Yeni bir paylaşım sunacaktım ki korkularımız dan bahis açılmış,gerçeği derler ki duygu mevzu bahis olmaz =) öyleyse bu sözümü sufi lerin beyanı ile klişe ediniz =)
Değil mi ki korkuyu yüreğimize veren Yaradan dır...Zira his aklı sınır dışı bırakır bir nevi kalbindir bu görev ha dersenizki beynin sağ ve sol lobları var evet o zaman hak veririm akıl devresinin rutuşlarına ozamanda ayeti hatırlarız akletmiyor musunuz ?
sonra beni düşündüren başka birşey var Allah u Teala'dan korkmak o zaman bu konuyu da açmak gerek zira birçok ebeveyn çocuklarına yanlış hareketleri sonucunda ; Allah gözünü kör eder,cezalandırır der.Bu çocukları Allahu-u teala'yı gerektiği gibi sevmekten uzak tutar bu sebeple Hz.Allah'ın şefkatine göz dikip korkmaktansa sevmeyi denemeliyiz...Korkmak deyince birçok manada bakabiliriz her KORKMAK başlığına bir anlam yüklemek zor olsa gerek zira Yaradanın bir adı RAHMAN ise bir adı da KAHHAR dır...değil mi ki kafirlere beddua haktır =)
Musa Ya Rab!dedi sen firavuna ve cemiyetine dünya hayatta bir zinet ve haşmet nice mallar verdin yolundan saptırsınlar diye mi? Ya Rab!mallarını sil süpür ve kalblerini şiddetle sık ki o elim acı azabı görmedikçe iman etmeyecekler!
Bu ayet ilede beddua edebiliriz ALLAH'tan KORKMAYANLARA....
Her KORKUYA bir anlam yüklenmez diye beyanımı sunmak istedim zira maazallah yargıya önden başlarsak kul hakkı biraz zor ödenir....
daha uzunu okunmaz diye keselim efendim bilmeden sergilenmiş bilmişliğimi de şiire geleyim =)
Yitirdiğimiz sevgi - yargı değerleri için olsun =)
Yitirilmiş Ne Varsa
Çirkin çiçeklerle dolu katil bahçelerinde dolaştım,
Dalgındım,
Bıçak sırtı yaşamalarım, penceresizliğim
Ve öksüz düşlerim vardı ceplerimde,
Uğultusuzluğumu özlemiştim,
Hala bir ceylan ağlıyordu içimde,
hiç yoktan vurulan..
Senin şehirlerin uyurken,
Benim gözlerimi bıçakladılar.
Kör bir balıkçıyım şimdi,
Denizlere sarılıyorum
Hiç görmediğim vapurlara el sallıyorum
Rüyalarım da yaşlanmıyor
Kaybolan eylül gemilerimi,
Sonbahar sesiyle çağırsam gelir mi?
Ah vurulası yüreğim
Süpüremedin kapından yalnızlığı
Örselenmiş paslı yüreğim
Ellerim yumuk orman karanlıkları omuzlarımda
Ve ardından ağlayan ezgisiz türkülerdi gözlerim
Senin gözlerinin pusuna saklanıp
Senden kalan bu yıkıntılar arsında
Bizi büyüten ellerini aradım,
Öpülesi ellerini
Susuşlara prangalı dil
Kanlı düşler kuyusunda
Ölüm çığlıkları atabilir
Gözyaşı göllerinde durulanmalar vaktinden geliyorum
Sonunu hep unuttuğum
Dilsiz şarkılarım vardı inleten
Şimdi o şarkılar beni unuttu
Yıkık kentler konuşmaz bilirim
Cam kırıkları ve kırık dallar var
İncinen yüreğimin yaralarında
Ve bilir misin?
Güller hiç uyanmaz bu vadide
Gözlerin düşer aklıma
An gelir şavkın vurur yüzüme
O zaman vakit ölüm olur dudağımda
Kaçsam yakama yapışır gözlerin
Yılları ve yolları
Ödünç aldım
Yastığımdaki çukura dolan korkulu geceden
Düş düşkünü çocukluğumu çalmış namlı sevdalılar
Üstüne üstlük sensizim
Yani gölgesiz dolaşıyorum
Artık intiharlarda öldürmez beni
Yüreğimde konaklayan hüzünler
Senden gelir
Al dün gece seninle yoğurdum bu şiiri
Ekmek buğusu mübarekliğinde
Sıcacık
Nasıl olsa sana çıkmayan yol yok
Kaybolabilirim kuytularda
Dalıp dalıp giderim başka diyarlara
Bir gün dönmeyiveririm
Ama sen
Yine de biriktir gözyaşlarını
Belki bir gün
Tutuşturur seni bensizlik
Belki bir gün
Sende beni ağlarsın
Hoyratım benim
Şafaklar düşmüş alnına
Kırlangıçlar uçmuş koynuna
Bak
Hala aynı şarkıda irkiliyoruz
Bu aşkın adresi dursun sende,
Kelepçeli kuşlar
Yuva karmadan gözlerimize,
Belki geri döneriz
Ve geri veririz birbirimize
Yitirilmiş ne varsa
Kahraman Tazeoğlu
Bu mesaj, Z.SARI tarafından, 20.11.2009 21:57:49 itibariyle düzenlenmiştir.