Haftalar önce, bir alışveriş merkezinin, hareketli sayılan hızlı yemek (fast food) alanında oturmuştum...
O an orada yemek için bir şeyler alırken; beraberimde eve götürmek üzere, kızarmış yarım tavuk paket siparişi de eklemiştim...
Neyse, dakikalar sonra sıram geldi; gittim malzemeleri aldım. Masaya oturdum ve yemeğe başladım... Lâkin şu paketlenmiş halde duran yarım tavuk, gerek hacim gerekse ağırlıkça beklenenden fazla geliyordu gözüme... 
Yemekten sonra, oradan ayrılmaya yeltendiğim sırada, tavuğu çalışan elemanlara onaylatmak istedim. 
- Pardon, ben yarım tavuk istemiştim... Burada fazlası var sanki.
- Tamam abi, yarım zaten...
- Hmm... Öyle mi? Peki.
- Bir dakika verir misiniz paketi... Biraz bekleyin, hemen böldüreyim... 
Neyse... Gerek hacim, gerekse ağırlıkça azalmış bir paketle evin yolunu tutmuştum...
* * *
Ve haftalar sonra bugün, yine aynı hızlı yemek (fast-food) alanındayım... Ve yine kızarmış yarım tavuk paket siparişim var...
Hem iftar hem de sahurda ancak bitirebileceğimi sanıyorum... Bitirmem de gerekiyor zaten... Evde buzdolabım bulunmadığı için, sonraki güne kalmamalıydı. 
Az önce alışveriş merkezinden bir şeyler almıştım... Elimdeki poşette işte onlar var... Ve şimdi paket haldeki kızarmış yarım tavuk da onlara eklendi...
Yani çok bir şey almamıştım... Ama bir şeyler gereğinden fazla mı ağırdı sanki? Tavuk peketine baktım... Hacimce fazla sayılmazdı... Yoksa orucun etkisiyle mi ağır geliyordu bunlar... Hiç sanmam... Zira diğer aylarda da, genel olarak iki öğün yemek yiyordum... Kaldı ki ramazanda; acıkırım korkusuyla normaldekinden daha fazla yükleniyordum yemeklere... 
Ve saatler sonra... İftar yapmak için kızarmış tavuk paketini açtığımda, ağırlığın hikmetini anlıyorum: Yine tam tavuk paketlenmişti! 
Yapacak bir şey yoktu... Besmele çekerek dalışa geçtim. 
Ama bitiremeyeceğim muhakkaktı... Sahurda da yüklensem gene bitmezdi. 
O arada, daha sonraki bir zamanda aradaki fiyat farkını ödemem gerektiği hissine kapıldım...
Ama bir diğer ben karşı çıktı: 
- Sen istemedin ki... Kaldı ki tavuğu bitiremeyecek ve çöpe atacaksın belki... 
Düşündüm, o da haklıydı sanki... Bu durumda iki arada bir derede kaldım...
Acaba bu hususta fetva verebilecek kimse var mıdır? 
Ya da siz olsaydınız ne yapardınız? 
Bu mesaj, m1gin tarafından, 08.09.2009 23:13:09 itibariyle düzenlenmiştir.
