Enlem ve Boylam 2 (Kasım 2007)

Değerli hafizkardes,

Enlem ve Boylam bölümlerini aralıklı olarak dinlemeniz tavsiye edilir. Misal her gün bir bölüm. Aksi halde kısa bir zaman sonra sıkılıp tümden bırakabilirsiniz. :)
Neyse ki 6. bölümden itibaren bölüm süreleri kısalıyor. :)

Ders yerine müzik dinleyen arkadaşınız da ilginç bir profilmiş. :)
Canınızın çekmesi ve kulaklığın birini istemeniz normal tabi... Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan ya tüyünden demiş atalar... :)

Doğrusu dikkatiniz, inceliğiniz ve hassasiyetiniz takdire şayan... İlginiz doğrudan bana yönelmiş durumda değil. Sorun yok. :)

Kendimi cevap yazmak zorunda hissettiğim zaman ben oynamıyorum deyip bırakasım geliyor. Ancak sizin mesajlarda doğrudan bana atılmış pas yok. :)

Siz Enlem ve Boylam'ları değerlendirmeye devam edebilirsiniz. Tabi içinizden geldikçe... Siz de kendinizi zorunlu hissetmeyesiniz, e mi? :)

Bu arada 10 sene kadar evvel yayınlanmış olan bu bölümlerde ne demiş olduğumu tam hatırlayamayabiliyorum. Değerlendirmeleriniz bazen beni meraklandırıyor ve bölümü tekrar dinlememe vesile oluyorsunuz. :)

Selamlar...

Sevgili mustafa birgin.
Bu bölümde ego kart ile olan maceralarında epey güldüm..sağolasın..sen o anılarını anlatır iken bende Cânım Ankara'da bulunduğum o günler geliyor..hiç karşılaştın mı bilmem 45 dakika içinde aynı otobüse iki defa binilince ikincisinden de tam ücret alıyordu. Tabi arada başka otobüse binmedi isen. Bir keresinde otobüs beklerken ve 45 dakika içinde binip ücret ödemeyeceğimize sevinirken aynı otobüs denk gelmişti.
Bölümleri dinlerken hangi yıl ve ayda yayınlanmışsa ben hayatımdaki o maziye gidiyorum. Sen Güzelim Ankara'dan bahsederken içim cız ediyor. Ankrada bulunduğum sene ve aylarda yayınlanmış enlem ve boylamlara gelmek istiyorum..
Bu bölümde dinlediğimiz Mustafa Cihat'ın Emri Olur parçası ile de Güzel Ankara'da tanıştım. Özeldir benim için ondan bizzat söylüyorum . Sıra arkadaşım dersin içinde dahi müzik dinlerdi. Hocalar uyarmaktan bıktıkları için hiç karışmazlardı ona. Kulaklığını takar gözü tahtada sessizce her ders dinlerdi..çok severdim kendisini..Birgün bana da ve şu kulaklığın birini ver dedim.. Dur dedi sana çok güzel bi parça açacağım.. açmadan öncede şunu söyledi : Bu parçanın sözleri Hz. Vahşi Efendimiz tarafından yazılmış. Benim hayretim daha da arttı.. ve dinledik..ders boyunca dinledik...Bakmasın demiş bir daha yüzüme...emri olur inansın bu sözüme.. Almasın demiş adımı diline...diline..vay ben ölem atın toprak üstüme..
Ey kemankeş durma vur!
Nasılsa bu sine vurgun... nuru düşsün düşlerin kor olsun..seni görmesin gözleri kör olsun..
Sevgili mustafa birgin ilk programda ilgi gördüğünüz alış veriş merkezine bir daha gitmediğinizi söylemiş ve ilgi bunaltıyor demiştiniz..bu mesajlarımda sizi bunaltı isem bilin ki benim ilgim enlem ve boylama..sizinle bi alıp veremediğim yok...kalın sağlıcakla..

Demek "Hani keçi olsaydı; hiç tereddütsüz, "bu bizim" der onu çağırırdım. :)" diyorsunuz öyle mi m1gin? Şimdi bu cümleden ben ne anlamalıyım? :))

Sitenin günah keçisi ben olduğumdan mütevellit gocundum yani :))

Ve kaldığım yerden (ortalardan) Bab'aziz filmini izleyip sonuna ulaşabildim nihayet.
Ancak sanırım başını unutmuşum. :)

Belli belirsiz anlamlar çıktı ortaya; lakin parçalar arası bağlar yavan kaldı gibi.

Kimbilir, seneler sonra açlık çektiğim bir zamanda, filmi bir kez daha ve tek oturumda izlersem; sırrına erebilirim belki.

* * *

Sahi ya! Filmdeki kedi, sizin bahsettiğiniz "günah keDisi" olmasın sakın ey pem-bkarinca. Dedim ya, ben ne oldu ne bitti pek anlamadım. Belki de sizin kedidir; gelip bir bakın isterseniz. :)
Hani keçi olsaydı; hiç tereddütsüz, "bu bizim" der onu çağırırdım. :) 
Gerçi Noor'un kedisi olduğunu söylediler. :P

Bilmez misiniz ki ey  m1gin, kediler bütün olumsuz durumların müsebbibidir (!)
Kaybolan oyuncakları onlar kaçırmıştır, mideye indirilmiş bi yiyecek varsa onu en yakın kedinin midesinde aramak lazımdır.Faili meçhul ne varsa, bilin ki orda bi kedi vardır. Candan Erçetin bile bi şarkısında topu onlara atmakta bi sakınca görmemiştir: “Ben özlemedim ki seni, kedi özledi!”...
Hasılı m1gin “günah keÇisi” yoktur, “günah keDisi” vardır :)

Anahtarlığı da bilirsiniz..Anahtarları bir arada tutan, aynı zamanda onların kaybolmamalarını sağlayan bir gereçtir :)

Bakınız ne kadar basit bi açıklaması varmış..
meseleyi bu denli girift hale getirip, üstelik kediden hesap soracak kadar gözünüzün dönmesi karşısında dehşete kapıldım doğrusu.
Niçin zavallı bir kediye koca koca anlamlar yükleyip, kediye ve dahi kendinize eziyet ediyorsunuz..? :)

Rica ederim pem-bkarinca; doz aşımı durumu bulunmamaktadır. Öyleyse af talebiniz de yersizdir. :)

Her şey bir yana da şu kedi beni yordu ya. :P
Neyi temsil ettiğini sormak için peşine düştüm; kaçtı ve ağaca çıktı. Bense ağaç altında... Aşağıdan usul usul sormayı denedim ancak miyavlama dışında bir yanıt vermedi. Ah şu kedi dili! :P

Gerçi son mesajınızdan bir de anahtarlık çıktı şansıma. O da zihnimi kurcaladı. :P

Hani balık-olta meselesi olsaydı; hiç şansı yoktu, anlardım... Lakin kedi-anahtarlık meselesi olunca kalakaldım orta yerde. :P

Anlıyorum m1gin..Müzik konusunda seçiciliğinizi gözardı etmiş değilim.Bilmediğim şey telif hakları konusundaki hassasiyetinizdi, öğrenmiş oldum..
Merakım dozunu aşınca yorucu bi hal alabiliyor.Farkındayım ama kimi zaman unutuyorum işte :) Afedersiniz..

Tavsiye ettiğiniz müzik sitesi için teşekkürler..ve böylece anahtarınızı kediyle birlikte sunmuş oluyorsunuz, amenna.Kedileri severim ;) Onu ikna edip anahtara ulaşmam kolay olacak gibi..Geriye bi tek anahtarlık bulmak kalıyo :)

Özel müzik arşivimin anahtarını kedi yutmuş değildir ey pem-bkarinca. Aha da başucumdadır. :P
Lakin kullanılabilmesi için yakın temas gerekmektedir. Hal böyleyken; arşivimi uzaktan erişime açamamaktayım...
Bir de malum, telif hakları dolayısıyla almış olduğumuz uyarılardan sonra, müzik paylaşma iştahım önemli oranda sönmüş bulunuyor.

Enlem ve Boylam 'da yer alan müzikleri sitede bulunmayanlardan seçmem; bilinmeyen farklı şeyler sunmaya çabalamanın sonucudur.
Enlam ve Boylam'da yer alan müzikleri siteye eklememem; Enlem ve Boylam bölümlerinin bir farkının olması düşüncesinin sonucudur.
Ama ilgililer için parça bilgilerini eklemeye özen gösteriyorum. Ki arayıp daha fazlasına ulaşabilsinler.

Ancak her ne kadar ben müzik paylaşmıyorsam da, paylaşım yapılan ve epeyce yararlandığım bazı site adreslerini verebilirim. Bizim anahtar yerine sayılsın ama. :)

www.welove-music.org

Şu an aklıma gelen birkaç site daha vardı, ancak değişmiş/yayından kalkmış görünüyorlar.

Şu ifadenizi sevdim: "iyi bir kitap/film bitse de devam eder..." 

Baba Aziz filmi hakkındaki yorumlarımı ben de merak ediyorum... Bakalım neler yumurtlayacağım. :P

Hmm..Demek special müzik arşivinizin anahtarını kedi yutmuş öyle mi m1gin? :) eh napalım sağlık olsun. Biz de elimizdekilerle yetinmeyi bir miktar daha öğrenmiş oluruz böylece ;)
Bab'aziz filmini izledikten sonraki yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım ;)Anlayamamaktan korkmamalısınız.Her soru işaretinin ardına gizlenmiş bi dünya vardır bence..Hem kafamızda beliren soru işaretleri olmasaydı şu an ne biliyor olurduk ki?

Ayrıca net sonuçlara ulaşmayan filmleri daha başarılı bulmuşumdur hep.Esasında bu kanaatim kitaplar için de geçerlidir..Sonuna nokta konulan hikayeleri sığ bulurum.Bitmiş bir hikayeye kendinizden bişeyler katamazsınız çünkü.
Bu sebepledir ki, iyi bir kitap/film bitse de devam eder...

Bu arada değerli umman'ın tavsiye edebileceği başka filmler varsa bilmek isterim doğrusu :)

İlginiz ve dualarınız için teşekkürler pem-bkarinca,

İstisnalar dışında, Enlem ve Boylam'da yer alan müzikler sitede bulunmamaktadır. Hatta sitede bulunmayan müzikleri kullanmaya gayret etmekteyim. :)

Verilen bağlantıdan Bab'aziz filmi kaldırılmış, evet. Bu vesileyle düzenleme yaparak, daha önce abheri 'nin eklediği Bab'aziz filminin tanıtımı bağlantısıyla değiştirdim.

Hmm... Reklamla filmi bağlantılandırma girişiminiz hoşmuş hani. :)

Sahi ya! Ben bu filmin sonunu neden bir türlü getiremiyorum?  
Ne bileyim; umman'ın onca iştah kabartan cümlesinden sonra, filmi anlamamaktan mı korkuyorum yoksa? :P
Anlamasam da izleyeceğim işte! :P
Bir hafta içerisinde hem de... :P

Selam, selam alanların/verenlerin üzerine olsun:)
Efendim, siteye üye olup da Enlem ve Boylam'ı dinlememek, dinleyip de yorum yapmamak olmazdı zannımca:)Beğenimi dile getirmeyi düşünmüyorum,zira bu söylenilenleri tekrar etmekten öteye geçmeyecek :P
Diyeceğim o ki; m1gin teşebbüsleriniz her daim böyle muvaffakiyetle sonuçlansın inşallah ;)

Merak ettiğim birşey var; Enlem ve Boylam'da yayınladığınız müzikler sitenin bi köşeciğinde mevcutmudur? Ben beğendiklerimin isimlerini kopyalayıp youtube.dan indiriyorum ama bulamadıklarım da oluyor.Hasılı bir an önce şu müziklerin menbaına ulaşma gayesindeyim:)

vee bir diğer mevzu: Bab'aziz..
umman'ın yorumlarındaki filmin çekiciliğinden yola çıkarak meraklandım.m1gin'in eklediği film linkini heyacanla tıkladım.
Sayfa açıldı ve ekranda yaşlı kadın yüzleri göründü.."Hmmm enteresaaann!" diyecek olduysam da kurduğum aziz/azize/acuze üçgeninde dönüp durdum.Lakin bi yere varamadım..
Dakikalar sonra kafamdaki gong sesiyle irkildim.Algılama sürecini biraz uzunca yaşasam da anladım ki; izlediğim Bab'aziz filmi değil, gençleştirici cilt maskesi reklamları:) sanırım o linkten film kaldırılmış.Ne ise...

Sonunda filmi bulup izlemeyi başarabildim.Bazı sahneleri başa alıp birkaç kez izledim.ve bir kez de filmin ruhumda bıraktığı lezzeti izledim..Düşündüm.Kendimi kızıl saçlı dervişin sözlerini tekrar ederken buldum:
"Canınla süpür
cananının eşiğini,
ancak o zaman gerçek aşık olursun"..

Selam, üzerinize olsun!

Herkesin alıcıları aynı derecede çalışmayabailir tabi.Evet belkide hiç etkilenmeyeceksinizdir.

Cümlelerim içinize mi işledi? Bunlar filmden etkilenerek yazılmış kısa bir özet, kısa bir sorgulamaydı. Yani aynada filme dair ufak bir ışık kırıntısı yansıtmış oldum ve bunlar içinize işledi. Aslında buradan filmden etkileneceğiniz sonucuna varabiliriz.

En doğru sonucu ancak filmi izler ve bir değerlendirme yaparsanız öğrenebiliriz.

Akıllı olmakla deli olmak arasında ince bir çizgi olduğu iddia ediliyor.Filmden sonra ben deliliği (insanlar nazarında deli görünmeyi) hayal etmiş olabilirim.Ama hendeğin diğer tarafına atlanıp akıllıca şeyler de yapılabilir.

Allah iyiliğinizi versin ey umman. :)
Cümleleriniz yine hem içime işledi hem de güldürdü beni.

Bana da... Bana da selam olsun... Uyumuyorum çünkü! :P

Bu arada ben, filmi buraya eklemeden evvel ilk çeyreklik kadar bölümünü izlemiştim. Ekledikten sonra işte yarısını biraz geçtim... Yani aşağı yukarı sizin önceki konumlarınız...

Sizin, o haldeyken Dücane Cündioğlu'nun tutumunu anlamaya çalışma durumunuzun benzerini, ben şu anda, sizin elinize annenizin oklavasını alıp seher vakti İstanbul sokaklarını dolaşma düşünceniz sebebiyle yaşamaktayım... :)

Bilmem ki ben filmin sonuna ulaştığımda, acaba sizi daha iyi anlayabilecek miyim? Yahut ne gibi bir delilik yapacağım? :P
Kimbilir, belki de hiç etkilenmem... Ee, çokça kimseye olmadık şeyler yaptırtan bir filmden hiç etkilenmezsem, az delilik sayılmaz, öyle değil mi? :) 

Selam, uyuyamayanların üzerine olsun!

Sonunda Baba Aziz filmini izleyebildim.

Sembollerle yüklü...

Görselliği etkileyici...

Dervişlik dedikleri, yamalı bir hırka,eğri büğrü bir baston, nereye gittiğini bilmeden saatlerce, günlerce yürümek...ama en önemlisi herşeyden ve herkesten vazgeçebilme cesareti...

Bazen bende İstanbul sokaklarında nereye gittiğimi önemsemeden yürür dururdum.Şimdilerde hep bir yerlere yetişme telaşı içinde olduğumdan kaybolmaya cesaret edemiyorum.

Tamamını izlemeden yaptığım tahminimin doğru olduğunu gördüm.En nihayetinde özlenilen şeye kavuşuluyor.En güzel kavuşmanın 'dedenin/prensin ölüme kavuşması' olduğunu düşünüyorum.

Gerçekte de öyle değilmidir?
Dünya için en güzel son ölüm, ölüm için en güzel son sonsuzluk,cemalullah olsa gerek...

Cündiğolu nu şimdi daha iyi anlayabiliyorum. Sevdiğinden vazgeçip en sevdiğine ulaşmak çok daha cazibeli...Suda kendi siluetini seyretmekle, ruhunu seyretmek arasındaki fark kadar deriiin...

Biz vazgeçebilir miydik acaba 'en sevdiğimiz' den?

Sevgili mbirgin, yine bir teşekkürü hakettiğinizi düşünüyorum.Bu filmi izlemek isteğim vardı.Sizde böyle paket yapıp gönderince 'emanet gibi' algılamış izlemek için fırsat kovalamaya başlamıştım.

Peki ya şimdi ne yapmalı? Bu filmin üstüne uyunmaz ki! Elime annemin oklovasını alıp İstanbul sokaklarında dolaşasım geldi.Köşe başında polis durdurur da ne yapmaya çalıştığımı sorarsa, onları deli olmadığıma ikna edebilir miyim acaba?
Bir yanım beni ikna etme derdinde, şöyle demekte;
Dervişlik biraz da delilik değil midir zaten?

İyi bir nişancı olduğunuzu 'Artakalanlar' da görmüş olduk. Film konusunda da teşekkürler...En yakın zamnada izleyeceğimden emin olabilirsiniz.

Giriş müziğini tekrar dinledim.Orada 'enlem ve boylam' denildikten hemen sonra 'Tahaan' diye bir ses/çağrı var. Baba Aziz filminde, neden 'Tahaan' diye çağırsınlar. Ya da belki yapımcıları aynıydı ve müzikleri aynı çatı altında toplamak istediler, bilemiyorum.

Tahaan filminde yaşlı bir dedenin bu şekilde seslendiğini hatırlıyorum.Ama dilerseniz emin olamk için o filmide izleyebilirsinzi.Sizde bu, hedeflediğini vurma başarısı/isteği varken....

Bu siteye takılmaktan korkan arkadaşımı uyarma gereği görmedim.O da 'kulağı gönlüne bağlı olanlar' dan...Bu ummanda yüzsün yüzsünde boğulsun istedim.
Bilmem ki iyi mi ettim?

Aleyküm selam umman,
Uzun yorumlardan ötürü neden utanıyorsunuz ki? Hani içleri boş olsaydı o zaman hakkınız olabilirdi.
Diyeceğim o ki; utanmayın! :P

Hmm... Site ve içeriğindeki takıntılar size zarar vermeye başladı demek... Ne diyeceğimi bilemiyorum; Allah kurtarsın!
Sahi, yol yakınken ve henüz tam bulaşmayan arkadaşınıza ulaşın lütfen... En azından onu kurtaralım. :)

Akış tablosundaki bilgilere göre, giriş müziği de "Bab'aziz" adlı filmin müziği olmalı sanki.

Bu filmin müzikleri beni pek bir heyecanlandırdığı için filmin nasıl bir şey olduğunu merak etmiştim.

Önceki haftalarda bir arkadaşa misafir olmuştum da, Bab'aziz filmi DVD'sini görmüştüm.
Film konusunda gayet iyi bir birikimi bulunan arkadaş, bu filmi övmüştü. O an pek müsait olmadığım için, filmin ilk 20-30 dakikasını izlemekle yetinmiştim.

Yorumunuz üzerine filmi biraz daha merak ettim.
Ve madem ki hem siz hem ben sonunu izlemiş değiliz, o halde Türkçe altyazılı versiyonu internette araştırayım, dedim. Böylece bir taşla birkaç kuşu hedeflemiş olabilirdim. :)

* * *

Ya acemi şansı ya da ben gerçekten iyi bir nişancıyım! 

• Bab'aziz (Türkçe Altyazılı)

Selamün aleyküm

Giriş bölümündeki eser Taahan filminden...Afaganistan ın dağ köylerinden birinde Bir çocuk ve eşeğiyle olan dostluğu,kör annesi ve rejim tarafından tutuklanan babasına ulaşma çabaları...Bu filmi izlediğimde bizim Karakaçan ı ne kadar özlediğimi farketmiştim.

müzik 4 te verilen eser ise 'Bab aziz' filminden alınmış.
Bu film Dücane Cündioğlu nun köşe yazarlığını bırakmasına sebep olmuş.
Merak edip bulmuş ancak bilgisayardaki bir sorun nedeniyle yarıya kadar izleyebilmiştim.Sufi felsefesinin işlendiği bir film...En sevdiğinden/değer verdiğinden vazgeçip daha yüce güzelliklere ulaşmayı amaçlamış(yani filmin sonunu görememiş olsamda öyle tahmin ediyorum) insanların hayatlarından manzaralar sunuyor.

'Vay başıma gelenler 1 ve 2', sıkıntı verici durumların da eğlenceli taraflarının olabileceğine dair güzel örneklerden olmuş.

Yine güldük...yine eğlendik...
Bu siteye alışmaya başladık.Takıntımız oldu...

Geçen bu siteyi bir arkadaşıma önerdim.İlk sayfayı görür görmez geri dönmüş 'acaba bu takıntılar bizdede takıntıya dönüşür mü?' demişti.Bende 'yok zararsızdır' demiştim ama yanılmışım galiba.

Son olarak bu uzun yorumlarımdan ötürü utanmaya başladım.Daha ayrıntılı şeyler yazacaktım ama utancımdan vazgeçtim.Bir kota koysanızda kendimizi firenleyebilsek diyorum.

2 kasım 2007 nin söyleşisini, 2011'de dinlemek hoş oldu, tekrar sağ ol mustafa abi, inşallah yenisini tekrar yapmak nasip olur ^^