Allahın hükmünü bırakıp kendi nefsinin hevasını ilah edinen kişiye Tagut denir. Tuğyan taşmak demektir. İnsan kafasının her estiğini yapar hiçbir hak hukuk gözetmeden ne arzu ederse onun peşinden koşarsa bu tuğyan halidir. Bu halin önüne geçilmezse Allaha ortak koşmaya kadar gider. Ve sonunda hevanın istekleri Allahın hükümlerinin önüne geçirilir ve tagutlaşılır. Tagutun ilahı hevadır. Tagutlaşan insan rahat durmaz ve insanların üzerinde rablik ve meliklik kurmaya çalışır. İnsanların hayatlarını düzenleme yetkisini kendinde görmeye başlar.
Onun için kişinin ilk la diyeceği şey kendi nefsinde bulunan ve onu devamlı kötülüğe çağıran yönü olan hevasıdır.
İkinci la diyeceği şey ise kendi nefsinde bulunan ve onu devamlı kötülüğe çağıran yönü olan hevasını ilah edinmiş ve bu ilah edindiğine insanları davet eden tağutadir. İnsanın tağuta karşı gelmesi ve onu tanımaması gerekir.
Üçüncü la denilmesi gereken ise cibttir. Cibt Allahtan başka kendisine kullukta bulunulan her şeydir(Her nesne).La ilahe yani red ediyorum sahte ilahları denildikten ve yaşandıktan sonra illa ALLAH bölümü gelir. Allah; ilahın kesinleşmiş ve belirlenmiş halinin ismidir. Böylelikle tevhide ulaşılmış ve yaşanmış olunur. Yoksa sahte ilahları tanıyıp hayatımızdan çıkarmadığımız sürece hem Allaha hem de sahte ilahlara ibadet edilmiş olunur ki bunun adı da ortaklaşmadır yani şirktir. Allah korusun.
1. HEVA-TAGUT-CİBT ve bunların (Rabliği, Melikliği, İlahlığı) nasıl gerçekleşiyor?
HEVA: Kişi hevasından gelen mesajları(terbiyeyi) kabul ederse hevanın rabliğini kabul etmiş olur. Kişi hevanın kendisi üzerindeki tesirini(gücünü) reddedemez ve kabul ederse hevanın melikliğini kabul etmiş olur. Kişi hevadan gelenleri gönüllü bir şekilde kabul etmeye başlarsa da hevasını ilah edinmiş olur.
TAGUT: Kişi tagutdan gelen mesajları(terbiyeyi) kabul ederse tagutun rabliğini kabul etmiş olur. Kişi tagutun kendisi üzerindeki tesirini(gücünü) reddedemez ve kabul ederse tagutun melikliğini kabul etmiş olur. Kişi taguttan gelenleri gönüllü bir şekilde kabul etmeye başlarsa da tagutu ilah edinmiş olur.
CİBT: Kişi cibtten geldiğini düşündüğü mesajları(terbiyeyi) kabul ederse cibtin rabliğini kabul etmiş olur. Kişi cibttin kendisi üzerindeki var zannettiği tesirini(gücünü) reddedemez ve kabul ederse cibttin melikliğini kabul etmiş olur. Kişi cibtten geldiğini düşündüğü mesajları gönüllü bir şekilde kabul etmeye başlarsa da cibt türünden ilah edinmiş olur.
Yalnız burada dikkat edilmesi gereken bir husus var. Cibt; Allahtan başka kendisine kullukta bulunulan her türlü nesne ve şeylerdir. Normal şartlarda herhangi bir nesne kişiyi itaate çağırmaz. Burada kişi kendisi nesnelere ya da şeylere anlamlar yükleyerek rab melik ve ilah edinir. Her hangi doğal bir maddeden yapılmış boncuk seni koruyacağım iddiasında bulunmaz. Kişi kendisini koruyacağını düşünerek o boncuğu takar. Herhangi yaratılmış bir ağaç sana hiçbir şekilde dileğini yerine getireceğim demez. Kişi kendisi dileğimi yerine getir diye ağaca anlam yükler. Bunları çoğaltmak mümkündür.
2. HEVA-TAGUT-CİBT ve bunlara kul nasıl olunuyor.
Heva:
"Andolsun nefse ve onu düzenleyene; ona fücurunu da ilham etti, takvasını da." (Şems:7–8).
Ayetten de anlaşılacağı gibi Nefsin devamlı kötülükleri emreden (heva) yönünün olması gibi, devamlı iyilikleri emreden (vicdan) bir yönü de vardır. Kişi kendisinde bulunan ve devamlı bir şekilde kötülükleri emreden yönüne gönüllü bi şekilde itaat ederse hevasına kul olmuş olur. Şirkin temelinde Nefsin hevasına kul olması vardır.
Tagut; Allahın hükmünü bırakıp kendi nefsinin hevasını ilah edinen kişiye denir. Tagut’un ilahı hevadır. Tagutlaşan insan, insanların üzerinde rablik ve meliklik kurmaya çalışır. İnsanların hayatlarını düzenleme yetkisini kendinde görmeye başlar. İşte Allahın hükümleri bırakılıp bu tarz insanların hükümleri gönüllü bir şekilde kabul edilirse. Taguta kul olunmuş olunur.
Cibt; Allahtan başka kendisine kullukta bulunulan her türlü nesne ve şeylerdir. Allah'tan başkasına yönlendirilmemesi gereken duygu (korkma, istek, şifa, sevme) ve düşüncelerin başka muhataplara yöneltilmesi ve bu muhatapların ilah haline getirilmesi cibt türünden ilaha kul olmak demektir.
3. İLLA ALLAH
"İlla" ifadesinin; elbet, mutlaka, tallahi, katiyetle, billahi, gerçekten gibi eş anlamları vardır.
Allaha kulluk hak dinin esasıdır. Allaha kul olmak, hiçbir varlığa kul olmamayı, hiç bir varlığın önünde bel bükmemeyi ve boyun eğmemeyi de beraberinde getirir. Allaha kul olmak hiçbir varlığa ibadet etmemek ve hiçbir varlıktan yardım dilenmemektir.
"Ancak sana ibadet eder, ancak Senden yardım bekler ve dileniriz" ayetinin hakikatine ermektir. Allahtan başka hiçbir güce, hiçbir nesneye ibadet etmeyeceğimizin kesin ve açık bir şekilde bildirisidir, ilanıdır.
Kuranı Kerimin bütününün vermek istediği mesajını anlayan mümin Allahın izniyle onun her ayetinde bu gerçeği görebilir.
Bir mümin Kuranı Fatiha’da, Fatihayı ise bu ayette okuyabilir. Çünkü Allahın bizden istediği şey kendisine kul olmamızdır. Aslında tüm ibadetlerin ve rükünlerin amacı aynıdır. Nefsin kötüye çağıran yönü olan hevaya karşı uyanık olma ve bilinçlenme, onun kontrolüne girmeme ve devamlı hevaya karşı mücadele halinde olmadır.
Şirkin temelinde Nefsin hevasına kul olması vardır. Tevhidin temeli ise Allaha kulluktur.