKE MÜZİĞİNDE NEY KULLANILIR.CEVAP KISMINA GELİNCE NEY ZATEN NEYDİR(HEM SORU HEM KELİME HEM MÜZİK ALETİ OLARAK)O ZAMAN NEY SADECE İNSANLARIN ANLAMLANDIRAMADIĞI DURUMLARI İFADE EDEN ÇOK GÜZEL BİR ESKİ TÜRKÇE SÖZCÜKTÜR.ANLAM KAZANMASINI İSTEDİĞİNİZ ŞEYLERİ MUTLAKA HAYATINIZA TATBİK EDİN.YOKSA ANLAMLARINI BULAMAZSINIZ.ZATEN ŞERİ OLAMAYAN HİÇ BİR ŞEY DENENMEZ DE ANLAŞILMASINA DA HER ZAMAN GEREK YOKTUR.ANLAMINI ÖĞRENİRSEK YİNEDE KARŞI TARAFA KULLANMAK İÇİN İYİ OLUR.SADECE ANLAMINI.BİLGİ SAHİBİ OLMA BAKIMINDAN.NEY'LE İLGİLİ BİR ŞEYDE BEN SÖYLEYEYİM:NEY İLE NEY SORULURKEN ÇALANA DEĞİL SÖYLEYENE BAK.

BİŞ NEV İN NEY
2010/02/10 0:49
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Sayın MHB1050 NEY hakkındaki düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkürler ve bu konu hakkında birbaşka paylaşımlarınız olursa şayet sevinirim =)

bende acizane paylaşayım ;

Biş Nev İn Ney ; Peygamberlerden Dinle !

Osmanlı döneminde Ney üflenmeden önce 'Biş Nev İn Ney yani Peygemberlerden dinle! '' diye başlanılırmış ,

Bu cümlenin baş harfine bakıldığında B harfi ile karşılaşmaktayız.Asıl sahih dil olan Arapça da ise B harfinin yüklendiği anlamlar çoktur ve manidaardır...

Bu nedenleki Kuran-ı  Kerim'de Tevbe suresi besmelesiszdir , bazı zaatların görüşlerinde Bereatun yani B besmele olduğu için bu surenin besmelesiz yazılımı şeklindedir ... ve daha nicesi vardır B harfinin şimdilik bu kadar kafi diyelim ;)

ve F.GÜLEN Hocaefendinin güzel bir eserini paylaşayım =)

Derd-i isyana müptelâyım Yâ Resûlallâh!
Kapında bir bahtı karayım Yâ Resûlallâh!
Umardım hep cemâl-i pâkinden teceİlîler,
Bak şimdi; firaka sezayım Yâ Resûlallâh!

İnlerken nây-ı kalbim ümîd-i feyzinîı; dâim,
Cürmümle o demde cüdayım Yâ Resûlallâh!
Saçılır iklİm-i pâkinden âleme rahmet,
Ben neden kuruyup solayım Yâ Resîlallâh!

Ne şevkti tüterken bûyun herdem seherlerde,

Ya şimdi, inleyen bir nâyım Ya Resûiallâh!
Kabul kıl mücrimi, kovma kapmdan ne olur!
Kovarsan kime sızlanayım Yâ Resülaüâh!

Yanmışım isyanla, yakma hicranla Ey Nebî!
Bittim billahi; pür şekvayım Yâ ResuIallâh!
Günah bana yaraşmaz, doğru... Af sanin sânın
Sen varken kime dert yanayım Yâ Resûlallâh

 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 10.02.2010 00:51:45 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: SALI
2010/02/10 2:29
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Öncelikle sayin MHB1050 nin yazisini okurken cok eglendigimi belirtmek istedim.

Ya önclikele kendimi bir edebiyat dersinde gibi hissettim hemde üniversite seviyesindeydi yani ve

kendisi beni edebiyat hocalarini animsatti

Daha sonra dedim yok yok bi hocada bu kadar derin bilgi olmaz, bu arkadas kesin TÜRK DIL KURUMU`nda

calisiyor dedim

Ama yok, kendi yazisina baktiktan sonra dedim olamaz, bu yazi TÜRK DIL KURUMU`nun yazim kilavuzundan

cooooook uzaktaydi

ama yinede bu kadar derin ve genis bilgilendirmeden ötürü

 

Ve Z.SARI demiski:

ve bu konu hakkında birbaşka paylaşımlarınız olursa şayet sevinirim =)

yani bu konuda ve böyle aydinlatici bir bilgilendirmeden sonra daha ne gibi paylasimlar olabilirki ?

