yazılanlar iyi hoş ama yazıyı yazan arkadaşa çok sevdiğim bir şarkının nakarat kısmıyla bir şey söylemek istiyorum....

Yüksek Sadakat - Ben Seni Arayamam

Bak benden arta kalan
Biraz kül biraz duman
Ne kadar istesen de
Ben seni arayamam
Ruhum rüyaya dalmış
Dünya uzak gerçek yalan
Sanki bir yok bir de varmış
Ben seni arayamam
Keşke yanımda olsaydın
Kolay olurdu o zaman
Ben sussam sen anlatsaydın
Yorulunca uyusaydın

KOLAY MI SANIYORSUN
KOLAYSA YAN O ZAMAN

Yağmurum ol üstüme
Ben böyle yaşayamam
Halimi görüyorsun
Bir şeyler yap o zaman
Sebebim var biliyorsun
Ben seni arayamam

KOLAY MI SANIYORSUN
KOLAYSA YAN O ZAMAN

Yukarıda kolay olduğu söylenmemiş zaten, hatta nefis ve şeytan biraya geldiği zaman imkansızmış gibi görünür, bu noktada gücümüzü dualardan alacağız.. İnanarak ve gayretle...

Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Büyük zorluklara dûçar olduğunuz zaman “Allah bize yeter. O ne güzel vekildir” zikr-i ce-mîlîne devam ediniz.”

"Dua müminin silahıdır"

||EY SEVGİLİ||
Ey sevgili!duy yüreğimin acı feryadını...
Sana olan hasretimi,kalbimin acı sancısını.
Hala bitmeyen umutlarımı.
Odamı aydınlatan bir sokak lambası işte yine yanıyor aydınlatıyor
anılarımı..
Hafifce araladım kalbimin beyaz perdelerini,birkez daha kanıyor
ağrıyor gıttiğin günden beri...
Ah o körolası yanlızlığım nasılda akıtıyor sıcak göz yaşlarımı.
Ah o sensizlik uyutmuyor geceleri,sanki hiç sabah olmayacakmış gibi.
Sokaklar öylesine sesizki sanki adını fısıldıyor esen rüzgarla!
unutamıyorum seni unutamamda hayalinde beni bırakıp gitmedikce.
Öyle bir büyük dünyam varki her kösende sensin herşeyi sana
benzetiyorum!
Seni hergün biraz daha seviyorum..
Söylesene Ey yar bulabilirisin haketmediğin bir aşk daha?hayır kimse
seni bu kadar tutkulu,deli dolu sevemez!
Ey kıymet bilmeyen arsız sevgili işte yine sabah oldu ben hep böyleyim
canımı yaktığından beri ben hala seviyorum.. sen birgün olsun
hatırladınmı??? EY SEVGİLİ...

http://www.gitme.net/bitanem.phtml olmayan bi

sevgiliye gelsin :D  tamamen alıntıdır

kopyala yapıştırdan başka emeğim yoktur üstünde

telif hakkı hakkında da bişi göremedim :d

Beşeri aşk ile başlanıp, gerçek olan ilahi aşka doğru bir yolculuğa çıkılmış.

Yazıda da geçtiği üzere, "Kays iken Mecnun olur..." cümlesiyle, Mecnun'un Leyla'dan geçme faslına atıfta bulunulmuş..

Bu güzel yazının en sevdiğim kısmı:
"Belki mecnun olamayacağız, belki bu kadar derinden hissedemeyeceğiz ilahi aşkı; ama en azından düşmüşsek bu aşka; Şirin’e kavuşmak için, Ferhat olup dağları delip sulara kavuşturalım susuz yerleri… Temizleyelim içinden irin akan çeşmeleri…"

Ve, İbrahim Sadri'nin konuyla ilgili bir şiirini sunayım.
İbrahim Sadri - Aşk 29 Harf - Aşk

Allah için sevmek , Allah rızasıyla sevmek..İnşallah bunun hakkını verebiliyoruz.O kalın çizgiyi aşmadan şeytanın yada nefsin oyununa gelmeden.Ancak elbette beşeriz şaşarız...Sınırı aştığımız yada zorladığımız zamanlar olmuştur belki...Ama ne güzel rahmeti ne kadar bol bi yaradanımız var. Evet, önemli olan bunun farkına varmak ve gaflete kapılmadan kapısını çalmak...
http://www.senaidemirci.net/yazilar.php?kategori=1&makaleid=2375

selam ,çok güzel bir yazı olmuş,elinize saglık.

Adamın biri büyük oğlunu Bağdat'ta yaşadığı söylenen çok bilgili, alim bir zatın yanına verip yetiştirmek istemiş. Anadolu dan kalkıp alimin yanına gitmişler. Çok hoş karşılanmışlar, ikramlar yapılmış, kaheveler içilmiş.

Alim, babayı dinledikten sonra oğluna dönmüş, "Evladım bekleyenin var mı? diye sormuş. Genç, "Evet efendim, köyde bekleyen sevdimiğimm var" demiş. Alim "Efendi, gönlünde başkası olanın bizimle işi olmaz, var oğlunu, al git, sevdiğiyle evlendir..." demiş.

Öyle de olmuş ama baba bu sefer ufak oğlunu alıp yola koyulmuş. Aynı şekilde karşılanmışlar. Kahvelerden sonra Alim ufak oğluna "Evladım, bekleyenin var mı" demiş. Çocuk "Yok efendim!" demiş. Alim şöyle somuş bu kez: "Peki, hiç aşık oldun mu?" Hayır efendim!" yanıtını almış, Tebessüm ederek bakmış çocuğa Alim ve demiş ki: Evladım, önce git aşık ol, öyle gel"

Bugün sürekli duydupum bşr isim var.. Erdal Demirkıran.. nasıl duyduğum ayrı mevzu olmakla birlikte asıl yorum yazma amacım ve konuyla bağlantısı şu:
Duyduğum bu isim üzerine google'da bir iki tıklama yaptım.. Ve Erdal Demirkıran'ın bazı sözlerine rastladım.. Bunlardan biri de şu:

Sevdin mi Mecnun gibi sevip düşme çöle.
Sevdin mi Ferhat gibi sev hiç olmazsa;
Git dağları del,su getir köyünede, aşkın bir işe yarasın..

Bu söz yukarıdaki yazının son satırlarında geçen sözü ne kadar anımsatıyor! Acaba yazan kişi farketmeden bu sözden mi etkilenmiş? Daha önce duydu mu bu sözü? yoksa bir arkadşaımın dediğim gibi kalp kalbe karşı mı:P

Aşk,hesap günü karmaşasında anaya yavrusunu unutturan neyse
Herkesi ve herşeyi öyle unutturan.

Aşk,en çok ağlamayı kendine yakıştırmak.
Aşk,Mevlana,bütün evliyaların gizlediği,
bütün abdalların izlediği,bütün dervişlerin içlerinden geldiği gibi


Denizler tutuşturulduğunda,dağlar yürütüldüğünde,yıldızlar semadan birbir döküldüğünde
herkesin herşeyi,herkesin herkesi unuttuğu günde Aşk;unutmamak...

Aşk,gözükaralık,Aşk yalnızlık...
Aşk,öksüz şehirlerin kapısında Bağdat'ta,Gazze'de,Kandahar'da,İstanbul'da
Isırdıkça kanayan dudaklardan dökülen sözlerle havanın nasıl,saatin kaç olduğunu sormak

Aşk,hiçkimsenin hiçkimseyi bu kadar sevmemesi.
Aşk,Hiçkimsenin hiçkimseyi bu kadar güzel beklememesi...

                    İbrahim Sadri Eren-AŞK

senin ayak izlerin,beni ağlata ağlata getirip bıraktığın bu yokluk denizine kadardı ey kırmızı karanfil goncam,
ne ah ediyorum ne kinim var

önce seni önce seni önce seni affetmesi için başımı veririm HAK'ka!
seni affettiğini göreyim Rabbimin,beni yaksın narına,

seni öyle seviyorum,çünkü sen benim aynam oldun gidişinle!

Arkadaşlar bu güzel paylaşımlarınıza aşağıdaki mısralar için de biraz yerimiz vardır umarım.Bu şiiri çok beğeniyorum ve sizlerle paylaşmak istedim.

Tek Hece

Var mı beni içinizde tanıyan?
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
Kalmasa da şöhretimi duymayan,
Kimliğimi tarif etmek zor benim...

Bülbül benim lisanımla ötüştü.
Bir gül için can evinden tutuştu.
Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü.
Yangınımı söndürmedi kar benim...

Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
Benimle değişti talihi bahtı,
Yerle bir eylerim taç ile tahtı,
Akıl almaz hünerlerim var benim...

Kamil iken cahil ettim alimi,
Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
Her oyunu bozan gizli zor benim...

Yeryüzünde ben ürettim veremi.
Lokman Hekim bulamadı çaremi.
Aslı için kül eyledim Kerem'i.
İbrahim'in atıldığı kor benim...

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di.
Hat'rım için yüce dağlar delindi.
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi.
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

İlahimle Mevlana'yı döndürdüm.
Yunus'umla öfkeleri dindirdim.
Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
Mevla'danım, hayır benim, şer benim...

Benim için yaratıldı Muhammet!
Benim için yağdırıldı o rahmet!
Evliyanın sözündeki muhabbet,
Enbiyanın yüzündeki nur benim...

Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
Görünmezim cismim de yok, resmim de
Dil üzmezim, tek hece var ismimde
Barınağım gönül denen yer benim...

Cemal Safi

sevgili AGANTABURINA ne kibirli bi tek hece bu böyle şiir güzelmiş  ayrıca sen birşeyler yazmak istedin de yer mi bulamadın?? sen yenisin galibaa:D

Aşk... Gök kubbenin altındaki en gizemli kelimelerden biri...

Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmez imiş.

Aşk ile insan elbet güneşe benzer; ve aşksız gönül misal-i taşa benzer.

Prof. Dr. İskender Pala'dan yazdığım bu alıntılarla, Kitâb-ı Aşk kitabını okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Gerçek bir aşkın nasıl olması gerektiği mükemmel bir uslupla anlatılmış.

"O" Aşka o kadar değer verir ki
iki karınca arasındaki aşk fısıltılarını
bile dinler.

Sevgili dostlar...

AŞK, ilahi iksir ile maddenin mana oluşudur.
AŞK, kerm ile aslının yanışı, leyla ile mecnunun MEVLA oluşudur.
AŞK, yakar,
AŞK, yandırır,AŞK ağlatır, AŞK,güldürür.
AŞK, diriltir, diriltir, öldürür.
AŞK, ferhat gibi sana dağları deldirir.
AŞK, aradığını buldurur.
AŞK, katrenin umman oluşudur.(A.A.N.D.)

AŞKI BİLEN, YAŞAYAN GÜZEL BİR İNSANDAN GÖNÜL MEYHANELERİNİZE BİR BADE OLMASI DİLEĞİYLE

BENİM aşkımda,
Sen,
Senin aşkında
Ben,
İkimizin aşkında,
O vardır.
Biz,
Siz,
Hepimiz, O'nun aşıklarıyız.
Belki bilerek, belki bilmeyerek,
Cümlemizde sevgili,
Hep O yar'dır.

teşekküler mahmetcicek katılımlarınızı bekliyoruz

GERÇEK AŞK İLAHİ AŞK DİĞERLERİ OLDUM SANILAN SADECE...BENCE AŞK ULAŞILMAZLIKTIR ULAŞTIĞIN AN BİTMİŞTİR O AŞK DEDİĞİN ŞEY...Bitmeyecek olan AŞKı bulabilmek dileğiyle:)

aşk sonsuzluksa insan sınırlı olana asık olmaz sanırım cok karısık bunlar ama en güzeli sonsuza aşık olmak en riyasızı

Mevlana:
"Bir aşkı başka aşk söndürebilir. Aşkta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akıllılık ve akılsızlık vardır. Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Sadece kepazelik, aşağılık ve rintlik vardır. İnsanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur. Aşkın yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı... Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı."

Klasik ama güzel bir konu seçilmiş. Bizzat yazara ait cümleler de güncel, ancak kelime zenginliği açısından geliştirilmeye muhtaç. Cümle örgüleriyle ulaşılacak sonuç çok parlak olmasa da içtenlikli bir temenni ile bitiyor.

Yalnız üslupta ritim, akıcılık ve sağlamlık açısından çok önemli. Yani koca meseleleri özetlediğimiz aynı paragrafta minik bir konuya da işaret ederken dikkatli olmalıyız, büyük mesele ile ilişkisinin kolay keşfedilmesini sağlamalıyız.

Ayrıca başlarda sergilediğimiz ustalığı yazının her satırında, sonuna kadar korumalıyız. Parlak fikirlerle sıradan cümlelerin ve çokça söylenen ve üzerine bir şey eklenmeyen temennilerin karışmaması önemli.

Şairlerin engin dizeleri de bu yazıya medet vermiş, yardım etmiş. Yani gül gelince ortam da daha bir güzel olmuş. Fakat her zaman iktibas da sıradanlaştırabilir. Sıradışı olmak için, alıntıda kısaltma ve açıklamada özetleme yollarına gitmek lazım. Ve mutlaka üzerine derin sayılabilecek bir ek yapmak lazım.

Aşka saygımız ve ihtiyacımız var! Bu satırları da bu hissimiz mahfuz yazıyorum. Ve belirttiğim şeyler sizi yazmaktan alıkoymasın. Bilakis iyi gidiyorsunuz derim, acizane kanaatim bu yönde.

Bu arada, "Boylam ve Enlem" de çok güzel olmuş. Orijinal ve çok eğlenceliydi... Tebrikler!

Ama ben Enlem ve Boylam'dan vazgeçemiyorum, kusura bakmayın. :)

Ey hifcelik, "Aşk..." başlıklı yazıya yazdığınız yorumu başarılı ve isabetli buldum. Üzerine epey yoğunlaşmış gibisiniz. ;)

Ben de, yazının seslendirmesini yaptığımda, metin üzerinde epey durmuştum. :P

Kanaatimce, şiirlerden alıntılar iyi bağlantılandırılmış... Lâkin yazıdaki fetva meselesi, akışın uyumunun dışına çıkmış. :S

Yazarın peşpeşe dizdiği soru cümlelerini de başarılı buluyorum.

Son olarak, "Enlem ve Boylam"ı, "Boylam ve Enlem"e tercih ettiğiniz için, teşekkürler... İşte gerçek bir dinleyici! ;)

:))
sanırım cemile bayrakdar bu yorumlarınızdan sonra bir şeyler düşünecektir:P Boylam ve Enlem' de dinledğim kadarıyla  cemile bayrdakdar 'ı bu yorumlara bir hinlikle cevap verebilecek olduğunu düşünüyorum her an:P belki de yeni bir Boylam ve Enlem yapar bu konu üzerine:)) Sahi başka Boylam ve Enlem'ler var mı?:P
. ve ayrıca tespitlerinize ben de aynen katılıyorum;)
aşk konusu bence herkesin yazmaması gereken bir konu... her şeyde olduğu gibi yazı konusunda da işi ehline bırakmak lazım;) benim gibi yazı yazamayanları günlük yazmaya davet ediyorum:P

'Aşkın şeriatı yoktur..Aşığın şeriatı da Allah'tır mezhebi de.'.Hz. Mevlana

aşk,
bir sen varsan,
bir de aşık olduğun varsa, ikilik var demektir.
İkilik ise şirktir. Şirk se küfürdür.
ALLAH var vede  başkada birşey yoksa,
kim kime nasıl aşık olur.

Aşık Kendi Kanını

Helal kıldı ma'şuka aşık kendi kanını
Ma'şuk nakşından okur aşk eri Kur'anını

Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir
Aşık kendi bırakır boynuna urganını

Gitmez aşık gözünden hergiz ma'şuk hayali
Nitekim zilha verir Yusuf'un nişanını

Dirlik budur aşıka ma'şuk yolunda öle
Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını

Belkıys ile Süleyman aşka düştü bir zaman
İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını

Gökteki Harut Marut aşk için indi yere
Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını

Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise
Sultanı iltir baştan yitirir hanmanını

Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu
Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını

Leyli'yle Mecnun işi acebdür ( ür ) bu halka
Abdürrezzak terk etti aşk için imanını

Zemane vefaları cefa gelir yunüs'a
Bir doğru yer bulucak fidi kılar canını
  
Yunus Emre

meseleyi getirip ilahi aşk noktasına sıkıştıran arkadaşlar için şunu söylemek mümkün beşeri aşk ilahi aşka ulaşmak için kullanılmaz mı? Bir başka soru kim yusuf kim züleyha...

Guzel bir yazi herseyden evvel.Baktim ki cok kisi yorumlamis.Ben uzatmamak icin iki seye ve bir yoruma dikkat cekecegim:

Yazidaki siirleri Cemile hanim yazmiyor herhalde. O zaman "emege saygi" geregi sayin yazar biliyorsa isimleri yazmaliydi. Eger kendisi yazdiysa ozur dileyip tebrik ederim.

Tersinden bakarsak,"24 saat hic bir svgiliye ulasamayiz." Cok dogru. Ama bizimde 24 saat isteyecek dermanimiz yok. Allah affetsin.

Yorum yazan "mehmedcicek" ise "tehlikeli" konulara deginiyor." Vahdet'i Vucud" tartisilan bir kondur. kur'an-i Kerim ve butun Akaid kitablarinin dedigi gibi; "yaratan ALLAH'tir,bizler ise YARATILAN iz, kuluz" Buna iman etmekle mes'uluz.

slm girdap,
ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm misali, veciz bir söz.
Yüreğine sağlık.

Bizler hayvaniyetinden kurtulmaya çalışan, var olduğunu zanneden birer idrak ve hakkın zevkleriyiz. Kişi ancak hak'la var olur. Nefsiyle yaşamış vede öylece ölmüşse, zahiri manada hayvan gelip hayvan gitmiştir. Hak'la dirilen hep bakidir.Bak Mevlana' yunus'a alemler var oldukça onlarda var olcaktır.
slm Itri kardeş,
birtek KUL VARDIR O DA HZ.peygamberdir.

beşeri aşk dediğin,
zaten ilahi aşkın antramanıdır. sevgiili dostum
orkun.Hiç bir şeyi sevmeyen zaten O'na ulaşamaz. Allah' ta vermeyince neylesin mahmut.
sana da selam olsun.
CUMA'NIZI TEBRİK EDERİM.