Yol Ayrımı
Yıl 1993... Köy öğretmeniyim. Çok ama çok mahrumiyet yaşayan, çok ama çok geri kalmış bir köyde çalışıyorum. Köyde tek su kaynağının kuyu olduğunu, kuyunun tek bir tane olduğunu, onun da kurumakla yüzyüze olduğunu anlatmam yeterli galiba. En fazla okuyanın 3.sınıfa kadar okuduğunu da dediğimde; cehaleti, mahrumiyeti siz tahmin edin... O sebepten merkeze yaklaşık 45 km. kadar uzak olan bu köye ailemi götürmedim. Geliş-gidiş yapıyorum. Kar-kış demeden gidip geliyorum. Her günüm başlı başına bir hikâye konusu. Sabah erkenden uyanıyor, o tarafa giden TPAO araçlarına biniyorum. Dönüş ise şansa kalmıştır. Yola çıkıyorum. Rast gelen dört ve daha fazla tekerlekli her bineğe el kaldırıyorum. Saatlerce araç beklediğim de oluyor. Yolda greyder dahil her araca bindim. En kötüsü, geç saatte geri dönen TPAO arabalarıyla tekrar dönerim.
Çok uzun oldu ama asıl anlatmak istediğim bu değil.
Bir defasında, aynen böyle, araç bekliyorum. Şansıma bir su tankeri çıktı. Su tankeri susuz köylere su götürüyor. Su tankerine binmek greydere binmenin yanında çok lükstür tahmin ettiğiniz gibi. Ramazan olunca, oruç olunca zaman, ister istemez gelip dine dayanıyor sohbet konusu.
Kaptan anlatıyor: "Yahu Hocam, bana bir akıl ver. Patronum Hanefi. Büroda, serin yerde oturuyor. Boyuna namaz kılıyor. Ben ise, gördüğün gibi yollardayım. Oruç tutuyorum ama namaz kılamıyorum. Bana orucumun da, namaz kılmadığım için, boş olduğunu söylüyor. Ne yapacağımı şaşırdım. Hakikaten boşa mı gider orucum. Bıraksam mı?"
Kendisine yolda iken, misafirken, namaz kılma ile ilgili kolaylıkları anlattım. Namazdaki "cem" olayını, namazları kısaltma ile beraber birleştirme olayını... İslamın kolaylık dini olduğunu... İslâmın Hanefi Mezhebi'nden ibaret olmadığı gibi, Hanefi Mezhebi'nin de çoğu kez doğru algılanmadığını, biraz da Caferiliği anlattım. Adamım rahatladı. "O zaman Hocam, ben namazımı da kılarım" dediğini ve çok da rahatladığını bu gün gibi taptaze hatırlıyorum.
Namazla orucun ayrılmazlığını, yol ayrımına varmadan anlatabildim. Oruçla yollarını ayırmadan, namazlı yola, asfalt yola çıktı adamım. Ben ise Silvan yol ayrımında indim. Zira benim yolum ailemin yanında, ailemle beraber uzayıp gidiyordu...