Görüntülenme: 350169
Umre Notları
2009/05/28 1:17
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 8,4 (3 oy)

Umre Notları 1

    

  26 Nisan gecesi ulaştık kutsal topraklara. Mevsim gereği hava çok sıcak değildi.36 derece civarı idi. Ama bizim gönüllerimiz yanıyordu. İhramlı olduğumuz için Harem kapısına kadar telbiyelerle ilerliyoruz. Harem kapısından besmelelerle girdiğiniz an telbiyeler tekbirlere dönüyor. İlk gördüğünüz sütunların arasından siyah örtüsünün bir kısmı oluyor ve sonsuz dönüş yani tavaf eden insanlar.

   Adımlarınız yaklaştıkça kalp atışınız hızlanıyor, kulağınız uğuldamaya başlıyor,

yapmanız tembihlenen duaları hatırlamaya çalışıyor ama kekeme bir insanın dili ile yaşadığı problemi beyninizde yaşıyorsunuz. Yaklaştınız, artık görüntüye engel sütun yok. Kâbe bütün ihtişamıyla karşınızda. Allah cc. size açık bir çek vermiş.

“Burada yaptığınız duaları kabul edeceğim.” buyurmuş. Tabi o ruh hali ile kendine gelip dua edebilene.

   İhramdan çıkabilmek için önce Kâbe’yi tavaf ediyoruz. Bir tavaf Kâbe’nin çevresinde 7 kez dolaşmakla tamamlanır. Hacer’ül Esved taşı selamlanarak tavaf başlar, her geçişte tekrar selamlanır (izdiham yok ise öpülür). Bu dönüş 7’ye tamamlanınca iki rekât tavaf namazı kılınır ve sa’y yapılmak üzere Safa tepesine gidilir. Safa ve Merve tepeleri Hz.Hacer’in su ararken çaresizlik içinde aralarında koştuğu iki tepe. Bu iki tepe arasında da 7 kez gidip geliyoruz. Her susadığımızda adım başı bulunan termoslardan buz gibi zemzem içerken Hz.Hacer’in çaresizliğini hissetmeye çalışıyoruz!

   Sa’y tamamlayıp, sabah namazını kıldık. Gönül rahatlığı içinde ihramlarımızdan çıkmak üzere otelimize dönüyoruz. Yol yorgunluğu, uykusuzluk,tavaf ve sa'y yorgunluğu.2 gündür yatmadığımız için şu an tek istediğimiz biraz uyuyabilmek. Odamızda saçlarımızda bir parça keserek ihramdan çıktık. Böylece en önemli vazifemiz kazasız tamamlanmış oldu.  

 

Bu mesaj, m1gin tarafından, 07.12.2009 20:09:08 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: Umre Notları-1
2009/05/28 2:05
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 2,5 (1 oy)

Hz. Allah bütün herkese nasip etsin.. Umreyle kalmayip asil farz olan Hacc yapmayi nasip ve müesser eylesin...

Hz. allah kabul etsin..

Yanıt: Umre Notları-1
2009/05/28 15:18
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 2,5 (1 oy)

merhaba citizen  devamını anlat lütfen merak la bekliyorum

sevgili pessimist_51 e katılıyorum inş bize de nasip olur Allah kabul etsin.

Yanıt: Umre Notları-1
2009/05/28 19:18
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

CENAB-I MEVLAM herkeze nasip etsin.Gidip geldikten sonrada oradaki tövbelerine sadık kalabilen kullarından olmayı nasip etsin.Üç umreye (üç sefer ihrama girmek) bir hac sevabı varmış.İnşallah nasip olmuştur.

Mevlam kabullerin  en güzeliyle kabul eylesin.AMİN

İzlence
2009/05/28 21:56
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

"Umre Notları - 1" dendiğine göre, "Umre Notları - 2" ve devamı gelecek diye bekliyoruz. 

Sakın sonraki umreye gittiğimde "Umre Notları - 2"yi yazacağım, demeyin! 

Allah kabul etsin umrenizi.

Bu arada, "telbiye" ne demek? Benim aklıma gelen, "Lebbeyk Allahümme Lebbeyk!" cümlesi oldu. Doğru mudur? 

Sahi, bu umre yolculuğunuzda, kutsal topraklardan fotoğraflar çekmediniz mi? 
Aralarda aralara onlardan da serpiştirmekten geri durmayınız. 

Takipteyiz... 

İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Yanıt: Umre Notları - 1
2009/05/29 1:25
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 3,5 (1 oy)

 Herkese teşekkür ederim,amin.

 Orada en çok yaptığınız dualardan biri " Allah'ım isteyen herkese nasip et " oluyor.

 pessimist_51 ; Hac deyince içim yanıyor ama...Aması var işte.Nasip diyelim.

 tiger ; senin hesabına göre birden fazla hac sevabım var inşaAllah.

 mbirgin,CAMBAZ ; Allah nasip ederse devamı gelecek. 

 mbirgin ; Doğru tahmin.Telbiye:Lebbeyk... İhramlı bulunan bir insan sürekli bunu söylemeli.Tek şart Harem kapısında sona erecek.Orada tekbir başlayacak. 

Yanıt: Umre Notları - 1
2009/05/29 11:19
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Allah kabul etsin  umrenizi sevgili citizen.

İnşallah duanız kabul olurda bizler de kutsal topraklara ayak basıp burada hatıralarımızı paylaşırız sizin gibi.

Resimler harika .Bakmak bile isteyenlerin özlemini alevlendiriyor. Başka resimler varsa paylaşırsanız sevinirim.

Anlatmakla bitmez sanırım oralar ama bekliyoruz Umre Notları-2-3-4-5........

Umre Notları - 2
2009/05/29 19:14
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 8,2 (2 oy)

 Orada 5 vakit namazı Harem’de kılıyorsunuz. Ancak oteliniz biraz uzaksa saat 5’te kılınacak sabah namazına yetişebilmek için saat 3’te kalkmanız gerekir. Aynı şekilde namazdan sonra Harem’den çıkıp otelinize ulaştığınızda saat 7 olur. Yani bütün düzeniniz namaz vakitlerine göre ayarlanır. En çok bozulan uyku düzeninizdir ama orada geçirdiğiniz her muhteşem dakika için değer. Harem’e gidip gelmeler yorucu olacağı ve ibadet verimi alınamadığı için biz ikindin namazı girip yatsı namazından sonra çıkmayı tercih ediyorduk.

   Annem oradaki hayatımızı  “Abdest, Namaz, Boğaz” şeklinde özetler. Çünkü yaptığınız temel şeyler bunlardır. Uyumak dışında yemek yer, abdest alıp ibadet dışında yapacak başka bir şey yoktur.

   Tavaf etmek için ise güneşin etkisini yitirdiği gece saatlerini tercih ediyorum. Saat 00 gibi gittiğim Harem’de saat 03’e kadar aralıksız tavaf etmenin hazzını yaşıyorum.

 

  TAVAF

 

  Bize Cennet’ten hediye bir ibadet tavaf. Hz.Adem ve Hz. Havva Cennet’te bulunan Nurdan Evi meleklerle tavaf edermiş. Hergün 70.000 meleğin tavaf ettiği evde bir meleğe kıyamete kadar tekrar sıra gelmeyecekmiş.

  Dünyaya geldikten sonra Nurdan Evden mahrum kalan Hz. Âdem ibadet edemediği için sıkıntı içinde kalıp Allah’a yakarmış. Kendisine yol göstermesini istemiş. Ve Hz. Allah cc. Cennet’teki Nurdan Evin dünyadaki izdüşümünü Hz. Âdem’e gösterip oraya ev yapıp onu tavaf etmesini buyurmuş. Rivayet odur ki Cennet’te ki Nurdan Evden bir taş düşse Kâbe’nin damına düşer.

   

Yanıt: Umre Notları - 1
2009/05/29 19:48
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Maşaallah.. Allah kabul etsin ve size yeniden, biz gidemeyenlere de kısa zamanda nasib etsin..

Her gidenin ardında kalmak, her gelenin dilinden dinlemek mahzunlaştırıyor insanı.. Çok zamanlar oldu, hasretle istiyorum görmeyi.. Bilmem nasib olur mu.. Nasib eyle ya Rabbi..

Yanıt: Umre Notları - 2
2009/05/29 19:55
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 

Ben de çok istiyorum gitmeyi, oradaki atmosferi yaşamayı, kalbimin sıkışmasını...

Citizen Allah kabul etsin.... Darısı cümlemize inşallah :):)

Umre Notları - 3
2009/05/30 16:57
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 7,2 (2 oy)

    KÂBE

   “Beyt”,”Beytullah”,”Mescidu’l-Haram” Kur’an-ı Kerim’de geçen diğer isimleridir.

   Kâbe’nin “Irak Köşesi” ile “Şam Köşesi” arasında kalan ve hilal biçiminde bir duvarla çevrili alana “Hatim”,”Hicr-i Kâbe” veya “Hicr-i İsmail” denilir. Burası Kureyş’in Kâbe inşası sırasında malzeme yetmediği için açıkta bırakılmıştır ve Kâbe’nin aslındandır. Burada kılınan namaz ve yapılan dua Kâbe’nin içinde yapılmış sayılır.

   Hacer’ül Esved’in Hz. Âdem ile Cennet’ten geldiğine inanılır. Geldiğinde beyaz olan taş günahkâr insanlar ve kurban kanlarının sürülmesi nedeniyle kararmıştır.Hacer’ül Esved, siyah taş anlamına gelir.

   Hacer’ül Esved ile Kâbe kapısı arasında ki iki metrelik mesafeye “Mültezem” denilir. Burada yapılan duaların kabul olacağı müjdesi vardır.

   Hacer’ül Esved köşesinden önceki “Rük-nü Yemani” (Yemen Köşesi) denilir. Oradaki taşı Hz.İsmail’in yerleştirdiği rivayet edilir. Fırsat bulunursa sağ el ile sıvanır yok ise selamlanır.

   Makam-ı İbrahim doğu tarafındadır. Kâbe’nin inşası sırasında Hz.İbrahim’in iskele olarak kullandığı taş Allah’ın emri ile bir an yumuşamış ve ayak izleri taşa çıkmıştır. Ve taşın örneği Dünya’nın hiçbir yerinde bulunamamıştır. Hz.Ömer döneminde sel ile uzaklaşan taş şimdiki yerine yerleştirilmiştir.

  Ne mutlu ki Hadis-i Şerif’lerde müjdelendiğine göre Mescid-i Haram’da kılınan namaz diğer mescitlerde kılınanlardan yüz bin kat daha faziletlidir.

     

Umre Notları - 4
2009/05/31 16:22
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 5,7 (2 oy)

    Birleşmiş Milletler

 

    Dünyanın her yerinden insanın buluştuğu ender, belki de tek bölgesidir Hicaz. Dünyanın en fakir ülkesinden Nijerli bir insan parasını başka hangi ülkeyi ziyaret etmek için biriktirir ki?

    Oraya gidinceye kadar benim için zenci tek tip insandı. Hepsi Afrikalı idi benim için. Ama onlarında farklı tip ve ırklarda olduğunu. Hepsinin kalın dudaklı, geniş burunlu olmadığını. Bazısının açık kahverengi, bazısının kahverengi, bazısının gerçekten siyah olduğunu fark ettim. Bazılarının Afrikalı olduğunu anlamam için onlarla konuşmam gerekti. Ve hepsinin çocuklarının dayanılmaz tatlı olduğunu fark ettim. Kaç siyah bebek sevdiğimi bilmiyorum. Gözlerindeki ışıltı, tenlerinin kadife hissi, saçlarının yumuşaklığı; gördüğüm her çocuğa sevgi gösterisinde bulunuyordum. Annelerde benim halime gülümsüyordu.

    Orada gülümsemek ortak dil. Özellikle çocuklarla aranızda. Fakat iki millet var ki gülümsemek bile arada bağ kurmanıza yetmiyor. Biri İranlılar, diğeri Pakistan.

Pakistan halkının yüzü hiç gülmüyor. Yaşam şartlarının zorlukları bedenlerine, yüzlerine yansımış durumda. En genç görünenlerin de bile yüzlerinde derin çizgiler var. Bayanların çoğunluğu raşitik. En zayıflarının bile karnı şiş ki bunun beslenme bozukluğundan olduğunu tahmin ediyorum. Kendi aralarında bile güler yüz göstermiyorlar. Kadınlar için tesettür hiçbir şey ifade etmiyor. Başları neredeyse açık dolaşıyorlar. Gülen bir Pakistanlı bebek ya da çocuk ile karşılaşmadım. Onların yaşam şartlarının zorluğunu tahmin bile edemiyorum.

    İranlıların gülümsememe sebebi ise tamamen zıt nedenler. Onları tanıdıkça daha da üzüldüm. Bu yazacaklarım tamamen kendi görüşümdür.

    Kendilerini üstün bir ırk gibi görüyorlar. Hani deriz ya “Burunları Kaf Dağının üstünde”.İstisnasız hepsi öyle. Sürekli grup halinde dolaşıyorlar. Karşılarına çıkacak engel ne olursa olsun fark etmez; yaşlı bir insan ya da çocuk, kendilerine yol açmak için O’nu itip düşürmekten çekinmiyorlar. Oldukları yerde daima düzeni bozup kendi istedikleri gibi hareket ediyorlar. Tavafta, tavafın tersine yürüyen tek millet ki neden tersine tavaf ettiklerini anlamış değilim. Ya da Kâbe’ye sırtlarını dönüp Makam-ı İbrahim’e secde eden tek millet. Aslında Kâbe’ye sırtlarını döndükleri için buna tapınmak demek geliyor içimden. Çünkü secde sadece Kâbe’ye doğru yapılır. Mescid-i Nebevi’de girişe oturarak insanların içeriye girişine engel olup, izdihama neden oluyorlar. Peygamberimizin huzurunda zılgıt getirerek huzur bozuyorlar. İranlı gördüğü zaman yolunu değiştirmeyen millet yok gibi. Bunu korkup çekindiğimiz için değil, karşılık vermenizi öğütleyen ve orada biran olsun ensenizden ayrılmayan şeytandan uzak durmak için yapıyorsunuz.

Kısacası İran’ın İslam’la tek bağını acı ki sadece isminde ve kıyafetlerinde gördüm.

    Gülümsemenize karşılık alamadığınız iki millet. Farklı nedenlerle de olsa. Umarım siz gider ve gülümsemenize karşılık alırsınız.

      

Toplum Huzuruna Gölge Düşürmek
2009/05/31 16:51
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

"Umre Notları - 4" ilginç bilgiler barındırıyor. 

Mesajın başlarında, olumlu anlamda epey bir umut biriktirmiştim ki; sonlara doğru tersyüz olduğumu hissettim. Şaşırdım. 

Yani o yüce bölgede de, huzursuzluklar ya da keyif kaçırıcı olaylar oluyor muydu? 

İnsanların huzurunu bozabilecek bu tip hareketlere müdahale edecek görevliler bulunmuyor mu ki orada? 

İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com

 Bir de benim gördüklerim karşısında yaşadığım şaşkınlık ve hayal kırıklığını tahmin etmeye çalışın!

 Bahsettiğim gruplar 10-15 kişi değil,80-90 kişilik gruplardan bahsediyorum.Görevliler ne

kadar çokta olsa yetişemiyorlar.Bir de bahsettiğim şu "üstün ırk görme" meselesi yüzünden

görevlileri bile görmezden geliyorlar.Mekanın sahibiymiş gibi dolaşıyorlar.İnsanın içini acıtan

görüntüler çıkıyor ortaya.

Ama inanın hiçbir olumsuzluk Oranın ihtişamını gölgeleyemiyor. 

Yanıt: Umre Notları - 1
2009/05/31 18:18
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 3,5 (1 oy)

sevgili citizen  her cümleyi ayrı bir merakla okudum çok güzel anlatıyorsunuz teşekkürler yanlız ben de sevgili m1gin gibi şaşırmış bulunmaktayım orada  bu tür olayların olmadığını düşünüyordum  emeviler döneminden kalan bir üstünlük iddaisı mı sizin dediğiniz   alakası olmayan bir benzetme yapmış olmam gibi bir durum söz konusuysa  anlatınız çünki gerçekten çok şaşırdım  büyük bir merakla bekliyorum şimdiden teşekkürler:)

Yanıt: Umre Notları - 4
2009/06/01 15:31
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 Sevgili CAMBAZ; İranlıların tarihi ve şimdi  neden böyle oldukları hakkında işin açığı benim de

bir fikrim yok.

 

Umre Notları - 5
2009/06/01 18:52 - Güncelleme: 2014/10/19 20:45
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 7,5 (1 oy)

    Her şirket bir günü ziyaretler için ayırır. Mekke’de Sevr dağı, Nur dağı, Cin Mescidi, Cennetü’l Ma’la, Peygamber Efendimizin doğduğu evin yerine yapılan kütüphane, Arafat (Rahmet Tepesi),Müzdelife, Mina, Akabe.

Sevr Dağı

  Sevr Dağı; Mekke’nin güney tarafında, Kâbe’ye yaklaşık 5km. uzaklıkta bir dağdır. Bu dağın zirvesinde bulunan mağara, Peygamber Efendimizi ve yol arkadaşı Hz. Ebubekir’i Hicret sırasında üç gece misafir etmekle şereflenmiştir.

Nur Dağı

   Nur Dağı; Mekke’nin kuzeydoğusunda,5km. mesafede, zirvesinde Hira Mağarasının bulunduğu nurlu dağ.M.610 yılının Ramazan ayında Cebrail Aleyhisselam melek suretiyle Peygamber Efendimize görünerek Alak Suresinin ilk beş ayetini Nur Dağı, Hira Mağarasında indirmiştir.

Cin Mescidi

   Cin Mescidi; Peygamber Efendimizin cinlere İslam’ı tebliğ ettiği mekâna yapılan mescididir, Cin Suresi’nin de burada nazil olduğu rivayet edilir.

   Peygamber Efendimizin doğduğu yer; Kâbe’nin yakınında, doğu tarafında Beni Haşim mahallesinde idi. Yerine yapılan iki katlı bina 1959’dan beri Mekke Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır. Ziyaretçilere kapalıdır.

Rahmet Tepesi

   Arafat; Mekke’nin güneydoğusunda ve 25km. mesafededir. Hz Havva ile Hz Âdem’in dünyada buluştuğu rivayet edilen Rahmet Tepesi bu bölgede bulunur.

Haccın farzlarından biride Arafat Vakfesidir.

   Müzdelife; Sınırları Cebrail Aleyhisselam tarafından belirlenmiştir. Arafat ile Mina arasındadır. Arafat vakfesinden sonra akşam Müzdelife’ye gelinip bir süre konaklanıp vakfe yapmak vaciptir. Vakfe durmak demektir. Hiçbir şey yapmadan duran bir insan bile (baygın dahi olsa) vazifesini yerine getirmiş olur. Yeter ki Arafat ve Müzdelife’de belirlenen sınırlar içinde kalsın. Şeytan taşlamada kullanılacak taşlar buradan toplanır.

Cemarat

   Mina; Sınırları belirlenmiş diğer bir alandır. Müzdelife ile Mekke arasındadır. Şeytan taşlama yerleri (Cemerat) buradadır. Kurban kesim yerleri de buradadır. Şeytan taşlamak haccın vaciplerindendir ve temsili bir olaydır. Amaç insanın içindeki şeytanı taşlamasıdır. O’nu dünyaya bağlayıp Allah’tan uzaklaştıran şeyleri keşfetmesidir.

Akabe (Geride görünen sarı yapı) 

   Akabe; Mina’dan yaklaşık 300m. kadar uzakta bir yerin adıdır. Peygamber Efendimiz SAV hicretten önceki iki yıl burada Medinelilerle buluşup onları İslam’a davet etmiş, olumlu cevap alınca onlarla anlaşma yapmış ve Peygamberimiz’e biat etmişlerdir. Böylece Akabe Biatleri ile hicretin temelleri atılmış oldu.

Cennetü'l Mualla (Yeşil Kapı ardında Hz.Hatice validemiz)

   Cennetü’l Mualla (Mekke Mezarlığı); Asıl adı “Ma’la” olmasına rağmen Türkler arasında Mualla olarak bilinir. Harem-i Şerif’in 2km. kadar kuzeyinde bulunur. Peygamber Efendimizin dedesi Abdulmuttalip, amcası Ebu Talip, hanımı Hatice validemiz, oğulları Kasım ve Abdullah, birçok sahabe ve İslam büyükleri bu kabristanda medfundur. Günümüzde defin yapılmaya devam ediliyor.

  

    Birde her şirketin götürmediği, sadece Mekke’yi iyi tanıyanların bildiği iki mekân var.

Ağaç Mescidi

    Biri Ağaç Mescidi, diğeri Sancak Mescidi. Peygamber Efendimizin SAV bir ağacı yanına çağırması ile ağaç köklerini sökerek yanına gelir ve O’na şahadet eder, sonra yerine döner. O ağacın yerine yapılan Ağaç Mescidi.

Sancak Mescidi

   Diğeri de Halid Bin Velid’in Mekke’nin fethi sırasında sancağı diktiği yere yapılan mescit.

Ansiklopedik Bilgi
2009/06/01 21:19
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Öncekilerde yer yer hissedilse de  "Umre Notları - 5" ansiklopedik referans bilgi tadında olmuş. 

Konuyla ilgili resimler de, okuyucuların iştahını kabartabiliyor. 
En azından bende öyle bir etki yapıyor.  

Bu güzellikler için teşekkürler citizen

İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Yanıt: Umre Notları - 1
2009/06/02 1:27
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 3,5 (1 oy)

Siteyi her açışımda ilk baktığım bölüm ,yazılarının olduğu bölüm..Bir sonraki yazı ne zaman gelecek ve neler anlatacaksın diye merakla bekliyorum. Eğer Allah nasip eder de gidebilirsek,bu yazı ve fotoğrafları hatırlayıp,kulaklarını çınlatırım inşaAllah..Allah gönülden isteyen herkese nasip etsin.

Yanıt: Ansiklopedik Bilgi
2009/06/02 2:00
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 2,5 (1 oy)

 Yolculuk var denildiği zaman insan hepsini aynı anda öğrenmeye çalışıyor.İşin içine bir de

yolculuk heyecanı eklenince insanın kafası karışabiliyor.Verdiğim bilgilerin birkaçı akılda kalsa ne mutlu bana!

