Enlem ve Boylam 13 (Eylül 2009)

m1gin'in zaman zaman kullandığı "hele!" sözcüğünün kaynağına ulaşmak keyifliydi doğrusu..

Ama oldu mu şimdi Ahmet Bey! Sizden bir "hele!" duymak uğruna m1gin sohbet süresince fobileriyle imtihan oldu :) Bizi de merakta bıraktınız bak şimdi..

Programın başında Ahmet Bey'in evde kaşık olup olmadığını ne sebeple sorduğunu merak etmiştim. Söz konusu olan erimiş bi dondurma ise pipet daha mı uygun olurmuş ne.. Bu en azından sakallardan süzülme riskini de ortadan kaldırırmış sanki :P

Son olarak Ahmet Bey'in "insanların en ümitsiz hali, en zararsız halidir" sözü beni düşündürdü. Bu sebeple olsa gerek ki; insanların dünyadan beklentileri arttıkça, bu beklentilere ulaşma hırsı da aynı oranda artmakta.. Ölüm korkusu insanların paylaşamadıkları şeylere aslında hiç sahip olmadıklarını hatırlatıyor olmalı..

Böylelikle bir kez daha Yahya Kemal'in o muhteşem dizelerini hatırladım:
"Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi,
Zor olan budur ki; ölmeden evvel ölür kişi"..

Tam "enlem ve boylam 15"e yorum yazıcaktım ama bide ne göreyim tüm zamanların gelmiş geçmiş en güzel bölümüne yorum yazmamışım..
bu nasıl oldu.. anlayamadım yazdımda silindimi ki acep:)
neyse..
  Bu bölümde katkıda bulunan konuk Ahmet Sorguç'un gayet doğal ikinci işini anlatmasını dinlerken insanın gülmekten sinirleri bozuluyor.:))))

Heleee "Dr Ahmet bey"in bir unutamadığı bir anısın, birginin mikrofonu mu veriiinn nidaları arasında gayet keyifli anlatmaya devam etmesi ise dinlenmeye değer...:)))

Helee birde "Ahmet Abi"nin eşine Birgin'i ve mekanı  tanımlaması var ki tam evlere şenlik:))))

sadece bir kez değil mutad aralıklarla dinlenmesi önerilir...