Bireysel Mesaj Gösterim Modu

Görüntülenme: 37601
Durum değerlendirmesi...
2010/09/19 1:47
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 6,5 (1 oy)

Hım... haklsınız Sayın M.birgin. Okumam için linkini  verdiğiniz bu bölümü okudum ve size hak verdim. Meğer  kabalık ve nezaketsizlik sadece sizgillere has değilmiş. Böyle insanlarla karşılaşma oranı benim için düşük hamdolsun. Neden derseniz henüz apartman hayatını yaşamadım. Yaşadığımız mekânlâr en fazla dört kat ve hepsi de yakın akraba. E hespi de asil insanlar.

Şaka bir yana evet bazen duyuyoruz bir sorun hakkında daha komşusunu uyarmadan direk polisle komşularını kapılarını çalanları. Biz komşularla anlaştık birbirimizin üzerinden halı çırpmıyoruz. Su da dökmyoruz  tabi. Elimizden geldiğince  iyi olmaya çabalıyoruz .  Allah bizleri iyi komşu etsin ve iyi komşular nasip etsin. Atalarımız boşuna dememişler ev alma komşu al diye. 

İyi bir insan olmak dünyadaki en zor şey. Çünkü  ancak iyi bir evlat, iyi bir komşu, iyi bir anne veya baba, iyi bir  talebe, iyi bir arkadaş, iyi bir  dost   gibi vasıflara sahip olmakla  bu mümkün.  Bu vasıflardan sadecebiriyle iyi insan olunmuyor. Mesela bir hadisi- şerif okumuştuk. En büyük ibadet nedir diye sorulduğunda,  Efendilerin Efendisi buyuruyor ki. Güzel ahlak ve insanlarla iyi geçinmektir.

Dünyada en çok iyi geçinilmesi gereken ve iyiliği hakeden kimdir sorusuna  karşı üç defa Annendir  sonra yine Annendir  sonra yine Annendir sonra Babandır. Sonrada diğer yakınlarınızdır buyurmuşlardır.

Bana küçükken sorrarlardı ne olacakasın diye.  Atmasyon yapıp da 'öğretmen, hemşire  veya  doktor' olacağım demezdim. Şimdiki aklım olsa  ve yine sorsalar insan olacağım derdim. Gerçi inanmayacaksınız belki ama ben çocukken astronot olmaya gerçekten çok meraklıydım da imkânsız olduğu düşüncesiyle  dışa vurmuyordum. Ama farkettimde bende uzaylı ruhu taa çocukkende varmış. Techizatları tedarik edebilirsem belki vatanıma bir yolculuğa çıkabilirim.

 

Oruç ve Ramazan kısmına gelince o kadar çok anım varki. Ama lafı uzatmamak adına sadece birini söyleyebilirim. Biz çocukken babaannemlerin arkasında namaz kılardık. Birkaç kez  başımı secdeden kalkarken babaannemin eteği altına girmiştir. Boğulma tehlikesinden ziyade birde gülme krizlerine giriyorduk. Bilmem size de olur muydu  ama biz gülmemek için ne kadar  çabalarsak o kadar çok güleceğimiz geliyordu. Birde başımız etek altına girince tutabilene aşk olsun. Birkaç azardan sonra  kaldığımız yerden namaza devam.

 

 

Bu mesaj, Leyli tarafından, 19.09.2010 01:48:37 itibariyle düzenlenmiştir.
Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: paraklit, ZUBEYR, MEMUR58, ben_enemie, Ellaeso,
Son Oturumlar: