İngilizce kelimeleri doğru biçimde telaffuz edebildiğimi düşünmüyorum... Bu konuda kendime yeterince güvenmediğim için de; canım çekmesine rağmen, sesli bir şeyler sunmaktan çekiniyorum haliyle...
Ve bugün İngilizce telaffuz alıştırmaları dinlerken; aklıma bir fikir geldi...
Üzerinde düşünmeye ve ötelemeye devam ettim... Ve ortaya, eğlenceli bir oyun olarak değerlendirilebilecek bir uygulama çıktı.
Hemen baştan söylemeliyim ki; bu uygulamaya, İngilizce bilgi düzeyi çok iyi olan kimseler seslendirmeci olarak katılamazlar...
Ya da en azından rol yapabilme yetenekleri olmalı!.
Çünkü bu uygulamanın eğlenceli ve güzel tarafı; seslendirmecinin, cümleleri tam doğru bir biçimde tonlamamış olması...
Uygulama şöyle;
Ön hazırlık olarak birkaç İngilizce cümle seçilir ve telaffuzu çok iyi olmayan birisi tarafından sesli olarak okuması istenir. Ve bu kayıt edilir.
Yapılan kayıt, asıl cümlelerden habersiz katılımcılara dinletilir ve onlardan İngilizce cümleleri ve Türkçe anlamlarını yazmaları istenir.
Ve, sonunda doğru tonlama ve cevap sunularak; katılımcıların kendilerini kontrol etmeleri ve hedeften ne kadar saptıklarını tespit etmeleri sağlanır.
Bu uygulamada, cümleleri sesli okuyan kişi, yanlış tonlamalar sebebiyle kendini kötü hissetmemeli; bilakis, iyi hissetmelidir.
Çünkü bu durum, yanıtlayıcıların benzer sesteş kelimeler düşünmelerine neden olacak ve onların gelişimlerine katkıda bulunacaktır.
Hem seslendiren hem de cevaplayanın eğlendiği bu uygulamanın; aynı zamanda cesaretlendirici bir tarafı olduğu kanısındayım. :)
Bunca rahatlatıcı cümleden sonra gaza geldim. Hadi bir alıştırma yapalım.
Hoşuma giden 10 adet kısa İngilizce cümle belirledim ve onları normal telaffuzumla seslendirip kayıt ettim.
Şimdi sizden/katılımcılardan isteğim, benim ses kaydımı dinleyip, doğru cümleleri ve anlamlarını yazmaya çalışmak olacaktır.
Gelen cevaplar ayrı ayrı değerlendirilecek ve 100 üzerinden puanlanacaktır. Ancak hangi bölümlerin doğru ya da hangilerinin yanlış olduğu söylenmeyecek... Ta ki, başarı oranı %90 değerini aşıncaya dek...
İşte bu noktadan sonra, doğru telaffuzları sunacağım.
İngilizce bilmek; sadece anadili İngilizce olanları ya da çok iyi bilenleri anlamakla bitmemeli...
Hadi bakalım, benim gibi iyi tonlayamayanları da anlayabilecek misiniz?
İsimlenlendirmeye gelince...
Uygulamada öncelikli olan; ne söylediğimden daha çok, ne söylemek istediğim olduğu için; "What I Say?" ya da benzeri bir isim yerine "What I Want to Say?" dolaylı ifadesinin daha isabetli olacağına kanaat getirdim.
Bu mesaj, m1gin tarafından, 13.08.2009 11:47:34 itibariyle düzenlenmiştir.
|
Vaaauv cok sevdim ben bunu =)
1- I see this sheep on this ship! Meali: Bu gemide bu koyunu gördüm(görürüm,görmekteyim :p)!
2-Bunun ilk kelimesini çözemedim açıkcası :D Rumey gibi bir şey duyuyorum ama bence şöyle birşeydir: "Who may stay for a day in May? ": Kim mayısta bir gün için kalabilir? :D
3-"Wait for the plain at the gate at the late!" :Uçağı sondaki kapıda bekleyin!"burda da sonuncu ifadeyi 15 kez dinledim hep"and the late" diye duyuyorum ama başka bir şey kastediyor olsanız gerek :D "at the late"daha mantıklı sanki-_-
4-Please pass the pepper and the paper! Bu da saçma oldu sanki :D "Lütfen biberi ve kağıdı geçiniz" :D
5-The boy will buy a tie or a toy! "Çocuk bir kravat ya da bir oyuncak alacak" Başka yolu yok-_-
6-A piece of ice in the juice is nice! Katılıyorum-_- "Meyvesuyundaki bir parça buz güzeldir"
7-"......... "our names and our faces! Öyle bir yuvarlamışsınız ki yani ne desem :D İsimlerimiz ve yüzlerimiz ne olabilir ne olabilir diye düşünüyorum-_- Son kararım:"He knows our names and our faces!-O isimlerimizi ve yüzlerimizi biliyor!"
8-The eyes on his face were like freezing ice! "Yüzündeki gözler dondurucu buz gibiydi!"
9-I went close to the door to close the door!-"Kapıyı kapatmak için yakınına gittim"
10-I had a wide hat that was white! "Geniş bir beyaz şapkam var idi"
|
Ey stonesour, yazılılarda da kağıda ek açıklamalar ekler miydiniz, merak ettim.
Şayet normalde yazılılardan yüksek not alıyor idiyseniz; sebebini bir miktar anladığımı sanıyorum.
Öğretmen, bir sürü kağıdı okumaktan bıkmış bir vaziyette iken, sizin akıcı ve keyifli kağıdınızla karşılaşınca yorgunluğunu atacak ve eğlenmeye başlayacaktır...
Haliyle bu durumun size olumlu bir getirisi olacaktır.
Ama bugün burada öyle bir durum olmayacak!
Çünkü, değerlendirmede basitlik olması için; cümledeki bir yanlış kelime, puan alamamaya sebep olmaktadır. Tabi, bu durum özellikle İngilizce cümle için geçerli... Türkçe anlam noktasında bir miktar tolerans tanınabilir .
Cevapları 1 gün sonra değerlendirmenin uygun olacağı sonucuna vardım. Zira, gelen yanıtlar, başka kimselere ipucu olabileceği gibi, onların da katılma iştahını kamçılayabilecektir.
Ama değerlendirmede %90 ve üstü başarı oranını yakalayan ilk yanıt, kazanmış sayılacak ve ödüllendirilecektir.
Sahi ya! Bu uygulamanın ödülü eksik!
Hmm... Bir şeyler bulmalı...
Evet ya! Kazanan, bir sonraki "What I Want to Say?" uygulamasını hazırlayabilir pekâlâ!
Şayet cümleleri seslendirme için gerekli teknik olanağa sahip değilse, hiç dert değil!
Hazırladığı İngilizce cümleleri özel mesajdan bana göndersin, ben hallederim... Nasılsa tam anlamıyla doğru bir telaffuz gerekmiyor...
Uygulama yayınlandıktan sonra da, gelecek yanıtları, haliyle hazırlayan kişi değerlendirecektir... Ve bu, böylece süregidecektir...
Uygulamanın değerlendirme ve ödül faslının düşünülmesine vesile olduğunuz için teşekkürler ey stonesour.
Bu arada, cevabınız 1 gün sonra değerlendirilecektir... Ama biraz rol yapmış olmanızı isterdim doğrusu... Birçok kez katılma şansınız var... Yani en baştan yüksek puan almanız gerekmiyor.
Son olarak, uygulamayı geliştirecek fikirleri bulunan arkadaşları duymak isteriz. Bu mesaj, m1gin tarafından, 15.08.2009 00:01:15 itibariyle düzenlenmiştir.
|
Hmm... Ve sıra geldi stonesour 'un puanını açıklamaya...
Dediğim gibi, yanlış bir kelime, ilgili cümleden puan alamamaya sebep oluyor.
stonesour: 80%
Sıradaki cevap lütfen!
|
Cümleleri bende öyle anladım .
Sadece 2. cümle için
"You may stay for a day in may." diye düşünüyorum.
|
" Arkadaşlara katılıyorum" der gibi bir cevap olmuş, ey detector
Puanınızı verelim...
detector: 85%
Next, please... Bu mesaj, m1gin tarafından, 16.08.2009 18:50:18 itibariyle düzenlenmiştir.
|
E ama oldu mu bu şimdi yau sayın hocam,ben de önümde benimki gibi bir cevap olsa"hmm evet bu böyle olsa gerektir"diye üzerinde durmadan cevaplardım-_- Sözüm detectordan dışarı :p Ayrıca her soru 10 puan degil midir,puanlama sisteminiz nedir-_- Şayet her biri 10 puan ise,detectorun 2.soruyu dogru bilmesiyle 90 puan alması gerekmez miydi
Ayrıca şahsen normal yazılılarda genelde kısa cevaplar veririm,ama içlerinde mutlaka benden bir şeyler bulunur =) Buarada bu güzel uygulamanıza katkım olmuşsa ne mutlu bana! =)
Saygılarmla
|
Öncelikle şunu söylemek istiyorum mustafa abi çok güzel olmuş bu uygulama ;)) tesekkurlar..Bir de stonesour arkadaşın hakkını helal etmesını ıstıyorum 7 ve 8 tam anlayamadığım ıcın göz ucuyla baktım biraz simdiden söyleyim ki sonra aynısını yazmıssın demesınler demı ama:))))
1) I see this sheep on this ship.-Bu gemide bu koyunu görmekteyim.
2) You may stay for a day in may.-Mayısta birgün için kalabilirsin
3) Wait for the plain at the gate and delayed .diye anladım ama bi yanlıslık var gibi..
4) Please pass the pepper and the paper.-Lütfen biberi ve kağıdı geçiniz.
5) The boy will buy teyyare toy.-çocuk oyuncak alacak ( teyyare diye anladım heralde çocuk ucak alacak yaaa )
6) A peace of ice in the juice is nice.-Bir parça buz meyvesuyunda güzeldir.
7) He knows our names and our faces-İsimlerimizi ve yüzlerimizi biliyor.
8) The eyes on his face were like freezing ice.-Yüzündeki gözleri dondurucu buz gibiydi.
9) I went close to the door to close the door.-Kapıyı kapatmak için yanına gittim.
10) I had a wide hot that was white. -Geniş bir beyaz şapkam vardı.
Hadi hayırlısı bakalım kaç alacagım.
|
Ve, eğlenceli bir cevap daha almış bulunuyoruz...
Ey selsebil, öncelikli olan, sizin anladıklarınız olsa da; bir fikir yürütülemeyen ifadelerde diğer arkadaşlardan kopya çekilebilir... Ve sanırım siz bunu yapmışsınız...
Ama tabi bir de önceki yanıtlar ve aldıkları puanlar değerlendirildiğinde, doğruluğu onaylanan bazı cümleler olur ki; onları değiştirmek, bile bile puan istememek olur.
Ve puanınız...
selsebil: 70%
Dikkatten kaçan yazım hataları olmuş sanırım. Yani görünen o!
Bu arada "teyyare" yanıtınız beni hayli güldürdü.
Tüm katılımcıların tekrar yanıtlama hakları bulunuyor... Yanıtlar çoğaldığı için, kopya çekmek kolaylaşıyor mudur ki!?...
Bu arada ey stonesour, evet her bir cümle 10 puan değerinde... Ancak, her bir cümle iki kısımdan oluşuyor.
Tamam, detector cümlenin anlamını biliyordur... Ancak bunu bize de yansıtması gerekiyordu. Bu mesaj, m1gin tarafından, 19.08.2009 18:19:18 itibariyle düzenlenmiştir.
|
1) I see this sheep on this ship.-Bu gemide bu koyunu görmekteyim.
2) You may stay for a day in may.-Mayısta bir gün için kalabilirsin.
3)Wait for the plain at the gate at the late-Uçağı sondaki kapıda bekleyin.
4) Please pass the pepper and the paper.-Lütfen biberi ve kağıdı geçiniz.(Aslında son sözü papparazi paper olabılır de)
5)The boy will buy a tie or a toy! "Çocuk bir kravat ya da bir oyuncak alacak(.Akiım almıyor çocuk kravatı napcak ki..)
6) A peace of ice in the juice is nice.-Bir parça buz meyvesuyunda güzeldir.
7) He knows our names and our faces-İsimlerimizi ve yüzlerimizi biliyor.
8) The eyes on his face were like freezing ice.-Yüzündeki gözleri dondurucu buz gibiydi.
9) I went close to the door to close the door.-Kapıyı kapatmak için kapıya gittim.
10) I had a wide hot that was white. -Geniş bir beyaz şapkam vardı.
Şansımı bi kez daha deneyim bakıyım ..
|
Maşallah bu ne azim, ey selsebil!
Yalnız, yazım hatalarını yinelemişsiniz...
Kopya çekin yahu!
Yine de bir miktar ek puan kazanmış bulunuyorsunuz.
selsebil: 80%
Bu arada selsebil 'in;
"Aklım almıyor çocuk kravatı napcak ki.." sorusuna bir yanıt kurguladım.
Mesela baba, 6. sınıfa başlayan çocuğuyla bir mağazaya gitmiş ve ona okul uniforması almış; ancak okulun istediği renkteki kravatlar o an için tükenmiş olduğundan onu ertelemiş olabilir... Daha sonraki bir zamanda da, baba kravatla uğraşmak istememiş ve kravat alması için çocuğuna para vermiş olabilir...
Babadan parayı alan çocuk; bu durumda kravat da alabilir, oyuncak da.
Tabi benim bu anlamlandırma gayretimin, doğru yanıtın bu olduğu şeklinde anlaşılmamasını isterim.
Bir de bakın, artık 90 puan alan çıksın diye, değerlendirmeleri bir gün sonrasına ertelemiyorum.
Ha gayret! Bu mesaj, m1gin tarafından, 20.08.2009 11:48:26 itibariyle düzenlenmiştir.
|
1) I see this sheep on this ship. - Bu gemide bu koyunu görmekteyim.
2) You may stay for a day in may. - Mayısta bir gün için kalabilirsin.
3)Wait for the plain at the gate at the late-Uçağı sondaki kapıda bekleyin.
4) Please pass the pepper and the paper.-Lütfen biberi ve kağıdı geçiniz.
5)The boy will buy a tie or a toy. -Çocuk bir kravat ya da bir oyuncak alacak
6) A peace of ice in the juice is nice.- Meyvesuyunda bir parça buz güzeldir.
7) He knows our names and our faces- O isimlerimizi ve yüzlerimizi biliyor.
8) The eyes on his face were like freezing ice.- Yüzündeki gözleri dondurucu buz gibiydi.
9) I went close to the door to close the door.-Kapıyı kapatmak için kapıya gittim. (bu cümle hayli garip geldi)
10) I had a wide hat that was white. - Beyaz geniş bir şapkam vardı.
|
Hiç söz sarfetmeden direkt yanıtlara girince, cyber bu uygulamaya noktayı koyacak, diye düşündüm...
Lâkin o da, her ne kadar yazım hatalarından birini gidermişse de; yeterli puana ulaşamadı, yazık ki!
cyber: 85%
Artık 90 almak işten bile değil... Uluorta duran bir yazım hatası var... Düzeltilince tamam olacak.... Sanırım doğrusu ile yazılan kelimeler sesteş olduğundan farkedilmiyorlar...
Hadi bir ipucu: Bu kelimeyi stonseour doğru yazmıştı. Bu mesaj, m1gin tarafından, 19.08.2009 22:19:26 itibariyle düzenlenmiştir.
|
Ne haddime son noktayı koymak.. sadece fark edebildiğim bi kaç yerde düzeltme yapmaktı ve son olarak e bu kadar ipucundan sonra
2) Who may stay for a day in May? - Mayısta bir gün için kim kalır?
olsun ama puanlar stonesour ve selsebil in olsun.
|
Ey cyber, malesef bu değildi.
Bunun sonucunda puanınız şöyle oluyor...
cyber: 75%
|
Not falan istediğim yok ama biri lütfen uçak kelimesini doğru yazsın "PLANE"
Düz,sade,tatsız anlamında "plain" yazıp,uçak diye çeviriyorsunuz.
|
Vay canına! Heyecanlandım bir anda!
Korktum da aynı zamanda!
Neden mi?
Çünkü ben bu hatayı hiç görmemiştim bile!
"Yani bu durumda yukarıdaki tüm değerlendirmelerim yanlış mı olmuştu?" diye kara kara ve mahcup bir şekilde düşünceye dalmıştım ki; ilgili kelimenin yer aldığı cümleden hiç kimsenin puan almadığını farkedip, keyiflendim yeniden!
Puan istemediğini söylese de; katılım gösterdiğinden puanını vermek durumundayız citizen 'e.
Kimin cevabını referans kabul ettiğini ifade etmediği için, en sonuncusu olan cyber 'in cevabı baz alındı.
citizen: 75%
Yok mu bu uygulamanın hakkından gelebilen!? Bu mesaj, m1gin tarafından, 20.08.2009 00:49:42 itibariyle düzenlenmiştir.
|
1) I see this sheep on this ship. - Bu gemide bu koyunu görmekteyim.
2) You may stay for a day in may. - Mayısta bir gün için kalabilirsin.
3)Wait for the plane at the gate at the late-Uçağı sondaki kapıda bekleyin.(Bu kesin yanlış daha anlayamadım.)
4) Please pass the pepper and the paper.-Lütfen biberi ve kağıdı geçiniz.
5)The boy will buy a tie or a toy. -Çocuk bir kravat ya da bir oyuncak alacak.
6) A piece of ice in the juice is nice.- Meyvesuyunda bir parça buz güzeldir.(Sonunda hatanın burada oldugunu tespit etmiş bulunuyorum.piece yerine peace yazmısım ne hikmetse..Barışla parcanın ne alakası varsa demek o zaman bi baglantı kurmuşum)
7) He knows our names and our faces- O isimlerimizi ve yüzlerimizi biliyor.
8) The eyes on his face were like freezing ice.- Yüzündeki gözleri dondurucu buz gibiydi.
9) I went close to the door to close the door.-Kapıyı kapatmak için kapıya gittim.
10) I had a wide hat that was white. - Beyaz geniş bir şapkam vardı.(Öncekilerde hep hot yazmışım aceleye gelmiş demek ki :))))
Bakalım şimdi ne hatası bulacaksın bakalım abiciğim...Bulursan da canın sagolsun......
|
Evet! Doğrusu "piece" olmalıydı!
Bunun sonucunda puan;
selsebil: 90%
Ve selsebil 'i tebrik ediyoruz.
Gelelim doğru seslendirmeye ve benim dillendirmeye çabaladığım cümlelere... Yani doğru yanıtlara...
- I see this sheep on this ship.
Bu koyunu bu gemide görürüm.
- You may stay for a day in May.
Mayıs ayında bir günlüğüne kalabilirsiniz
- Wait for the plane at the gate until eight.
Uçağı, kapıda saat sekize kadar bekle.
- Please pass the pepper and the paper
Lütfen kağıdı ve biberi uzatınız.
- The boy will buy a tie or a toy.
Çocuk bir karavat veya bir oyuncak alacak.
- A piece of ice in the juice is nice.
Meyve suyunda bir parça buz güzeldir.
- He knows our names and our faces.
O, adlarımızı ve yüzlerimizi biliyor.
- The eyes on his face were like freezing ice.
Yüzündeki gözleri dondurucu buz gibiydi.
- I went close to the door to close the door.
Kapıyı kapatmak için kapıya yaklaştım.
- I had a white hat that was wide.
Geniş olan beyaz bir şapkam vardı.
Bu arada, bir kez olsun doğru yazılamayan 3. cümlenin sonundaki "until eight" ifadesini seslendirirken, hafiften dilim sürçmüştü...
Düzeltmeyi düşündüysem de, bundan vazgeçmiştim... Zira, aralarda zorlanılan ifadeler de olsundu, değil mi ama!
Bir de 10. cümledeki "white, wide" kelimeleri yer değiştirmiş olabilir... Ses ve anlam neredeyse değişmediğine göre, ikisi de kabul edilebilirdi.
Sahi, "pass" ifadesinin cümledeki doğru kullanımı, "uzatmak" anlamındaydı.
Ve şimdi selsebil 'in ödülü...
Ey selsebil; şimdi sıra sizde... Yeni bir "What I Want to Say?" uygulaması hazırlayıp; "What I Want to Say? 2" diye yeni bir konu olarak bizlere sunacaksınız...
Bizler yanıt verecek ve siz değerlendireceksiniz...
- Öncelikle 10 adet İngilizce cümle bulun ve Türkçe anlamlarını çıkarın.
- İngilizce cümleleri seslendirin.
- Ses kaydını oluşturduğunuz konuya ekleyin.
Hepsi bu kadar...
Seslendirme hususunda, gerekli ekipmanınız yoksa, hiç sorun değil; yukarıda söylediğim gibi, kendimi feda etmeye hazırım! Bu mesaj, m1gin tarafından, 20.08.2009 15:11:15 itibariyle düzenlenmiştir.
|
Bu uygulamayı tuttum arkadaş,
m1gin, hadi yine güzel bir şey yaptınız :) veeee kazandınız. Neyi mi? Üyelerin ilgisini tabi ki...:D :D
Kıskanmakla birlikte :), tebrik ediyorum sizi sevgili selsebil.
Çok işe yarar bir uygulama, çok heveslendim :) Ben de yapmak istiyorum.
Tabi önce kazanmak gerek :(
Evde interneti özledim... :(
Hadi selsebil, kazanmak için önce sorularınızı görmem gerekiyor efendim :)
Olur olmaz hep m1gin "heyecanlandım" der ya, bu sefer ben de heyecanlandığımı hissettim nedense :D
Bulaşıcı olmadığını umuyorum :D
Selametle kalınız...
|
Ey bnm, bu ne hoş ve iştah açıcı bir cevap!
Hmm... Demek "olur olmaz" heyecanlanıyormuşum gibi algılanıyormuş, öyle mi?
Yok yahu! İşin aslı hiç de öyle değil! Kolay kolay harekete geçmeyen, buz gibi soğuk birisiyimdir, çok defa!
Yani diyeceğim; aslında olur olmaz heyecanlandığımı söylemiyor; yeterince heyecanlandığım zaman bir şeyler söylüyorum, çok defa! Şimdiki gibi yani!
Heyecanlanmak önemlidir... Ancak heyecanı kontrol edebilmek de bir o kadar önemlidir ama.
Söz konusu olan, kontrollü bir heyecansa; varsın bulaşıcı olsun!
İş bu raddeye geldi madem; bir dönem sıkça, şimdilerde aklıma geldikçe yaptığım bir duayı aktarmak istiyorum.
"Allahım! Heyecanımı kontrol edebilme yeteneği ver!"
Bu arada, selsebil 'i kıskandığınızı dillendirmişsiniz... Onun yerine gıptayı önermekteyim.
Sahi! Düşündüm de; şayet selsebil cümleleri kendisi seslendirmeyip, seslendirmem için bana gönderecek olursa, uygulamaya katılamayacağım...
Bu durumda en başta bnm ve diğer arkadaşlarla yarışamayacak mıyım ki!?
Ey selsebil, siz imkânları sonuna kadar zorlayın! Son çare olarak bana yönelin, emi!
Hadi bakalım; yarışmacılar bekleşmekteler... Bu mesaj, m1gin tarafından, 20.08.2009 22:56:03 itibariyle düzenlenmiştir.
|
Selam arkadaşlar..tesekkur ederım m1gin ve bnm ...
Bnm arkadasım heyecanlanma geliyo inş sorular..Çok zorlamayacağını düşünüyorum..Ne yazıkki seslendirmeyi ben yapamıyorum..m1gin sana çokkk çokk teşk ediyorum..
|
Abonelik
|
|
|
|
Etiket:
uygulama, ingilizce oyun, telaffuz, pronunciation, eğlence, listening, writing, ingilizce dinleme, ingilizce telaffuz, dinle ve yaz, ingilizce dinleme ve anlama, eğlenceli ingilizce, what i want to say, english
|
|
|