Paralel evrenler, ilk duyduğumdan beri anlamlandırmakta zorlandığım bir teori.
Bir yaratıcının varlığını ve her şeyi bir denge/ölçü üzere sürdürdüğünü inkar edebilmek için birileri, nereden tutsanız elinizde kalacak zorlama bu teoriyi/fanteziyi ortaya atmış gibiler.
Aşağıdaki videoda Enis Doku'nun da ifade ettiği üzere bilimsel olarak da bir yığın çıkmaza sahip bir teori.
Kaldı ki, doğruluğu ispatlanamayan bir şeyin aksi ispatlanamadığı zaman, o şey doğru kabul edilebilir mi?
Fıkraya göre, "Dünyanın merkezi neresi", sorusuna Nasreddin Hoca:
"Bastonumun ucunun değdiği yer" der.
"Nereden biliyorsun Hocam?" diye itiraz yükselince, Hoca hiç istifini bozmadan yanıt verir:
"İnanmazsan ölç!"
Beri yandan, bu teoriyi ortaya atanlar, aslında kendi topuklarına sıktıklarının farkında değiller mi? Düşledikleri sonsuz evrenlerin bir tanesinde kendilerinin dindar olabileceğini ve bir yaratıcının varlığını kabul etmiş olabileceklerini düşünmediler mi hiç?