Enlem ve Boylam 4 (Ocak 2008)

Hmm... Neden doğu müzikleri?
Sanırım daha bir bana hitap ediyor. Batı müziklerine oranla daha kalıcı bir özellikleri var sanki. Meseala batı müziğini dinleyip beğeniyorsunuz... Ama bir zaman sonra aynı müziği duymak dahi istemeyebiliyorsunuz.

Doğu müzikleri daha çok gönle, ruha hitap ederken; batı müzikleri ilk bakışta çekici ve güzel görünüyorlar, lakin derinleşmeyi başaramıyorlar.

Elbette ki bu söylediklerim genel bir değerlendirmemdir. Özelde ise, doğu müziklerinden beğenmediğim ve batı müziklerinden  pek sevdiğim çok sayıda örnek bulunmaktadır.

Dinleyince yorum yazmadan geçmek olmaz diye düşündüm.

'...Neler yok ki' deyip üç soru sormuşunuz.Hiç sorgulamadan bir 'eyvaaah' çektim. Zannettim ki,bu sorulara cevap verilmeden kaydı dinlemememize izin verilmeyecek.Ama sonra kurtuluş müjdesini yine sizden duyduk.

Kavramlarrr...şöyle kısa bir cümle yazayım; Ortamı sis basmış, bir esinti gelip dağıtmış ama yinede duvara toslamaktan kurtulamamış, sayın Özdemir.
Siz düşmüşsünüz ama Allah kimseyi bu duruma düşürmesin!

Neden doğu müzikleri? diye bir soru belirmişti ki, Mürsel Işık Farklı bir formla değişiklik kattı.

Ama yinede soracağım 'neden doğu müziği?'

'Can verme sakın aşka'nın sözleri bir emir havasını yansıtıyor ya sanki başta bir iticilik oluşuyor ama dinledikce anlıyorsunuz ki, bu sözler aslında 'yaşanmış bir acının dillendirilişi' gibi. Ve müzik iniş çıkışlarıyla sözlerin ruhsal boyutunu analtıyo.

'Kuzeyden güneye yansımalar' da güneye indik ve bir daha kuzeye dönemedik. Ney, hapseeti bizi kendine.

Oda mı soğudu yoksa ney içimize mi üflendi anlayamadım ama üşüdüm...