Görüntülenme: 19459
SUSMAYA NE DERSİN?....
2009/03/30 13:28
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 


Söylenecek hiçbir şeyin yoksa, susmaya ne dersin?

Söyleyecek sözü olanları dinlemeye, anlamaya ne dersin?

Kitap sayfalarının arasında dolaşmaya...

Kâinatı okumaya...

Suratını okşayan rüzgârı, saçlarını ıslatan yağmur damlasını, ayaklarındaki kum tanelerini hissetmeye...

Güneşin batışını, hayata dair anlatacakları olan bir filmi, yıldızları, uzaklaşan bir gemiyi izlemeye...

Hastanedeki hastaları, cezaevlerindeki mahkûmları, kabristandaki mezar taşlarını görmeye...

Yollardaki bir taşı, bir düşeni, bir kendini kaybedeni kaldırmaya ne dersin?

Biraz düşünmeye, geçmişe, geleceğe gitmeye...

Sorular sormaya, hayata, kendine, dünyaya dair...

Kafa yormaya, hep ertelediğin konularda...

Bir cevap bulmaya, bir cevap veren bulmaya; içinden çıkamadığın problemlere dair...

Söyleyecek hiçbir şeyin yoksa, söyleyecek bir şeyi olanlardan bir şeyler öğrenmeye ne dersin?

Bugüne kadar söylenmiş sözlerin üzerinde durmaya; kiminin altını kırmızı, kiminin mavi, kiminin siyah kalemle çizmeye; kiminin üstünü çizmeye, kimine bir harf, bir kelime, bir ünlem eklemeye ne dersin?

Yeni bir şey söylemeyeceksen, daha önce söylenmiş sözleri bu kadar yüksek sesle, bu kadar kendi keşfinmiş gibi bağıra bağıra söylememeye ne dersin?

Kendini biraz hesaba çekmeye, cevaplarının doğruluğunu kontrol etmeye, hatalarını kabul etmeye...

Biraz bozmaya ezberlerini...

Biraz değiştirmeye kurduğun cümleleri...

Teslim bayrağını çekmeye...

Yeni şeyler öğrenmeye...

Yeni şeyler söylemek için susmaya...

Ama susarken de içine hiçbir ima katmadan, sadece susmaya...

Bir şey biliyormuş gibi değil.

Kâle almıyormuş gibi değil.

Kendini ağırdan satıyormuş gibi de değil.

Gümüş olan söze tercih edilesi bir altın değerinde olduğundan hiç değil...

Daha yolun başındaymış, daha öğrenecek çok şeyi varmış, söyleyecek hiç ama hiçbir şeyi yokmuş gibi susmaya...

Bir "Konuşursam yer yerinden oynar havasında" değil.

"Fırtına öncesi sessizlik" gibi de değil.

Sesini akort ediyormuş gibi hiç değil.

Söyleyecek sözü olmayan herhangi bir insan gibi...

Susmaya ne dersin?
SÖZSÜZ KONUŞABİLMEK.....
2009/05/08 21:49
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Sözsüz konuşabilmek güzel şey olsa gerektir.
Susmak ve anlamak, susarak anlatmak güzel şey.
Kelimeler elbette konuşabilmemiz için var.
Ama sükûtun bir ihtişamı yok mu sizce de?

Hani iki talebesi bir ALLAH dostunu ziyarete giderler. Ahir ömründe bize bir sohbet, bir nasihat eder ümidiyle. Otururlar saatlerce, ne bir tek söz, ne bir sohbet..
Canı sıkılır iki arkadaşın. Müsaade isteyip kalkarlar. Kapıya geldiklerinde aralarında konuşmaktadırlar, ''Üstadımız niye sohbet etmedi..?'' diyerek. Fısıldaşmaları duyan evin hanımı seslenir arkalarından;
-Yazık size, hiçbir şey duymadınız öyle mi? Oysa o neler anlattı size..
Susarak anlatmak zor şey galiba, susulanları anlatmak zor şey.

Hazreti Mevlana talebelerine sohbet ederken; ''ALLAH'ı tanıyan susar.'' der. Talebelerden birisi o günden sonra hiç konuşmaz olur. Günlerce sükût edip oturur kendi halinde. Bu durumu fark eden Mevlana,niye sustuğunu sorar genç adama.
'Efendim siz demiştiniz ki, ALLAH'ı tanıyan susar, ben onun için konuşmuyorum..'' Güler Mevlana:
-Öyle değil, der. ALLAH'ı tanıyan ALLAH'tan gayrısına susar. Onun konuştuğu ALLAH olur artık, ondan konuşan ALLAH olur.

Bu meselenin özünü idrak etmek bize uzak belki. Ama daima susup, bakışlarıyla insanların halini bir güzel tanıyanlar anlayacaklar ne demek istediğimizi. Kitaplarda nice içinden çıkılmaz meseleler vardır ki,sözün anlayamayacağını fark edince bir mısra yazarlar: "Tatmayan bilmez." Tatmayan nasıl bilsin ki? Tadanlar da konuşmazlar nedense.

"Âşık susarsa, arif konuşursa helak olur." denmesi bundan olsa gerektir. Vaktiyle gül kokulu meclislere aşina bir derviş, memleketinden uzaklara gitmek zorunda kalmış.
Ruhu beden gurbetinde mahpus olan insan, bir de bedeni ile giderse siz düşünün halini! Ne halden anlayan bir dost, ne kapısını çalabileceği bir yaran, ne aynı dilden konuşabildiği bir yoldaş.. Böyle zamanlarda daha bir özlenir arkada bırakılanlar, daha bir iç yakar muhabbetin iştiyakı.

Derviş, bir gece vakti yalnızlığın ne menem bir şey olduğunu iliklerine kadar duyarak yürürken, yanından geçmekte olduğu evden gelen bir kokuyla sendelemiş. Bir muhabbet, bir neşe, bir tanıdık his.. Eve doğru yürümüş. Bahçe kapısından içeri süzülünce kalbinin atışları hızlanmış, muhabbet kokusu bir başka yakmış içini, ayakları bedenini taşıyamaz olmuş, kapının önüne gelip oracıkta boynunu büküp beklemeye koyulmuş. Kapı aralandığında, karşısındaki hiç tanımadığı ama ezelden aşina olduğu kişiye sarılmamak için zor tutmuş kendini. Susmuş ve beklemeye koyulmuş. Tebessüm ederek içeri dönen ev sahibi, elinde ağzına kadar su dolu bir kâse ile geri gelmiş. Bu kez yüzünde bir hüzün, gözlerinde mahcubiyet, dudaklarında sükût.. Kapının önünde mahzun bekleyen derviş başını hafifçe kaldırıp kâseyi görünce, hemen yanı başındaki gülün bir kırmızı yaprağını koparıp, zarafetle bırakmış suyun üstüne..

Ne su taşmış, ne de ağırlaşmış kâse gül yaprağıyla..

Kâsenin oracığa bırakılmasıyla birbirlerine sarılmış iki ebed dostu. Bu başka bir lisan galiba. Sadece ehlinin bildiği, ehil olmayanların ise sadece hakkında konuştukları bambaşka bir lisan..

Tevekkeli dememiş "Bilen söylemez, söyleyen bilmez." diyenler. Susmak zor iş belli ki. Alemlerin Efendisi "Susan kurtulur" buyurmuşlar. Haydi dilinizi susturmayı başardınız diyelim, ya kalbin susması..? Bir de kalp var. Marifet onu susturmakta.
Peki o nasıl olacak?

Kalbe sizin iradeniz dışında bir tek hissin bile gelmemesi..
"Tatmayan bilmez."

Vesselâm..



Serdar TUNCER

OSMANLI DİYARINDA SESSİZLİK
2009/09/12 1:26
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 9,5 (1 oy)

 

SEVGİ DAVANIN ESASI OLMALIDIR. SEVMEK İSE SESSİZLİKTENDİR.BAĞIRARAK SEVİLMEZ GÖRÜNEREK DE SEVİLMEZ(EDİBALİ HAZRETLERİNİN OSMAN BEY'E ÖĞÜTLERİNDEN)

SESSİZDİNİZ......

BİRAZ DENİZİN SESİ...

BİRAZ MARTILARIN SESİ....

BEŞ VAKİT  ...RUHLARI CENAB-I HAK İLE MUHABBETE ÇAĞIRAN EZANLARIN SESİ....

SESSİZDİNİZ.....

BİR ECNEBİ   ŞEHR-İ İSTANBUL 'A ADIMINI ATTIĞINDA BU SESSİZLİĞE HAYRET EDERDİ.İNSANLAR BİRBİRLERİYLE  SESSİZ BİR ŞEKİLDE  KONUŞUYOR.ÇOCUKLAR DIŞARIDA GÜRÜLTÜ YAPMADAN OYNUYOR.BİR ECNEBİ ŞEHR-İ İSTANBUL 'A    ADIMINI ATTIĞINDA KAHKAHA SESİNİ BULMAK İÇİN SOKAKLARDA BOŞUNA DOLANIR DURURDU.TEBESSÜMÜN BÜTÜN ÇEŞİTLERİYLE MÜŞFİK    NAZİK   NAHİF MANALI...KARŞILAŞIRDI.AMA KAHKAHAYI BİR TÜRLÜ BULAMAZDI.ITRİ NİN VE DEDE EFENDİNİN MUSİKİLERİNDE BİR SESSİZLİK VARDI RUHLARI MAVERAYA YOLCULUĞA DAVET EDEN ALLAHIN İZNİYLE ŞİFA BAHŞEDEN BİR SESSİZLİK.PEKİ   NEDENDİ BU SESSİZLİK?ÇÜNKÜ

- EY İMAN EDENLER SESLERİNİZİ PEYGAMBERİN SESİNİN ÜSTÜNE YÜKSELTMEYİN. BİRBİRİNİZE BAĞIRDIĞINIZ GİBİ PEYGAMBERE YÜKSEK SESLE BAĞIRMAYIN YOKSA SİZ FARKINA VARMADAN AMELLERİNİZ BOŞA GİDİVERİR.

ALAHIN ELÇİSİNİN HUZURUNDA SESLERİNİ KISANLAR ŞÜPHESİZ ALLAHIN KALPLERİNİ TAKVA İLE İMTİHAN ETTİĞİ KİMSELERDİR ONLARA MAĞFİRET VE    BÜYÜK MÜKAFAT VARDIR(HUCURAT 49-2-3)

ÇÜNKÜ OSMANLI DİYARINDA YAŞAYAN İNSANLAR DAİMA RESULULLAH'IN HUZURUNDA OLDUKLARININ FARKINDAYDILAR..

NOTLARIM:

BU YAZIYI İLK OKUDUĞUMDA OSMANLI DEVLETİNİ TAKDİR ETTİM VE BİZİM ŞUANKİ YAŞANTIMIZLA  KIYASLADIM TABİ MAHÇUP OLARAK...SESSİZLERDİ ÇÜNKÜ DİNE SAYGILARI VARDI SESSİZLERDİ ÇÜNKÜ CENABI HAKK A ULAŞTIKLARINDA MÜKAFATLARIN EN BÜYÜĞÜNÜ GÖRECEKLERİNİ BİLİYORDULAR..BU BENİM ŞAHSİ DÜŞÜNCEM  BELKİ İNSANLAR YARGILAYA BİLİRLER BU SÖZLERİMİ AMA ŞÖYLE BİR ÇEVREMİZE BAKTIĞIMIZDA ARABALARIN GÜRÜLTÜSÜ  ÇOCUKLARIN ÇIĞLIKLARI KADINLARIN SOKAKTA KAHKAHALARLA SOHBETLERİ KAFELERDEN GELEN ÇILGIN MÜZİK SESLERİ  GENÇLERİN  DİNLEDİĞİ KULAKLARI ÇINLATAN ANLAMSIZ MÜZİK SESLERİ  DAHA SAYAMADIĞIM BİR ÇOK NEDEN  AHİR ZAMAN DEDİKLERİ BU OLSA GEREK  HEPİMİZ ALMIŞIZ BAŞIMIZI GİDİYORUZ AMA NEREYE VE NASIL GİTTİĞİMİZİ BİLMEDEN ...

Sukutul insan,selametil insan =) boşa denmemiş....

Boş konuşan olmaktansa , dolu torba olmak gerekir kimi zaman =)

Allah beyanımıza zinet değeri versin-amin-

SÖZSÜZ KONUŞ
2010/02/11 0:20
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

EĞER İNSAN HAL VE KAL İLE KONUŞUYORSA BU SÖZSÜZ KONUŞMADIR.SENİN DURUŞUN,HALİN SENİ ANLATMIYORSA-SÖZLERİNİ SEÇEREK SÖYLEYİP DAVRANIŞLARINLA SÖZLERİN UYMUYORSA İSTERSEN 1000 SENE SUS ANLAMI YOK.1000 SENE KONUŞ ANLAMI YOK.SÖZ BİTSİN,SÖZÜN BİTTİĞİ YERİ ARIYORSAN KALBİNE BAK.ORASI GERÇEK SENİ SÖZ BİTMİŞ Mİ BİTMEMİŞ Mİ SÖYLER SANA.KALBİNİN DE SESİNİ DUYMUYORSAN KUR'AN AYETİ'NDEKİ GİBİ TAŞLAŞMIŞ,DUYMAYAN,GÖRMEYEN BİRİSİ OLURSUN.ALLAH KALBİNİ DUYUPTA YARDIM İSTEYEN VE O YOLDA YÜRÜYÜP ÖMRÜNÜ HEBA EDENLERE ZATEN KENDİSİ GÖREN GÖZÜNÜZ,İŞİTEN KULAĞINIZ OLURUM DİYOR.MESELE BİTTİ.

Abonelik Bilgisi Abonelik
Etiket Ekle
Etiket:
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: Gakk, busbus, siyamiaytar, 1234123123123, Siyami,
Son Oturumlar: m1gin,