Mustafa Cihat'ın, ezgilerinin kendine has, özgün bir özelliği var. Bunu, tüm eserlerinde hissetmek mümkün.
Mustafa Cihat, müzik çalışmalarının yanı sıra, başarılı yapımlara da imza atmış bir isimdir.
Mesela, Hasbelkader Sitesi (Tiyatro, Komedi), The İmam (Film) gibi projelerin gün yüzüne çıkmasında pay sahibidir.
Konuyu güncellemişken, kapsamını genişlettim ve bir anlamda Mustafa Cihat diskografisi oluşturmaya çabaladım.
Sanatçının albümlerini satın alarak, bu nitelikli yapımların devamına destek olmanız temennisiyle...
Ve, birbirinden güzel çalışmalarıyla Mustafa Cihat huzurlarınızda...
Keyifli dinlemeler...
Mustafa Cihat - Mahcubuz (Eylül 2007)
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Tutunamadık
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Sen Nerdesin
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Hepsi Ondandır
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Emri Olur
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Mahcubuz
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Tasalanma
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Sadece Sevdim
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Çağlara
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Yolcusun Sen
- Mustafa Cihat - Mahcubuz - Bahanem Yok
Mustafa Cihat - Amenna (Haziran 2005)
- Mustafa Cihat - Amenna - Amenna
- Mustafa Cihat - Amenna - Emanet
- Mustafa Cihat - Amenna - Sadık Ol
- Mustafa Cihat - Amenna - Gece Yolcularına
- Mustafa Cihat - Amenna - Dünya
- Mustafa Cihat - Amenna - Ne Güzel
- Mustafa Cihat - Amenna - Seni Anlatamam
- Mustafa Cihat - Amenna - Gülmeyenler Bahçesi
- Mustafa Cihat - Amenna - Gördük ki
- Mustafa Cihat - Amenna - Üç Yaralı Gelincik Çiçeği
Mustafa Cihat - Tut Elimizden (Ekim 2003)
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Gül Sultan
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Tut Elimizden
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Aşkın Sahibi
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Söyle Ferhat
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Sabah Olmaz
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Yıkılmayacağım
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Bağdat'ta Bir Gün
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Affet Beni
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Adı Yok
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Can Dedim
- Mustafa Cihat - Tut Elimizden - Zaman Doldu
Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları (Eylül 2002)
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Suskunluğun Bedeli (Muhammed)
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Hamza Yürekliler
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Ne Oldu Dostum
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Bırakın
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Firarda Sabahlar
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Aldanırsın
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Geçmez Günler
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Hüzün Mısraları
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Seni Bulsam
- Mustafa Cihat - Ve Hüzün Mısraları - Seyyah
Mustafa Cihat Kimdir?
Aşağıdaki bilgi İHLForum 'dan, 10.01.2009 itibariyle alınmıştır.
76 kışının 19 kasımında bir Cuma akşamı açmışım gözlerimi dünyaya. İnsanların korkudan evlerinin pencerelerini sıkı sıkı perdelediği, evlatlarını uğurlarken sıkı sıkı tembihlediği, sağ salim eve dönmeleri için el açıp dua ettiği bir zamanda. Tedirginliğin insanların hep yanında olduğu bir dönemde merhaba demiştim dünyaya.
Elbette dünyaya gelişim birilerinin hasretle ümit ettiği ve bir yerleri kurtarması için beklenen bir kahraman gelişi değildi. Sade bir Anadolu evinde Kılıç ailesinin ümitlerinin karşılığı herkesin yaşayabileceği kadar bir mutluluk anı sadece. Evin en küçüğü, diğer 3 kardeşinin arkadaşlarına “bizim bir kardeşimiz daha oldu” diyecekleri kadar sade ve sevinçli bir haber.
Babam ismimi doğmadan önce koymuş. “Allah bir erkek evlat verirse adı Mustafa Cihat olsun adının adamı olsun” demiş.
Çocukluğum her çocuk gibi oyunlarla ve oynayacağımız yeni oyunların hayalleriyle geçti. Belki tek farkım her şeyin çok kıymetli olduğu ve kıymetinin bilindiği bir devrin çocuğu olmamdı. Mahallede plastik topu olanın tüm oyunları ve kurallarını belirlediği, top oynarken plastik kramponu olanın takım kaptanı olduğu zamanlardı. Her şey azdı kıymetliydi, farklıydı ama çok tatlıydı.
Çabucak geçen yıllar ve ilk okul. “Yahu Cihat maşallah görmeyeli kocaman adam olmuşsun sen be” diyen babamın arkadaşlarını hep sevdim.
Ortaokul imam hatibe yazılıp okul bahçesinde, beyaz gömlek, lacivert bir ceket, gri pantolon, ağabeyimden kalan bordo kravatla ve elimdeki kitaplarla girdiğim o ilk gün “babamın arkadaşları haklı ben artık büyüdüm” dedim. Artık bundan sonra bende kravat takıcam. Ceket giyicem boyumdan büyük laflar edicem.
Ortaokulda uslu bir öğrenci olduğumu söylerlerdi hep hocalar, sorulduğunda cevap veren az konuşan çok dinleyen bir öğrenci. Lisede ise tam tersi çok konuşan dinlemeyen sorulmasa da her şeye karşı cevap veren bir öğrenci.
Lisede geçen 3 yıl geleceğimi yönlendirdi demeliyim. Bağlılık, sadakat, kardeşlik, idealler, hayaller ve daha bir çok erdem. Daha düşmeden koluma giriverecek ağabeyler, dostlar tanıdım. Her sorunun bir cevabı vardı. Ve hepsinin cevabını öğrenmek için hep sordum tereddütsüz ve şüphesiz cevaplar aldım ve onlara sıkıca sarıldım. Bana sorulursa aynen cevaplamak için.
Lise sona geldiğimde abi olmanın tadıyla ve heyecanıyla daha bir başka konuşmaya başladım. Bu konuşmalar biraz yüksek sesli olsa gerek değerli bir abim bana “radyo kurduk orada program yapacaksın” dedi. Cevabımı dinlemeden bunu söz saydı. Ve radyoda program yapmaya başladım. Bu arada bir müzik grubumuzda vardı. Bizim saydığımız sahiplendiğimiz ezgileri söylemeye dinletmeye çalıştık anlatan ve dinleyen olmasa da.
Hızlı geçen günler ve yıllar bana iltimas yapmadı yoluna durmadan devam etti. Antalya’da geçen 5 yılda hayatın önemli virajlarından geçtim. Radyo ve müzik hep ilgimi tazeledi. Anlatmak istediklerimi konuşarak anlatmaktan daha güzeldi müzikle anlatmak. 93 yılında kendimde fark ettiğim Mevla’nın bana bahşettiği ilham, sözlere ve melodilere döküldü. Antalya’da kurduğumuz müzik grubu ile de bestelerimizi okumaya derdimizi anlatmaya çalıştık.
Ve 97 'de hayatımın en önemli teklifini duymak nasip oldu. Can dost Eşraf Ziya soğuk bir kış günü bana “Cihat gel senle İstanbul’da bir müzik firması kuralım” dediğinde artık beklenen zamanın geldiğini fark ettim. Artık söylediklerim yazdıklarım konuştuklarım sadece bende kalmayacak aynı düşündüğümüz insanlarla ortak sözümüzü olacak dedim. Ve 98 'de Marmara Müzik adı altında, can dost Eşref Ziya abimle sesimizi duyurma adına bir fırsat yakalamış olduk.
Gelinen bu günde, en azından bir dostla, hayatın herhangi bir yerinde olmak, onunla her şeyi paylaşmak, ideallerimizi inancımızı onunla beraber diri tutmak, duayla, sabırla, inançla, vefayla, sadakatle ve ille de şükürle olmak yakışır bana ve herkese.
Merak edenler için yazılan bunca şeyden sonra eğer bir hata edildiyse affola. Takdir edersiniz ki yazmak zordur hele ki kendini yazmak daha bir zor, o halde mazur görmek bizim kardeşliğimize ve samimiyetimize yakışır.
Dualarınızda bana yer ayırmanız dileğiyle..
Mustafa Cihat
Mustafa Cihat Fotoğrafları
İnternette Mustafa Cihat resimleri araştırdım bir süre. Elde ettiklerimi düzenleyip, bir sunum hazırladım.
Bu arada, Mustafa Cihat'ın, İbrahim Sadri'yi andırdığı hissi oluştu bende.
Resimleriyle çok ilgilenince, halüsinasyon mu görmeye başladım yoksa.
İlgili Konular: