Bireysel Mesaj Gösterim Modu

Görüntülenme: 350179
Umre Notları - 7
2009/06/03 19:03
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! (0 oy)

 KUŞATILMIŞ KÂBE

  

   1500 yıl önce düşmanlar tarafından kuşatılıp kurtulan Kâbe, günümüzde yüksek binalar tarafından çevrelenmiş durumda.

   Kâbe’nin sol tarafında görülen bina; Saray olarak biliniyor. Aslında kralın misafirhanesi. Taşınacağı söyleniyor ama burada benim bahsedeceğim konu biraz daha farklı. Binanın yapıldığı dağ Ebu Kubeys Dağı. Peygamber efendimiz dağın üzerinde iken ayın ikiye ayrılma olayı yaşanmıştı. Arabistana gidince öğreneceğiniz ilk şeylerden biri “ Tarihe saygı duyulmaz! ”

   Birkaç yıl önce Türkiye’de olay olan Ajyad Kalesini herkes hatırlar. Osmanlı yadigârı kale yıkıldı yerine birkaç tane süper lüks gökdelen yapılmaya devam ediyor. Peki, ne oldu. Birkaç ay tepki verdik. Şimdi Makam ve Zamzam Tower yüzlerce Türk müşterisini ağırlıyor. Büyük bir zevkle kalıp bir de hava atıyoruz.”Zemzem’de kaldık” diye. Hiçbirimizin aklına ata yadigârı gelmiyor. Az önce ki tarihe saygı duyulmaz cümlesinden iğne çuvaldız bağlantısı kurmaya çalışıyorum.

  

   Mekke şantiye şehir durumunda. Dağlık bir yapıya sahip olduğu için, şimdiye kadar oteller o dağların üzerine ya da eteğine yapılmış. Geçen yıl başlayan yıkım ile önce oteller yıkıldı, daha sonra dağlar ve tepeler düzleştirilmeye başlanmış. Proje resimlerine göre yapılacak otellerin hepsi de Zamzam Tower gibi dev, Kâbe’yi gölgeleyecek binalar. Amaç daha çok müşteri alacak otel yaparak haccın rahat geçmesini sağlamakmış. Projeler arasında Harem-i Şerif’in genişletilmesi de var.

    Geçen yıldan beri merkezde fazla otel kalmadığı için insanlar uzak otellere servislerle taşınıyor ve herkes hayatından memnun. Yani merkeze biraz uzak otel yapılsa sorun olmuyor. Benzinin litresinin 10 kuruş olduğunu düşünürsek, servis ücreti de hiçbir şirketi o kadar zorlamaz. Uzun lafın kısası istenilse Kâbe ve çevresi rahat bırakılıp daha gerilere oteller yapılabilir. Biz burada ne kadar kendimizi parçalayıp, çözümler üretsekte boş. Nasılsa kimse duymayacak. Kâbe, çelik yığınları ile sarmalanıp, kuşatılmaya devam edecek.

   Benim bu sıkıntımı ancak, ihtişamlı olduğu kadar mahzun olan Kâbe’yi gören bir insan anlayabilir. Kâbe’de Peygamber Efendimizin çektiği sıkıntıları, İslam için verilen mücadeleyi, İslam’ın dönüm noktası Hicreti. Hepsini dün yaşanmış gibi hissediyorsunuz. Biz Hicret diyoruz ancak Peygamberimiz doğduğu topraklardan, Kâbe’den ayrıldı. Kâbe Resul’ünden…  Sonuçta ortada bir de ayrılık hüznü var ve bu hüznü Kâbe’de, Mekke sokaklarında, Mekke halkında hala hissediyorsunuz. Bunu biraz da Medine’yi görüp karşılaştırınca daha iyi anlıyorsunuz. Medine ferah, kendinden emin. Peygamberimize ev sahipliği yaptığının farkında, kendinden gurur duyuyor. Bir şehir hakkında nasıl olupta bunları yazabildiğime şaşırıyor olabilirsiniz. Aslında iki şehirde sizinle konuşuyor. Havası, toprağı, ağacı, kuşu… Bunu ancak giden anlar.

   Bunu sadece benim düşünmediğimi orayı görüp dönenlerle, oradayken de cemaatle konuşarak daha iyi anladım. Bu ortak kanı idi.

   Kimse Mekke ve Medine’yi herhangi bir şehir gibi değerlendirmemeli. Sınırlarından girdiğiniz an soluduğunuz oksijen bile farklı gibi geliyor. İnsanın kişiliği değişiyor. Döneli haftalar oldu, ben hala normale dönemedim. Bunu kimse olumsuz anlamda algılamasın. Hepsini olumlu olarak yazıyorum. Dünyaya daha olumlu bakmaya başlıyorsunuz. Dünyanın bir noktasında güzel şeyler olduğunu biliyor, oraya tekrar kavuşma ümidi beslemeye başladığınız için daha az şeyi kendinize dert etmeye başlıyorsunuz. Dünyaya bakışınız, değer yargılarınız değişiyor.

   Sonra yavaş yavaş eski hayat düzeninize döndükçe bu duygular unutulmasada bastırılmaya başlıyor. Namazınızı yine son dakika acele ile kılıyor, günlük okuduğunuz Kur-an’ınız haftalık olmaya başlıyor.

   Duam odur ki;Allah’ım her yıl nasip etsin,daha etkisinden kurtulmadan tekrar gidelim.

 

Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: paraklit, ZUBEYR, MEMUR58, ben_enemie, Ellaeso,
Son Oturumlar: