Bazen, çok önemsediğim şeyler olduğunda, bunları özel bir şekilde sunmak gayesiyle hep erteler dururum.
Ve işte, epeydir ertelemiş olduğum bir konu oluşturma yolunda adım atıyorum; Mehmet Can'dan bahsediyorum...
Mehmet Can'ı ilk kez Marmara FM'de sanırım 1995-1996 döneminde tanımıştım.
O zamanlar "Canlı Dakikalar" programını sunardı, Mehmet Can.
Neden bilmem, onu dinleyince kendimde bir kıpırdanma hissederdim. Sesi, sunumu, müzik ile uyumu, biraz hızlı bir tempoda duraksamaksızın konuşması; kısaca performansı muhteşemdi.
Müziğin yavaşlama ve hızlanma tempolarına uygun olarak konuşma temposunu öyle güzel ayarlardı ki; bu durum karşısında hem heyecanlanır, hem de haylice keyiflenirdim.
Öyle ki Mehmet Can, beni ciddi anlamda etkileyecek üç isimden biri olacaktı, ilerleyen yıllarda. (Bu üç isimden birisi olan Kemal Ayyıldız'ı, daha önce ifşa etmiştim).
1997'de, Mehmet Can ve Mustafa Demirci'nin Marmara FM'de yapmış oldukları "İkinci Cemre" programını büyük bir zevkle dinleyenlerden olma bahtiyarlığına erenler arasında ben de vardım.
"İkinci Cemre" programını kasede kaydetmek için epey bir çaba sarfederdim.
Sanırım o zamanlar başlamışım, sevdiğim programları kaydetmeye başlamaya...
Ancak bir dönem geldi, Mehmet Can askere gitti.
Döndüğünde kısa süreli olarak Marmara FM'de "Cân-ı Gönülden" programını yaptıysa da; daha sonradan Radyo 7'ye geçtiğini öğrendim, üzülerek.
Sorun, Radyo 7'ye geçmesi değildi elbet; üzücü olan, orada sadece haberlerle ilgileniyor olmasıydı.
Tamam Mehmet Can, haber sunuculuğunda da çok iyi bir performans sergiliyordu; ama yine isterdim ki, haftada bir de olsa, eğlencelik, şov tadında bir radyo programı yapsın.
Mehmet Can'ı yine çokça beğenen bir abi ile bu durum üzerine konuşurken; "iyi yapmadı; yazık etti kendine" demişti Mehmet Can için; sadece haber sunmasını kastederek.
Evet, Mehmet Can'dan, çok daha fazlasını; ender bulunur radyo programları örnekleri bekliyorduk.
Haberler, gündeme bağlı olduğu için, zaman sonra anlatılanlar anlamını yitirebiliyor. Oysa biz, daha kalıcı eserler umuyorduk Mehmet Can'dan.
Gerçi ben, büyük bir umutla beklemeye devam ediyorum.
Bu arada aklıma gelmişken, şunu da itiraf etmeliyim ki; gündemi pek takip etmeyi sevmediğim halde, kimileyin sırf Mehmet Can'ın o heyecan verici sunumunu dinlemek için, Radyo 7'de, "7 Gün 7 Sabah"ı açıyordum, ara ara.
1999 yılında Konya'da, bir konser sonrası Mustafa Demirci, albümlerini imzalıyordu. Ben de "Aşka Dair" adlı, o zaman yeni yayınlanan albümünü imzalatırken, bir taraftan Mustafa Demirci'den bir şeyler istiyordum.
- Mustafa Abi, "İkinci Cemre"yi yine yapın.
- Mehmet Can gitti ama.
- Bırakmasaydınız keşke.
Kendisi masada oturmuş ve çevresindekiler ayakta olduğu için, Mustafa Demirci başı önüne eğik, albüm kapaklarını imzalıyordu. Ancak benim biraz da nazlı bir edâ ile söylediğim son ifademden sonra, başını yavaşça kaldırıp yüzüme baktı ve sonra yine önüne eğdi.
Ürkmüştüm. Daha başka bir şey ekleyememiştim.
Dilerim günün birinde Mehmet Can (ve çokça etkilendiğim diğer iki isim) ile yakından tanışırım.
Anlatırken dahi heyecanlandığım bu ismin, 1997 yılında, Marmara FM'de yapmış olduğu "Canlı Dakikalar" programından, kayıt etmiş olduğum birkaç bölümü sunuyorum.
Ve, Mehmet Can ile Mustafa Demirci'nin haftada bir yayınlanan ve gece 24 suları başlayan "İkinci Cemre" isimli, eğlence programından da iki bölüm kaydedebilmişim.
(Kasetlerin bilgisayar ortamına aktarılmasına yaptığı katkılardan dolayı, Konya Ribat FM'den İsmail Kesici'ye teşekkürler...)
Mehmet Can'ın, yayınlanmış anlatı, şiir ve müzik çalışmaları da bulunmaktadır.
Bu çalışmalarından örneklere aşağıda yer verilmiştir.
Mehmet Can - Sevgi İle / İsra
Keyifli dinlemeler...
2010/02/20: Mehmet Can ve Mustafa Demirci Bir Arada
Ve yıllara meydan okuyan Mehmet Can ve Mustafa Demirci; Radyo 7'de yayınlanan "Canlı Dakikalar"da bir araya gelerek; tadına doyulamayan bir program ortaya çıkardılar...
Ne güzel ki; kayıt düzeneğim sonuna kadar sorun çıkarmadı ve bu enfes programı başarıyla kaydedebildim...
Ve, ne çabuk bittiği anlaşılmayan bu heyecan verici muhabbeti buyurun dinleyin...
İlgili Konular: