Haftalar önce, bir abi, Ali Ulvi Kurucu'nun "Efendim" adlı şiirinin bestesinin farklı bir yorumunu göndermişti bana.
Çalışmayı dinlemiş; haylice beğenmiş ve siteye eklemeye karar vermiştim. Ancak ah şu öteleme hastalığı...
Neyse... Buna da şükür; hiç eklemeyebilirdim de.
Bu müzik eşliğinde resimler gösterilen bir video olarak hazırlanmış. Sadece ses versiyonunu biraz aradım; ancak bulamadım.
www.dunyabizim.com sitesinde, bu çalışma, "İran'dan Kamran söylüyor!" başlığıyla sunulmuş.
Yeri gelmişken, bu güzel şiirin bulabildiğim başka yorumlarını da sunmaya çabaladım.
Keyifli dinlemeler...
Bu enfes şiirin sözlerini de eklemek yerinde bir hareket olur sanırım.
Ruhum Sana Aşık (Efendim)
Rûhum sana âşık, sana hayrandır Efendim,
Bir ben değil, âlem sana kurbandır Efendim.
Ecrâm ü felek, levh-u kalem, mest-i nigâhım,
Dîdârına âşık ulu Yezdân'dır Efendim.
Mahşerde nebîler bile senden medet ister,
Rahmet, diyen âlemlere, Rahman'dır Efendim.
Kıtmîriniz ey Şâh-ı rüsûl, kovma kapından,
Âsîlere lûtfun yüce fermândır Efendim.
Tâ arşa çıkar her gece âşıkların âhı,
Medheyleyen ahlâkını Kur'an'dır Efendim.
Aşkınla buhurdan gibi tütmekte bu kalb im,
Sensiz bana cennet bile hicrândır Efendim.
Doğ kalbime bir lahzacık ey Nûr-i dilârâ
Nûrun ki gönül derdime dermândır Efendim.
Ulvî de senin bağrı yanık âşık-ı zârın
Feryâdı bütün âteş-i sûzândır Efendim.
Ali Ulvi Kurucu
Ecrâm ü felek: Gök cisimleri, yıldızlar
Levh-u kalem: Allah tarafından takdir edilip yazılmış olan
Mest-i nigâh: Hayran olarak bakma
Dîdâr: Yüz, çehre
Yezdân: Allah, hayırları yaratan mâbûd
Mahşer: Kıyametten sonra insanların yeniden dirilip toplanacağı yer
Nebiler: Peygamberler
Medet: Yardım
Kıtmîr: Ashâb-ı Kehfin köpeğinin adı
Şâh-ı rüsûl: Peygamberlerin şahı
Buhurdan: Tütsü
Hicrân: Ayrılık
Lahzâ: Kısa zaman, bir bakış
Dilârâ: Gönül alan
Âşık-ı zâr: Ağlayan aşık
Âteş-i sûzân: Yanan ateş
|
Bu mesaj, m1gin tarafından, 18.04.2012 02:20:47 itibariyle düzenlenmiştir.