Başlıksız Yazılar

 Hoşbuldum hatta biraz gözüm korkmuş buldum kendimi.. 

Sayın m1gin, bu ne hızdr diyerek  başlıyor ve ardından uyarınız için teşekkür ediyorum size. Zira KöşeBaşı benim için mutluluk gibi bir şeydi.
"Ne diye gittiniz o halde?" diye soracaksınızdır.Ben sordunuz varsayarak cevaplamak niyetindeyim:

"Bilmiyorum".
İnsanın kendinde olmama hali bu kadar sürebiliyormuş meğer.Daha uzun zamanlar yaşayanları görünce şükrettim Allah'a bu hal için.. Radyomu da elden geçirme vakti gelmiştir sanıyorum.Bu süre zarfında kendimden duymak isteyebileceğim bi çok sesi keşfettim, yeniledim kulağımı da. Artık bakıcaz durumlara...

Bu dönem herkes için hayır dileklerimi paylaşayım ben.Vaatlerden ziyade, temennileri icraatleri hedefledim sanırım :) (Çok mu iddialı bi cümle oldu ki acep  Bilemedim şimdi ama neyse... )

Şimdilerde kafamı düşünmeye, ara ara da yazmaya verdim.İyi geliyor bana.Böyle kendimle konuştuğumu sandığınız yazılmışlıklar görürseniz de korkmayınız sakın ha ! Sesli düşünüyorumdur o hallerdeyken, ya da kalemli mi demeliyim...

Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Sıra icraatlerimde gibi gibi.
Allah'a emanetsiniz forumdaşlar... 

Hos buldum, sagolun m1gin. Okudugum paylasimlara yorum yazmadigim icin, ayak izlerim belli olmadi demek ki... Halbuki arasira buralardayim...

KuBe'nin icraatlerini görmek güzel olur forumda :) En kisa zamanda okumak nasip olur insaAllah...

Biraz geç oldu ama(biraz mı?),  geç olsun güç olmasın sözünden yola çıkarak hoşgeldiniz diyorum sevgili KuBe :)

Gözümüz yollarda kalalı çok olmuştu o yüzden bizde unuttuk gözü geri çağırmayı, tıpkı sizin dönüş bileti almayı unuttuğunuz gibi :)

Gelişiniz ve fuar anınızı keyifle okudum, lâkin o kadar kısaydı ki tadı dimağımda kaldı. Ama madem ki döndünüz, madem ki vaad yerine icraat peşindesiniz, madem ki sesli düşüneceksiniz yollarda kalmışlara hemen seslenelim :)

Artık gözümüz, kulağımız sizde beklemekteyiz :)

Hoşbuldum sevgili abheri..
Ben de dört gözle kendimden bişeyler beklemekteyim.Şu sıralar ödevler finaller başımı ağrıtsa da yapmaya çalıştığım şeyler var.
Gerçi onlara da çok fazla çalıştığım söylenemez.Anlayacağınız ben fazlaca tembelleştim 

Bu seneki fuarda keşfettiğim şeyler beni çok heyecanlandırdı, çok hüzünlendirdi yer yer... Sahaflar tarafına geçtiğimde 1970'li yıllarda İstanbul sokaklarında -tin tin yürüyen hanımlar- gibi hissettim kendimi.Belki siz "ne alâka" gibi sorular yönelteceksiniz bana ama.. Ne bileyim işte... Bu şehirde her sokağa sanki o yılardan kalmışım gibi bakıp, gezdiğim yerlerde hüzünlü heyecanlar taşıyor olmam, orda da etkisini gösterdi.Biraz mazide yaşıyorum sanırım  Na'payım? Ben de böyle biriyim...

Taş plağın sesi kulağıma ilk değdiğinde, Afrika belgesellerinde kendine saldıracak aslanı henüz farketmiş geyikler gibi oldum. Plağın başında ellili yaşlarda bir ağabey, etrafında bulunan biri çocuk biri genç diğeri de kendi yaşıtı olan adamcağızın istediği plağı dinlemeye başlamışlardı.Bir kaç metre uzaklarındaydım sadece.çakıldım ben oracığa baktım biraz dinledim dinledim.... (Nedense dalıp gitmek gelir hep öyle zamanlarda içimden) Ama gelin görün ki ağız tadıyla dalamadım bile  Sağolsun arkadaşın çekiştirmesiyle gözüm arkamda yürüyüverdim öylece... Ama fuara dair unutamadığım tek mekandır orası...

Velhasıl böyle işte... İcraatler yakında gelicektir inşallah... Ben de gelicem...
Herkese selamlar muhabbetler...

Ağız tadıyla dalabileceğiniz bir yer biliyorum ben ey KuBe :)

Neredesiniz bilmiyorum ama şöyle bir akdeniz bölgesine yolunuz düşerse sizi, taş plak eşliğinde ağırlamak bana onur verecektir. Çok fazla olmasa da 3-5 taş plağı var babamın, arasıra dinleyip kendimizden geçip maziye gideriz birlikte.

İcraatler eşliğinde geleceğim diyerek gelecek zaman kipi kullandınız madem ben de şimdiki zamanı kullanarak ‘geldim’ diyorum. Nerden diye sorduğunuzu duyar gibiyim :)

Sormadınız mı? Olsun ben yine de söyleyeyim; İzmir’den. Ablamın yanına ziyerete gitmiştim bundan dört gün önce ve bugün döndüm. Yeğenlerimle de bolca hasret giderdim. Ama anlatmak istediğim bunlar değil tabi ki. İzmirdeyken gündüz ablam işe gidiyor ben, yeğenlerimle kalıyordum. Dün yine rutin olarak evde çocuklarla vakit geçirirken kapı çaldı ve ben zihnimde henüz ablamın dönüş saati değil kim ki? gibi sorularla boğuşurken, bir elimle eşarbımı düzeltip bir elimle de kapıyı açtığımda karşımda kocaman bir nergis demetiyle karşılaştım ve ardından da ablamla. İşten erken çıkmış ve yolda gelirken de nergisleri görünce çok sevdiğim için bana hediye etmek istemiş. Sevincimi görmeliydiniz doğrusu :)

Akşam eniştem geldiğinde dedim ki; ev nergisten geçilmiyor
Peki bunları ben niye mi anlattım; Dün gece geç saatlerde blog girdilerimi kontrol için pc başına oturduğumda, bloğumda şöyle bir yorumla karşılaştım. Dedim bu ne tevafuk :) Hemen nergislerin fotoğrafını çektim :)
Buyrun ey m1gin;

Yapmayın ey abheri; heyecanlandım ve biraz da utandım ben şimdi... 
Yorumumda bir miktar şaka yapmıştım yahu; ben bu güzelim nergisleri ne yapayım şimdi? 

Söz konusu yorumum, mbirgin.com sınırları dahilinde olsaydı onu düzenleyebilirdim de; orası başka mekân yahu, borum ötmüyor; tüh! 

Sırayı bozduğunuzun farkındasınız değil mi!? Daha benim, "tek dal" diye üstelemem gerekmiyor muydu? 

Peki ya şimdi!? Ben bir dalı dahi kime verebileceğimi bilmezken; bunca dalı kimlere takdim edeyim? 

Bilgisi olan var mı; bu nergisler ne kadar süre dayanıyor acaba? 

 Esasında Akdeniz ve Güneydoğu arasında sıkışık kalmış bir kentte büyüttüğüm çocukluğumu ve gençliğimin ilk yarısını İstanbul semalarında, denizlerinde, topraklarında sürdürüyorum.
Hamd olsun güzel de oluyor.
Tatilde gelmek planları yaptık inşallah da, Rabbim'in planlarını bilemeyiz.Hayırlısı inşallah.Ama geldiğim yerler olduğunuz yerler mi o da bilinmez tabii...

Babanızın taş plağı... Kıskanmak kavramını bazen çok fazla hissediyorum. Hased etmek değil kıskanmak...
Yahu ben nerden bulabilirim şimdi bu öğrenci halimle taş plağı... Neyse.... Bakıcaz artık Allah nelerle karşılaştıracak? Belli mi olur bir gün plağımla çekilmiş bir fotoğrafımı ekleyiveririm şu satırların içine... 

Şimdiiii, yorumunuzu ilk okuduğumda (şöyle kısmını fark edemeyerek :D) anlamadım bu Nergis muhabbetini ama; sonra şöyleye bir tıklayınca başka bir alem beliriverdi.Amanın!  Şaşırdım bir müddet, geçmesini bekledim,sonra aradığımı buldum ve işte anlamış halde karşınızdayım 

Bu blog olayına sarmıştım ben de iyice.İyi birş ey sanırım di mi? Kendi kendime yazıyorum çalıyorum, bakıyorum  Hatta kendi kendime "Deli mi ne?" diye laf bile atıyorum. Ama gördüğüm kadarıyla siz benim kadar kendi başınalığınızla değilsiniz oralarda. Tayfa orada da aynı tayfa...  Maşallah... 

Annem... Nergisleri çok sever... Sümbülleri... Ben de severim Onun sevdiklerini. Zira görünce keşke kokusunu alabilseydim dedim. Üsküdar yolu göründü bana. Vapurdan iner inmez Sulukule'li ablalardan alınmalı... Sağ olun, paylaştığınız ve hatırlattığınız için.

Az evvel kendi objektifimden bir kaç resim de ben ekleyeyim dedim ama önce bi fotoshopa girmeliler. ismimi nakşetmeliyim.  Zira paylaşmaya karar vereli hayli zaman oldu çekimlerimi ama eldeki hasılatın işlenmesi gerek. Zamanla olur inşallah.

İlerleyen günlerde finaller hasebiyle ekleyemeyecek olsam da Nasip diyorum  Yüzüm gülüyor...

Rabbim Sizleri de güldürsün.Selamlar....

Sizi utandıracağımı düşünmemiştim ey m1gin :)

Benimkisi sadece küçük bir jestti. Yorumunuzun düzenlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünmüyorum şahsen ve iyi ki de çiftlik benim :)
Sırayı bozma konusuna gelince, ser’de cömertlik var işte :) Suyunun ve saplarının güzel bakılması koşuluyla 10 gün kadar dayanabilir nergisler...

“İstanbul semalarında, denizlerinde, topraklarında...” ahh ah demeden geçemeyeceğim sevgili KuBe :)

Kimbilir gün gelir, geldiğiniz yerler olduğum yerler olur kimbilir.(aynı kelimeyi ikinci kez kullandım ama fena da olmadı hani )
Evet blog olayı güzel bir şey, sizin de söylediğiniz üzere kendi başımalığımdan ziyade, sevdiğim yazarların yazılarını, sözlerini, şiirlerini ve az da olsa kendimden birşeyler paylaşıyorum. Demek sizin de var bloğunuz, ziyaret etmek isterdim doğrusu :)

Nergisleri almaya gittiğinizde bu fakiri de yâd edersiniz artık :)
Aslında çiçek hediye edilmesinden nefret ederim ben ve bayanların bu konudaki zaaflarına, gül, karanfil vb. çiçekler karşısında yelkenleri suya indirmelerine bir türlü anlam veremem :) Lâkin çiçek nergis, hediye eden de ablam olduğu içindi sevincim.

Neyse bu alâkasız açıklamayı da yaptıktan sonra, objektifinizden yansıyan görüntüleri beklemeye koyulayım.
 

 Selamlar...
Evet evdeyim ben  Şükürler olsun. Annemi pek bir özlemişim. Çocuklar dolanıyor etrafımda. Abla abla abla... Kulaklarım uğulduyor ama seslenmiyorum. En az benim kadar özlemişler onlar da...
Ev gibisi yok  diyorlar yaa.. Hakkaten öyle. Memleket soğuk... İstanbul'da bu kadar üşümüyordum ben yahu... Annecağızım bi yandan kaloriferi yakıp, diğer yandan niye üşüdüğümüzü sorguluyor kendi kendine... Ayıp ediyorum diye düşünüyorum arada ama....
Ne yapayım nazlanacak kimsem yok ondan başka ki...  Varsın olsun... Neyse...
Epeydir uğrayamıyorum da buralara... Finaller sağolsun epey bir yordu.Yazsam yazamıyorum çalışsam çalışamıyorum.  Ama geçtiiiii.....
Fotoğraflarımı biraz beklemeye aldım sevgili abheri...Üzerine biraz daha eğilmem gerek bu konunun  

Şu tatil bi geçsin bakalım... Bir ara memleket izlenimlerimi de yazayım diyorum...

Akdeniz'in doğusundan selamlar...

Ve tatil bitti...
Geçtiğimiz üç gün itibariyle yine yeniden İstanbul'u mesken tutmaktayım...
Evi bırakmak bu kez hepsinden zor olsa da dönüp dolaşıp geldik yine... Sınavlardan alamıyoruz ki kendimizi... 

Gel gelelim site sakinleri de tatildeler gibi görünüyor. Pek faaliyet olmamış sanki ben yokken.
Şaşırmadım desem yalan olur vallahi 

Şaşırdım ! Gerçekten...

Siz de şu resimleri eklemediniz gitti ey KuBe; küstük size, o yüzden cevap vermiyoruz. 

Şaşırmayın yahu! Sitenin öteden beri olan düzeni bu idi zaten. Bir ara fazlaca hareketlenmişti. Siz o zamana denk gelmiş olmalısınız... Ama arada bir minik çaplı hareketlenmeler oluyor yine... Öyle durumlarda, sistem çökecek  endişesiyle, akışı yavaşlatmak için ne önlemler alıyorum, bir bilseniz. 

Bilemiyorum... Çok ve kuru paylaşımlar olacağına; az, öz ve nitelikli içeriğin olmasını daha mânidar buluyorum.

Öyle işte...  Siz de, ara ara da olsa varlığınızı belli edebilir ve değerli mesajlarınızla ortamın renklenmesine katkıda bulunabilirsiniz. 

Yahu sayın m1gin,

Daha önce söylememiş miydim ben fotoğraflar üzerine çalışmalarım var diye... Unuttunuz sanırım.

Neyse... Bir kez daha belirtmiş olayım... Ve bazı hususları da ilk kez...

Fotoğraflarımın bazılarına fotoshop uygulamak istiyorum.Ayrıca geçtiğimiz haftalarda fotoğraf dersleri almaya başladım.
Laf aramızda, çok eğlenceli...  Ayrıva teknik bilgilere ulaşmış olmaktan da çok mutluyum...

Havalar biraz ısındıktan sonra da ufak çaplı bir fotoğraf gezisi var. Sonrasında inşallah fotoğraflar servise hazır olacaktır...

Nasipse....

Ayrıca ben buralardayım. Geziniyorum, bakınıyorum, okuyorum... Ama yazmadığım için varlığımı hissettiremiyor olabilirim.
Haklısınız...

E ne yapayım... Bakıcaz bunun da bir çaresine... 

dikkat!  bu yazıya bir başlık uydurulamamıştır..

 Selam ile...

Uzun zaman olmuş ben buralara ve daha nice eski yerlere uğramayalı...

Herkesi yeniden görüp okuyabilmek anıları akıttı gözlerimden.

Yaşlanıyorum, değişiyoruz, Hakk'ın vaadine doğru yürüyoruz.

Ama özlemiyor değilim yazdığım o günleri...

"Olsun.

Okunsun ya da okunmasın.

Yazsaydın be kızım." diyorum.

Allah için hep yazsaydın.

Nasip bu güneymiş...

...

Güzel insanlar !

Selam olsun Allah'a ait yüreklere...

Hoş geldiniz KuBe,

Arada bir de olsa eski üyelerin seslerini duymak ne güzel... 

Evet ya, sizin size söylediğiniz ifadeleri ben de size söylemek istiyorum:

"Olsun.
Okunsun ya da okunmasın.
Yazsaydın be kızım." diyorum. 

Esenlikle...