Enlem ve Boylam'ın bu 133. bölümünde, İngilizce'deki şarta bağlı cümleler (Conditionals / If Clauses) konusunu işlemeye devam ediyoruz.
Dinlemek için: Enlem ve Boylam 133 (Eylül 2019)
Künye
Hazırlayan ve Sunan: Mustafa Birgin
Teknik Özellikler: Süre: 8 dk, Boyut: 19 MB, MP3, 320 Kbps, 44 KHz, Stereo
Fon Müzikleri:
Josh Woodward - Shot Down (Instrumental Version)
Kevin MacLeod - As I Figure
IF CLAUSES / CONDITIONALS
REAL CONDITIONALS:
- Type 0: Her zaman geçerli durumlar
- Type 1: Geleceğe yönelik durumlar
UNREAL CONDITIONALS:
- TYPE 2: Şu an için gerçek olmayan şartlar
- TYPE 3: Geçmişte yaşanmış olabilecek hayali durumlar
MIXED CONDITIONALS:
Zaman olarak karışık şartlar.
UNREAL PRESENT: TYPE 2 / SECOND CONDITIONAL (if past ... would V1)
- if + simple past ... would V1
- Past Continuous ... could + V1 / be + V-ing
- Past Models (could, had to) ... might
ÖRNEKLER:
-
If he asked me, I would say yes.
Bana sorsaydı, evet derdim.
-
If I were you, I wouldn't do it.
Senin yerinde olsam, onu yapmazdım.
-
If they weren't so angry, they wouldn't yell at you.
Çok kızgın olmasalardı, sana bağırmazlardı.
-
If she didn’t have an exam, she wouldn’t be studying now.
Eğer sınavı olmasaydı, şu an çalışıyor olmazdı.
-
If I were born a thousand years ago, I would invent the light bulb
Bin yıl önce doğsaydım ampulü ben icat ederdim.
-
If he were the minister of education, he would improve the system of education.
O, milli eğitim bakanı olsaydı, eğitim sistemini geliştirirdi.
-
If I were a thief, I would resign
Hırsız olsaydım istifa ederdim.
UNREAL PAST: TYPE 3 / THIRD CONDITIONAL (past perfect ... would have V3)
- - If + past perfect ... would/could/might have + V3
- - Geçmişteki sağlanan bir şartın geçmişi nasıl değiştirebileceğini ifade etmek için kullanılır.
- - Her iki cümle de geçmiş zamandadır.
- - Pişmanlıkları ifade etmede birebirdir :)
ÖRNEKLER:
-
If she had taken the bus, she wouldn’t have been late.
Otobüse binmiş olsaydı geç kalmazdı.
-
If you hadn't yelled at me, I wouldn't have been upset.
Banan bağırmamış olsaydın üzgün olmazdım.
-
If he hadn’t gone to bed so late, he wouldn’t still have been sleeping at lunch time yesterday.
Eğer o çok geç yatmasaydı, dün öğlene kadar hala uyuyor olmayacaktı.
-
She wouldn’t have been crying if her mother hadn’t been shouting at her.
Eğer annesi ona bağırmasaydı, o ağlamayacaktı.
-
If I hadn’t eaten yet, I would have eaten all of those dishes.
Henüz yemek yememiş olsaydım, o yemeklerin hepsini yemiş olurdum.
-
If you had scored a goal, we would have won the match
Eğer bir gol atsaydın maçı kazanmış olurduk.
Kaynak: ingilizcebankasi.com, Youtube, Youtube, ilyascanbay.com, 0dan.org
Bağlantılar: