SALI

Hoşheldinizzzz değerli m1gin abim.

Bir çay daha ? Bülbül dut yemeden önce az ötmüş ,amma azda ötse bülbül nida sesiyle lütuftur.Küçük anektodun mesajı ciltlik ktaplar değerinde de olabiliyor.Örneğin;Üzüm üzüme baka baka kararır  Maaşallah sizde ortama hemen uyum sağladınız değerli abim =) ozaman bi lafta size benden

Sıtkı hocam,Mustafa abi diyormuş ki benim saçlarım Sıtkı hocanınkinden daha bi havalı hem de daha uzunveee ustelik onun saçlarına nazar deymesin diye de şapka kullanıyormuş ve her şapkanın kenarına Nazar Ayeti işlemiş

Sıtkı Hoca .dalgalı gür omuzlarına kadar uzun saçlara sahiptir...Bu duruma ne der sizce?

Z.SARI ile işimiz var... 

Ben dikkatler üzerimden kayboldu diye sevinirken; milleti saçlarıma ve şapkama yoğunlaştırıyor. 
Birazdan şapkamı çıkarmamı isterlerse hiç şaşmam! 
(Z.SARI'nın öne sürdüğü nazar ayetlerini ben dahi merak ettim hani! )

İyisi mi, akışı değiştirmek için manevra yapmak... İyi de güvenim henüz o denli yerine gelmedi ki. 

Denesem mi ki? 
Böyle sessiz durmaktan iyidir sanırım. 

- Olur, bir çay daha alabilirim. Yalnız şeker sayısını arttırabilir miyiz? 

- Şey... yani, askere gitmeden önceki saçlarım çok uzundu; onlar iyi idi Hocam. Ama şimdikilerle sizinle kıyaslanmaktan çekinirim. 

(Madem ki, bu konudaki bir kıyastan çekiniyorum; konuyu değiştirmeye yelteneyim o halde)

- Hocam, kıl meselesini es geçelim; zira sizin kazanacağınız ortada. Ben, sizin bitip tükenmek bilmeyen enerjikliğinizin, coşkunluğunuzun ve dahi hitabetinizin etkileyiciliğinin sırrını sormak istiyorum, müsade ederseniz. 

Sıtkı hoca uzun kouşur bende buarada merak edilen Nazar dualarını paylaşayım dedim =) biraz uzun ama yine de lazım olur dedim.Kampanya varmış dualarda bir dua okuyana diğeri bedava.Kaç şapkanız var değerli abim bilmem ama sanırım bu dualar her bir şapkanız için yeterli

Peygamberimiz, nazar ile ilgil olarak,”Nazar insanı
mezara, deveyi kazana sokar” “Hoşa giden bir şeyi görünce, "Maşaallah
la kuvvete illa billah" denirse o şeye nazar değemez.” buyurdu.

 Sabah-akşam, 3 defa “Bismillahillezi la yedurru maasmihi
şeyün fil erdi vela fissemai ve hüvessemiulalim” (16) okuyan, büyü,
nazar ve zulümmden korunur.”

 Göz değene, Peygamber efendimizin bildirdiği şu tavizi okumalıdır:

 “Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanın ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin.” (25)

Nazar değdiğinde okunulacak Dua;

Bu duayı, Cebrail aleyhisselam Peygamber Efendimiz’e (sallallâhu aleyhi ve sellem) nazarın değmesine uğramış Hasan ile Hüseyin efendimize, okumasını bildirmiştir:

اللَّهُمَّ ذَا السُّلْطَانِ الْعَظِيمِ وَالْمَنِّ الْقَدِيمِ ذَا الرَّحِمَةِ الْكَرِيمِ وَلِيَّ الْكَلِمَاتِ التَّآمَّاتِ وَالدَّعَوَاتِ الْمُسْتَجَابَاتِ عَافِ
(burada, üzerine okunacak kişinin adı söylenir)
مِنْ أَنْفُسِ الْجِنِّ وَأَعْيُنِ الإِنْسِ

Bu dua, üzerine okunacak kişinin adı söylenmeden bir erkeğin üzerine okunacaksa şöyle okunur:

اللَّهُمَّ ذَا السُّلْطَانِ الْعَظِيمِ وَالْمَنِّ الْقَدِيمِ ذَا الرَّحِمَةِ الْكَرِيمِ وَلِيَّ الْكَلِمَاتِ التَّآمَّاتِ وَالدَّعَوَاتِ الْمُسْتَجَابَاتِ عَافِهِِِ مِنْ أَنْفُسِ الْجِنِّ
وَأَعْيُنِ الإِنْسِ

Elbette şeker sayısını artırabiliriz.Hatta şöyle yapalım çaycıyı yormayalım,bildiğim kadarı ile çay bardağının kenarına iki adet küp şeker koyarlar ben çayı şekersiz içerim bendeki iki adet şekeri size veririm değerli abim aybettiniz =) yeterli mi dört şeker ? 

Şey!... 
"(Z.SARI'nın öne sürdüğü nazar ayetlerini ben dahi merak ettim hani! )"
derken; şapkama iliştirdiğim diye öne sürülen nazar ayetlerini merak etmiştim. Acaba şapkamın içine baksam mı ki, anlamındaydı. 

Sağolsun arkadaşlar şapkalarımın sayısının artmasına önemli katkıda bulunuyorlar. Daha günler önce bir şapkam daha oldu. Şu an, aktif, kullanılabilir vaziyette üç adet şapkam bulunuyor. 
Takkeyi saymıyorum tabi. 

(Hmm... Demek Z.SARI çayı şekersiz içiyormuş... İşte bu güzel bir gelişme. 
Önceki çayı içtim içmesine ya; ne tadını alabildim ne tuzunu. Onun acısını çıkarmalıyım! 
Acaba masadakilerden çayını şekersiz içen başka kimse bulunur mu ki!? )

(Sıtkı Bey güzel konuşuyor gerçekten... Konuşurken, cesaret aşılıyor sanki... Kendimi daha iyi hissediyorum.artık... )

(Aslında bu masadaki sohbeti kaydetip, sitede yayınlamak varmış! 
Bu konuyu daha sonra Z.SARI ile görüşsem fena olmaz. Zaten onun sıradışı röportajlarını bilmeyen yok; yani bu işi  pek rahat üstlenebilir... )

Masada sadee ben şekersiz çay içiyorum =) Neden bilmem ama şeker hastası olmamak için çayı şekersiz içmeye başladım ve şimdi şekerli çay içemiyorum tadı bozuk geliyor =) Daha önceleri çayda şekersiz mi olurmuş canımmm der,böyle diyenlere hadi canımm sizde derdim.Şimdi anlıyorum onları

Şeker hastası olmatan korkuyorum ama tabiri caizse tam bir çikolata tiryakisiyim.Gofretliler çikolata bölümüne girmez nazarımda ;orjinal yüzde yüz saf çikolata olacak =) hergün bir paket bitiririm =) Diş doktoru beni çok sever sayemde çok iş oluyormuş kendileri öyle söyledi de Ama yasakladığından beri bir paket bitirmiyorum artık ...Ama tek güvencem Sıtkı Hoca . O da çikolatayı çok sever;hocada seviyor o halde ben de sevmeliyim diye bahane üretiyorum

Salih abi de şeker kullanır,kahveyi orta şekerli sever ben gibi

Mustafa-Musa ALCAN; Mustafa abinin göbeğine bakılırsa ve ton ton yanklarına =) onunda şekeri sevdiği kesin.Anlaşılan m1gin abim size bu masadan birtek benim çaydan şeker düşer =) belki site üyelerinde şekersiz çay içen vardır

Şeker hastalığına yakalanmaktan korkan ve bu nedenle çayı şekersiz içen bir kimsenin; çikolataya bunca düşkünlüğünün sırrını çözümleyebilen olabilir mi ki? 

Yine de iyi ediyorsunuz ey Z.SARI; siz çayı şekersiz içmeye devam edin! 

Yahu koskoca masada (hatta birleştirilmiş iki masada :P) , çayı şekersiz içen başka kimse yok mu yani? 

Hüseyin Goncagül ve İbrahim Sadri'yi neden atladınız ey Z.SARI; onlardan bir sonuç çıkmaz mı ki? 

Sizden gelecek ek şekerlerin benim çayımı tatlandırmaya yetmediğini ifade etmek istiyorum. Çünkü ben; sizin kadar çikolataya rağbet etmiyorum! 
 

Ya, bazı yerlerde şekerlik masada dururdu; istediğiniz kadar atardınız... Burası neden böyle değil ki sanki? 
 

Z.SARI; "belki site üyelerinde şekersiz çay içen vardır" diyerek; benim şekere böylesi düşkünlüğümle eğlenedursun bakalım... Sonraki oturumlara, kaplı küp şekerleriyle dolu ceplerimle katılayım da görsün! 

Hatta garsondan ek şeker isteyen olursa,
"Durun bende var!", diyerek cebimden çıkarıp vereceğim! 

Ben de şekersiz çay içenlerdenim.. Çayın tadı şekersiz daha güzel alınıyor bence. Etraftan yadırgayanlar oluyor tabi; hatta rejimde misin? muamelesi görüyorum=)) Ama her şeye değer.. Değil mi Z.Sarı? :)

Şekersiz çay güzel haklısın şehrazad

Herşeye değer mi?
 

