Bir obez kelimesi sizi nerelere götürmüş.İlginç bir anı...
Sizin cümlenizden doğru sonucu çıkaramamışım,olabilir arada insan yanlış sonuçlara ulaşabilir,değil mi?
Ya da siz haklısınız .Ama neden Nasreddin Hoca olmak isteyeyim diye düşündüm.
Bilinçaltım mı beni yönlendiriyordu?
Yoksa kan mı çekiyordu?(Akşehirli olduğumdan bahsetmişmiydim?)
Lise yıllarında, o hikayedeki Nasreddin Hoca'nın durumuna düşmüştüm.
Bizim zamanımız da öyle Müdür Yardımcılarına gitmek,konuşmak büyük olaydı (1992).El,pençe,divan dururduk.
Bir derdimiz vardı,toplanıp Müdür Yar. gittik.Sözcü benim.
Bizim için karar verip gitmek bile büyük olay.
6 arkadaş gittik.Odaya girdik.Ben söze başladım."Hocam BİZim bir sorunumuz var......"
Sözümü kesti ve "SİZ kim?" dedi
Arkama baktım.ŞOK!
Odada yalnızım.
O gün de kendimi Nasreddin Hoca'ya benzetmiştim.Fillerle köye geri döndüm.
Bende kapanışı Nasreddin Hoca fıkrası ile yapayım bari;
Nasreddin Hoca'nın biri birgün göle maya çalıyormuş.
Yoldan geçen biri "Hocam oturduğun dalı kesiyorsun" demiş.
Hoca'nın cevabı her zaman ki gibi ders veriyor "parayı veren düdüğü çalar"