GENÇLİK İSTASYONU

hani istasyonda beklersiniz ya ellinizde bir bavulla yada çanta diyelim...

hani içinde bişeyler vardır çantanın...öyle çok ta önemli olmayan ama lazım şeyler..

ne bileyim  gidilen yerde lazım olacak olan çamaşırdır...efendime söyleyeyim diş fırçasıdır (bu nerden geldiyse aklıma  yolculuk deyince aklıma ilk gelendir de..:) çoraptır..öyle işte ufak tefek eşyalara öteberi denir ..:)

şimdi ben de istasyon' dayım öteberilerimle...

bu bir şiirdir bir şarkıdır efendime söyleyeyim bir masaldır:)

Yolculuk deyince benimde aklıma ilk 'Diş Fırçası 'gelir =) Hatta bazen olayı abarttığımı söylerler =) zira yolculuk sırasında diş fırçalamam garanti olmayana kadar çay kahve vb.sıcak diş sarartıcı içecekler içmem -içemem

Ve suyu bulabilirim fakat diş macunu ve fırça bulamam diye valiz yerine çantada taşıdığım da olur =) buna rağmen diş doktoruma bir türlü yaranamıyorum =) bayazlığından şikayetçi değilmiş =) çoook çikolata yediğimden şikayetçi =) Ama haksızmıyım kardeşim gelde çikolata yeme günde muhakkak bir çikolata yerim =) jelibon da varsa yanında ohhh ne ala cabası =) Yolculukta çantam çikolata-jelibon ve topitop ile doludur tabiii kağıt ve kalemide unutmamak gerek =)

Artık bunlara öteberi derim =)

Sayın asmer öteberinizle İstasyon da olmanız güzel ve keyif verici =)

Buarada ayın 18 ini atlamışımOysa ki unutmama gerekirdi =) Efendim 3 gün önce tam 1 yılımı doldurmuş oldum =) şayet gününde hatırlamış olsaydım belki sitenin abisi m1gin abimizden de  ödül koparabilirdim =) ama şansı varmışki unuttum yada atladım =)şimdi bakıyorumda yazdıklarıma hala yazmamışım 1 yıl niçin doldu diye =)) Efendim sitede üyeliğim 1 yaşını doldurmuş heeeyyyy gidi günler diyesi geliyor insanın yaşlanmışız yahuHayat bu yaşlanıp maziide yazmak varmış nasibimizde buarad aklıma takılan birşey var hadi sırası gelmişken onu da yazayım =) Sonuçta ölümlü dünya acaba aramızdan biri gideceğimiz yere bizden önce giderse nasıl haberimiz olacak ?

Ben sizden önce gidersem hazırda mektubum var bütün şifreler ve haber verilecek şahıslar orada mevcut =)

Burada Gençlik İstasyonun da duyurulacak benim gidişim =)eee artık bir Fatiha yı çok görmezsiniz bana=)

bu mevzu uzun vaktimiz olunca daha da yazarız inşaallah =)

Son hatırlatmam =)) değerli m1gin abim sizim bir yazı vardı hani SON DURAKTA İNECEKLER =) ben o makaleyi çook merak etmekteyim 2010 da bu şerefe nail olabilecek miyiz ? =)Yada gelin anlaşalım biter bitmez seslendirme yapın İstasyon da yayınlayalım =) ne dersiniz ? =)

amma da konuşmuş =) yazmışım ha =)

Hemen başta, Z.SARI 'nın mesajjını keyifle okuduğumu ifade edeyim. Yazma iştahı kabarmış gibi geldi bana. 

Hemen akabinde ise, daha önceleri ayrı ayrı mesajlar şeklinde gönderdiği mesaj kısımlarını bir arada görmek, doğrusu sevindirdi beni. 

Bu sayede hem site gereksiz bir karmaşadan kurtulmuş; hem de Z.SARI, fazladan zahmete katlanıp birkaç kez mesaj yazma penceresiyle yüzleşmemiş oldu. 

Ama ben bir şeyi merak ettim. Acaba bu durum Z.SARI 'nın içinden gelerek takındığı bir tutum mu, yoksa bir zorunluluk sonucu mu bu tutumu takınmak durumunda kaldı? 

Acaba dün bir mesajı düzenleyerek eklediğim ve Z.SARI 'dan gizlemeye çalıştığım düzenlemede anlattıklarımı bizzat müşahede etti mi ki? 

Ama hangi durumda olursa olsun; sonuç itibariyle, güzel bir gelişme olduğu kanısındayım. 

Ey Z.SARI, benim "Son Durakta İnmek" adlı yazım küflendi sanırım. 
Onu modernize etmem gerekecek, bu gidişle. 
Bir diğer durum da şudur ki, seneler önce ben o yazıyı seslendirmiş; lakin sesleri düzenlememiştim. 

Madem ki merak ettiniz; sizin hatırınıza arşivime bir göz atayım ve 2010 yılına yetiştirmeye çalışayım. 
Ancak her şeyden öte; öncelikle hayal kırıklıklarına alışkın olduğunuzu bana ispat etmelisiniz. 

=) Değerli m1gin abim okurken keyif almanız beni sevindirdi =)

Mesajları birleştirme mevzuuna gelince =) içimden geldiği için birleştirdim hiçbir etki altında kalmadan =) sizin için bir problem yoksa böylesi benim içinde daha iyi enzanından içimden gelenleri hemen bir arada yazabiliyorum =) ne kadar alakasız  da olsa =) buarada teselli ödülü yok mu abisi =)Bu ilk hayal kırıklığım =)şaka bir yana hayal kırıklığım çok olmuştur zira bunu nasıl ispatlasam

tamam şöyle diyeyim=);Çook sevdiğim,değer verdiğim bir yazar aynı zamanda tv ve radyo programcısı dahası birden fazla albümü de mevcut =)Makalelerini gazeteden keser kendisine has bir dosyaya yerleştirirdim 3 yıllık köşe yazılarını topladım.Tv.de onu görünce tabiri caizse iki elim knda olsa izlemeye-dinlemeye giderdim.İsmi dahi beni çok heyecanlandırırdı vee büyük gün nasib oldu seminerine katıldım =)heyecandan ölecek gibiydim=)Bu ilk görüşme çok mükemmel olmasada güzeldi =)keyif vericiydi...Daha sonra bu değerli zaat  ile birçok kez görüştüm ve sanırım gözümde fazla büyütmüşüm =)ya da şöyle diyeyim sanırım vefa her insana has değilmiş =) ben sevgi olmasada saygı beklerim yazardan okura =) kaldı ki sıradan bir okur-dinleyici de değildim =) (bunu da kanıtlamıştım ) kendisine şuan rahatlıkla ulaşabilirim =) fakat içimden gelmiyor =)

artık ilgilenmiyorum benim için sıradan bir yazar-şair-programcı =)

(-İlgilenmediklerime (= ya da ilgimi kestiklerime - )

ARTIK İLGİLENMİYORUM SENİNLE

Bunca yıkılmış dağlar üstüne

Kalbimin kanını buharlaştırdı gözlerin

Oysa kaç güvercin havalanmıştı içimden

Konarak pervazlarına gülüşlerinin

Kaç mermi sıyırmıştı ruhumu

Acımasız yürüyüşlerinin mevzilerinde

Dayanmıştım

Ağlamıştım saatlerce parçalanan düşlerime

Ta ki sevgilim

Kızaran bir gök bulutu

Ölümü

Bir yıldırımla düşürdüğün ana değin

Kalbimin haritasına

Artık ilgilenmiyorum seninle

Demiştin barut kokan kelimelerle

Demiştin de hayat ölü bir bıldırcın gibi

Tutuşup yanmıştı yanan bir tahta içinde

Tarla küllerle dolu, ortasında yumurta

Çatladıkça yeniden doğuruyor kanımdan

Fışkıran harflerle kalbim olan cümleyi:

Ben ancak bir tarih kitabı kadar

İlgileniyorum seninle...

Nurullah GENÇ

Küflenmiş diye bahsettiğiniz o gizemli yazınız için yeterli bir ispat oldu mu abisi ?=)

Mazaret değil efendim bize maharet gösterin =) derde Sıtkı hocamız =)

Yav aslında bu efkar beni sardı =) aklıma geldikçe yazayım ben hayal kırıklıklarımı aslında buna kalp kırıklıkları denilirya zira istediğim hayal değildi kendilerinde mevcut olan vasıflardı =)

sevdim ya efkar basınca ben yazayım kalp kırıklıklarımı =)

Konudaki son mesaj zaten size ait ve düzenleme hakkınız bulunmaktadır.
Lütfen yeni bir mesaj göndermek yerine, son mesajınızı düzenleyiniz!

Bilmem ama içimden yazmak geldi nedense bu yeni msj olsun dedim ve birde baktım ki yukarıdaki not çıktı =)İlkinde düşündüm acaba m1gin abim bu notu benim için mi ayarladıyok canımmm okadar da değildir dedim

Bunu neden yapıyorum bilmem ama bı dakka buldum şuan asmer kanalında en sevdiğim şahıs ve çok sevdiğim bir şiir =) İbrahim SADRİ-Özledim yayınlanmakta -teşekkürler sayın asmer bunu bana özel yaptığınızı farzediyorum Şu saatler pazar hükmünde inanırmısınız her pazar bu şiiri okurum =) neden mi;Bugün Pazar,daha uyanmadı komşular =) güzel tevafuk =)

yav benim yazdıkça yazasım var =)

hadi bişey daha paylaşayım bir aydır cep telefonumu kapattım =)Tel inzivasındayım =) Ve bayramda açabilirim ama ben 4.günü açacağım =) Zaten aradıklarım ya müsait olmuyorlar yada baştan atıyolar bunları neden mi yazıyorum =) belkide paylaşacak kimsem kalmadığı içindir =) haydaaa neler yazmışım olsun yarın olur bunları okurken güler geçerim =) Buarada reklam olmasın ama yav hakkatten ben asmer kanalını çok seviyorum şu saatlerde iyi efkar dağıttırıyor =)

bende yayın yaptığım her pazar çalarım   canım  özledim'i

bu pazarın ilk saatlerine denk gelmesi senin dinlemen içinmiş demekki..

 Kanalı dinlemene sevindim..

senden de eserler bekliyoruz artık..

Birileri kalp kırıkları mı dedi, ahh Z.SARI ahh nerden çıktı şimdi bu kırıklar. Bir aralar kapımı çalan küçük bir mutluluğun ardından şu sözleri sarfetmiştim ;

Neden mutluluk yanlış zamanda çıkar ki insanın karşısına yada insan neden korkar mutluluktan? Belki de yıllardır bitkisel hayatta olan sevincin birdenbire hayata dönerek şaşırtmasıdır insanı ürküten. Ve de güvenmekte zorlanır insan mutluluğa. Çünkü vefasızdır o, bir anda geldiği gibi bir anda da kayboluverir ortalıktan.
Üzüntülerin, hüzünlerin verdiği acı gibi mutluluğun da canını acıtmasından çekinirsin. Kaçmak istersin ondan ama nasıl ki hüzünlerden kaçamıyorsan, sevinçten de kaçamazsın. Peki niye yüzün gülmüyor hala? Özün gülmediği için mi? Tiryakisi olduğun acılar mı bırakmıyor peşini?

Etrafa dağılmış kalbinin kırıklarını elini kanatır diye mi bir araya getirip onarmıyorsun?
İnanmıyorsun dimi feleğin böyle bir iyilik yapacağına. Öyle yorgunsun ki omzuna yüklediğin acılardan ve öyle alışmışsın ki hüzne, sırtın bu yükü taşımaktan kamburlaşsa da, bir el uzanıp o yükü hafifletmeye çalışınca hemen geri çekilmek istiyorsun, inanamıyorsun, güvenemiyorsun. Çünkü kapını hep sahte duygular çalmış, etrafını menfaatler sarmış, sevgiler de yalanmış. Yüreğin yaralı bir kuş gibi ürkek ürkek kanat çırparken, korkuyorsun yine inciniverecek diye.
 

İşte böyle yaşadığımız müddetçe hüzün ve sevinci kokteyl yapıp sunuyor bize hayat. Ve her şeyin bir kırılma noktası var ve neler üretmedik ki tamir edebilmek için
Ama kalbin kırılma noktasını göremediğimizden ya da görmek istemediğimizden olsa gerek, teknolojinin her türü elimizde olsa da, maalasef onaramıyoruz...
Belki de dilin tahrip gücünü hafife alıyoruzdur ha !...

Bak bende efkârlandım şimdi. Daha fazla cümlelerin sırtına yüklemek istemiyorum hüznü ve son bir cümle ile bitiriyorum sözlerimi;

Kırık olan cama birkaç tane taş isabet etmiş, neyi değiştirir ki ?
O "CAN" zaten kırık !

mutluluk bir mavi hülya
onu dünyada arama
gelir seni bulursa varlığına kanma
yegâne mutluluk anı var oda
Rabbine kavuştuğun anda

garip bişey bu mutluluk dediğimiz şey hep aranıyor ama aslı muamma.. o orda aslında da belki biz labirentleri seviyoruz. arıyoruz derken onu labirentin en ulaşılmaz yerine konduruyoruz sonra işin içinden çıkamıyoruz.. yani eğer ki aşıklar yanık yürekliler hüzün sahipleri yangılarıyla dertleriyle mesût iseler bizim aradığımız mutluluk nesnesi ne ola ki?! sanrılarımız bizi nereye götürüyor belki bunun farkına varmalı! almak mıdır mutluluk? beklediğine erişmek midir? yoksa beklediğini beklerken ki halin heyecanın midir? vb vb vb ...

Bir şeyi biliyorum ki verdiğim ölçüde mutluyum, mutlu edildiğim ölçüde değil mutlu edebildiğim (yani aslı itibariyle vesile olabildiğim) ölçüde mesut ve yaşamaya iştiyaklıyım.

yani mutluluğu aramak bir yaşam biçimi olmamalı bizim için diye de düşünüyorum. Çünkü şu dünya üzerinde neye elimizi uzatsak fena bulacağı için tam bir mutluluk haline ulaşmak zaten görünür bir durak değil. Kula düşen Rabbiyle irtibatını sağlam tutabilecek yolları aramak bulmaktır ve her an hizmet soluklu yaşayabilmesidir. Hakkın kölesi olduğu, nefsani arzularından kurtulduğu ölçüde bir huzurdan söz edilebilir değil mi? Bunun dışında hep bir arayış ve huzursuzluk hali vuku bulacaktır ki bu durumda yaşamaktan zevk almak pek de mümkünlü değildir.

ve diyor ki Musa Hûb “Mutluluğu ruhanî lezzetlerde aramalı insan. Sonsuzluğa inançta. Güzeller Güzeli’nde. Fânilerin bekâya nâzır çehrelerinde. Sevgi iyiliğe, iyilik mutluluğa eriştirir. Seven verir, veren mesut olur. Aslında mutluluğun sırrı, insanın kendinde saklı. Evet evet, cenneti kendinde aramalı insan."

“İnsan, cenneti mutlulukta mı aramalı, mutluluğu cennette mi? Her ikisi de doğru. Cenneti mutlulukta aramalı, dünyadayken. Mutluluğu cennette aramalı, ahiretteyken. Mutluluk cennetini ise rıza-i ilahîde aramalı, her iki âlemdeyken”

"Sonsuz gelecekte gülmek istiyorsanız, sonlu şimdide ağlayın ey şimdinin insanları!"

mutluluk tatlı bir rüyaymış
gün gelip uyandığım
bir varmış bir yokmuş varlığım..
şunu bilki ey nefsim!!
şu fani dünyanın çekirdeğinde
aslolan iki nefes arasında
bir elif miktarı 'HÛ'ymuş...

Değerli abheri ablam =)Çok güzel sözler bunlar hay maaşallah diyeyim =)hele son satır işi bitirmiş =) yalnız bu efkar işini yani Kalp Kırıkları nı ben değil değerli m1gin abim başlattı(içimden bu ifadeyi seçmek geldi bana mustafa abimi hatırlattı sahi şapka sayınız kaç oldu değerli abim yenisi eklendi mi? =) )

Veee sayın elfani =) mutluluk için yapmış olduğunuz tanımlar çok hoş =) Mutluluk konusunu bir nebze dahi olsun işlemiştik =) yani enazından ben benim için mutluluk kavramını açıklamıştım bu açıklamayı okumanız için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz =)

http://www.mbirgin.com/Default.aspx?Ctrl=Cevap&TopicID=1147&t=BIR_GAZETECI_OLSAM#4243

:) veee elfani linki tıkladı.. okudu, okudu Z.SARI'nın açıklamasını yaptığı kavramın içine daldı yüzünde tatlı bir tebessüm dilinde şekerleme tadında kelimeler derûnunda bahtiyarlık hissetti.. bu dedi içinde bulunduğu 'an'a kadar çekilmiş ne kaa sıkıntı darlık keder var ise geri de kaldığıdır.. kalbinde imân denen nûr var ise ve parlatmayı ihmal etmediği gönül ayinesine öylece yansıyor ise işte şu 'an'ı dolduran o tebessümün adı mutluluktur.. daha başka ne kadar adı anlamı var ise işte odur.. geçecektir belki ama dünya değil mi zaten geçici?.. bu da geçer ya hû sırrınca inşaAllah ebedde yârin cemâlini gördük mü geçen geçtiğiyle kol kola ister ağlasın ister sek sek oynasın değil mi? :)

=) Sek-sek oynamak güzel ya =) yolda yürüdüğümde çizili bir sek-sek gördüğümde dayanamam oynarım =) Etraftaki meraklı bakışlar mı =) ee banane canımm onlarda çok meraklı ilk defa mı çocuk görüyolar

Hayat güzel ya herşeye rağmen =) Hayattan çok sılıkdığım anda İbrahim Sadri abimizin paramız yoksada şiirini okurum-dinlerim =) Bu şiirin nazarımda nasıl bir tılsımı vardır bilinmez ama dinlediğimde ne gam ne tasa kalıyor =)

• İbrahim Sadri - Paramız Yoksa da Haysiyetimiz Var

Geçtiğimiz sene Hayattaki Öğretmenlerim için haseten İlkay CİVELEKOĞLU hocama yazmış olduğum yazıyı yeni öğretmenlerim ile de paylaşmak istedim =)

Ve Hayattaki en değerli öğretmenim H.Salih abimi de zikretmek isterim =)

Sevgili öğretmenim!

Diktiğin ağacın meyvesini bugün sunuyorum sana. Belki bunu sunmak için çok erken davrandım ya da çok geç kaldım. Ama tecrübesiz ama tecrübeli sunuyorum işte. Sadece sana değil, öğrettiğin gibi bütün insanlığa sunuyorum bu ağacın meyvelerini. Eğitim neydi? Sadece okumak-yazmak mıydı? Bana önce bunu öğrettin. 'Eğitim; kişiyi aklı, duyguları ve davranışlarıyla bir bütün olarak ele alan oluşturma ve yönlendirme sürecidir. Bu sözleri tahtaya çakılan ve bir daha çıkarılmamak üzere olan bir çivi misali yerleştir beynine' dedin ve ekledin; 'Eğitim değiştirme sanatıdır'. O zamanlar bu söylediklerine pek bir anlam veremesem de bugün aslında ne demek istediğini gayet iyi anlıyor ve hayatımda uygulamaya çalışıyorum. İlk öğretmenim; annem ve babam. Hayatta ilk nasıl yürüyebilirim, konuşabilirim ve daha nicesi. Bunları siz öğrettiniz...

Yıllar geçtikçe eğitim vermede yetersiz olduğunuzu hissettiniz ve işin ehline ihtiyacınız olduğu kanaatine vardınız ve beni öğretmenler yurduna; okula teslim ettiniz. Sizi sevdiğim kadar sevdim öğretmenimi. Bana okumayı ve yazmayı öğretti, üstelik ilk sizin adınızı yazdırdı. Çok sevmiştim bu öğretmenimi, bana her şeyi çok güzel öğretiyordu. Bana o kadar çok güveniyordu ki; hazırsın artık dedi ve beni tabiri caizse hayatın kollarına bırakıverdi. Diktiğin tohum henüz ağaç olmamıştı ki öğretmenim. Ama bana güveniyordun ve bu güven elbette sağlıklı bir mükellef olmayı gerektiriyordu. Sözlerini, öğütlerini ve nasihatlerini kaybolmasın diye bir ip yardımı ile taşa bağlayarak attığım beyin okyanusundan geri çıkardım ve tekrarladım. Eğitim sadece okumak-yazmak değildi. Eğitim; değiştirme sanatı idi. Öğrendim ki bundan sonraki öğretmenim Hayat ve Zaman. Önce beni sevmediklerini düşündüm. Hiç de şefkatli yaklaşmıyorlardı, oysa siz başkaydınız öğretmenim.

Zaman, hayatın içine saklanmış sürekli beni adını dahi bilmediğim zorlu yarışlara sokuyordu, üstelik kendini daha tam olarak öğretmemişken. Daha sonra ne demek istediğinizi daha iyi anladım ve Zaman içerisinde öğrenmeye başladım. Eğitim sadece matematik, sosyal ve fenden ibaret değildi. Hayat ve Zaman bana, sizin gibi birçok şefkatli öğretmen verdi. Zamana yetiştikçe kendimi hayatta eğitiyorum ve biliyorum ben onları, onlar da beni çok seviyor. Aldığım en güzel eğitim; umut. Hiç yitirmedim, hep var ettim, bunu da bana siz öğrettiniz.

Yıllar öncesi diktiğiniz bu tohum şu an bir fidan öğretmenim. Eğitildikçe (sulandıkça) bir gün Allah'ın izni ile ağaç olacak ve sizin vermiş olduğunuz temel eğitim sayesinde insanlığa en güzel meyveleri sunacak. Geç kalınmış bir teşekkürü 'Öğretmenler Günü'nde size sunmak istedim. Bunun için Zaman'a teşekkür ederim. Ve işte eseriniz öğretmenim. Sevgi, saygı ve muhabbet ile eyvallah...

şimdi değerli m1gin abimiz diyecekki yahu 'Sesli Bayram' köşesi kurduk o kadar

Ama değerli abim yani şimdi Gençliğin bayramını kutlamayalım mı

Gençlilten kasıt bütün site heh şöyle altınıda çizelimde darılan alınan olmasın  

• asmer - Bayramın mübarek ola ey insanlık

Sayın asmer e teşekkürlerimizi arz ederiz ;)

Bu sefer neyi yanlış yaptım acaba =) ?

Buarada msj düzenle logosu sürekli değişiyor dikkatimi çekti =) eee okadar kullanıyorum çekmesin bide =)

 Yeni bir msj yazmaktansa bu msj düzelterek siz değerli (m1gin)abime teşekkürü borç bilirim =) Hayırlı bayramlar

Hmm... Demek içinizden gelerek, yeni bir mesaj göndermekten ictinap edip, son mesajınızı düzenleyerek teşekkür ettiniz, öyle mi ey Z.SARI? 
Bu inceliğiniz için de, ben teşekkür ederim. 

Bu arada yukarıda elfani 'nin sunmuş olduğu ve mutluluğun anlatıldığı yazıyı beğeniyle okuduğumu ifade edeyim. 

Yine yukarıda abheri tarafından gönderilen mesajın altındaki resmin iri halini daha önce kendi blogunda görmüş ama bakmaya tahammül edememiş ve es geçmiş olduğumu da ifade edeyim. 

Ve geleyim sesli yazıya... 

asmer, zaten bu işte uzman olduğunu daha önce belgelemişti. 
Bu sefer ek olarak, tonmaysterlik alanında da önemli adımlar atmış olduğunu gösterdi bizlere. 

Şimdi geçelim yazıya... 
Dinlerken, asmer 'e ait bir yazı olduğunu sanıyordum... Yani asmer 'de oldukça renkli ve esnek bir karakter olduğu için, bir küçülebilir, bir büyüyebilir ve tabi hayal alemine dalabilirdi. 

Daha önceden bizlere bu tarz çokça örnek sunan Z.SARI 'nın ismini duyduğumda şaşırmamam gerekirdi... Ama şaşırdım işte.
Yazının bazı bölümlerinde "vay be!" diyesi geliyor insanın. 

Yazı bittikten sonra, nedense aklıma Esra Elönü geldi. Onun üslubu da biraz böyle sanki. 

Hmm... Demek Z.SARI küçüklüğünde dahi kurban kesilişini izlemekten geri durmuyormuş... 

Bence, büyük cesaret. Zira ben, şu an dahi buna dayanamam. 

* * *

Geçen sene Kurban Bayramı'nda köye gitmiştim. Bizim koyunu köyden bir abi kesecekti. Ama tabi ben, o taraflara hiç yaklaşmayıp odaya çekilmiştim. 

Koyun kesildikten sonra, derisinin rahat yüzülmesi için koyunun bacaklarından tutarak kasaba yardımcı olunur, bilirsiniz... 
İşte benim de yardımıma ihtiyaçları olmuş ki, bizimkiler beni çağırdılar. İstemeye istemeye gittim. Ve elimin ucuyla kurbanın ayağını tuttum. Kanın bulunduğu tarafa bakmamaya çaba sarfediyordum. 

Derken, az biraz sonra annem, benim gitmemi söyledi... Zaten kasaba ayıp olmasın diye duruyordum orada. Bu sözden sonra, hiç durur muyum? 

Ben odaya çıkarken, peder bey, valide hanıma nedenini sormuş; o da cevap olarak, "bakmaya dayanamıyor" diye açıklamaya başlamıştı sanki. 

* * *

"Tevekkeli, Z.SARI 'ya "cesur" demiyormuş" diyenleriniz olmuş olabilir.
İşte böyle. 

Rivayetlere göre Hz.İbrahim'in Hz.İsmail'i Yüce Yaratıcı'ya kurban etmek için başını yasladığı taş (Araba hareket halinde olduğu için çok net çekemedim =)yoksa iyi çekim yaparım =) )

Değerli m1gin abim =)demek kurbandan korkuyorsunuz =)Hadi bende itiraf edeyim belki biraz biyografi gibi olcak ama =) Kurban Bayramında Kurbanlıkları ( ıkı sene evvelde) izlerdim(halada izlerim de =) ve bu nedenle et yememeye başladım enazından şöyle diyeyim yemeklerde yanımda oturan şanslı =) tabağımdaki etleri kendilerine ikram ederim =) Hiç yemem demiyorum ama bu (et)konuda seçiciyim diyelim (kavurma tarzı tercihimizdir=)Ve bunun kurbanlıklarla alakası yok ama yazayım yınede =) balık-tavuk ve et bunları nedense çiğ iken bir türlü elleyemiyorum =)Ama pişmiş tavuk hastasıyım diyebilirim =)
 

Bayramın birinci günü evdeyim..şöyle eğlenceli bayram bir tebrik yapayım dedim:)

hepinize bayram tadında bayramlar..

Bir de işitsel olarak kutlayalım dedik ama birgin yetişir inşallah..

• İyi Bayramlar

Bugün hazır fırsat bulmuşken bir bakınayım dedim İstasyon'a =) Açtım ve ıkı eser sonrası Hay Maaşallah =) Küçük Tatlı bir kız =) İyi Ba(r)yyamlay Yanında olup ısırmak isterdimKüçük Hilal ve annesine bu güzellikler demeti ve destekleri için teşekkürler  Allah sizden sizde Allah'tan razı olasınız -amin- =)

Sevgili site sakinleri,

Bu güzel günlerin hayırlara vesile olmasını dileyerek başlıyorum sözlerime…

Merak etmeyin bu yorgunlukla sözü fazla uzatmayacağım :)

Öncelikle "bayramın mübarek ola ey insanlık" adlı ses kaydının sahibesine beğenilerimi sunuyorum, yürekten kutluyorum ey asmer, size olan hayranlığım tavan yapmış durumda :) Sanırım şu seslendirme işi için sizden ders almam gerekecek. Ve tabi ki yazının sahibesini de es geçemem doğrusu, böyle mükemmel bir makale, güzel sesle de buluşunca tadına doyulmaz olmuş. İkinize de teşekkür ediyorum kulaklarıma sunduğunuz bu ziyafet için :)

Gelelim şu kurban meselesine;  

m1gin kardeşimin bakmaya bile dayanamadığı kurban kesimine Z.SARI kardeşim bakmakla cesur olarak adlandırılınca acaba ben ne olarak adlandırılırım diye merak ettim :)

Bayramı ailecek değil sülalecek geçirince ve aktiviteler bir arada yapılınca bir değil birkaç kurban bir arada bulunuyor ve ben bakmakla ve bacaklarından tutmakla yetinmeyip deriyi yüzme işi dahil diğer işlemleri de başarı ile geçip “baş kalfa” olarak nitelendirilince acaba sadece “cesur” değil birazda “cani” mi oluyorum acaba? diye düşündüm :) Zira uzun zamandır bıçaklara karşı olan özel ilgim, bıçağın tüm hısımlarının da evime taşınmalarına yol açtı :)
 

Yüzünüzde küçük bir tebessüm oluşturabilmek adına resimle son veriyorum mesajıma :)

Tüm site sakinlerine...

Benim bayram tebriğim biraz gecikti ama yetiştim sanırım.Bir ara "acaba bayram bitiminin ertesinde yazabilir miyim" diyordum ki o kadar uzamadı. :)

Bayramınız bayram olsun,hayırlı olsun,kabul olsun...

Saygıyla...

Bugün madem Salı özel bir resim paylaşmak istedim =) Bu resim tam secde anında Harem-i Şerif'in 2.katında  çekilmiştir =) Görevliler aslında izin vermiyorlar fakat kılmak istediğimizi söyleyince araplarda olmayan bir nezaket görünce =)) teveccühen izin verdiler =)ve ben ilk rekatı bu anı çekmek için (Allah beni affetsin =)  ) kaçırdım ve tam secde anını çekmeyi başardım ve hemen 2.secdeye yetiştim =)

(resim çekmek yasak olduğu için net çıkmamış ama olsun yine güzel =) )

Aşk bence böyle birşey olmalı Siyah'a tutkun ve vurgun olmak gibi =)

Ey sıradışı Z.SARI, 
Demek bu kareyi yakalayabilmek için cemaate sonradan dahil oldunuz, öyle mi? 
Allah çılgınlıklarımızı affetsin! 
Bu arada resmi bu kadar kocaman eklemeniz gerekmezdi ey! 
 

Ey KuBe, anlaşılan yoğun bir Kurban Bayramı programı tasarlamıştınız. 
Ama sanırım her şey yolunda gitmemiş ki, siz planlanandan erken, bir bayram tebriği sundunuz bize. 
 

Ey abheri, siz neymişsiniz böyle ya? 
Biz sizi; elinden kitap düşmeyen biri olarak bilirken; sizi, bir bıçak koleksiyoncusu olarak görüyoruz. 
 

Ey asmer, sonunda seslendirmelerinizin renkliliğinin nereden beslendiğini öğrenmiş olduk! 
Küçük hanım, Hilal hanım mıdır? 

Cümlesini bitirirken, sempati toplama adına ne şirin de tonlamalar yaparmış. 
"Baybaaay!" ifadesinden sonraki gülücüğü asmer 'den tanıyorduk... Böylece kaynağından da dinlemiş olduk! 

Evettt bayramı hayırlısı ile geçirdik, misafirleri yolcu ettik bende bıraktım bıçakları elimden

Elimden hem kitapları hemde bıçakları düşürmem ben ey m1gin, yani on parmakta on marifet :))

Aslından kolleksiyonumun bir bölümünü resim ile göstermeyi düşündüm, lâkin sonra vazgeçtim, benden ürkmeyesiniz diye :))

En iyisi şöyle geçmişe gidip Özay Gönlüm'den bir parça ile nostalji yapalım :))

ninemin mektubu

okadar duygulandımki anlatamam

yazıldık kızımla beraber gidecektik  malesef sıra gelmemiş yani henüz çağrılmamışızki gidemedik ama bu mübarek resme bakınca bir an kendimi orada hissettim RABBİM bu güzel resmi çekip buraya ekleyen kardeşimden razı olsun bizlerede gidip görmek nasip olur İNŞALLAH.

Öncelikle değerli m1gin abim =) hakkatten Allah bizi affetsin Veee henüz yeni yeni site matbaası yapmaktayım =) bidahakine resimin büyük yada küçük olmasına dikkat ederim =)

abheri abla =) yada cani abla  doğrusu ellerinizi kanlı bıçaklı çekmek iyi olrdu hani =) Biranda hayal kurdumda Kurban edilecek hayvanın elinde kitap okumakta ve siz bu hayvanı bıçakla doğramaktasınız Bende resminizi çeken foto muhabiri olurum

Ne gülerim ama  Biri bunu çizebilir mi  ?=))

Veeee sayın sinem yada sinem abla =) Allah sizlere ve bütün isteyenlere nasib etsin-Amin- Zamanı gelince , nasibinizde var ise şayet fotoğraflardan bakmakla yetindiğiniz mukaddes beldeleri bizzat göreceksiniz inşaallah...

Madem dua aldık bugün bol keseden =) Duaya çok ihtiyacımızın olduğu şu dönemde biraz daha dua deyip başta sayın sinem ve sonra herkes için birde gündüz gözüyle nazar ettiğimiz Kabe yi resmettiğimiz fotoyu ekleyelim =)
 

DipNOT;Resimler gizli-kaçak =)) çekildiği için netlik oranı düşük olabilir =)

Başlık bazılarınız için ürkütücü olabilir =) fakat  Hayatın gerçeği bu değil mi?

Heran hayatımızdaki en sevdiğimiz-sevmediğimiz şahısları kaybetme ihtimalimiz çok yüksek değil mi? O halde ?

önceden bir soru sormuştum cevap gelmedi =) acaba benden-bizden önce varacağımız yere benden-bbizden önce varacaksanız bundan haberim(iz) olacak mı?

Hazır mı bu liste ?

şimdiden hakkınızı helal edin =))

bir fatihayı çok görmezsiniz artık

yav yollasammı yollamasam mı diye kararsız kaldım ama hadi birazda bunu düşünelim =) Aklımızdan çıkmayan vuslatın listesini düşünelim =)

(buarada GENÇ ölmek var bu hayatta )

Değerli asmer artık Pazar hükmündeyiz ve geçtiğimiz Pazar bana yaşattığınız o güzel dakikalar için tekrar çook teşekkürler

vee bu gece bende Pazar şiirini eklemekten büyük bir keyif aldım =)

İstasyon daki ilk Pazar şiiri size ve bütün Hayat İstasyonu sakinlerine gelsin =) Hadi birkez daha hatırlayalım =)

Bugün Pazar ,daha uyanmadı komuşular =)

Özledim şiiri sayen(m)izde Pazar şiiri oldu =)

Hayırlı Pazar lar =)

(güzel geceydi ama asmer kanalına ve temsilcisine tekrar teşekkürlerimi arz ederim =)

Zuhalciğim,  sağolasın..pazar sabahlarının vazgeçilmezi olan bu şiirin sözlerini  yazayım dedim bende...herkese güzel, çoşku dolu, apaydınlık bir pazar dileklerimle...:)

İbrahim Sadri - Özledim
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Bugün Pazar
Daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar
Daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Daha uyanmadı komşular
Bugün Pazar
Ve ben seni çok özledim
Dışan çıkmak istiyor canım
Tek başına haytalık etmek
Islanmak Pazar sabahında yağmurda
Boş caddelerde dolaşmak
Vitrinlerine bakmak mağazaların
Sinemaların afişlerine
Sokakların isimlerine
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
Bir merhaba demek sessizce
Sahilde martılara simit atmak
Otobüslerin ilk seferlerine binmek
Gitmek istiyor canım
Hayatın gittiği yere
Islık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine
Fırından taze ekmek alıp
Buğusunu çekmek içine
Ve ben seni çok özledim
Tam böyle bir şey
Çiçeğe su yürümesi
Bebeğin ağlaması
Toprağın uyanması
Yağmurun yağması
Ateşin sıcağı
Bu Pazar sabahı
Tam böyle bir şey
Bir sabahçı kahvesine uğramak
Bir bardak çay
Taze dem kokusu
Hayatın atardamarlarında dolaşmak
Bölmeden şehrin uykusunu
Bir siir yazmak
Pazar bulmacasının boş karelerine
Şiirde tam da bunu anlatmak delice
Tam böyle bir şey
Hesapsız gölgesiz bedelsiz kimsesiz
Bir şiir yazmak
Bir bardak çay içmek
Sokaklarda gezmek
Yağmurda ıslanmak
Ve ben seni çok özledim

Şiir: İbrahim Sadri

abheri 'yi tebrikle başlayacaktım... Ancak Z.SARI girdi araya.  

Ey Z.SARI, hani resimlerin büyüklük / küçüklük durumlarına dikkat edeceğinizi vadetmiştiniz? 

Yok yani bir - iki tanesini ben düzeltirim de, her defasında öyle olacaksa yorulurum sonra. 

Bir de ağaç yaş iken eğilirmiş... Malum Z.SARI 'da bu sınıfta... O halde? 

Ey Z.SARI "Ne Nasıl Yapılır?" konusundaki resim ekleme videosunu izleyiniz lütfen. www.imageshack.us sitesinde; resimler yüklenirken, ebatların otomatik olarak değiştirilmesi özelliği bulunuyor. mbirgin.com 'daki forum için, genişliğin 600 px (pixel) ve altı olması tercih edilir. 

Çık aradan Z.SARI. 

Ey abheri, bugüne kadar ses dosyaları ekleyenler arasında, müdahelesiz başarıya ulaşan ilk kişisiniz... Tebrikler. 
Bu, diğer arkadaşlara artık sizin de destek olabileceğinizin bir göstergesi, aynı zamanda. 

Bir de, ince düşünceli davranıp hayali bile ürkütücü karenizi eklemediğiniz için teşekürlerimi sunuyorum. 

Ey asmer, bu Z.SARI hangi Pazar şiirinden bahsediyor? 
Hani nerede biz niye göremedik ve dinleyemedik? Şayet bizden gizli işler çeviriyorsanız, suçumuzu söyleyin bari. 
Bu seferlik kabahatinizi görmezden geliyoruz... 
Hadi bakalım, sözü edilen seslendirmeyi de "on demand" (tıkla-dinle) mantığıyla buradan dinlemek istiyoruz. 

Çıktım aradan 

değerli m1gin abim Pazar şiiri ben ile değerli asmer arasında bir sır =)

 sizde şu meşhur sözü söylerseniz şayet; İki kişinin bildiği sır değildir o zaman lütfen (yanlış saymadıysam =) 20 msj öncesine bakınız

Bir gecenin en güzel dakikalarını yaşatan değerli asmer =)

Bilenleriniz vardır ben bir nevi asmer kanalı hayranıyım =) (istasyon bizim ortak kanalımız aman ha onu da kenara itmeyin =) )

o gece asmer kanalını dinlemekteydim herzamanki gibi ve siz bana hayal kırıklığına uğrayıp uğramadığımı sormuştunuz ve bunu size ispatlamam gerektiğini , ikna olabileceğiniz takdirde şu merakla beklediğim 'Son Durakta İnenler'makalenızı okuyup seslendırmesinide ilk İstasyon da yayınlayacaktık =) ne çabuk unuttunuz

işte bende o gece kalp kırıklığımı yazdım ikna olmadığınızı tahmin ediyorum

işte o an asmer kanalında her Pazar kendi kendime ev halkına söyldeğim Özledim-Pazar şiiri yayınlanmaktaydı =) buda çok hoş bir duyguydu benim için ve bu benim için çalıyor dedim =) O gün bugündür değerli asmer her Pazar aklımda =) Özledim şiiri artık Pazar şiiri =)

Buarada İstasyonda yayınlamak için Mektubat Tercemesi sesli kitap buldum =)

her mektup bir bölüm acaba İstasyon da bekleyenler dinlerler mi?

veee saat kaç gibi yayınlansın ?

veeee  İstasyon da bir çağrı yapalım =) İlk gün bir sürü isim bulduk birçok öneri geldi bizde dedikki o zaman herkesin İstasyonu olsun =) eee hani seslendirmeler =) Bayram biletlerini kısa vadeli kesmemişmiydik İstasyon da bekliyorum(z)  sonra maazallah vizeler yanmasın =)))

yani denilenleri harfiyyen yaptığım halde ses dosyalarını ekleyemedim..

Bu yüzden şiiri bari yazayım dedim.. Yoksa gönül, şiiri yazarken altına seslendirilmiş halini de iliştirmeyi çook istedi.Ama her defasında "yetiş birgin" nidalarıyle mesaj sonlandırmak da hoş olmuyor hani

şimdi yine ekleyeyim ama bu sefer de olmazsa eğer birgin'den ricam nerede yanlış yaptığımı bir rapor olarak bana sunması..:))))

dur en iyisi nasıl yaptığımı burada anlatayım .. diğer arkadaşlara da yol gösterici olur..

hep beraber öğreniriz..:)))

ne nasıl yapılır dan aldığım bu kodu < a href="Play('DosyaAdresi')">Başlık ( kod görünsün diye bi boşluk koydum..dikkate almayınız efendim..:)

sonra itinayla dolduruyorum....:)

İbrahim Sadri - Özledim

Sonra önizlemeye basıyorum ; sistem itina ile The page cannot be found sayfasını gösteriyor

Şimdi Ey birgin gözler sizde....

• İbrahim Sadri - Özledim

Hmm... Yani şiiri siz asmer olarak seslendirmemiş miydiniz? 

Kodtaki sorun şu ki; href="#" olmalıydı. Oysa burada href="Play(.... var. Hata bu. 

Ama daha kolayı vardı. 

audio(DosyaAdresi)

Şimdi artık daha da kolayı var. 

"HTML Kod Ekle" bağlantısına tıklayın. Açılan kutuya

ses 

yazın ve "Ekle" düğmesine basın! Dosya adresi ve parça başlığı adım adım soruluyor. 

Neyse, bende şu kafa karıştıran kodları "Ne Nasıl Yapılır" konusundan kaldırayım da yenilerini ekleyeyim. 

Ey Z.SARI, sahi ya, kendinizin hayal kırıklıklarına alışkın olduğunuzu iknaya çalışmıştınız değil mi?  

Araya kaynadı galiba... Ve ben değerlenmeden es geçmişim, öyle mi? 
Nereden bulaştı ki bu özellik, bilmem ki? 

Ey Z.SARI, siz de bana mı öykünüyorsunuz da, benim sorduğum bazı şeyeri es geçiyorsunuz? 

İstasyon kanalının sesi, bizim Müyap olayı yüzünden pek çıkmamıştı... Zamanla açılır dedik, ama öyle olmadı sanki.
Bu durumda müdür devreye girip bir şeyler yapmalı sanki. 
Öyle salla başı al maaşı, olur mu ya? 

Ve konudaki kodları kontrol ettiğimde, dalgınlıkla oraya yanlış yazılmış olduğunu görmüş bulunuyorum!
Herkesten özür diliyorum! 

Peki hayal kırıklı yemedi mi

İstasyon içinde Bayram dan sonraki  haftamızın dolmasını bekliyordum  sonrasında bir duyuru yapmayı düşünüyordum =)

Zira müdürler sadece imza atar (havamı yesinler ) şaka bir yana hakkatten Ey İSTASYON SAKİNLERİ NERDESİNİZZZZ

Farklı-Sıradışı-Gerçek-Hayat vb. birçok ses bavulunuz ile İstasyon da bekliyoruz...