Söylemek istediğim daha çok şey vardı. O mübarek yerler anlatılmakla bitmez.Aslında anlatılamaz yerler.Oranın kokusunu ben nasıl anlatabilirim ki?
Allah giden herkese tekrar,gitmek isteyene de en yakın zamanda gitmeyi nasip etsin.
Son sözü Osman Nuri Topbaş Hocaefendiye bırakıyorum.
...
Bütün ibâdetler gibi hac ve umre ibâdetlerinin de, ind-i ilâhîde makbûl olabilecek bir kıvamda edâ edilmesi, bir
îmân ve irfân ufkudur. Zîrâ hac ve umreyi -mâruf tâbiriyle- “mebrûr” olarak îfâ edebilmek, günahlardan
temizlenmeye ve Hakk’ın rızâsına vesîledir. Yâni bu ibâdetlerden arzu edilen netîce, onları ancak Hak Teâlâ’nın
râzı olduğu kıvâmda yerine getirebilmekle hâsıl olur.
«Hacılar ve umre yapanlar Allâh’ın ziyâretçileridir. Ziyâret edilenin, kendisini ziyâret edene ikrâm etmesi bir
haktır.» buyrulur. Sen bu ikrâmı fark edemediysen hakîkatte ziyâret etmiş sayılmazsın…”1
Hülâsa, Şiblî Hazretleri’nin dikkat çekmek istediği husus:
“Haccı ve umreyi Allâh için tam îfâ edin!..” (el-Bakara, 196) fermân-ı ilâhîsine riâyettir. Şiblî Hazretleri’nin de
işâret ettiği gibi Allâh katında mebrûr olacak bir hac ve umre için riâyet edilmesi gereken ölçülerin başlıcaları
şunlardır:
1-Hacca ihlâsla niyet edip buna aykırı niyet ve davranışlardan vazgeçmek
2-İhram için elbiseleri çıkarırken mâsivâ elbiselerini de çıkarmak
3-Madden ve mânen temizlenmek
4-Haram ve şüphelileri terk ederek Harem-i Şerîf’e edeble girmek ve dînî alâmetlere tâzîm göstermek
5-İrâdeyi Hakk’ın rızâsına kurban etmek
6-Şeytanı ve nefsi taşlamak
7-Devamlı zikir ve duâ hâlinde olmak
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, zikir ve duâ hâlinin muhafazası için mübârek mekânlarda
namaz dışı ibadetlerdeki konuşmaların bile ne keyfiyette olması gerektiğini şöyle beyan
buyurmuştur:
“Beytullâh etrafındaki tavaf, namaz gibidir. Ancak bunda konuşabilirsiniz. Öyle ise, kim tavaf
sırasında konuşursa sadece hayır konuşsun.” (Tirmizî, Hacc, 112)
8-Gönlün ilâhî af, feyiz ve mükâfâtı tatması
Hadîs-i şerifte buyrulur:
“Bir umre, diğer umreye kadar arada işlenenler için keffârettir. Hacc-ı Mebrûr’un karşılığı cennetten başka bir şey
olamaz!” (Buhârî, Umre, 1)
İşte Harameyn’e vâsıl olan her mü’min kalbinin arzusu, hac ve umre ibâdetini böyle bir müjdeyle tamamlamak ve
bu müjde etrafında takdîm edilen yüce nasip ve hisselere kavuşmak olmalıdır.
Medîne-i Münevvere ziyâreti:
Hac ve umreden evvel veya sonra ziyâret edilen Medîne-i Münevvere’nin, sînesinde kâinâtın en yüce cevherini
taşıdığı unutulmamalıdır. O’na ümmet olmanın heyecânı ile apayrı bir edep ve tâzim gösterilmelidir.
Zîrâ Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır:
“…İbrâhim -aleyhisselâm-’ın Mekke-i Mükerreme’yi harem (bölgesi) kılması ve onun için duâ etmesi gibi ben de
Medîne-i Münevvere’yi harem bölgesi kıldım...” (Buhârî, Fezâilü’l-Medîne, 6)
Bu sebeble Medîne-i Münevvere’ye de tıpkı Mekke-i Mükerreme gibi belki daha da fazla tâzim göstermek îcâb
eder. Çünkü İmâm Mâlik Hazretleri ve Medîne ulemâsı, Medîne-i Münevvere’nin Mekke-i Mükerreme’den daha
fazîletli olduğunda ve Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in kabr-i şerîfinin bulunduğu mekânın,
yeryüzünün en mukaddes köşesi olduğunda ittifak hâlindedirler.4 Zîrâ bütün kâinât, O’nun için halkolunmuş ve
O’na ithâf edilmiştir.
Bu hassâsiyetin bir tezâhürüdür ki Mescid-i Nebî’nin imâmı olan İmâm Mâlik Hazretleri Rasûlullâh’ın bastığı
toprağa hürmeten, Medîne-i Münevvere’de hayvan üstüne binmez, ayakkabı dahî giymezdi. O kadar edeb sâhibi
idi ki, abdest tâzelemek için Medîne-i Münevvere dışına çıkardı.
İşte hac ve umre yapanların o iklîmin aziz hatıralarından lâyıkıyla istifâde edebilmeleri için o ulvî mekânlarda
edeb ve hürmet duyguları içinde bulunmaları zarûrîdir. Zîrâ hakîkî istifâdenin ilk şartı edeptir.
Hülâsa, makbul ve mebrûr bir hac ve umrenin mümin gönüllere kazandıracağı fazîletler sayısızdır. Ne var ki hac
ve umrenin âdâbına riâyet edilmeyip o mübârek beldelerde gâfilâne vakit geçirilirse lâyıkı vechile bir istifâde
mümkün olmaz.
Yâ Rab, bizleri Harameyni’ş-Şerîfeyn’i ziyaret ile müşerref kıl! Hac ve umre muhtevâsında yapacağımız ibâdet ve
kulluk tezâhürlerimizi mebrûr eyle!..
Âmîn!..
Osman Nuri Topbaş
www.osmannuritopbas.com/altinoluk-dergisi/hacc-i-mebrur.html
Bu mesaj, citizen tarafından, 12.06.2009 19:02:09 itibariyle düzenlenmiştir.