Görüntülenme: 369826
İştah Kabartmaca
2009/06/23 1:42
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Ey citizen, "yönlendirme" derken, www.mbirgin.com 'a girilmek istenirken, yedek.mbirgin.com 'a yönlenmekten mi söz ediyorsunuz? 

Şayet durum böyleyse, internet tarayıcınızın önbellekleme mağduru olmuşsunuz demektir. 
Bir kez yönlendi mi, zahmet edip her defasında sitenin varlığını yoklamayabiliyor. 

Bir ipucu olarak, www.mbirgin.com yazılıp Enter tuşuna basıldıktan hemen sonra, "Yenile" düğmesine (ya da F5 tuşuna) basılabilir. Bu, tarayıcıyı zahmete sokabilecektir. 

"Her Güne Bir Hadis-i Şerif" konusuna neden yeni mesajlar gelmediğini merak etmiştim ben de. 

Bu arada yıllar önceki "Eşref Saati" programını öyle bir anlatmışsınız ki, iştahım kabardı.

Ama o bölümleri elde edemeyeceğim için de,  hayıflanmaktan ve "keşke" ifadeli cümleler kullanmaktan başka bir şey gelmiyor elimden.
Belki siz ara ara bir şeyler hatırlayıp bize sunarsanız, bir nebze teselli olabiliriz. 
 

Ey Itri, İbrahim Sadri ile ilgili sizin de söyleyecekleriniz olduğunu ifade etmişsiniz... Bekleriz... Şayet bizim ulaşamadığımız "Eşref Saati" programına dair bilgiler ise, daha çok bekleriz ama. 

Muhammed Esed'in sözünü ettiğiniz kitabının seslendirilmesiyle ilgili bilgim bulunmuyor malesef. 

İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Şanslı Azınlık
2009/06/23 2:17
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 Bahsettiğim yönlendirme yedek siteye olan yönlendirme.Arada sırada olurdu ama ilkkez bukadar uzun sürdü.Her seferinde sizin bahsettiğiniz şekilde denedim ancak olmadı.

Bunada şükür diyelim.

O dönem "Eşref Saati"ni seyreden çokta insan yok aslında.Genelde yaşıtım insanlar.Benden büyüklere pek hitap etmemiş anlaşılan.

Ve ıtri;"Mekke'ye Giden Yol"  Muhammed Esed'in, manevi yolculuğunu anlatan bir kitaptır.Sana tavsiyem sesli kitabını bekleme ve kalınlığı gözünü korkutmasın.

Bence romanlar sesli kitap olarak dinlenebilir ama böyle bir kitap okunmalıdır.İnsan eline alınca 480 sayfanın nasıl bittiğini anlamıyor.

 

 

Yanıt: SALI
2009/06/23 11:49
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 3,5 (1 oy)

Beklemek degil sevgili citizen. Ben okurum zaten,kitabta kutuphanemde duruyor. Ama guzel turkce kullanan kimselerden de dinlemek cok hos. Birde kitabi okuyamiyacak tembeller olabilir, onlara iyi gelir. Esed'in anilan kitabinin TRT de belgeseli yapilmis, harikaymis ama gec haberimiz oldu. Bulursak belki iyi olabilir.

M.1gin'e : Esd'in programi zamaninda marmara fm de yayinlanmisti. Bitirebildilermi bilmiyorum. Biz istiyoruz ipe un seriyorlar. Siz veya Z.Sari yapabilir diye hala umutla bekliyorum. "Fakirin katigi umit" demisler, bakalim.

Yanıt: SALI
2009/06/23 19:55
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 3,5 (1 oy)

Sayın Itri ; inanın siteye üye olur iken kendi adımı yazdığımda ; başka bir üyenin de bu isimde olduğunu ve başka kullanıcı adı yazmam gerektiği belirtince ; e bende mahlas kullanmayı sevmediğim için =) Z.SARI yazdım ve ilk gün dedim ' kesin Zeki diye anlayan olur =))' Ziyanı yok sayın Itri =) isterseniz hoşunuza gidecekse siz yine de Zeki diyebilirsiniz =)

veee sizin için inanın dua ediyorum şayet  Esad Coşan  hocaefendinin kayıtlarına ulaşamazsanız -ulaşamazsak çok üzülürüm fakat Akra fm.aramayı hiç düşündünüz mü?

Yanıt: SALI
2009/06/23 20:39
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

13.05.2008
CANAN

 

Yetim Sofrası 

Genç adam, bir eczanede kalfa olarak işe girmiş, tatlı dili ve çalışkanlığıyla kısa sürede göz doldurmuştu. İstenen ilaçları son hızla hazırlarken, bir yandan da müşteriyle sohbet ederdi. Gelenler hep keyifsiz insanlardı. Fakat kalfa mutlaka bir ortak nokta buluyor ve onlarla arkadaşlık kuruyordu. Orta yaşlı bir hanım olan eczacı, kalfasından son derece memnundu. Bu yüzden de aylığına sık sık zam yapıyordu.

Genç adam, yapılan bu zamları yetersiz bulduğundan, en pahalı ilaçlardan aşırmaya başladı. Bunları el altından pazarlarsa, fakirlikten yavaş yavaş kurtulacaktı.

Kalfanın gecekondularla çevrili evi, çok geçmeden değişmeye başladı. Bir takım tamirat ve ilavelerden sonra tepeden tırnağa boyanan ev, çatısına yerleştirilen bir uydu antenle tamamlanmıştı. Fakat dikkatleri en çok çeken şey, evden gün aşırı yükselen ızgara kokularıydı. Mahallenin bayramdan bayrama et gören insanları, bu kokuların köfteye mi yoksa pirzolaya mı ait olduğu konusunda tahminler yürütüyor ve kokular arttığında, çocukların imrenmemesi için, pencereleri kapatıyorlardı.

Kalfa, eşinin yemek konusundaki ikazlarına kulak asmıyor ve özellikle bitişik gecekonduda yaşayan çocuklara yardıma yanaşmıyordu. Bu çocuklar, babaları öldüğünden zor durumdaydı. Ama kendisi de devlet değildi elbet, herkese bakamazdı. O çocuklara verdiği bayram harçlığı, hiç de az sayılmazdı. Küçük kızına dar gelen, ya da artık dudak büktüğü için bir kenara atılan elbiseler de, hesaba katılmalıydı. Herkes o kadar verse, köşeyi dönerlerdi.

Genç adamın karısı, ara da bir de olsa, yetimlerin annesine yemek gönderiyordu. Fakat eşi et vermeyi yasaklamıştı. Çünkü etin tadını bir kere alırlarsa, başka bir yemeği beğenmezlerdi.

Kalfanın küçük kızı, ikide bir et yemekten bıktığı için, "orası yağlı, burası kemikli" dediği pirzolalara bir ısırık atıp bırakıyordu. Ona göre bu parçalar, komşu bahçeye uğrayan kedi ve köpekler için nefis bir ziyafetti. Genç adam, hayvanlardan nefret ederdi. Bu yüzden de "ziyafet"e itiraz etmiş, fakat sonunda kızına boyun eğmişti. Köpeklerin havlaması, özellikle geceleri onu çıldırtıyordu. Bu sesleri duyduğunda, çoğu kez balkona çıkıp onları kovuyordu. Yetimlerin annesi de hep bahçede olurdu. Anlaşılan bu işten, kadın da rahatsızdı.

Genç adam, köpekleri toplamaları için belediyeye yaptığı şikayetlerden bir sonuç alamayınca, problemi tek başına çözmeye karar verdi. Ve pirzola artıklarını, eczaneden getirdiği haşere ilaçları ile zehirledikten sonra, bahçeye attı. Böylelikle kesin çözüm sağlanacaktı.

Ertesi gün, yetimlerin öldüğünü duydular. Doktorlar, annesinin itirazına rağmen, çocukların haşere ilacı içtiklerini söylüyorlardı.


CANAN benim tek yetim cananım.Kendisini tanımadan önce kulağıma gelen söylentileri ve bu dedikodu bağ asmasından maalesef benim yemiş olmam üzüntü verici.Bizde bir söz vardır; Üzümünü ye,bağını sorma(!)
HAYIR! Yediğim üzümün bağını öğrenmek en doğal hakkım.Hele ki bir yetim sofrasında farkında olmadan gıybet tabağından kardeş eti yemek;mide bulandırıcı olmalı.SALI bana çok şey kazandırdı.Bütün cesaretimi toplayıp,tabii Cananımın samimiyetine de güvenip bugüne kadar hakkında söylediklerimi ve duyduklarımı söyleyerek ve hakkında ne de çoook yanıldığımı yüzüne karşı bir bir söyledim.Çok şükür(!)Şimdi Canan da bir Salı ehli.Üstelik kendimi övmek gibi olmasın kendilerini birazcık da ben deniz hayata bağladım.O gün bugündür üzüm yemeden bağa bakmak gerektiğini bir kez daha anladım ve bağa bakmadan da yememeye karar verdim.Dünyamız her an yok olacak bir bağ.Asmalar iştah kabartacak tarzda.İlaçlama yapmadan direk dalmaktansa üzümlerin daha lezzetli olması için ilaçlama sonrasını bekliyorum.Tabiri caizse; Hayata artık tarafsız bakabiliyorum,bunu söyleme cesaretini de kendimde görüyorum.Dünya lokantasında yemek yemeden önce önüme gelen ; Ördev tabağını (gıybet-dedikodu-iki yüzlülük,riya-) yememeye dikkat ediyorum.Şayet Allah korusun yediğim takdirde karnım doyuyor ve asıl esaslı yemeğin tadını alamıyor,yeme tenezzülünde bile bulunmuyorum .( insanlar kulaktan gelme bilgiler ile o kadar çok doyuyor ki,günün birinde o kişiye rastladıklarında ön yargıları ve dolma kulakları kalp yetmezliğinden karşındakine bir selamı dahi çok görebilirler hatta görüyorlar da yazık ki çok yazık.)Dünya beni lokantasına davet etti.Hayır ahbabım ben kardeşimin etine sarılmış çiğnenmesi güç,dedikodu mezesinin de içinde bulunduğu ikiyüzlü garsonun getirdiği ördev tabağını İSTEMİYORUM-ALMIYORUM-TAVSİYE DE ETMİYORUM
Dünya lokantası ördev tabağını iyi yapar binbir hile ile size afiyetle yedirmeye çalışır. Aranız da hala almak isteyen var mı?

 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 23.06.2009 20:51:47 itibariyle düzenlenmiştir.
Muhammed Esed
2009/06/24 0:10
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 2,5 (1 oy)

 Muhammed Esed (Leopold Weiss)

Yahudi asıllı Avusturya'lı gazeteci,yazar ve araştırmacı.1900 yılında,önceleri Polonya'da, sonra Avusturya'da kalan Lwew kentinde doğdu.Gazeteci olarak Orta Doğu'ya yaptığı uzun seyahatlerden sonra 1926'da Müslüman oldu.Libya bağımsızlık mücadelesine katıldı.1942'de babası ve kızkardeşi Nazi toplama kamplarında öldürüldü.1992 yılında İspanya'da vefat etti.
 
 
Bu mesaj, citizen tarafından, 24.06.2009 00:16:29 itibariyle düzenlenmiştir.
Bu mesaj, citizen tarafından, 24.06.2009 00:36:36 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: SALI
2009/06/24 1:49
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 1,5 (1 oy)

Anlamayisiniza kurbanim sayin Z.Sari. Zannederim onceki mesajlari okumadiniz. Tavsiye ederim bir okuyun. Cunki sizden de bir istek var. Guzel paylasimlariniz icin tesekkur ederim.

Esad Cosan degil Muhammed Esed. Esad Cosan hocamiza dediginiz gibi akra fm den ulasabiliyoruz. Oku ve bir caren varmi bilelim bakalim. Tesekkurler.

Yanıt: SALI
2009/06/24 20:33
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Sayın Itri önceki mesajları daha Önceden okudum fakat sanırım yanlış anlamışım =)

Üzgünüm bu istek karşısında size yardımcı olamayacağım.

ve rica ederim ne demek =)

İbrahim Sadri Sevenlerine...
2009/07/01 2:50
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 Tam 3 hafta oldu ama kimse bahsetmeyince  -ya herkes seyrediyor,ya da kimse daha bilmiyor- diye düşündüm

İbrahim Sadri salı geceleri TRT-2 'de.Fonda İstanbul Boğazı, müzik ve şiire doyacağınız bir program sunuyor.

Sevenlerine duyrulur...

Beklenti
2009/07/01 4:50
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Hmm... İbrahim Sadri'nin TRT 2 'de programı olduğundan habersizdim... Teşekkürler citizen.

Yine de daha önce bahsedebilirdiniz.  
Programda sadece şiir mi var? 

Bu Salı, Z.SARI 'dan bir bölüm gelmedi. Bekliyorduk halbuki! 

Son olarak, önceki günlerde bahsi geçen Muhammed Esed ile ilgili, Engin Noyan'ın konuk olduğu, belgesel havasında bir program buldum. 

...
Bu mesaj, m1gin tarafından, 02.07.2009 16:10:34 itibariyle düzenlenmiştir.
İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Sabırla Beklemek
2009/07/02 2:30
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 5,5 (1 oy)

 Daha önce de belirttiğim gibi ben sadece bir İbrahim Sadri izleyicisiyim.Burada İbrahim Sadri hayranları gördüğüm için -kesin izleniyordur- diye düşünmüştüm.

Programla ilgili sohbet ne zaman başlayacak diye bekledim(1.hafta),bekledim(2.hafta),bekledim(3.hafta).Emin olmak için yazmaya karar verdim.

Eşref Saatine benzemediği kesin.Sadece şiir var da diyemem,bence gelecek programa kadar sabredip kendiniz görün.


Hilal tv'nin İz Bırakanlar programının her bir bölümü tekrar tekrar seyredilesi güzelliktedir,paylaşım için teşekkürler. 

payımı aldım...
2009/07/02 11:10
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 5,5 (1 oy)

Muhammed Esed ismini ilk burdan duydum.m1gin' in eklediği belgesel tadındaki hayatını konu alan programı ise zevkle izledim ve hayatı beni gerçekten heyecanlandırdı.

Aslında ibret ve sonunda örnek alınması gereken bir hayat yaşamış Muhammer Esed. İslamı seçtikten sonra tabi kalemininde güçlü olması neticesinde mütefessir alimi olmuş. Yahudi kökenli  üstelik dedesi haham, kendisi ateyistliği seçmiş. Arayış içerisindeyken sorularının cevabını Kuranda bulmuş.

Heyecanlandığım yerlerden biride islamı seçtikten sonra yıllar önce gördüğü rüyayı yorumlaması.Müslümanlığı seçeceği kendisine rüyada gösterilmiş ve tek bir sure ile Allah' ın rahmetiyle hidayete kavuşmuş.Tekasür Suresi.

Rahman Rahim olan Allah'ın adıyla

1.(Mal, mülk ve servette) Çoklukla övünmek, sizi 'tutkuyla oyalayıp, kendinizden geçirdi.'

2."Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü."

3.Hayır; ileride bileceksiniz.

4.Yine hayır; ileride bileceksiniz.

5.Hayır; eğer siz kesin bir bilgiyle bilmiş olsaydınız,

6.Andolsun, o çılgınca yanan ateşi de elbette görecektiniz.

7.Sonra onu, gerçekten yakîn gözüyle (Ayne'l Yakîn) görmüş olacaksınız.

8.Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz.

Özellikle Mustafa İslamoğlu' nun kendisinden bahsederken bir anlatımı çok dikkatimi çekti.

Bizler anne babamızdan öğrendik islamı Muhammed Esed ise Kuran'la boyanmıştır.Yani islamı direk Kuran'dan öğrenmiş.

Hemen kendime çocuklarıma islamı daha güzel öğretme adına pay çıkardım.

Bu noktada paylaşım için sağolasın m1gin.

 

 

 

Muhammed Esed
2009/07/02 18:38
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Sevgili ISIK;

Muhammed Esed gibi bir deryayı tanımak için hiçbir zaman geç değildir.Ama yine de daha önce tanımanı arzu ederdim.Nasip...

Allah O'ndan razı olsun.Ben M.Engin Noyan sayesinde tanıdım.Yıllardır "Kapılar ve Köprüler" programının müdavimiyim.Bu hafta süresiz tatile giren program nedeniyle üzgünüm o da ayrı konu.

İlk fırsatta "Mekke'ye Giden Yol" isimli eserini okumanı tavsiye ederim.

Muhammed Esed'le birlikte insan kendi manevi yolculuğunu,değişimini yaşıyor.(Ya da sadece ben de öyle oldu.)

 

Yanıt: SALI
2009/07/02 18:50
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Iz birakanlar paylasimin icin cok tesekkur M.1gin.

Bulabilirsen trt deki  belgeseli de paylasima sunabilirsin. Mekke ye giden yol marmara fm kayitlarini bulabilir ve isteyebilirsin diye hala umut ediyorum. Bu arada

Bilgisayarim birkac gundur giderek yavasliyor. Bir kac gun veya hafta bakim da kalabilir. Yani gorusemeyebiliriz. Uc aylar programim da giderek sikisiyor. Kisa araliklarla gorusuruz, en rahat ise ramazan dan sonra gorusuruz.

Allah sihhat ve omur verirse tabi. Dua edin, saglicakla kalin.

Erken Bayram Tebriği
2009/07/03 2:10
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Daha hızlı ve Türkçe klavyeli bir bilgisayarla en kısa zamanda aramıza dönmenizi ümit ediyoruz Itri.

Mübarek üç ayları en güzel şekilde değerlendirebilmenizi, bayrama sağlıkla ulaşmanızı dilerim.

Kim bilir siz dönersiniz de, bizler burada olamayız... 

Yanıt: SALI
2009/07/03 11:52
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Tavsiyen için teşekkür ederim citizen. İnşallah en kısa zamanda okuyabilirim.

İnsan Muhammed Esed gibi değerli alimleri tanıdıkça manen ne kadar aç olduğunu hissediyor. Bu açıdan manevi yolculuk yaşama noktasında haklısın.

Kapılar ve Köprüleri evvelden bende denk geldilçe bakıyordum. İnşallah yeni yayın döneminde başlarsa bende müdavimler arasına karışmak isterim. O zaman burda olursak inşallah haberleşiriz

Yanıt: SALI
2009/07/08 1:04
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Sayın citizen;

İbrahim SADRİ abimizin Trt 2 de yayımlanan programdan haberim yoktu çoook teşekkür ederim.İnanamadım üstelik Yücel ARZEN de var program muhteşem...

Veee bu hafta programın sonunda SADRİ abimiz bir uyarı yaptı artık PERŞEMBE geceleri ekrana gelecekmiş...

 

Değerli m1gin abim;

elimde olmayan sebeplerden ötürü yazamadım.Bu Salıyı da dakika farkı kaçırdım.Önümüzdeki Salı inşaallah nasibse yaz(a)madığım iki Salıyı da yazacağım =)
 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 08.07.2009 01:16:19 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: SALI
2009/07/14 0:18
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 8,5 (1 oy)

20.05.2008
Hüseyin GONCAGÜL (Yeni Neslin Nasrettin Hocası)

Gündelik telaş…Kalabalıklar içinde bir koşuşturmaca…Kimse kimseyi umursamıyor ; İstanbul meydanların da en çok bu videoyu izlemeyi-gözlemlemeyi seviyorum :) Bir rahle gibi duygularımın önüne dilimi oturtturuyorum, kendi içimi kendime törpülüyorum,dökülen her tozu yaz sıcağında tene deydirilen buz misali deydiriyorum yüreğime.Tanıdık bir sima Hüseyin GONCAGÜL ... Arkasından sesleniyorum ; hocam,hocam…
Hocam;
-Evladım şemailimi nereden tanıyorsun ?
Ben;
-Hocam radyodan tanıyorum ya sizi.( o an heyecandan radyonun görüntüsüz olduğunu düşünemedim)
Hocam;
-Yav tamam da beni nerden tanıdın?
Ben;
-E hocam sahur programlarından. Burak abi ile az mı sahur programı yaptınız?
Hocam;
-Hadi yaaa…Siz o kadar eski misiniz?Hiç öyle gözükmüyor (gülüşmeler)
Hüseyin hoca ile o gün güzel bir o kadarda lezzetli muhabbet ettik.Kendileri o kadar samimi ve içten ki her aradığımda yanlış aradın bugün Salı değil ki der.Ve bugüne kadar hocayı her aradığımda evvela bi yarım saat öncesinden ne konuşacağımı düşünürüm.Yeni neslin Nasrettin Hocası ile konuşmak hiçte kolay olmasa gerek.İşin kötüsü yarım saat önce düşünmek pekte işe yaramıyor,hoca sohbeti mizahı ile tatlandırıyor ve bizim gibi çömezler cevapsız kalabiliyor .


Nasrettin Hoca,bir gün bir köye hutbe vermek için davet edilmiş ve davete icabet edeceği haberi köye yayılınca halk sevinmiş,köy imamı da biraz kıskanmış hani.Nasrettin Hoca o kadar nizam-ı mizah içinde ki; köy imamını kırmamak,üzmemek için kendisi ile konuşur;Bak efendi,bu ipi ben serçe parmağıma bağlıyorum,sende ucunu elinde tut ama kimse görmesin.Ola ki ben hutbede ayetleri yanlış okurum sen ipi çek ben anlar düzeltirim der.İmam bu işe sevinmiş ve hocanın nezaketli davranışını görmezden gelip hocaya oyun oynamak istemiş.Hoca başlar ve ip çekilir hoca düzeltir fakat tekrar ip çekilir.Hoca doğrusunu söylediği halde tekrar ip çekilir ve hoca sonunda millete dönüp;
‘Kusura bakmayın ben böyle hutbe veremeyeceğim anlaşılan,ip kalleşin eline geçti’der ve esaslı bir ders verir çağlara…


Hüseyin GONCAGÜL (Yeni neslin Nasrettin Hocası);şayet mizah ve gençliğin ipi Hüseyin Hocanın elinde ise korkmaya gerek yok mizah da gençlikte sağlamdır.Öyle ki her yiğidin harcı değildir Yeni Neslin Nasrettin Hocası olmak…

Hocam iyiki varsınız ve iyiki biz gençliğin başındasınız....

 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 14.07.2009 15:58:47 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: SALI
2009/07/14 15:48
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 7,5 (1 oy)

27.05.2008
Metin ZİREK ( kadim dost)

Hocam ayrı bir sever beni ; çünkü tokadını yiyen tek öğrenciyim =)
 

‘İnsanoğlu kendi sıfat ve tavırlarının çocuğudur.’(M. Fethullah GÜLEN)

Bu söz bana Metin Hocamı hatırlatır.Sanırım sıfat ve tavırlarımın çocuğunu büyütmemde en etkili isimlerden-şahıslardan biridir Metin hocam.Beni ben yapan temel bilgileri bana,ruhuma enjektör ile püskürten ve ruh ateşimin var olmasını sağlayan şahıstır Metin Hocam.Kelimeler arar fakat yine de bulamam.Onu kelimelere sığdırmak bir yana bazen kalbimin yetmediğine inanırım.Bu arada kalbim yeter mi yetmez mi bilmem ama 8 yıl önceki tokadın pembeliği biraz zor geçmişti hani hocamın elide amma ağırmış… 

Telefondaki sesi beni dinlendirir.Hele bir kadim dostum deyişi var ki sormayın gitsin.(her kadim dost deyişinde;Hocam sizde kadim dost diye zamanında tokadı iyi geçirtmiştiniz hani.)
Hocamın şu sözü hala kulağımda;bugünlerinizi çok arayacaksınız, zira insanın unutamadığı yıllar öğrencilik yıllarıdır.Hakkatten de öyle.O yıllar da kalem ve defterin-silginin kokusu bir başka gelirdi bana şimdilerde de başkadır ama o zamanlar bambaşkaymış meğer.Hele bir de Metin Hoca gibi bir hocaya sahipseniz parmaklarınız şişerdi,İnanın abartısız sayfalarca yazar ve baş parmağım şişerdi.Lafı çok uzattım gene size son bir soru sorarak kapatmak isterim;
Hocanız derste iken bütün öğrenciler tabiri caizse el-pençe olmuşken,siz hiç gazete okuyup hoca bir uyarı öksürüğü yaptıktan sonra hocanıza gazetede ki günlük haberleri anlattığınız oldu mu?
 

Şans ya da Atak
2009/07/14 17:54
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

İbrahim Sadri'nin TRT 2 'deki programını bir türlü izleyemedim henüz. Umarım program yayından kalkmadan bir tadına bakabilirim. 

Bahane yok! Televizyonum olmasa da, sanırım Internet üzerinden izleyebilecek potansiyeldeyim. 

Neyse...
Z.SARI heyecanlandırmaya devam ediyor... 

"Ne yaptı?" sorusuna, Hüseyin Goncagül ismini kullanmış olması dahi yeter, cevabı verilebilir; ancak o her zamanki gibi çok daha ötesini yapmış. 
Bunlar ne hoş anılar böyle, ey Z.SARI

Bu imtiyazları elde edişinizi neye bağlıyorsunuz? Çok mu şanslısınız, yoksa çok mu girişimci? 

Bence ikincisi. 

İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Yanıt: SALI
2009/07/19 17:12
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 8,5 (1 oy)

Değerli abim m1gin;

Bu imtiyazları elde edişinizi neye bağlıyorsunuz? Çok mu şanslısınız, yoksa çok mu girişimci?

Bence ikincisi. '    demişsiniz =) eyvallah...

Sıtkı hocamı çok severim ve Salih abimi heleki Salih abimin bende ayrı bir değeri vardır.Sıtkı hocam ile dile kolay tam dört buçuk yıl telefonda görüştüm yüzünü dahi görmeden =) Salıh abim ile de tam beş yıl.Çok şükür bu sene değerli abimi de hocamı da görmek nasib olduLakin ben aslında hergün-hergece kendileri ile sohbet eder konuşur hatta Sıtkı hoca,Salih abim,İbrahim Sadri,Mustafa-Musa Alcan ve Hüseyin Goncagül hocam ile hepberaber aynı masada oturup çay muhabbeti yaparım =)

Bu nasıl mı oluyor? Hayal gücüm çok yüksek,herzaman hayal ederim ve bilirim ki ; Beyin hayal ve gerçeği ayır etmeden bilinaltına hayallerimizi gerçek olarak gönderir ve böylece biz kendimize o gerçekleri hedef olarak belirleriz.Beynin sağ ve sol lobunu iyi kullanmak gerek

veee elbette ki ne şans ne atak ben bunu  Mucib esması ile dularımı kabul eden RAHMAN ın mükafatı olarak görüyorum beş yıl az bekleyiş olmadı hani =) hele ki benim gibi sabırsız olan biri için

Şimdi değerli abimlerin ve hocalarımın aşk-ı muhabbetleri bu bekleyişin hiiç olduğunu gösteriyor bu da beni mutlu ediyor.

Darısı bütün kavuşmak isteyenlere ve daha kavuşma hayali kurduğum değerli abi ve ablalarıma

 

Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 19.07.2009 17:15:20 itibariyle düzenlenmiştir.
Dağılım
2009/07/19 17:41
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 7,5 (1 oy)

Sitedeki muzip üyelerin sayısının her geçen gün arttığını görmek sevindirici. 

Mesajıı okurken şaşakaldım. Devam etmek için toparlanmam gerekiyordu... 

Toparlanma Süreci... 

Yanlış okumuş olabileceğimi düşündüm bir an, dönüp cümleyi yeniden okudum. Doğru okumuştum. Düşünmeye devam ettim; acaba radyo ya da televizyonlardaki programları mı kastediyordu. Ama hayır, "aynı masa" ifadesi bunu da bozuyordu. İyice meraklanmıştım.
Ama devam etmeye de cesaret edemiyordum henüz. 
Yoksa, rayonun bulunduğu masada çay mı içiyordu? 
Olabilirdi tabi. 
Neyse, en azından biraz da olsa mantıklı bir yaklaşım sergilemiştim. 

Ve devam ettim... Ters köşe olsam da, hayal gücünüzün enginliğini alkışlamak istiyorum. 

Bu arada "Salih abi" diye anılan muhteremi tespit edemedim. 

İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Yanıt: SALI
2009/07/19 17:53
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 Değerli m1gin abim sizlede yakında çay içmeye başlama niyetindeyim =))

Değerli m1gin abim Salih abimi tespit edememiş  =)

H.Salih ZENGİN kendisi çocuk edebiyatçısı aynı ZAMAN da ......... gazetesinin haftasonu eklerinin editörü ve en iyi röpörtaj yapan can da canıdır....

Kendisini birbaşka severim her nekadar zıt takımları da tutsakSalih abim adı gibi Salih bir şahsiyettir eşlerini hiç tanımadım ama bence eşi hanımefendi de çok değerli bir şahıstır.Tavsiye ederim Salih abimin röpörtajları çok keyif verici ayrıca her cumartesi shaber tv'de Ahmet Turan Alkan ile MASAÜSTÜ isimli bir programı var saat 23.00 da.

Medeni Cesaret
2009/07/19 18:06
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Demek benimle de çay içmeye başlama niyetindesiniz...
Sakın ha! 

Yani henüz o denli cesur değilim; İbrahim Sadri'nin, Hüseyin Goncagül'ün, Sıtkı Aslanhan'ın ve daha birçok değerli şahsiyetin bulunduğu bir masaya oturacak kadar yani. 

Ama sözü geçen şahıslardan bir talep gelecek olursa, belki kendimi biraz rahatlamış hissedebilir ve masaya yanaşmaya cesaret edebilirim. 

Ama şimdilik beni mazur görün! 

Bu mesaj, m1gin tarafından, 19.07.2009 19:01:10 itibariyle düzenlenmiştir.
İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Cesaretli Olmak ya da Ol(a)mamak
2009/07/20 11:24
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 8,5 (1 oy)

Değerli m1gin,

Bu kadar çekingen olmayın canım

Siz medeni cesareti olan biri değil miydiniz?  

Hem düşünsenize, "üç adam"ınızla hoş bir atmosferde hasbihal ediyorsunuz.

Ooo, aman Allah'ım çok heyecan verici, yine heyecanlandınız kesin.

Şaka şaka.

Hmm... Cesaret üzerine yeni bir başlık da açılabilir aslında. 

Selam ile...

Cesaretlendirme girişiminiz için teşekkür ederim ey bnm,

Yani medeni cesaret de bir yere kadar hani. 
Hadi diyelim medeni cesaret gösterip o masaya yanaştım. Masadakilerin hafif şaşkın bakışlarına da katlandım diyelim. Hatta bir adım ötesine geçip, Z.SARI'nın bana göstereceği yere de oturdum diyelim... 

Peki ya ondan sonra? 

Masadakilerin bana soracakları sorulara kısa ve kestirme cevaplar vereceğim. Uzun cümleler kurmaya girişmem doğru olmaz öyle bir vaziyette. Yoksa cümlenin sonunu getiremeden tıkanır kalırım. 

Yok yok böyle olmaz. Daha başka bir taktik geliştirmeli... 

İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Ortaya Karışık Salata
2009/07/20 17:59
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 8,1 (3 oy)

:))
Biraz konuşalım bari
Hadi diyelim gerçekten aynı ortamdasınız. Tabi ki insan heyecanlanır çok değer verdiklerini görünce, ancak;
Sanki ifadenizi almayacaklar ya, kısa cevaplar neden verilmesin. Uzun cümleler kurma gereği niye?

Sonra hep siz konuşacak değilsiniz. Merak ettikleriniz olur muhakkak. Onların da cevap vermeleri gereken şeyler olacak. Programlarından, ne kadar çok beğendiğinizden vs bahsedeceksiniz. Herbirinin eski bir programından ve şu anki yaptıkları işlerden konuşsanız, alın size muhabbet...
Kendinizi onların yerine koyun; sizi cok beğenerek dinleyen, programınızdan keyif alan biri merakla yanınıza gelmiş, sizinle konuşmak istiyor. Kimin hoşuna gitmez. Saygı sınırını aşmadıktan ve gereğinden fazla vaktini almadıktan sonra...
Ben böyle düşünüyorum açıkcası...

Sizin heyecanınız daha çok onlara karşı olan yoğun sevginizden kaynaklanacaktır ki, bunu da varsın çaksınlar  ne var, kötü bişey mi? Sonuçta onlar da insan değil mi?

Neyse, hem bu hayal şimdilik, istediğiniz kadar heyecanlanma hakkınız olduğuna göre, kendinize sınır koymanıza da gerek yok .

Yazdıklarımı okudum da şöyle, psikolog gibi hissettim bir an kendimi.

Ne haddimeyse .

Ha, ayrıca herkes farklı farklı. Taktikler de farklı olabilir pekala...

Başka bir seansta görüşmek üzere...

Affınıza sığınarak bir şey daha söylemek istiyorum:

Bu mesajla direkt alakası yok ama aklıma gelmişken paylaşmak istedim.

"Morrie ile Her Salı" isimli filmi seyretmenizi tavsiye ederim.

Vay be, aklıma başka bir şey daha geldi.

Anlaşılan hemen çıkamayacağım .

Filmin isminde "Salı" Kelimesi var.

Yaa, aslında alakasız bir tavsiye de değilmiş, farkında olmasam da...

 

 

Bu mesaj, bnm tarafından, 20.07.2009 18:03:00 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: SALI
2009/07/21 0:27
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

"Morrie ile Her Salı" isimli filmi seyretmenizi tavsiye ederim.

Tavsiyenize bende talibim sayın bnm.Ben 'Öğretmenim Mori ile Salı Buluşmaları'adlı kitabı okuduğm tabii bu kitabı saygıdeğer Yalçın abim sayesinde tanıdım,kendileri hoş bir sürpriz yapıp;yılın son Salı sında bu kitabı bana hediye etti o günü anlatacağım ama Yalçın abimin Salı tarihinde =)

veeee değerli m1gin abim;

İstesenizde istemesenizde artık kapıdan içeri girdiniz  = ) veee masaya doğru yaklaştınız oturmak için dakikalarınız kaldı hayal dünyamda bir bardak çay söyledim sizin için =)

gelene kadar cesaretinizi toparlayın efendim biraz gayret...

veee son olarak sayın bnm ; yukarıda yazmış olduğunuz ifadeler çok hoş bu konuda sizi tebrik ediyorum güzel,hoş tesbit...

yeni hikaye eklemek zorunda kaldım yoksa bu Salı da kaçabilirdi ama bu muhabbeti bitirmeyelim sayın bnm ve değerli m1gin abim....

Yanıt: SALI
2009/07/21 13:12
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

03.06.2008

Münir ARIKAN

Çok nazik,kibar ve değerli şahsiyet.Ses tonundan nazik bir şahıs olduğunu anlayabilirsiniz.Kendisini ,vermekte olduğu seminerinde tanıma şerefine nail olanlardanım.Çok yakından olmasa da telefon dan görüşebilme imkanı bulduğum için bir parça olsun şanslıyım.Münir hocamdan iletişimin sırrını öğrendim = )

Seminerinde vermiş olduğu iletişim sırrı;

Sahnede görsel olarak anlatmaktadır Münir hoca;
Kalın bir ip ve bir ucunu bir beyefendi,diğerini ise beyefendinin eşi tutmakta.Münir hoca ikisinin yavaş yavaş geriye giderek ipi germelerini istiyor.Yeterince gerilen ipi birde mendil kapmaca sonundaki ip çekme oyunu gibi birbirlerine doğru çekmelerini istiyor ve bu çekişme insanı zorluyor.Daha sonra Münir hoca elindeki bir makas ile gelip o ipi kesiyor ve taraflar da bir sarsılma oluyor.Daha sonra işte İLETİŞİM İPİ koptu.Hadi bu ipi tekrar bağlayalım der ve ipi bağladıktan sonra elini ipin üzerinden karsı tarafa kaldırmadan sürüklüyor; fakat düğüm olan yeri geçemiyor.‘Daha sonra; işte iletişim herhangi bir şekilde koptuktan sonra istesek de eskisi gibi olamıyor,’sözlerini duyuyoruz.
Yazarak anlatmaya çalışsam da bence tam hakkıyla ifade edemem.Kendiniz elinize bir ip alarak bu denemeyi yapın ve ipi kesmeden önce Münir hoca gibi sizde elinizi üzerinden geçirin ve sonrasında ipi kestikten sonra tekrar elinizi düğümlü ipin üzerinden geçirin ve farkı görün.Bu benim hayatımda şunu değiştirdi;Artık ipleri çok germeden sabretmek ve konuşmak.Konuşmaktan kasıt;kavgalarımda ya da iletişim bozukluğunda haklı dahi olsam yine de ilk adımı atmaktan çekinmemeye başladım tabii benimde sınırlarım var = )
Münir hoca şeker mübarekliğinde değerli şahsiyet = )
Gençliğin Münir hoca gibi; düşünce koçu olması çok güzel bir şey ve mükemmel projeleri olan hocamızın gerçekleştirmesi ve Ülkemizin kendisine hakkettiği değeri ve desteği vermesi duası ile…
 

Masada İlk Anlar
2009/07/21 17:57
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Epey bir trafik olmuş, benden sonra. 

Uzatacak değilim... Kısa kısa değinsem de olur. Zaten psikolog bnm de keyifli ve deneyim kokan mesajında; 

"... kısa cevaplar neden verilmesin. Uzun cümleler kurma gereği niye?... " demiş. 

Bu sayede, daha rahat bir şekilde kısaca değinebileceğim bazı hususlara. Gerçi o bir başka ortamı kastetmişti. Ama olsun, ben bu ortama da uyarlamak istiyorum.

Anlatılanları hayal dünyamda bir miktar canlandırdım. İnsan bir hoş oluyor... 
Psikolog bnm 'nin seanslarını sevdiğimi ve onları takip etmek istediğimi ifade etmek istiyorum. 

Bu kadar erken mi girdim ortama ey Z.SARI;
Daha psikolog bnm 'nin verdiği sırları sindiremedim yahu! 

Neyse, madem ortama girdim, artık akışına bırayım; her şeyi ben düşünecek değilim ya. 
 


Onca bakışın üzerimde olması beni yordu. Bir an önce otursaydım keşke...
Z.SARI da bir yer gösterse ya artık! 

...

Neyse, oturdum sonunda... Çay gelse de, biraz onunla oyalanarak, ortamın havasını teneffüs etseydim.

...

Neyse kendime geldim biraz biraz. Sağolsun Z.SARI bana epey bir zaman kazandırdı. 

...

Aha çay da bitti! Ve ben, dut yemiş yemiş bülbül gibiyim! Deminden beri, sadece Z.SARI 'nın beni kısaca tanıtması sırasındaki mahcup bir halde söylediğim birkaç sözden başka söz çıkmadı ağzımdan. 

Dur bakayım, ağzımı açabiliyor muyum? Açılıyormuş evet. 
İyi de, ne söylesem ki; aklıma hiçbir şey gelmiyor.  

Birazdan rahatladığımı görünce, Z.SARI bana da laf atar artık!


 

 

İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: paraklit, ZUBEYR, MEMUR58, ben_enemie, Ellaeso,
Son Oturumlar: