Bireysel Mesaj Gösterim Modu
Selam, almayı dileyenlerin üzerine olsun!
Sevgili Denizz in yorumunu okuyunca dinlemek için (sevgili mbirgin in ifadesiyle) iştahım arttı.
Konu,oldukca cazibeli duruyordu ki, gerçekten öyle imiş.
'Derinlik' meselesine dair farklı bir yaklaşımı var sayın Sefer Yeşil in.
Bendeniz, derinliğin var olduğunu ve buna ulaşmanın herkesin harcı olamayacağını düşünürdüm.
'Öze inme' nin yolu yalnızca 'düşünme' midir?
Kanser tedavisi gören, kalp ameliyatı geçiren, şiddetli bir trafik kazasına maruz kalan yada etkili bir rüya gören kimi insanların kendilerine,dünyaya,evrene bakış açılarının ani bir değişime uğradığını gözlemliyoruz.Bir örnekte tasavvufla ilgilenmeye başlamak olabilir... Acaba Sayın Yeşil, bu konu hakkında nasıl bir açıklama yapardı?
'Evrenle bütünleşmek', 'sadece sen ve evren'...insanı düşünmeye, hayal etmeye itiyor. Hz.Peygamber (s.a.v.) in nübüvvet öncesi Hira ya sığınışı gibi...Ya da Hz Musa nın Tur a çekilişi...
'Kişi yalnızca tercih edebilme özelliğidir' sonucuna ulaşmak, kılı kırka yarmak gibi incelikli. Bendeniz in ulaştığı sonuç 'kulluk' olmuştu.
'Çok düşünme kafayı yersin' gibi ifadeleri son yıllarda bendenizde çok fazla duyar olmuştum.Bir ara bu söylenenleri ciddiye alıp 'acaba?' bile demiştim.Sonra içimden yükselen gizli bir ses, bunun bir tür 'ilahi terbiye','iradi terbiye' yada 'düşünce inşası' (gibi) bir şey olduğunu fısıldamıştı. Şimdilerde 'düşünmekten korkmama' yı yerleştirmeye çalışıyorum.Düşünmezsem var olamayacağımın/'ben' olamayacağımın bilinciyle...
|
|
|