TAVSİYE KİTAP

Arkadaşlar yoğun istek üzerine TAVSİYE KİTAPLAR reyonumuz hizmetinize girmiştir.  Tavsiye ettiğimiz kitabı ve kitap hakkında ufak bir özet yeterli sanırım ama yine de kitaba ulaşmanız, tanışmanız, okumanız veya bitirmeniz güzel olaylarla süslenmişse (edebiyat yapalım birazda :p ) aktarırsanız daha da renklenir bu köşemiz…

Benim kütüphanede okuyacak kitap ararken kütüphane görevlisi Yavuz Bahadıroğlu’ nun tarih romanları çok hoş demişti bir romanını alayım dedim SÜNGÜROĞLU kitabını aldım okudum. Çok akıcı bir kitap, zaten yavuz Bahadıroğlu’ nun çoğu kitabı bu şekilde. Osmanlı devletindeki akıncıların yalnızlıklarını, cihad uğruna yardan geçmelerini, kılıçlarına aşık olmalarını anlatıyor. Okurken sanki film izler gibi,  bazı sahneler hala gözümün önüne geliyor…

teşekkürler silent  bu konuyu açmanı bekliyordum zaten=)

 evet sizlerden de bekliyoruz tavsiye şimdi yeni aldım yavuz bahadıroğlunun köprübaşı diye onu okuyorum bitince sizinkilerine bakarız

İşte bir  tavsiyede benden. Kutlu Doğum Haftasına girdiğimiz şu dönemde anlamlı bi tavsiye olacağına inanıyorum.Başucumuzda olması gereken bir kitap olarak düşünüyorum.

Gönül Tahtımizın Essiz Sultanı Efendimiz (s.a.s.) adlı kitap. İki cilt halinde. Ben 1. cildindeyim.Toplam 630 sf. ama sayfaların çokluğu sizi korkutmasın. Oldukça sade ve sürükleyici.Çünkü Efendimiz (s.a.s.) anlatıyor.Nasıl sürükleyici olmasın.Şiddetle tavsiye ediyorum.Ben şu an 185. sayfadayım.Kitapla ilgili açıklayıcı bir alıntıda aşağıya okuma hevesi olanlar için kopyaladım.

Saadet Asrı’yla aradaki mesafeleri kaldıran bu duygu yüklü eserin satırları arasında; herkesi şefkatle kucaklayıp sinesine sarmak isteyen Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz’in ibret ve mesaj dolu hayatını bulacaksınız.

O’nun, kendisine tuzak kuranlara bile şiddetle mukabelede bulunmadığına; yirmi üç yıllık tebliğ hayatının ilk on beş yılı sürekli baskı ve işkencelerle geçmesine rağmen hep müsamaha yolunu tercih ettiğine şahit olacaksınız.

Engin sinesiyle herkesi semtine davet eden Son Sultan’ın, insanlığı, dünyayı inşa ederken ahireti de mâmur kılmanın sihirli iklimine çağırdığını okuyacaksınız.

 

benim kitap da bitti.

haydin ne beklemektesiniz uşaklar, kitap deyin baa. pek rağbet yok buraya yaw. :S

malcom x i okuyan var mı?? :D

Ah sevgili musercıklar no panic yettim gari!!

Aslında bi kitabı bitirmeden digerine baslamak adetim degildir ama şu sıralar 2-3 kitap birden okunmak icin beni bekliyor sanırım =)

İlk kitap şudur.Gecenlerde kitap almak icin gittigim Taksimdeki abi bana Alev Alatlı'nın "Kadere Karşı Koy A.ş" diye bir kitabını verdi.Baya bi kısmını okumaya calıstım ama biz ayrı dünyaların insanıyız efendim.O nedir öyle.Mantıcı bir teyzeyle baslayıp kadın erkek ilişkilerinden tutun da binbir cesit mevzu hakkında ahkam kesen,hatta teoriler üreten kimi profesör,kimi broker,kimi doktor bisürü kendini aydın gören yaşını başını almış teyzemciklerin konusmalarından ibaret.Simdilik tabi.Kitabın sonunu hangi gereksiz sonuca baglayacaklar merak etmiyor degilim ama daha fazla dayanamacagım sanırsam=)Ben kendi halimde bir insanım o abi niye bana bu kitabı verdi onu da anlamış degilim.Entel takımı işte ne yapacakları belli olmuyor:p

Yine bu abiden aynı gün aldıgım bir başka kitap var ki o da ayrı bi olay=) İnci Aral'ın "Yeni Yalan Zamanlar"isimli bir romanı.Romandır,iki aglatır,bir güldürür biter gider diye düşünmüştüm kapagına ve yazarının kadın oluşuna bakarak ilk önce :p Ama gercekten acaip bir kurgu var kitapta.Hala karakterlerin kim oldugunu,hangisinin hangisiyle gecmisi oldugunu çözemedim.Bir Tük yazarın bu çeşit kitabıyla ilk kez karşılaşıyorum acıkcası.Üslübu tuttum,tutmadım degil,ama yine okumaya ara verdigim icin,koptum kitaptan.Arada bir kafam karışık oldugunda okumaya calısıyorum ama :p Herneyse bu kitabı okuyun bence,sonra da ne anladıgımızı birbirimizle paylaşalım,cok eglenceli seyler cıkacagına inanıyorum=)

Daha da var suanda okumakta oldugum.Onları da yarın yazarım inş.=)

Merhaba CAMBAZ,

Yıllar önce Alex Haley'den okumuştum Malcolm X'i.

"Malcolm X" diye çevrilen kitabın orjinal adı:  The Autobiography of Malcolm X'miş.

Kitap, yazarla Malcolm X'in ikili görüşmelerinden oluşuyor.

Çok beğendiğimi hatırlıyorum.

O zamanlar daha yeni duymuştum Malcolm diye birinin  varlığını. Bakırköy Halk Kütüphanesinden aldığımı bile hatırlıyorum, ne güzel... Çook zaman geçmiş... O zamanlar beğendiğim kitapları gidip satın almaz, kütüphanelerden ya da arkadaşlarımdan alıp okurdum. Geriye dönüp tekrar okumayı sevidiğim için, beğendiğim yerleri çizerek okurum. Ama ödünç aldığım kitapları çizemediğim için üzülürdüm :( 

 Tavsiye ederim.

Keyifli okumalar...

Merhabalar,
 
Size Kemal Sayar'ın "Merhamet - Kalbe Dönüş İçin Son Çağrı" isimli kitabından bahsetmek istiyorum

biraz.
 
Kemal Sayar çoğunuzun bileceği üzere, ülkemizin önde gelen psikiyatristlerinden birisidir.
 
Olaylara bakış açısı, yorumları hoşuma giden bir insan, yazar.
 
"Merhamet - Kalbe Dönüş İçin Son Çağrı"da öyle güzellikler bulacaksınız ki.
 
Yaşadığınız birçok hali, bir de okuyarak yaşayacaksınız.
 
Bazen gözleriniz dolacak, incecik ama derin bir his kalbinizin duvarlarına çarpıp geçeçek; 

bazen büyük bir ümitle dolup taşacak içiniz.  
 
Çoğu kez attığını bile hissetmediğiniz kalbinizi, durup özellikle dinleyeceksiniz bu sefer.
 
Merhameti, sevmeyi, incitmemeyi, incinmemeyi, dinlemeyi, gönülden vermeyi, acıtmamamayı,

 farkedebilmeyi,masumiyeti ve daha yazamadığım insana dair bir çok şeyi  bu kitapta bulup, düşüncelere

dalacaksınız. 

Eminim beğeneceksiniz... 

Selametle...

yavaş yavaş hareketleniyoruz buna sevindim

kitabımı yeni bitirdim ve Kemal Sayar'ın Merhamet - Kalbe Dönüş İçin Son Çağrı kitabı çok ilgimi çekti inşallah onu okuyacağım. teşekkürler memnune. hepinize çok teşekkürler..

 ben de halil nuri bey kütüphanesinden almıştım :D malcom x kalın bir kitap olduğu için gözüme takıldı aldım ilk bi kaç sayfayı okuduktan sonra bırakamıyorum zaten bir kitabı devamı geliyor öyle etkileyici anlatmış ki bir haftada bitti şu anda esir şehrin hikayesi ni okumayı düşünüyorum kemal tahirin kitabı köyün kamburu romanını almıştım benden önce annem okudu ve bana dedi ki okuma bu kitabı köylüyü bu kada aşağılayan rezil gösteren bir kitabı okuman sana hiç bir şey kazandırmaz dedi bende okumadım ama bu kitabı okuyacağım herkesin ikinci bir hakkı vardır .

o kitabı (kemal tahirin - köyün kamburu) merak ettim köylüyü nasıl aşağılıyormuş, biran evvel okuyup özet geçmen dilek ve temennilerimle :p

Aşk... Gök kubbenin altındaki en gizemli kelimelerden biri...

Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmez imiş.

Aşk ile insan elbet güneşe benzer; ve aşksız gönül misal-i taşa benzer.

Prof. Dr. İskender Pala'dan yazdığım bu alıntılarla, Kitâb-ı Aşk kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Gerçek bir aşkın nasıl olması gerektiği mükemmel bir uslupla anlatılmış.

"O" Aşka o kadar değer verir ki
iki karınca arasındaki aşk fısıltılarını
bile dinler.
 bunları seval yazmış aşk adlı konuya bana daha çok kitap tavsiyesi gibi geldi:D

  1)Khaled Hosseini-Bin Muhteşem Güneş.Roman Afganistan'da geçiyor.1959-2003 yılları arasında,ülkenin yaşadığı savaş, ölüm, açlık, sevgi, dostluk ve acının iki kadın üzerinden anlatılması.Oldukca duygusal, savaşın insanlar üzerindeki etkisini empati yapabildiğiniz bir öykü.430 sayfa.(D&R mağazalarında cep kitap şeklinde küçük boyları 10 tl'ye satılıyor.)

 2)Necip Mahfuz-Hırsız ve Köpekler.Çevirilerini  bulması oldukça zor olan Mısırlı yazarın iki kitabını okuyabildim.Oldukça derin ve felsefi bir anlatımı vardır.Hayatını istesede düzene koyamayan bir adam üzerinden  çok farklı sonuçlar çıkartırsınız.

manisa'da turgutlu diye bir kasaba da kalıyorum 2 tane kütüphane var ikisine de üyeyim ama ikisinde de kitap yok :s aradığım kitapları bulamıyorum :( kütüphanede olanlarla yetiniyorum.

ilk tavsiyem  "Dublörün Dİlemması, Murat Menteş, İletişim yayınları" .

ben bişey demiyeyim yorum olarak, okuyun, siz yazın yorumlarınızı.Muhteşem diyorum kısaca.

Bu arada merak ettiğim için soruyorum; burada Gerçek Hayat dergisini okuyan arkadaşlar  var mı?

 Selam aysha, outlandish başlığından sonra bir ortak nokta daha çıktı.

 Derginin ilk sayıları ülkemizin daha karışık diyebileceğimiz bir dönemine denk gelmişti.Mahalle marketi,

korkusundan dergiyi ekmek dolabının üstüne saklıyor,isteyen müşteriyi gözü tutmadıysa "yok" diyordu.Bu gerginliğe de daha fazla dayanamadı zaten 3. sayıdan sonra getirtmemeye başladı.

 Çok şükür rahat dergi alabildiğimiz dönemlere ulaştık. 

bu mail geçenlerde geldi sizin de yardım etmek istebileceğinizi düşündüm YARDIM EDENLERE TEŞEKKÜRLER (EDEMEYENLERE DE TEŞEKKÜRLER) (program derken ahmet abi bir radyo programcısı ismi garip ''UYURGEZER'' :D

Bu mesajı gönderen: '"UyurGezer"'

Mesaj:
Merhaba;

Programı takip edenler biliyorlardır. Şırnak'ta bir ilköğretim okulunda görev yapan bir öğretmenimiz okulunda kitaplık oluşturmaya çalışıyor. Bizim de bu konuda yapabileceğimiz bir şeyler olabilir hatta o kitaplığın tamamını biz oluşturabiliriz. Ömür boyu hatırlayıp mutlu olacağımız, gurur duyacağımız bir hatıramız olur.

Bu konuda katkı sağlamak isteyen arkadaşlar ilköğretim seviyesine uygun kitapları bana gönderebilirler. Ben de gelen kitapları toplu halde öğretmenimize göndereceğim. Okuldaki çocukların ne kadar çok sevineceğini tahmin bile edemeyiz.

Ahmet BOZKUŞ / Dünya Radyo
Ferah Mah. Reşatbey Sok. No:12 34692 / Büyükçamlıca/İstanbul


Şimdiden teşekkürler..
 

citizen'dan başkasından cevap gelmemiş ama olsun 1 kişi de olsa burada  bir Gerçek Hayat okuyucusunun varlığından haberdar  olmak güzel...

citizen;   peki o zaman sen ilk sayılardan beri takip edenlerden misin?Ben baya geç buldum dergiyi, şurda 1 -2 senedir okuyorum.Murat Menteş zamanını kaçırdım mesela ve ulaşamıyorum o sayılara, senin bildiğin bir kaynak var mı eski sayılara ulaşabileceğim?

ya da Mustafa abiden mi rica etsek, onun arşivcilik yeteneği malum bence :)   belki ulaşır bir yerlerden...

amin Zefrel - Kendince bir his

 Evet, kıyametim kopmuştu,
Kıyametimdeki sur beynimde bir kez üflenmişti bile.
Dur diyemezsin, son diyemezsin.

…Öncelikle sadece kendinsen

Sadece en azından şu an kendinsen, ya da kendin olmayı daha önceden seçebilmişsen, sadece kendin için, öncelikle sadece kendine sor.

Neden varım ben?
Kim için?
Ne için?
Hangi amaç için?

İnanın ki dayanılması güç şeylerdir gerçek cevapları, ne güldürür ne ağlatır, sadece susturur ve düşündürür.

Hazır mısınız? Ne gülmeye, ne ağlamaya, sadece düşünmeye?

Kendin için, şimdilik sadece kendin için...


…Sizce neden varız biz?

Bir insan, neden var olduğunu hiç düşünmez mi?

Anlatılanlarda bir neden aramaz mı hiç?

Düşünmeden etmeden koşulsuzca inanmak mı gerek? Yoksa üzerinde vicdanımızı rahatlatacak cevabı bulana kadar araştırmak mı? Konu ciddi. Neden var olduğun, yani ben, sen, ya da onlar, bu aslında hepimizin sorunu, bu aslında hepimizin kendi oyunu…

Bunu en başta kendim için yapmam gerekmez miydi, aklım ilk başıma geldiği zaman?

Şimdiye kadar neden hiç düşünmedik ki?

Şimdi biraz da bunu düşünsek, biraz da bunu sorsak kendimize?

Neden varım ben?

…Tesadüf mü desek?

Ne kadar alışmışız değil mi her şeyi tesadüf sanmaya, öyle yormaya. Zamanında “ne büyük tesadüf” ya da “aman tesadüf işte” dediğimiz birçok olay, bizleri ne kadar yanlış bir girdabın içine sokmuş meğer. Tesadüfe olan inancınız bittiğinde emin olun ki siz de zamanında ne kadar yanlış yaptığımızı anlayacaksınız. Tesadüfe olan inancınızı bitirirseniz hayatınızdaki inanılmazlıklara emin olun ki inanamazsınız. Mesela şu an bitirin. Bunu bitirdiğiniz andan itibaren tesadüf sandığın tüm o şeylerin neden olduğunu düşünmeniz gerekmez mi?

Düşün bakalım sence ne, neden?

Dolayısı ile bu kitabı okuyor olmanız da tesadüf değil, öyle değil mi?

Hiçbir dinde, hiçbir kitapta, Allah’ın yasalarında ve bilimde bile tesadüf olmaz ise, sizce sizin şu an bu kitabı okuyor olmanız tesadüf mü peki?

Yaşamdaki hiçbir şey tesadüf değilse ve her olayın da bir amacı varsa, bu kadar hassas bir konu hakkında bilgi edinmeye başlarken, özgür düşüncenize ve sizin için amaçlanmış bu sahneye özen gösterin, çünkü yaşam adına önemsemediğiniz bu sahneler size kendini anlatana kadar hayatta farklı yollarla hatırlatılacaktır.

Her olay bir derstir hayatta ve tesadüf bu yüzden yoktur.

Eğer eksiğin varsa, ya da sorunların yoksa!

Yoksa zaten tesadüfü içinde barındırmayan hayat senin bu kitabı okumana sebep olur muydu?

Düşünün.
Bu kitap size gelirmiydi, hissedin!

Peki öğrenmen gereken bir şey olmasaydı, sence tesadüfü içinde barındırmayan hayat seni bu dünyada hala var eder miydi?

Hayat bir okul, bunlar da okulun dersleri. Bu okulun kurucusu Allah, işleteni yasalar, kurallarını koyan da vicdanlarımızdır. Alınmayan ders her zaman alınmaya mecburdur. Bu yaşam okulundaki derslerden bütünleme ile geçmek olmaz; geçene kadar dersi işlemek vardır.

Bu hayat okulunda herkes önce sadece kendinden sorumludur. Kendi sorumluluklarını yerine getiremeyen bir insan başka bir insanın sorumluluğunu alabilir mi?

Şimdi sizden tek ricam; kendi aklınıza ve mantığınıza uygun gelmeyenler üzerine, kendi vicdanınızı kullanarak düşünmeniz. İnsan ancak kendi başına birey olabildiği, kendi hayatı adına kararlarını kendi verebildiği zaman bu okuldaki sınıfta olduğunun farkına varabilir.

Kendini hissedebilir.

Kim hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa KENDİ lehinedir. Kötülük yapanda KENDİ aleyhine yapmış olur. Sonunda Rab’binize döndürülürsünüz. (Casiye 15.ayet)

Kendi olamayan, kararlarını kendi veremeyen, kendini ve hayatını sevmeyen hiçbir insan okuldaki ilk dersten yani ‘kendinin ve neden var olduğunun farkına varmak’ tan geçemez !

Dünya üzerindeki yaşam sürprizlerle dolu koca bir serüvenin başlangıcıdır. İster oyununuzun farkına varıp kendinize gelin, isterseniz başkalarının oyunlarında piyon olmaya devam edin.

Ona ayetlerimiz okunduğu zaman eskilerin masallarıdır derler. ( Mutaffifun 13. Ayet )

Ayette yazan bu düşünce ile neden var olduğumun peşinde bilgi edinmeye başlarken edindiğim ilk izlenim en önemli olanın, insanın en başta kendi olabilmeyi başarması ve bütün sorularının cevaplarını ancak bu yolla bulabilmesidir.

Her ümmet için biz bir ibadet şekli belirledik; onlar onu izlerler. Artık bu iş konusunda seninle çekişmesinler. Sende Rabb’ine dua et. Sen elbette ki şaşırtmadan yol aldıran bir kılavuzun ardındasın. ( Hacc 67. ayet )

Maddi veya manevi, kimsenin etkisinde kalmamak, sadece Allah’ın etkisinde olmak en doğru yolu buldurandır.

Şimdi şunu anlayın ve hissedin; hiçbir kutsal kitap masal değildir. Sadece masalsıdır. Bütün kutsal kitapları en yüce insanlar yani peygamberler yazmıştır, yazdırılmıştır.

İlham katılmaması mümkün mü?

İçlerinden buna inanacak var, inanmayacak var.Bozguncuları Rabbin daha iyi bilir. (Yunus 40. ayet)

Ve şimdi artık sadece kendiniz olun…
Ve sorularınızı sadece Allah’a sorun...
Cevap mı? Çevrenize bakın ve anlayarak kutsal kitapları okuyun...

Ben okudum, sordum, baktım, gördüm, yazdım.
Siz de okuyun, sorun, bakın, görün, yaşayın ya da okuyup inanmayıp görmeden yaşamaya devam edin...

Ne de olsa elbet göreceksiniz, ne de olsa elbet bileceksiniz!

Sonrasını, öncesini.

Zamanı tamamen size kalmış!

Kendince bir his'ti önceleri, sonraları vuku buldu...

aminzefrelcom

Sevgiler

 Kumsalda ki deniz yıldızlarını denize atan adamın hikayesini herkes bilir.Ya da ona benzer yüreğimize dokunan hikayeleri.

 Büyük bilge ve filozofların bizi düşündüren sözlerini.

 Cevdet Kılıç bir çoğunu biraraya getirmiş.

 Kitabın ismi  "felsefe diyarından hikmet yurduna BİLGELİK HİKAYELERİ"

 İnsan Yayınları,358 sayfa,5 tl (cep boyu)

Forum sayfasına eklenmiş " Bir azim hikayesi" , "Çinli gelin,kaynana", "Mı?" bu kitaptan alınmıştır.

selamlar... ne tarz kitaplar tavsiye ediliyor yada bi sınır var mı bilmiyorum ama okurken gülmek isteyen varsa:MİNE SOTA- HEPİMUS İNSANUS kitabını tavsiye edebilirim... keyifli okumalar...

Ramazan aylarında kurulan Sahaflar sokağı gibi olsun istiyorum burası. Herkes okuduğu kitaplardan bahsetsin, kitap tavsiye etsin, paylaşsın, sevdiği yazarları söylesin, en son okuduğu kitabı eleştirsin :) Böyle bi konu varsa önceden açılmış özür diliyorum. Çünkü ben bakındım ama böyle bir konuya rastlamadım..

Mesela ben en son İsrail Mitler ve Terör adlı kitabı okudum. Sevgili babacığım muazzam kütüphanesinden okumam için verdi. Üniversite yıllarında almış.Fikir kitabı dolu bizim ev.

Kitapta İsrail'in yaptığı katakulliler bir bir gözler önüne serilmiş. Tavsiye ediyorum. Roger Garaudy yazmış. Kitap Avrupa devletlerince sakıncalı görülmüş. (tabii gerçeklerden hoşlanmıyorlar) ve orada basılmamış. 2. dünya savaşı sonrası Türkiye ve birkaç tane daha ülkede basılmış. Kanıtlarla öne sürülmüş her şey. Öyle atma tutma yok.

Bi de son günlerde Uçurtma Avcısını okudum.son derece lezzetli bir kitaptı. Hiç bitmesin istedim. Filmi de var bu arada.Khaled Hosseini  yazmış. Emir ve Hasan'ın hayatı anlatılıyor.... olay Afganistan'da geçiyor.Mutlaka okuyanlar vardır. Benden şimdilik bu kadar. Sizin yorumlarınızı da bekliyorum =))

 Sevgili sehrazad, serbest kürsüde tavsiye kitap bölümünü bulabilirsin.

ama citizen ben de o kadar umutlanmıştım yeni bi konu başlattım diye :D neyse bi daha ki sefere artık. Teşekkürler bu arada :):)

 Oldukça hızlı bir giriş yaptın siteye,eminim yeni konular bulabilirsin.

Merhaba sehrazad,

Hoşgeldin, ne iyi ettin... :)

Sahaflar Sokağı ha? Ne güzel bir düşünce.

Sahaflar Çarşısı'na gider misin hiç? Hani Beyazıt'ta olanı... :)

Roger Garaudy'den bahsetmişsin. Bana bir hocamızı hatırlattı bu isim.

İhsan Süreyya Sırma'yı tanıyor musun, merak ettim?

Yeni hoş konularda tekrar görüşmek üzere,

Selametle...

Merhaba memnune,

Hoşbuldum ve teşekkür ettim :)

Eğer İstanbul'da yaşıyor olsaydım her fırsat bulduğumda giderdim.

İhsan Süreyya Sırma'yı tanımıyorum; ama bir zaman Sakarya Üniversitesinde İslam Tarihi öğretim üyesi olduğunu biliyorum. Umarım bir gün onun kitaplarını okuma imkanı bulurum.

tekrar görüşmek temennisiyle :):)

Merhabar herkese,

Bugünkü bir yazışmamdan bahsetmek istiyorum size.

Normalde böyle şeyler yapan birisi değilim, ama sonucunu merak ederek biraz eğlenmek istedim :)

Hem kimseye de zararı yoktu nasılsa.

Anlatayım:

Önceden internet üzerinden kitap aldığım bir "kitap alış-veriş sitesi"nden bir mail aldım.

Mail şöyleydi:

Jul 31 2009 1:10AM

Merhaba Sayın .......  ....... ; yarın doğum gününüz.  .............com'u tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.Doğum gününüz münasebetiyle 31/7/2009 tarihinde Türkiye içi teslimatadresli yapacağınız alışverişin kargo masrafı bizden.

Otomatik mailleri ve hepinizin malumu olan hazır cep mesajlarını özel bulmadığım için bu mail ve mesajların pek önemi olmuyor benim için.  Gönderdikleri maili  özel bulmasam da kibar bir uygulamaydı yine de. Sonra mail gelen adrese şöyle bir mail yazdım:

Gelen mailin otomatik bir tebrik mesajı olduğunu biliyorum :)
Yine de teşekkür ederim :)
İrtibat vesilemizin kitaplar olması güzel ey sanal tebrik edici :)
Bu mesajı öylesine, eğlencesine gönderiyorum. Makinaya hitaben yazıyormuşum gibi hissetsem de,
bakalım gerçekten ne kadar önemliymiş okuyucularınızın doğum günleri :)
Hoşça bakın zatınıza,

Esenlikler...

Gerçekten önemseyip cevap verecekler miydi, merak ettim. Eğleniyordum aynı zamanda :)

Öğleden sonra aynı yerden yeni bir mail aldım:

Merhaba Sayın ....... ........  .  ...........com'a gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederiz. Kitapla dolu nice mutlu yıllar dileriz.

selamlar

Gelen maile epey bir güldüm.

Şimdi onlardan kitap almamayım da ne yapayım :))

Ey bnm, ey muzip bnm!  
Ne hoş bir uygulama bu böyle! 

Ama adamlar da zor durumda kalmışlar sanki, bu beklenmedik yanıt karşısında. 

Yazık n'apsın onlar da? Sizin cevap bekleyen sıradışı mesajınızı yanıtsız bırakmamak için, ellerindeki hazır mesajlardan, en yakın olabilecek bir tanesini göndermişler...