 

Vay beee neymis bu ney, ney ney olmaktan cikmis, neylere bürünmüs.

Neyse, kimileri icin ney ney kimileri icinde ney ney

 

Asansör 4 ile yakinda yine sizlerleyiz (degilmi ey Z.SARI ?)

NEYİ UZATMA
2010/02/10 13:59
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

FETULLAH HOCAYI GERÇEKTEN SEVERİM.HEM ÖĞRETİCİ HEM EĞİTİCİ.SONUÇTA DİDAKTİK BİR İNSAN.PEYGAMBERİN DEDİĞİ GİBİ.YA ÖĞRETEN,YA ÖĞRENEN,YA DİNLEYEN OL,4.SÜNDEN OLMA HELAK OLURSUN.Z.SARI SANA SAYGIM SONSUZ.CENGAVERE BAKINCA HADİSTE SAYILANLARDAN HİÇBİRİSİNİ YAPMIYOR.ALLAH YARDIMCISI OLSUN.SANA Z.SARI SAYGIM SONSUZ DEDİM ÇÜNKÜ ÖĞRENEMEYE VE ÖĞRETMEYE HEVESLİSİN.YERİ GELDİĞİNDE DE DİNLİYORSUN.ALLAH HER ZAMAN YAR VE YARDIMCIN OLSUN.FETULLAH HOCA DEYİNCE AKLIMA ÜSTAD BEDİÜZZAMAN'IN ESKİŞEHİR HAPİSHANESİNDEN DIŞARIYA BAKIP OKUL BAHÇESİNDEKİ KIZLARIN YILLAR SONRASINI ANLATTIĞI MANZARA GELİYOR İNSANIN AKLINA.OKUMANI TAVSİYE EDERİM.GERÇEKTEN ETKİLEYİCİ.NEY2E ÜFLEDİĞİNİ ZANNEDİP NEYE ÜFLEDİĞİNİ BİLMEYENLER HERZAMAN NEY KONUŞTUKLARINI BİLMEZLER.CENGAVER KARDEŞİME SÖYLECEĞİM:SAKIN HA ÖĞRENMEKTEN GERİ KALMA YOKSA SANA NEYİN NE OLDUĞUNU DEĞİL NEYİN NEY OLMADIĞI HURAFESİNİ ÖĞRETİRLER,ÖĞRENİRSİN.YAZIK OLUR.KARDEŞİMİZİN İMZA ATARKEN ANLAMINI BİLMESİNİ YADA ÖĞRENMESİNİ YADA BU İMZAYI ÖĞRETMESİNİ İSTERİM.İMZA KENDİSİNDEN DAHA CENGAVER DURUYOR.NEYLE İLGİLİ BİR DİPNOT DAHA VEREYİM:NİYE SADECE TEKKE MÜZİĞİNDE NEY VARDA BAŞKA BİR ÜFLEMELİ ÇALGI YOK.BUNU DA ARAŞTIRIP HEP BERABER BULMA DİLEĞİYLE.

Bu mesaj, MHB1050 tarafından, 10.02.2010 14:02:44 itibariyle düzenlenmiştir.
Bu mesaj, MHB1050 tarafından, 10.02.2010 14:08:43 itibariyle düzenlenmiştir.
NEY-VAKFE=İNSAN
2010/02/10 17:59
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Sayın MHB1050 duanıza Aminnn diyorum ve bende ekliyorum; Allah bana hidayet nasib etsin-Amin-

Said Nursi Hazretlerinin Eskişehir Hapishanesindeki manzara .... kıssasını okumuş ve dinlemiştim ve tavsiyenize uyarak nasibse tekrar okuyacağım...

ve Ney konusu =) bu muhabbet sanırım benim yüzümden başladı =) o halde şu şekilde muhbbete son vereyim =)

EDEP YAHU!!!!

Osmanlı döneminde kapılarda bu yazı dikkat çekermiş; EDEP YAHU!!!

Bu yazının nedeni medreseye,camiye vb. ilim öğrenme kapılarından giren her şahsın bir önceki hali yazarmışşş,,,

Bu nedenle bazı tabiri kati ile patavatsız gençler bu yazıyı okur ve içeri aynı şamaat ile girerlermişşş...

Orada Ney dinletilir ve bir güzel ruha panzehir olan İSLAM anlatılırmış...

Dinleyipte bu sohbeti aşk şerbeti içmemek imkansız olduğundan ;

çıkış kapılarında da ;

BUDA GELİR BU DA GEÇER!!!

yazarmışşş...

Hal o ki ; bu kapıdan giren edepsizde olsa, aldığı eğitim neticesinde eski günahlarından,hal ve hareketlerinden ötürü kızarır ve utanmaya başlayıp,pişmanlık duyar...

Bütün bu ruh gergefi neticesinde de çıkış kapısına ; BU DA GELİR BU DA GEÇER!!! yazılmıştır...

İşin aslı şu ki Ney insan sesine en yakın olan manidar ses rengidir ...

Lakin sesi kimine zarar, kimine yarardır..

.Nasıl ki Efendimiz s.a.v.  ''İnsanların ardından bağrmayın,zira bu çok çirkin birşeydir,yanlarına gidip de seslenin''

Bu da gösterirki NEY de insan sesi gibi ÜfFLEYEN kadar ÜFLETEN de önemlidir DİNLEYEN de...

Bazılarının başını ağrıtır bazılarına haz verir....

Hayatta hiç VAKFE yaptınız mı?

Vakfe durmak değil mi? Arafat dağında Vakfe yapılması vb.bunları düşünüp VAKFE yi ARAFAT a çıkmadan hayatımızda yapmalıyız =)

ve ben bu vakfeyi NEY ile yaptım =) Başka birine tavsiye ettiğimde NEY den sıkıldı =)) bu nedenle sanırım bu kişinin nefis hali ile ilgidar nufus ediyor...

Böylelikle NEY muhabbbetini uzatmayıp burada kapatıyorum =)

ÖĞRENMEK;

Birgün öğretmen,öğrencilerine ders vermek ister ve eline boş bir kavanoz alır ve öğrencilerine sorar;

Bu kavanozun içi boş mu? Öğrenciler;

Evet öğretmenim, boş derler.

Öğretmen elindeki çakı taşlarını alır ve kavanozun içine boşaltır, Şimdi?

Öğrenciler, doluuuu öğretmenim =) derler...

Öğretmen ; elindeki çivileri kavanoza boşaltır ,ve şimdi ?

Şimdi doldu öğretmenim...

Daha sonra öğretmen; avuçladığı toprağı kavanoza boşaltır ve sorar?

öğrenciler; Şimdi tam doldu öğretmenim...

Öğretmen kavanozun içine bir bardak su döker ve işte şimmdi doldu çocuklar der ve ekler;

Hayatta öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki, hiçbir zaman öğrendim diyemezsiniz ...

 

Bu hikaye gerçekten yaşanmıştır ki birde benzer gördüğüm Hz.Mevlana'nın kıssası vardır;

Adamın biri gelir ve öğrenmek istediğini söyler..

Hz.Mevlana başlar anlatmaya lakin başlaması ile adam atılır ve sonunu getirir,

Bu muhabbet kendini üç kere tekrararladığında , Hz.Mevlana ;

Elindeki dolu  çay fincanını alır ve karşısındaki zaata göstererk , demlikten üzerine çay boşaltır ve fincanın zaten dolu olma sebebi ile çay yere dökülür ,

Adam şaşırır ve neden bu şekilde davrandığını sorar;

Hz.Mevlana ; Sen bana geldiğinde bu fincan gibi doluydun ve ben öğretmeye kalktığımda ise bu çay fincanı gibi taşmaya başladın,

Bu nedenle sen önce kendini,bildğini boşalt ki öğrenesin; bildiklerini paylaş der ve yolcu eder zaatı...

İslam dini aynı zamanda zerafet dilidir.Öyle ki;

Taha suresi 44.ayette Hak Teala bizlere ;

Ona yumuşak sözler söyleyiniz. Belki aklı başına gelir ya da kötü akıbete uğramaktan korkar.

Burada ithaf Hz.Musa için değil mi?

Allah a şirk koşan; Firavun için Hz.Musa'ya bu şekilde vahyediliyorsa biz kendi din kardeşlerimize neden ağır ifade- dille çağrı yapalım ki?

Özelden-Genele diyor ve KALP GÖZÜ AÇIK İNSANLAR vardır muhakkak aramızda, ve belkide biz yazdıkları ile o zaataları deşifre edemeyebilir hataya düşebilir;

''Madem ki İnsandır İnsana Saygımız Vardır ''

deyip cevşen-i kebirde olduğu gibi Allah dilemize beyan açıklığı versin -AMİN-diyelim =)

ve Taha suresi 44.ayeti hatırlayıp kendi Din kardeşimize doğru yolu onu üzmeyecek - kırmayacak ifadeler ile gösterelim

zira Firavun gibi şirk koşmakta olan İNSAN a dahi tatlı dil buyuruluyorsa İSLAM dinini GAYRİ yaşayan dahi olsa şirk koşmaktan sakınır..

Dipnot;Çay servis etmekte hünerli iş olduğu gibi soğutmadan içmekde ayri bir lütuftur...

 

 

 

 

 

 

UZATMADAN NEYİ UNUTALIM
2010/02/10 23:37
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

SAYIN KARDEŞİM,EMPATİ KURUYORUM VE SENİ İYİ ANLIYORUM.SEN MÜ'MİN ,MÜSLÜMAN,İNSAN OLARAK BENİM YAŞÇADA BÜYÜK OLDUĞUM VARSIYILIRSA SEN BENİM CANIMDAN ÖTE CANSIN.BİR HADİS-İ ŞERİFTE BEN SÖYLEYEYİM.UKALALIK DEĞİL PAYLAŞIM OLSUN DİYE.PEYGAMBERİMİZ BİR İNSANA BAKACAĞI ZAMAN YADA ÇAĞRILDIĞINDA BÜTÜN VÜCUDUYLA DÖNER ONDAN SONRA MUHATAP OLURDU.ASLA SÖZLERİM KIRMAK,İNCİTMEK DEĞİLYAPICI VE ONARICI OLUP BAZI DEĞİŞİK ANLAYIŞLARA KARŞI GERÇEĞİ SÖYLEMEYE ÇALIŞMAKTI.EĞER ALLAH'IN EVİ KALPTİR İNSANDA KIRDIYSAM KALBİNİ HAKKINI HELAL ET VE BENİM KİM OLDUĞUMU ÖĞRENİP HAKKINI ALMAK İSTERSEN BENDEN YANA OLAN HER TÜRLÜ YANLIŞ ANLAŞILMA VARSA ELİMDEN GELENİ YAPMAYA SÖZ VERİYORUM.MÜ'MİN AYRI MÜSLÜMAN AYRIDIR.BEN DE YAZDIĞIN ÖĞREN-YAŞA-TEBLİĞ ET DURUMLARINI BİLİYORUM VE KİMSEYE DE İSTER MECUSİ OLSUN İSTER BİLMEM NE BELA ASLA UF DENMEYECEĞİNİ ÇOK İYİ BİLİYORUM.KUSURUM OLDU İSE AF OLA.NEY KELİMESİ ÇOK UZADI AMA MÜSADE EDERSEN LATİFE VE GÜLÜMSEME BABINDA BİRŞEY YAZMAK İSTİYORUM.SON OLSUN.

NEY DİYE BİR ŞEY Mİ VAR.

NEEEEY NEY Mİ VAR.

YOKSA SEN DE YABAN MISIN.

NEY DİYE BİR ŞEY VAR.

 

Bu mesaj, MHB1050 tarafından, 10.02.2010 23:38:27 itibariyle düzenlenmiştir.
Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: paraklit, ZUBEYR, MEMUR58, ben_enemie, Ellaeso,
Son Oturumlar: