Öldün, Ahiretten Haber Ver
Hızlı yaşayıp genç ölmek isterdin
Cesedim yakışıklı olmalı derdin
Tahtalıköy diye alay ederdin
Öldün, ahiretten bana haber ver.
Bir kaza sonucu öldün aniden,
Yüzünü gördüm, farksızdı caniden
İstemezdin-imam geldi camiden;
Öldün, ahiretten bana haber ver.
Nasıl sarıldın kabrinde telkine.
Saldırırdın sık sık yaşarken dine.
Biraz sahip olamadın diline.
Öldün, ahiretten bana haber ver.
Nasıl davrandılar Münkirle Nekir.?
Cevabı hazır soru kolay gelir.
Sünnettir yinede telkin edilir.
Öldün, ahiretten bana haber ver.
Mayan olan çamur; şimdi de sine.
‘’Maymundan türedim’’ dermisin yine.
Çok muhtaçsındır İhlâsla, Yasine
Öldün, ahiretten bana haber ver.
Günahkârlığı bırak yakındın şirke
Bu haller içinde gelmiştin kırka.
Hakk’a kulluktur Âdemdeki ilke.
Öldün, ahiretten bana haber ver.
Sana bir faydam olur mu bilemem
Elimden geleni hiç esirgemem.
Akibetim nasıl olur düşüncem
Öldün, ahiretten bana haber ver.
Bugünde kabrinin ziyaretindeyim.
Bütün kabirlerin seyrindeyim
Endişeler, korkular içindeyim.
Öldün, ahiretten bana haber ver.
Orhan AFACAN
|
Bu mesaj, m1gin tarafından, 11.10.2012 15:01:19 itibariyle düzenlenmiştir.