Enlem ve Boylam 73 - İngilizce Atasözleri (English Proverbs)
Merhaba değerli dinleyenler, yine yeni bir "Enlem ve Boylam"da, 73. "Enlem ve Boylam"da, "Envaiçeşit Müzik ve İçerik"le, Eylül 2014 itibariyle huzurlarınızdayız.
Dinlemek için: Enlem ve Boylam 73 (Eylül 2014)
İzlemek için: Enlem ve Boylam 73 (Eylül 2014)
Bölüm: Enlem ve Boylam 73 (Eylül 2014)
Hazırlayan ve Sunan: Mustafa Birgin
Boyut: 20 MB
Süre: 14 dk.
Tür: Podcast
Teknik Özellikler: MP3, 192 Kbps, 44 KHz, Stereo
Fon Müzikleri:
Amr Ismail - Fairuziyat - Kanou Ya Habibi
Amr Ismail - Fairuziyat - Hanna Elsikran (Kan Ezzaman)
Amr Ismail - Fairuziyat - Habbaytak Bil Sayf
Akış Çizelgesi:
Zaman |
Bölüm |
Açıklama |
00 |
Giriş |
Açılış sinyali (Müzik: Amr Ismail - Fairuziyat - Kanou Ya Habibi) |
01 |
Eğlenceli İngilizce |
İngilizce - Türkçe atasözleri ve eşdeğer karşılıkları... |
14 |
Çıkış |
Kapanış sinyali (Müzik: Amr Ismail - Fairuziyat - Habbaytak Bil Sayf) |
Eğlenceli İngilizce: İngilizce-Türkçe Atasözleri (Proverbs)
- Stretch your feet according to your blanket.
Ayağını yorganına göre uzat.
- Do not search for a calf under an ox.
Öküz altında buzağı aranmaz.
calf: dana, buzağı
ox: öküz
- The raven sees its chickens as falcons.
Kuzguna yavrusu şahin görünür.
- All that glitters is not gold.
Parlayan her şey altın değildir.
- The sheep separated from the flock is eaten by the wolf.
Sürüden ayrılan koyunu kurt kapar.
- An ember burns where it falls.
Ateş düştüğü yeri yakar.
ember: köz, kor
- What flares up fast, extinguishes soon.
Çabuk parlayan çabuk söner.
extinguish: söndürmek.
flare up: alevlenmek, parlamak
- The green twig is easily bent.
Agaç yaş iken eğilir.
You can't teach an old dog new tricks.
- The shoemaker's child goes barefoot.
Terzi kendi söküğünü dikemez.
- A friend in need is a friend indeed.
İyi dost, kara günde belli olur.
- A burnt child dreads the fire.
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.
dread: çok korkmak
- A bird in the hand is worth two in the bush.
Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir.
- A word to the wise is enough.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
- Better late than never.
Geç olsun güç olmasın.
- Never put off till tomorrow what you can do today.
Bugünün işini yarına bırakma.
- A rolling stone gathers no moss.
İşleyen demir pas tutmaz.
- All good things come to those who wait.
Sabrın sonu selamettir.
Sabreden derviş, muradına ermiş.
- Bad news travels fast.
Kötü haber tez yayılır.
- Out of sight, out of mind.
Gözden ırak olan gönülden ırak olur.
- Sharp vinegar only damages its container.
Keskin sirke küpüne zarar verir.
- No man is without fault.
Hatasız kul olmaz.
- Cheats never prosper.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.
prosper: başarılı olmak, iyi gitmek, başarmak
cheat: dolandırıcı, hilekâr, üçkâğıtçı.
- A drowning man will catch at a straw.
Denize düşen yılana sarılır.
- A defeated wrestler never tires of wrestling again.
Yenilen pehlivan güreşe doymaz.
- Heart endures when eye does not see.
Göz görmeyince gönül katlanır.
endure: dayanmak, tahammül etmek
- You harvest what you sow.
Ne ekersen, onu biçersin.
- Tell me who you go with and I'll tell you who you are.
Bana arkadaşını söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim.
- The cock that crows at the wrong time is killed.
Vakitsiz öten horozun başını keserler.
- The apples on the other side of the wall are the sweetest.
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
- The fly is small, but it can upset your stomach.
Sinek küçüktür, ama mide bulandırır.
Kaynak: newyorkmuhtari.blogspot.com.tr
Bağlantılar:
Bu sayfa, 30.09.2014 tarihinde yayınlanmış ve 9918 defa görüntülenmiştir.
|
8,5 (1 oy)
|
|
|
|
Etiket:
mbirgin, enlem ve boylam, podcast, eğlence, müzik, dil öğrenme, ingilizce, learn english, eğlenceli ingilizce, ingilizce cümleler, ingilizce öğrenme, fun english, ingilizce atasözleri
|
|
|