Merhaba WinterSoul1981,
Her şeyden evvel, TGRT FM'nin sözünü ettiğiniz "Monte Kristo" radyo oyununda orijinal metne bağlı kaldığını iddia ettiğini sanmıyorum.
Radyoya uyarlama sırasında, eserin/oyunun başarısını düşürebilecek tablolar dışlanmış ve başarıyı arttırabilecek bazı durumlar eklenmiş olabilir.
Geçmişte de bazı eserler Türkçe'ye çevrilirken bazı yaklaşımlar sergilenmiştir.
Her ne kadar ben de çok benimsemesem de, bazı çevirmenler bulundukları bölgenin şartlarını, hitap ettikleri kitlenin hassasiyetlerini gözetebilmektedirler.
Orijinalde eserin kahramanının sahip olduğu, ancak bir başka ülkede/bölgede hoş görülmeyen alçaltıcı birtakım vasıfların, çevirmenlerce değiştirildiği olmuştur. Ki, okuyucu mesafeli durmasın ve eseri benimsesin.
Bir diğer açıdan bakıldığında, aslında yazar da kahramanı tasvir ederken, kendi bulunduğu çevreyi ve sahip olduğu bilgi çerçevesini kullanmaktadır.
Benzer şekilde bir ülkede çirkin/kötü olan bazı şeyler, bir başka diyarda aynı şekilde algılanmayabilmektedir. Bu nedenle birtakım düzenlemelerin yapıldığı olmaktadır.
Yukarıda belirttiğim gibi, ben de bu durumu tasvip etmemekteyim. Ancak diğer türlüsü, okuyucunun, eserin yazıldığı atmosferi bilmesini gerektirebilmektedir.
Aklıma gelen bir hatıramı nakledeyim... Seneler evvel Dostoyevski'nin şu an adını hatırlamadığım bir kitabını almış ve okumaya başlamıştım.
Tablonun birinde, erkek öykü kahramanı, bir başka erkek arkadaşıyla kucaklaşıp dudak dudağa öpüşmüştü.
Salt bu durum bile beni soğutmuş ve eserin devamını okuma iştahımı kaçırmıştı. Artık o karakter benim için değersizleşmişti çünkü.
Sonradan öğrendim ki Rusya’da erkek erkeğe dudaktan öpüşmek sevgi ve saygı ifade edebiliyormuş.
Günümüzde yer yer küçük çocuk-anne, çocuk-baba dudak öpüşmeleri gibi bir şey galiba... Hoş, bu durumu da hoş bulmuyorum ben zaten.
Sonuç olarak, eleştirinizin özünü uygun görmekle birlikte; TGRT FM'i karalar mahiyetteki ifadelerinizi doğru bulmuyorum.
Esenlikle...