Bu mesaj, m1gin tarafından, 02.06.2009 02:44:20 itibariyle düzenlenmiştir.
Yanıt: Umre Notları - 1
2009/06/02 16:45
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Sayın citizen o kadar güzel ve akıcı yamışsınız ki gerçekten tebrik ederim

İran lılar hakkında ki yorumlarınıza kısmen de olsa birçoğuna aslında tamamen katılıyorum...Şayet bu yıl için söylüyorum enazından Medine de İranlılara rastlamak neredeyse mümkün değil sebebi de malum.İranlıların tek beğendiğim yönleri ise gerçi bu Allah vergisi hanımlarının güzelliği ve seslerinin gerek bayanların gerek baylarının mükemmel olması =)

Pakistan lı kardeşlerimizin bakışları hep mahzun evet ama bu sene bir Pakistan lı arkadşım oldu yaşı benden hayli fazla ama ruhu benle yaşıt idi ve bırakın gülmeyi inanın kahkaha atmayı benden iyi beceriyordu =) Ben gülen Pakistan lı çok gördüm ama gülen bir Afganistan lı gerçekten de hiiç görmedim.

Buarada atlamışım İranlılar gerçekten de Efendimiz s.a.v. çektikler zılgıtlar ile rahatsız ediyorlar çok doğru ve bunu hemen Mısırlılar ve Pakistanlılar ıtmeceleri ile takip ediyorlar.Zaten orada Suudi Arabistan da ülke sıralaması yapıldığında halkına sorduğunuzda size kesinlikle şu cevabı veriyorlar; 1.ENDONEZYA ( MALEZYA)   2.TÜRKİYE 3.SURİYE ve bunu diğer ülkeler tamamlıyor lakin sonuncuyu MISIR ile kapatıyorlar =) ve inanın ben halen zayıf bir Mısırlı ya rastlamış değilim =))

Yanıt: Umre Notları
2009/06/02 18:10
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Sevgili citizen Allah kabul etsin umrenizi.Bu mevsimdeki umrenin tadının ayrı oldugunu söylüyorlar,gerci mevsimin ne önemi var orada..En yakın zamanda bizlere de nasip olur inşallah.

Bu İranlılar meselesine gelince.Sasaniler zamanında bu Kisra Saraylarının oldugu dönemde de sahip oldukları büyük imparatorluklardan mıdır nedir bilinmez oldukça kibirli ve kompleksli kimselermiş.Hatta o dönem Peygamberimizin gönderdigi İslama davet mektubunu getiren elçimizi de kaale almayarak, sen git bu mektubu yazdıran gelsin gibisinden şeyler söyleyip Peygamberimizle görüşmek istemiş dönemin lideri. Kibir kötü bir şey vesselam. İslama hiç yakışmıyor.Hele de o topraklarda..Rabbim tüm İslam alemini çirkinliklerden uzak kılsın-amin-

Yanıt: Umre Notları
2009/06/02 18:25
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 Z.SARI; Öncelikle teşekkür ederim. Allah kabul etsin mi demeliyim.Yoksa orada yaşama şansına mı sahipsiniz emin olamadım.

 Medine'de bulunduğum 10-19 mayıs tarihleri arasında oldukça fazla İranlı bulunuyordu. 

Sizin yaşadığınız tecrübeleride okumak isteriz.

 

stonesour;Güle güle otur, teşekkür ederim. Bu kısa tarih bilgisi için ayrıca teşekkür ederim.Umarım CAMBAZ okumuştur.

Umre Notları - 6
2009/06/02 18:28
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

  

   Günlerimiz ibadet ile geçerken, biraz biraz Türkiye’de kalan yakınlarımızı özlemeye başlıyoruz. Ama bu özlem “Hadi artık dönelim!” türünden bir özlem değil. Yani ne yardan ne serden. Bu özlemle karşılaştığımız insanları sevdiğimiz insanlara benzetmeye başlıyoruz. Annem için bu genelde torunları oluyor. Benim için kardeş, arkadaş, yeğen fark etmiyor. Onları hiç düşünmediğiniz zamanlarda bile alakasız bağlantılar kuruyorsunuz. Mesela tavuklu pilav (büryani kebap) yerken onu seven aziz bir dost aklınıza geliveriyor.

   Yeğenime benzeterek ilgilendiğim bir yaşındaki Omar’ın annesi ile bu sayede arkadaş oldum. Dania Lübnanlı idi. Eşi Mısırlıydı ve Kahire’de yaşıyorlardı. Omar sarışın, sürekli gülücük dağıtan bir çocuktu. Her gün aynı yerde olduğumuz için Dania özellikle yanımıza geliyordu. Yazık ki seyahatlerinin sondan 3. günü tanışmıştık. Babamın daha önce Mısır’a gittiğini öğrenince telefon numarasını vererek beni Kahire’ye davet etti. Üç gündür tanıdığınız bir insanı evinize davet ediyorsunuz. Oranın atmosferi o kadar farklı ki üç gün yaşadığınız dostluk üç yıl yaşanmışlık hissi veriyor. Ayrılırken ikimizinde dudakları titriyordu. Annemle Onlar gidinceye kadar kendimizi zor tuttuk. Sonrası tahmin edilebilir.

    Orada iletişim kurabilmek için ikinci bir dile ihtiyacınız var. Tercihen bu dil Arapça ama İngilizcede herkes tarafından konuşulabiliyor. Türklerin tek dil konuşmasına o kadar alışılmış ki, İngilizce konuşmam ilk anda şaşkınlık yaratıyordu. Esnaflar Türklerle iletişim kurmak için Türkçe öğrenmiş. Bir dükkânda geçireceğiniz 5 dakikada karşılaşacağınız konuşma şöyle olacaktır.

Bizim Türk Hacı amca “Kaç Riyal?” demenin “Kem Riyal? “ diye sorulduğunu öğrenmiştir.”Kem riyal?” diye sorar.Arapça sorulunca doğal olarak satıca Arapça cevap verir.Bizim Hacı amca Arapça sayıları bilmediği için ilk tepkisi “Efendim!?” olur.Satıcı alıcıya bakıp cevabı Türkçe verir. Bu sahneyi defalarca yaşadım, birazda gülümseyerek.

    Hicaz, Türkçenin farklı lehçelerini aynı anda bulacağınız tek yer. Irak Türkmenleri, İran Azerileri, Özbekler, Azerbaycanlılar. Bazı kelimelerde anlaşmakta zorlansakta ortak noktaya çabuk ulaşıyorduk. 

    

Tavuklu Pilav
2009/06/02 19:47
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 Vay canına! Demek tavuklu pilav yediniz! 
Afiyet olsun efendim! Benim de tavuklu pilavı çok sevdiğimi biliyor muydunuz? 
Üzerime alınıp, tersyüz olmaktan korkuyorum! 

Bu arada tavuklu pilav, büryani kebap olarak mı anılıyor? 
Canım çekti ya! Markete gidip bu minvalde bir şeyler alsam fena olmayacak. 


Bu arada bu Türkler meselesi de komikmiş gerçekten... Bulundukları bölgenin dilini değiştirebilecek güçtelermiş... Ne potansiyel! 


Burada ele İranlılar meselesiyle ilgili takıldığım hususlar var.
Bendeki izlenimleri, kibirden kendilerini beğenmişlikten öte; bir vakar, belki de gurur denilebilir. 
Yani İrana gezmeye gidenlerin anlattıklarına ya da İran filmlerinden yansıyanlara bakılırsa, gayet mütevazi oldukları düşünülebilir sanki. 
Gerçi sinema ile aram pek olmadığı için, az sayıda film izlemişimdir. İzlediklerimden de öyle bir izlenim oluştu. 

O yüzden, yukarıda sunulan bilgiler beni şaşırttı. 

Bu mesaj, m1gin tarafından, 02.06.2009 19:57:22 itibariyle düzenlenmiştir.
İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Yanıt: Umre Notları - 1
2009/06/02 22:45
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Sayın citizen Allah mebrur (kabul) ve tekrar nasib eylesin demeniz yeterli =)

Hayır orada yaşamıyorum lakin orada yaşayıpta Türk olan arkadaşlarım var ve Ramazan ayını ( 6 ) orada geçiriyoruz.Allah tekrarını bizlere ve bütün gitmek isteyen yüreklere nasib eylesin.-Amin-

Güzel bir teklif de bulunmuşsunuz sizde paylaşın diye =) sizin kadar güzel anlatırmıyım bilemem bu konu da maaşallahınız var...Ama ben de heveslendim şimdi =) ayrıca orada günlük de tutmuş ve otel müdürü elimde ki defteri görünce ;tebrik ederim bugüne kadar elinde defter ile not tutan tek Türk sensin demişti ve afferin diye de eklemişti =) sanırım sizin bu yazdıklarınızı görse benden bu afferini alıp size teslim ederdi =))ve hakkı da var hani...o kadar güzel ve ayrıntılı yazmışsınız ki bende bu notlara ilave olarak meyva tadını versın dıye kendıme ait muzip bir anımı yazayım =))

Sizin de bildiğiniz gibi Medine de kık vakit vardır.Kırk vakit namazı tamamlayan bir kimse eğer ehil biriyse cehennem yüzü görmezmiş...Bizde Kırk vakiti tamamlayalım dedik ve bu bizim gibi geceleri dahi uyuyamayanlar için zor oluyor namazlara uyanmak bi hayli güç o kızgın güneşte Hareme gitmek pek de yemiyordu hani =))Çok şükürr ki kırk vakiti tamamladıktan sonra ben yatsı namazında tamamladım ve Harem çıkışın da =)) bilenleriniz vardır Vardar Ovası türküsünü söyledim sevinçten ve itiraf edeyim oynadım da =) O an o sevinçten yanımdaki Türk ablayı (40 yaş civarın da)farkedemedim ve abla bana;Kızım sen bu mübarek yere Vardar Ovasını söylemeye mi geldin? =))) deyince ben de hayır ama bugun Kırk Vakitim bitti deyince subhanallah dedi ve otelinin yolunu tuttu.Ben mi?Vardar Ovası bitiminde yeni bi türküye geçtim =)))

 

Kutsal Topraklarda Türküler :)
2009/06/02 23:30
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

Maşallah! Ne muzip insanlar var! 
Ey Z.SARI, sıradışılıkta beni geçeceksiniz, yavaş olun yahu! 
Demek "Vardar Ovası" türküsüyle kutlama yaptınız, öyle mi? Allah kabul etsin! 

Hadi bu türküyü size armağan edeyim... 
Otomatik olarak çaldıracaktım; ancak konunun ağırlığı karşısında bu tutumumdan vazgeçtim. İsteyenler dinlesin kâfi. 

Ha sahi, bir kelime öğrendiğim sayenizde. İlkin "mebruk" yazılacakken, sehven "mebrur" yazılmış sandım. Sözlüğe bakınca, "mebrur"un da anlamlı olduğunu gördüm. 

Neden sonra, "mebruk" için sözlüğe baktım ve tersyüz oldum! Onu bulamadım. 

İngilizce kelime ezberleme oyunu: https://vav.mbirgin.com
Yanıt: Umre Notları - 1
2009/06/03 0:40
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

türkü için eyvallah teşekkürlerimi arz ederim m1gin =)

sanırım bu anıdan sonra citizen tamam yeter teklifimi geri çekiyorum diyecek =))

Yanıt:Tavuklu Pilav
2009/06/03 0:42
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 Alttaki alıntı 20.4.2009 e-mail sayfama aittir.

"Siz, kutsal topraklara mı gidiyorsunuz? 
Yolunuz açık olsun. Tavuklu pilav yerken hatırınıza gelecek miyim bakalım. "

Gönderen mbirgin.

Umre notlarıma tavuklu pilav yerken aklıma mbirgin geldi desem komik ve biraz da garip görünebilirdi.Kendisi anladığına göre artık açıklanabilir

Evet, orada adı "büryani kebap".Ancak bildiğiniz tavuklu pilavlara benzemiyor.İçinde safran, hel (kakule) olmadan pilav pişirilmiyor.Hel ayrıca Arap kahvesinin ana maddesi.Daha sonra anlatacağım inşaAllah.Tavuk ise tam bir tez konusu

 

Artık İranlılarla ilgili yorum yapmamayı tercih ediyorum 


Allah kabul ve tekrar nasip etsin Z.SARI.

Ayrıca iltifatlarınız için teşekkür ederim,aslında anlatmak istediklerimi anlatmakta güçlük çekiyorum.Gördüğünüz için anlatamadığımı siz daha iyi anlarsınız.

Şimdi de kafama takıldı Acaba orada karşılaştık mı diye?

Orada bir Ramazan geçiren her Ramazan'ı orada geçirmek ister.Ne mutlu...

Günlük alışkanlığı bende de var.Özellikle oralarda çok iyi oluyor.Gideceklere şiddetle tavsiye olunur.

 

Orada türkü söylemişliğim yok, ancak söyleyenlere diyecek sözümüzde yok...

 

 

Yanıt:Teklif
2009/06/03 0:59
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 Sevgili Z.SARI;

 Bu form sayfası size ve diğer tüm üyelere eşit ölçüde açıktır

Benim teklifime bile ihtiyacınız yok.İlginç anılarınızla her zaman beklerim 

 

Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: paraklit, ZUBEYR, MEMUR58, ben_enemie, Ellaeso,
Son Oturumlar: