-
أَفْشُوا السَّلَامَ بَيْنَكُمْ
Spread (the greeting of) peace among yourselves.
Aranızda selamı yayınız.
Müslim, İman, 93. Tirmizi, Et’ime, 45.
-
إِيَّاكُمْ وَالظَّنَّ فَإِنَّ الظَّنَّ أَكْذَبُ الْحَدِيثِ
Beware of speculations. Words which are based on speculations are the biggest lies.
Zandan uzak durun. Zanna dayanılarak söylenen sözler, sözlerin en yalanıdır.
Buhari, Edeb, 57, 58.
-
إِنَّ اللَّهَ لَا يَنْظُرُ إِلَى صُوَرِكُمْ وَأَمْوَالِكُمْ وَلَكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأَعْمَالِكُمْ
Allah doesn't look at your appearance nor your wealth, but rather He looks at your hearts and your deeds.
Allah sizin görünüşünüze ve malınıza mülkünüze değil; kalplerinize ve amellerinize değer verir.
Müslim, Birr, 33 ve 34.
-
إِنَّمَا الأَعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ
The reward of deeds depends upon the intentions.
Ameller niyetlere göredir.
Sahih Bukhari, Volume 1, Book 1, Number 1
-
وَأَنَّ أَحَبَّ الْأَعْمَالِ إِلَى اللَّهِ أَدْوَمُهَا وَإِنْ قَلَّ
Allah loves the small deeds that are done constantly.
Allah’ın en sevdiği amel, az da olsa sürekli olandır.
Buhari, İman, 32; Rikak, 18; Libas, 43.
-
مَنْ دَلَّ عَلَى خَيْرٍ فَلَهُ مِثْلُ أَجْرِ فَاعِلِهِ
The initiator of a good deed gets the same reward as the one who performs it.
Bir iyiliğe öncülük eden, onu yapan kişi kadar sevap kazanır.
Müslim, İman, 133
-
إِنَّ خِيَارَكُمْ أَحَاسِنُكُمْ أَخْلَاقًا
The best amongst you are those who have the best manners and character.
Sizin en iyiniz ahlakı en güzel olanınızdır.
Buhari, Edeb, 39.
-
لَا يُلْدَغُ الْمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ وَاحِدٍ مَرَّتَيْنِ
A believer won't redo the same mistake.
Mümin bir delikten iki defa ısırılmaz.
Buhari, Edeb, 83
-
تَبَسُّمُكَ فِي وَجْهِ أَخِيكَ لَكَ صَدَقَةٌ
Smiling is like giving alms.
Gülümsemek sadakadır.
Tirmizi, Birr, 36.
-
الْكَلِمَةُ الطَّيِّبَةُ صَدَقَةٌ
A good word is like giving alms.
Güzel söz sadakadır.
Buhari, Edeb, 34; Sulh, 11; Cihad, 72, 128.
-
اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ
The Muslim is the one from whose tongue and hands the people are safe.
Müslüman, insanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir.
Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8