Selamün aleyküm ey site sakinleri :)
Uzun bir aradan sonra bugün çenemi düşürmek geldi içimden ve dahi düştüğü yerden de kaldırmamak :)
Bu aralar her hünerli bayan gibi(yine mütevaziliğim üstümde), bende kış hazırlıkları ile meşgulüm. Çok şükür ki turşu dışında tüm hazırlıklar tamam, Rabbim sineriyle yedirmek nasip etsin.
Geçen hafta göçmen sosu olarak bilinen(balkan sosu da deniliyor), ajvar sosu yapmak için kollarımı sıvadım ve yaptım da. Birkaç sefer sofraya koydum ve her koyuşumda silinip süpürüldü tabak :), hatta babam ‘kızım bundan az yapmasaydın keşke’ diye bir serzenişte bulununca, bu hafta biraz daha yapmaya karar verdim. Lakin bu tarz kışlıklar hayli vakit alıyor ve de yorucu oluyor. Hele ki benim gibi yaşlanmaya yüz tutmuşsanız, şaka şaka ne yaşlılığı sadece boynumdaki platinler ağrı yapıyor :)
Neyse efendim konumuza dönelim; bugün semt pazarına gidip alışverişimi yaptıktan sonra mutfağa daldım, yok yok önce yemeğimi yedim üstüne de kahvemi içtim ondan sonra giriştim işlere.(bu ayrıntıya ne gerek vardı ki şimdi :) )
Önce patlıcanları patlatmak için ocağa koydum, onlar olurken hemen bir tencereye su koyup kaynattım ve domateslerin kabuğunun kolay soyulması için bu suyun içine domatesleri koydum ve bir iki dakika sonra çıkardım sudan. Domatesler soğurken salçalık kırmızı biberleri yıkayıp fırın tepsisine dizdim ve 200 derecede pişirmeye bıraktım. Bir yandan da patlıcanları alt üst yapıp her yerinin pişmesini sağladım. Közmatik tavam üç tane top patlıcan aldığı için birkaç posta yapmam gerekti.
Bende onlar yavaş yavaş közlenirken domatesleri soyma ve doğrama işine giriştim. Öyle kaptırmışım ki kendimi domateslere, bir ara kendimi patlıcanlarla konuşurken buldum :)
Yani ellerim domates bulaşığı her seferinde ellerimi yıkayıp patlıcanları çeviriyordum. Bir ara artık domateslerin bitmesine 3-5 tane kalmış, bir taraftan da patlıcanlara bakmam gerekiyor, elim domateste, gözlerim patlıcanda, aklım kolay soyulması için kaynar suya koyduğum sarımsaklarda; işte tam o ara ‘ya canım patlıcanlar, biliyorum sizinle ilgilenmem gerekiyor ama biraz daha sabredin’dediğimi duydum :) Allahtan anlamadılar ne dediğimi, yoksa hakkımda ne düşünürlerdi bilemiyorum
Sonunda doğradığım domatesleri büyükçe bir tencereye alıp ocağa koydum, içine yeşil sivri biberi iri iri keserek ekledim ve havuçları da halka halka doğrayıp tencereye koyduktan sonra yaklaşık bir saat pişirdim. Közlenmiş patlıcanları, fırınladığım kırmızı biberleri soyup doğradım ve sosa ilave ettim. Yağ, sirke, tuz ve şekerini de ilave ettim. Maydanoz, naneyi kıyıp, iki baş sarımsağı ve biberiyeleri de ekleyip yarım saat daha kaynattım. Daha sonra el blendırı ile sosu pürüzsüz hale getirdim ve 5 dakika sonra ocağın altını kapattım. Sıcak sıcak kavanozlara doldurup, ağzını sıkıca kapattığım kavanozları ters bir şekilde mutfak tezgahına koydum. (24 saat sonra serin bir yere kaldırıp, istediğiniz zaman tüketebilirsiniz sosu.)
Ya görüyor musunuz, size patlıcanlarla olan diyoloğumu anlatayım derken tarifi de vermiş oldum, çok şanslısınız çok :)
Malzeme listesini de vereyim tam olsun değil mi?
Ama önce bir görsellik katalım tarifimize :)
Aaa yanlış resim eklemişim, siz şimdi bunun da tarifini istersiniz :) (hoş bunu bilmeyen yoktur sanırım)
Top Biber Konservesi
Çekirdeklerini çıkarttığınız top biberleri fırın tepsisine dizin ve her birinin içine;
1 yemek kaşığı sirke
1 mama kaşığı zeytinyağı
1 mama kaşığı toz şeker
½ çay kaşığı tuz
1 yaprak maydanoz
1 yaprak nane
koyarak 200 derecede 30-35 dakika pişirin, biberler sıcak halde iken kavanozlara koyup, kapaklarını kapatarak ters çevirin ve soğumaya bırakın. İster kahvaltıda, ister yemeklerinizin yanında afiyetle tüketin.
Şimdi gelelim sosumuzun malzeme listesine;
Ajvar Sos
Malzemeler:
3 kg. domates
3 kg. kırmızı biber
3 kg. top patlıcan
1 kg. havuç
5-6 adet yeşil sivri biber
100 gr. biberiye(minik acı biber)
Yarım demek maydanoz
Yarım demet nane
1 su bardağı zeytin yağı
1 su bardağı sirke
3 yemek kaşığı tuz
1 yemek kaşığı toz şeker
Sosumuzun kavanozdaki hali;
Vee tabaktaki hali :);
Hemen bi koşu bakkala gidip taze ekmek almalı (bu zamanda bakkal kaldı mı ki?),
bandıra bandıra yemeli :)
Afiyet şeker olsun, şifa olsun canlar..