2007 yılında Suudı Arabistan'da Endonezyalı arkadaşlarımız vardı ve çayı şerbet tadında şekerli yaparlardı.Bu benim gibi şekersiz çay içenler için zor olsa gerek Ama işin bide öteki boyutu ; Dost hatırı için çiğ tavuk yemek var =) Bu söze o zaman daha bi inandım.Dostum için her iftar sonrası o şerbet tadındaki bir bardak çayı içiyordum.

Dost için şeker hastası olmayı göze almak gibi bişey sanırım

sizce değer mi ? =))

DİPNOT:Hüseyin GONCAGÜL ve İbrahim SADRİ abimizi unutmadım =) atlamışım =)

Hüseyin hoca ile iki Salı önce görüştüm ve aradığımda kahve içmekteydi davet etti fakat icabet etmek nasib olmadı =).İbrahim SADRİ abimizde bildiğim kadarıyla çayı şekerli içer.

Hmm... Demek Z.SARI, Hüseyin Goncagül ve İbrahim Sadri'yi unutmamış da atlamış... 
Benim açımdan iki durum da aynı kapıya çıkıyor. 

Neyse... Zaten yukarıda ifade ettiğim çözümü buldum ya, artık sorun yok. Bu seferlik çayları tümden şekersiz bile içebilirim... Tabi sonraki oturumdaki şekerlerimin hayalini kurarak... 

Biliyorum, bu şeker muhabbeti biraz uzadı... İyi ama, çekingenliğimi üzerimden atamadım ki!
Zaten yoldan geçiyordum, bir anda kendimi masada buldum. Hazırlıksı< yakalandım yani! 

10.06.2008
Gülten DEMİRCAN

Sabahın Rengi =)

Güne bu sözlerle başlamak güzel.Merhabayı onun ses tonu ile duymak;huzur verici.Bir Salı arayıp sıkı bir abla-kardeş ilişkiniz oluyor.İlk davete icabet hazzını kendileri ile yaşadım o günkü heyecanımı anlatamam.Aman Gülten abla sıkılmasın,aman yalnız kalmasın =)) Bunlar için çabalar iken çabamın yersiz olduğuna kanaat verdim;çünkü Gülten abla sanki ortamdaki herkesi tanıyormuş gibi ilgili ve candandı.Kendisi ile çok kaçamak söyleşiler yaptım.Antibiyotik mübarekliğinde şeker tadında ilaç =) O’nu kendime saklamayı seviyor muyum ne? =)Bu yüzdendir belki de kelimelere sığdıramamam…
Gülten ablamı kelimelere dökmek güç.Hayatın rengi.Bence bu söz Gülten ablama çok yakışıyor;hayatın bütün renkleri kendisinde mevcut =)
 

17.06.2008

Zeynep COŞKUN

Hayat size farklı kişilikleri insan sureti ile sunuyor.Zeynep bunlardan biri.Hayat defterine veresiye hesabı tutmaz aldığını ödemez çünkü Hayat ona henüz vermedi ama o bunu umursamıyor ve Hayatın canını okuyor sanırım inanmak güzel,Allah en iyi dost şüphesiz…
 

24.06.2008

Mehmet CAN
Can da can abim =) ben öyle derim.
16 yaşımda hayatımın en Canlı Dakikalar’ını kendilerine borçluyum.Nede güzel bir fregman Canlı Dakikalar
Mehmet Can abimi radyo 7de Canlı Dakikalar programı ile tanıdım.Abimin ses tonunun da,görüntüsünün de maşallahı var.Kendilerini; biyografisinin yazılı olduğu internet sayfasındaki küçük bir resimde gördüm.
Mayıs ayında kendilerini Feshane’de görme şerefine nail olanlardanım fakat bu birazcık tuhaf oldu, nasıl mı?
Müzik dinlemeyi çok severimlakin öyle her müziği de sevmem,dinlemem.Fonda çalan müzik çok hoşuma gitti.Sanırım teknik masaya müziğin adını sorsam hiçte fena olmaz hani.Teknik masaya doğru ilerler iken masa önünde mikrofonlu bir abi.

Af edersiniz!Acaba fonda çalan müziğin adını öğrenebilir miyim?
-Elbette ama teknik masadaki arkadaşlara söylemeniz gerek.
Bir dakika!Bu ses tonu hiçte yabancı değil!Mehmet abi =)
Evet benim…
Çok kilo almışsınız,tanıyamadım.
Mehmet abinin o günkü cevabını hala tekrarlar dururum;
(göz kapaklarını kırarak)İnsan işte olduğu gibi kalmıyor.Bana çok değişmişsin diyenlere,ya da nasılsın diyenlere Mehmet abinin mimik hareketini yaparak verdiği cevabı veriyorum.
Geçtiğimiz Ramazan sonrasında hatırlayanlarınız olacak;Fenerbahçe ard arda oynadığı maçlar neticesinde maçlarını kazanamıyor acı gerçek KAYBEDİYORDUBir GS olarak Mehmet abiyi kızdırmak boynumuza farz olduTabii sonrasında GS da FB den geri kalmadı ve maalesef oda bir dönem hastalandı ve FB li arkadaşlarımın cevabı;Biz buna halk arasında ÇARPILMA diyoruz

(sadece küçük bir hatıra aman takım kavgasına dönüşmesin )

Veee inanın Mehmet abi ile konuşmak çokda kolay olmasa gerek.Kendimi haber spikeri gibi hissetmek ve Mehmet abim gibi mükemmel konuşmak isterim ama hiçbir zaman beceremem
 

"Mehmet Can" ismini görünce bile heyecanlandığımı hissettim! 

Mehmet Can, beni ciddi anlamda etkilemiş en önemli üç isimden birisidir. Ki, bu durumu daha önce oluşturmuş olduğum "Mehmet Can Özel Dosyası"nda açıklamıştım. 

Ancak Mehmet Can 'ın, "Canlı Dakikalar"ı Marmara FM dışında başka bir radyoda daha yaptığını bilmiyordum! 

İki sene evvel, bir tıp dergisinin (Paramedikal) çıkmasına önayak olan arkadaşların kaldığı bir öğrenci evine misafir olmuştum.
Muhabbet arasında önceki senelerde Konya'da gerçekleştirdikleri bir programa Radyo 7'den Mehmet Can ve Kahraman Tazeoğlu'nu davet ettiklerini söylemişlerdi de, beni üzmüşlerdi. 
Çünkü o zamanlar ben de Konya'daydım ve öyle bir programın varlığından bihaberdim. 

Benim o programla ve özellikle Mehmet Can ismiyle çok ilgilendiğimi gördüklerinde de, o etkinliğin videosunun çekilmiş olduğunu ve bazı arkadaşlarda bulunabileceğini ifade etmişlerdi. 

Benim çok sevindiğimi farkettiklerinde ise, o videoları bulmalarının çok da kolay olmadığını; baklava yiyerek ağızlarını tatlandırdıktan sonra bu hususu daha iyi düşünebileceklerini dillendirmişlerdi...
Gözüm dönmüştü bir kere; sayılarının on kişiyi aşkın olduğunu hiç hesaba katmadan kabul etmiştim! 

O program kaydını birkaç kez izlediğimi anımsıyorum. Öncesinde Mehmet Can 'ın görüntüsünü gördüğümü anımsamıyordum. Onu hep, keyifli radyo programları, heyecan verici ses tonu ve sunumuyla tanıyordum. 

Ve, yukarıda sözünü ettiğim "Mehmet Can Özel Dosyası"nı hazırladıktan aylar sonra, birgün (23.10.2008 'de) MSN listemde daha önce bilmediğim adres... Görünen isimde "Mehmet" yazıyordu... Ve bir yazışma başlatıyorum...

Aslında devam da edebilirdim... Ama izin almadan buraya kadar... 
Dilerim Mehmet Abi yaptığım bu alıntı için bana kızmaz! 

Anlayamadım..Sevgili Z.Sarı bu değerli abileri nereden tanıyor? Yüzyüze mi tanıyor,yoksa sadece telefonla mı görüşüyor? Yüzyüze ise nereden tanıyor? Yoksa bir radyoda mı çalışıyor? Telefonla ise telefonlarına nasıl ulaşıyor? Ulaştı diyelim bu denli muhabbeti nasıl ilerletiyor? Hiç radyo geçmişi olmayan ve telefonla konuşma özürlü olan biri için mazur görün sorularımı lütfen =)

Soru gelecekse cevaplar bizden abisi =)

Anlayamadım..Sevgili Z.Sarı bu değerli abileri nereden tanıyor?

Allah nasib etmişki tanımışım =) Nasibimde varmış...

Yüzyüze mi tanıyor,yoksa sadece telefonla mı görüşüyor? Yüzyüze ise nereden tanıyor?

Bazı abilerimi yüzyüze tanıyor,bazıları ile de sadece telefon ile görüşüyorum henüz ziyaretlerine gitmek nasib olmadı =)

Yoksa bir radyoda mı çalışıyor?

Hayır =) Bir radyoda çalışmıyorum ama çok isterdim ve inanın benim gibi bir radyo hastası insan henüz bir radyo dahi görmedi =))Komik ama gerçek bir durum.

Telefonla ise telefonlarına nasıl ulaşıyor?

Bırakalımda o işin sırrı da bizde kalsın =)) .Şaka bir yana bu birazda abilerinizin -ablalarınızın ve sizin ne kadar samimi ve içten olmanıza bağlı.

veeee son soruuu =))

Ulaştı diyelim bu denli muhabbeti nasıl ilerletiyor?

Sevgi herzaman kazanır...Siz kaybettiğinede inansanız sevgi herdaim kazanır.

Muhabbetin ilerlemesi kesinlikle tek taraflı olmaz,olsada bir yere kadar ilerleyebilir sonrasında başladığı yerde bitiverir.Muhabbetiniz abileriniz (ablalarınız) ne kadar samimi ve gerçek ise o kadar ilerler.Ben hepsine bir SALI günü ulaştım  Hz.Allah dualarıma icabet etti ve nasib oldu =) şukur =) Ben sevgilerime karşılık eklemeden Allah Rızası için yaptım herşeyi yapacağım da...Rıza için yapılan herşey karşılığını bulur gerek dünyada gerek ukbada...=)

sayın stonesour; umarım sorularınıza vermiş olduğum cevaplar açıklayacı olmuştur =) başka sorunuz var ise şayet çekinmeden iletebilirsiniz =)

veee değerli m1gin abim; sizi etkileyen diğer iki şahsiyeti pek bi merak ettim açıkçası =)

01.07.2008

Rukiye SARI

Bazen yakınlarınızdan dahi saklamakta olduğunuz birşeyler olur.Ben bundan mahrumum =) (=  kendimi nasıl tanıtmışsam ya da tanınmışsam mimik hareketlerimden dahi anlaşılıyor ve çözümleniyorum bu hem iyi hem kötü birşey galiba

Rukiye yengem bugün sende birşey var sorusunu evde bana ençok soran şahısdır kendilerinden telif hakkı almadan bu kadar yazmam yeterli sanırım =) İyi ki vardır dediğim can lardandır =)

Hayırlı,bereketli RAMAZAN lar Ülkem!...

Günahların eridiği Rahmet denizi Ramazanı Şerifiniz mübarek ola....

Canım benim, duyguların çok samimi ama istersen bunları gerçekden hakedenlere söyle... ne yazık her insan göründüğü gibi olmuyor.. Hani MEVLANANIN bir sözü vardır. Ya göründüğün gibi ol Ya olduğun gibi görün.. 

08.07.2008

Emre SARI

Canım kardeşimmm..=)   (amca oğlu)

Ailemizin en uzun boylu genci;ayrıca en yakışıklısı =)

Gamsız bir Hayat öğrencisi,

ÖSS sınavının ennnn rahat yarışçısı =)

Rahat-şapşal-sinirli zamane genci

Emre ya da benim tabirimle yakışıklım =) Canım kardeşim ....

Şahıs ve huylarını değil Rıza için sevmeyi seçenlerdenim....

15.07.2008
Enes SARI

Kuşlar kendi aralarında bir tiyatro kurmuşlardı. İlk temsillerini vereceklerdi. Hepsi de çok heyecanlıydı. Kolay mı? O gece tüm orman onları seyretmeye gelecekti.

İşte şu gelen orman kralı arslandı. Nasıl da kibirliydi! En öndeki sıraya geçti, oturdu.

Arkadan diğerleri birer ikişer gelmeye başladılar. En son gelen fil oldu.

Bütün hazırlıklar tamamlandı. Nihayet perde açıldı. Bir alkıştır koptu.

Süslü tavus kuşu elinde mikrofon, artist kuşları takdim ediyordu:

- Şimdi karşınızda anne rolündeki sayın Leylek!

Leylek gözünde gözlük, yerlere kadar eğilip “Lak lak lak” diyor ve halkı selamlıyordu.

Tavus kuşu bu kez:

- Şimdi karşınızda baba rolündeki sayın Baykuş ! diyordu.

Baykuş şapkasını çıkarıyor ve “Uhuuu! Uhuuu!” diye halkı selamlıyordu.

Tavuskuşu rengarenk tüylerini açıyor ve bağırıyordu:

- Şimdi de doktor rolünde sayın Karga!

Karga elinde çantası, boynunda stetoskop ile “Gak gak” diyor ve halkı selamlıyordu.

Tanıtma böylece sürdü. Sıra temsili oynamaya geldi. Kuşlar rollerini çok iyi ezberlemişlerdi. Hepsi çok güzel ve başarıyla oynadılar.

Perde kapandı. Seyirciler ayağa kalkıp alkış tuttular.

- Bir daha, bir daha lütfen! diye kuşları sahneye çağırdılar.

Perde tekrar açıldı. Bütün kuşlar toplu halde bir kez daha halkı selamladılar.
 

Dünya da bizim sahnemiz ha abisi =) Dostluğumuz kuşlar gibi olsun…Bütün SALI operasyonları için eyvallah Enes kardeş…Yüreğindeki bütün hayırlı işler dünyada ve ahrette yürüdüğün yol üzerine dizilsin-amin-
 

Otomatik çalmayı beceremediysemde enazından yüklemeyi becerdim bu da bir başarı sayılır alkışlar benim için

Bravo ey Z.SARI, sonunda müzik ekleyebildiniz, demek. 

Otomatik çaldırma özelliği ifşa edilmiş değil zaten. 
Vaktiyle stonesour sormuştu da, daha sonra cevaplarım diye es geçmiştim... Geçiş o geçiş... 

Siz, müzik dosyasının eklenmesini uzun yoldan gerçekleştirmişsiniz... Siz, şarkı listesi oluşturma yolunda önemli bir adım atmış bulunuyorsunuz... 

Bireysel parçalar eklemek için dinlence.4yon.org 'e üye olmaya gerek yok. Yapılması gereken, oynatıcının altındaki "Siteye Ekle/Embed" bağlantısına tıklamaktır.

Ötesini zaten biliyorsunuz... Size verilen kodu, www.mbirgin.com 'da mesaj yazarken "HTML Kod Ekle" aracılığıyla ekleyebiliyorsunuz. 

Bununla beraber, dolaylı çözümü başarmış bulunduğunuz için, alkışı hakkediyorsunuz. 

22.07.2008

Yusuf SARI

Hayatta bazen tek başınıza yol almayı beceremez-göze alamazsınız.Bunun içindir ki herzaman bir dost,bir sırdaş,bir yol arkadaşı ararız gerek maddi gerek manevi.Yusuf abi Hayatta yol almaya başladığım kanı deli çağlarımda içime sığdıramadığım Hayat sözlerini - sırrımı paylaştığım ilk insan =) İki üniversite bitirmiş en sabırlı öğrenci (taşı sıksa ekmeğini çıkarır )

Yusuf abi maddi-manevi bütün desteğin için eyvallah ....

Yusuf abi adın ile amel edesin =)

29.07.2008

Annem =)

Bu Salı aynı zamanda Miraç kandili idi =) Annem için bu Salı'yı beklemiştim =) Zira Miraç yükselmek namında ;Anne kalbide yüceler yücesi değil mi ki =)

ANNE KALBİ

Delikanlı,katı yürekli bir kızı sevmiş ve onunla evlenmek istemişti.Ancak kız,korkunç bir şart ileri sürerek:
-Senin sevgini ölçmek istiyorum,dedi.Bunun için de köpeğime yedirmek üzere bana annenin kalbini getireceksin.
Delikanlı,tüyler ürperten bu teklif karşısında ne yapacağını şaşırmış ve uzun bir tereddütten sonra hislerine mağlup olup annesini öldürmeye karar vermişti.Annesi,belki de durumu farkettiği için oğluna fazla direnmedi.Ve çocuk,annesini öldürerek kalbini bir mendile koydu.Delikanlı,kızın isteğini yerine getirmiş olmanın heyecanıyla yolda koşarken,ayağı bir taşa takıldı.Kendisi bir tarafa,mendil içindeki kalp bir tarafa fırladı.Canının acısından,ağzından ister istemez"Ah anacığım!"sözleri döküldüğünde annesinin tozlara bulanan ve hala soğumamış olan kalbinden bir ses yükseldi:
-Canım yavrum,bir yerin acıdı mı?

Herkes bir şekilde Salı telefonlarıma ne iş?der gibi ifadelerde bulundu =) Annem dışında =)

veeee sitedeki bütün Anneler =) iyiki varsınız aklıma gelenler ya da benim bildiğim =) ;

IŞIK-asmer-abheri =)  Sizler (anneler),birileri ya da biz farkında olamasakda biliyoruz ki dünyanın en güzel,en yüce kalbine sahipsiniz =) iyi ki varsınız ve iyiki herşeye rağmen sevmekde,sevilmektesiniz =) Bütün değerli annelerimizin öpülesi o mübarek ellerinden öper,saygılarımı arz ederim =)

Teşekkürler sevgili Z.SARI

Sitedeki anneleri de unutmayıp dile getirmen büyük incelik, yüreğinin güzelliğini bir kez daha göstermiş oldun ve gönlüme kattığın bu sevinç için müteşekkirim.

Yazdıklarını okuyunca seneler önce bir anneler gününde karaladığım bir kağıt aklıma geldi ve duygulandım.

".....Bir yandan “annelik” gibi yüce bir makama lâyık olmaya çalışırken, bir yandan anne sevgisini çocuklarıma yudum yudum içirirken, kendim yudumlayamayışımın susuzluğu içindeyim. Evet bugün anneler günü ve ben yine sulu sepken duygular içindeyim. Yüreğim kasırga ekip fırtına biçiyor...."

Evet işte böyle, insan bazen fırtınanın yol açtığı sağnak yağmurlarda kalıp yukarıdaki gibi cümleler zikredebiliyor...

İyi de ben bu mesajı mutluluğumu dile getirmek için yazmıştım, şimdi sırası mıydı heslenmenin :)

Karanlığıma bahşedilen ışıklarım ve onlara anne olmayı bana lâyık gören Rabbime şükrederek bitireyim sözlerimi...

Canım benim .Ne kadar güzel sözler bunlar , ne kadar düşüncelisin.

abheri' ye katılmamak mümkün değil. Çocuklarımız biz annelerin yaşam ışığı.Rabbim çocuklarımızı bütün kötülerden kötülüklerden korusun inşallah.

Ve dilerim ki ışıklarımız sevgili Zuhal gibi örnek alınası bireyler olarak yetiştirelim.Bu anlamda  anneni tekrar tekrar tebrik ediyorum sevgili Zuhal.
 

Değerli abheri ve ISIK abla =) hakkımdaki hüsnü zanlarınız için Allah razı olsun...

Allah sizler gibi anneleri Gençliğin balında daimi eylesin ve ışıklarınızı da yolunda daim eylesin ve nasibin(m)izi bereketli kılsın-amin-

05.08.2008

H.Salih ZENGİN (Canda Can gönlü ZENGİN abim )
 

İçimden gelenleri yazacağım reklam sanılmasın-anlaşılmasın =)
Hayatta ama bir yolcusunuz;sizi kimse önemsemiyor yada amasınız diye görmezden geliyor-atlıyorlar.ZAMAN bu ne olacağı hiiç belli olmaz değil mi ama ?
ZAMAN geçtikçe ama olduğunuzu unutuyor,ZAMAN’ın size anlattıkları ile; sonbahar mevsimin de, dalından kopmuş ve toprağa vuslat ahengi ile düşmüş sarı yaprağı göremiyor fakat rüzgarın toprakla dans ettirdiği yaprağın sevinç çığlıklarını duyabiliyor, hangi notada dans ettiklerini dahi hissedebiliyorsunuz.Renklerin dilini,Gökyüzünün Mavisini,beline taktığı kuşağını Zaman ile aklınızı müebbeten miraç eyliyorsunuz.Gökyüzünün yeryüzüne akıttığı gözyaşlarını göremiyor;fakat toprağın bağrına gergef işlediği tauna misali sedaları Zaman ile bağrınıza basıyor ve beklide bu güzellikleri duyabildiğiniz için Zaman’a ve ama olmanızı takdir eyleyen Hakka şükrediyorsunuz…

Aslında bu Hayat-Zaman hikâyem devam eder lakin sizleri de(okuyan şahısları da) yormamak gerek diye düşünmekteyim
İlk yazımı Salı günü yazmış mektup ile göndermiştim =) Editörlerden birinin ismini yazmam gerekli;H.Salih ZENGİN Bu ismi Marmara fm.de Mustafa-Musa ALCAN kardeşlerin birlikte hazırlayıp beraber sundukları ‘Yerli Dizi’adlı programdan tanıyorum Mizahı yerinde bol keseden =) sanırım Salih abimin adını yazmalıyım  ki öylede oldu…
 

Veee sonrasında bir telefon =)
Zuhal ile görüşecektim =) (telefon yanımda değildi =) ,daha sonra aradığımda);
Salih abi beni aramışsınız buyurun?
Zuhal yazını beğendim mail olarak atar mısın ?
Çok sevindim elbette

Veee işte ilk heyecanım =) 11 Mart 2007

UYUT, BÜYÜT ve ADAM ET BENİ EY MASAL !...

Uyut, büyüt ve adam et beni ey masal !...

Masal, insanın kimi zaman oyuncağı, kimi zaman tatlı rüyaları, kimi zaman farklı hayal dünyasıdır. Bütün bu özelliklere sahip olmasına rağmen unutulmaya ve önemsenmemeye yüz tutmak üzere, hatta kimi evlerde unutulmuş da. Masallar ile büyümüş Osmanlı’ya baktığımızda aklımıza ilk gelecek önemli isim şüphesiz ki Efendimiz’in övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmed.
Fatih ki, 21 yaşında en şerefli şehri, İstanbul’u fethetmişti. Böyle şerefli bir insanı yetiştiren elbetteki sorumlu ebeveyn. Fatih Sultan Mehmed’in annesi Hüma Hatun, onu elbetteki masallar diyarında ninniler ile büyütmüştü. Ve ortaya asil, alçak gönüllü mükellef bir genç çıkmıştı. Güçlü, kuvvetli ve kararlı o saygıdeğer şahısların ebeveynleri çocuklarını ninniler ve masallar ile yetiştirmiş, hakkıyla anne-baba olma görevini üstlenmiş, adeta birer eğitim uzmanı gibi davranmışlar.

Günümüz çocuklarına ya da diğer bir deyişle zamane gençliğine baktığımızda ise ninni söylemek yerine çocuğuna pop vb. müzikleri dinleten, masal anlatmak yerine yanlış mesajlarla dolu çizgi dizi izleten anne-babalarla karşılaşıyoruz. Araştırmalara göre masal ile büyümüş toplumu, ahlaklı, kararlı ve hedefi olan azimli gençlik oluşturuyor. Masal ile yetişmemiş veya yetişmeyen gençliği, gayesiz, amaçsız, hazıra konan, idealsiz ve çıkarcı gençlik olarak görebiliyoruz. Oysaki masal, gelişiminde çocuğu en iyi etkileyen ve kişiliğini belirleyendir. Ne dersiniz hâlâ çocuğuna pop vb. müzikleri dinletip çizgi dizi izleten var mı?

Ben cevap vereyim elbette ki hayır!..

Şimdi masal anlatıp ninni söyleme zamanı. Masal anlatıp doğru mesaj vermek isteyenler; Keloğlan, Nasrettin Hoca ve vb. masal saltanatımızı yıkmak isteyen Hansel ile Gratel gibi Avrupa masallarına dikkat! Hansel ile Gratel masalını dinleyen çocuklar babalarının, Hansel ile Gratel’in babaları gibi kendilerini ormana bırakmasından korkuyor ve böylece babalarından soğuyorlar. Unutmayalım ki Keloğlan, Kırk Çuval, Yalancı Çoban vb. birçok masalımız çocuklarımıza öğüdün en hasını verir. Unutmayalım ki çocuklarımızın da bizim üzerimizde hakkı var ve en azından çocuklarımıza geceleri masal okuyalım. Bir masal, bir çizgi dizinin yapamayacağını yapar. Şimdi hep birlikte dünyamızı masallaştıralım ve zamanımız yok demeyelim; çünkü bir masal bir filmin reklam arası kadar zamanımızı alır ve sonucu mükemmel olur. Dünyamızı masal ile buluşturmak duası ile. Masal ile kalın.

--------------------------------------------------------------------------------

Şimdi okuyorumda meğer o zamanlar nede çok heyecan verirdi bu yazı(cık) bana =) Şimdi okuyorumda meğer ne çok törpü gerektiren bir yazıymış =) ZAMAN insanı çok değiştiriyor;bir okul misali
Yazıyorum.yazdıkça yazasım geliyor ama Salih abimi kelimelere dökemiyorum.Salih abim,eşi ve ailesi bence dünyanın en güzel nimetlerine layık =) Dünyada bu övgüyü hak eden kullar inanıyorum ki Ahrette de güzel köşklerin sahipleri olacaklardır Allah’ın izni ile-amin-
 

Yav insanın yazası geliyor Salih abisini lakin kelimelerin bu değeri taşıyamama çığlını hisseder gibi;lüzümsuz lugatların Salih abimin yüreği karşısında kifayetsiz kalacağını biliyor en iyisi Can da Can Salih abim diye bitiresim geliyor =)

veeee hep birlikte nice 23 yıllara ZAMANIM (bu Salı da benden yana =)

12.08.2008

Nazlı HATİPOĞLU =)

Naz-NazlıCAN-Nazlıyar vb. =)

Renkli bir kişilik =)ismini her duyduğumda  yüzümde benim dahi çözemediğim bir tebessüm oluşuveriyor =)

Hayatta ama bir yolcusunuz ve renklerin dilini birileri size anlatıyor =) Sonbaharda sararan ve dalından rüzgarın edası ile NaZzzlı Nazzzlı toprağa düşen yaprağı göremiyor fakat tuana damlaları zevkince sesini duyabiliyorsunuz =) Nazlı Hayattan nedir çektiğimiz ? =) diye düşündüğünüz bir anda Nazlı'nın kahkahası ile boğuveriyorsunuz kederleri =) Bu iksiri bu kadar açıklamam yeter sonra nazara gelmesin =)

Nazlı iyi ki varsın ve iyi ki sevilmektesin