Bireysel Mesaj Gösterim Modu

Görüntülenme: 191172
Yanıt: TAVSİYE KİTAP
2010/07/29 19:50
Bildir! Alıntı ile cevap yaz Oyla! 5,5 (1 oy)

                                                                                       GİDERKEN Bana Bir Şeyler Söyle

   ‘Biz hiçbirimiz ölümden korkmuyoruz aslında’ yazıyor kitabımızın kapağında. Aslında kitabın genel bir değerlendirmesini yapıyor bu söz. Kitabımızın genel değerlendirmesi olarak nitelendirebiliriz bu sözü. Bu sözden ne çıkarılabilir öncelikle onu açalım aslında korktuğumuz ölüm değil ayrılık ve yalnızlık. Bu yüzden de insan ölümden ölüm olduğu için değil AYRILIK ve YALNIZLIK olduğu için korkuyor yada kaçıyor.
Kitap bir diğer kitapların devamı gözükmesede devam niteliği taşıyor. Kitabımızın yazarı Mustafa Ulusoy. kitabı insanın temel acılarının üçlemesi şeklinde tasarlamış ve o bağlamda yazmış. Bu kitabta ikincisi. İnsanın hayatta korktuğu, yüzleşmek istemediği yada yapamadığı, yaşayamadığı şeyler şeklinde bir tanım yapabiliriz.
   En başta da bahsettiğim gibi insanın korktuğu ölüm değildir ondan sonra gelişen olaylar ve olgular. İnsanın yalnız kalması ve sevdiklerinden yaptıklarından yada yapamadıklarından ayrılması. Kitabımızın devam niteliği dediğim ilk kitapta başlanılan kurgunun faklı bir anlam çerçevesinde değerlendirilmesidir bu kitabımız. Kitapta ki anlatılan kişilerin renklerle eşletirilip onlara isim yerine karaketerlerine göre renk almıştır bu da kitaba ayrı bir renk katmıştır. Hangi renkler var mesela baş kahramanlarımız Dr Mavi ve beyaz, turuncu, kahverengi, lacivert, turkuaz, eflatun, kırmızı, gri. Bunlar renklere bürünmüş ve onların altına gizlenmiş kişiler. Hepsinin farklı bir derdi var ama hepsinin ortak noktası ölüm ve bunun sonucunda doğan ayrılık ve yalnızlık...
Yaşamayı zor ve meşakkatki sıkıntılı kılan şeylerin başında hayatın ayrılıklar üzerine kurulmuş olması olarak tanım yapılıyor kitabımız. Yaşamaktan bıkılan anlar dikkat edilirse hep bir noktalardan sonradır. Nokta derken neyi kastediyorum? Nokta cümle yada hayatımıza koyduğumuz bitişler. Ayrılıklar ama son olan ayrılıklar bu dünyada bir beklenti olmayan ayrılıklar.
   Ölümü zorlaştıran tekrardan bir geri dönüş olmaması insanın canını en çok yakan şey giden kişinin bir daha geri gelmeyecek olması. Ama sadece bu dünyayala kısıtlandığı için bazı düşünceler sanki sadece bu dünya varmış gibi başka bir hayat yokmuş gibi davranılıyor. Bunun ardından da hayattan bıkanlar psikolojik bunalımlar ortala çıkıyor. Sonrası ise bilenen şeyler. Kitapta farklı karektere göre farklılıklar arz eden durumlar, sıkıntılara yer veriyor.
Tabi sadece ayrılık olarak tanımlamayanlar da var. Bu dünyada olmasada başka bir dünyada buluşacağını umanlar. İşte onlar kendilerine yalan söylemeyenler. İşte onlar gerçekle yüzleşenler.Onlarında tabi canı yanıyor ölümle yüzleşmekten ama sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyorlar.
Kitabımızın arka kapağındakidikkati çekecek bir cümle var. ÖLÜMÜ GÜLÜMSETİYOR ULUSOY, ÖLÜM MELEĞİ’Nİ HEPİMİZE ARKADAŞ KILIYOR....

   Bu cümle ölümün insan zihninde nasıl bir anlam teşkil ettiğini fakat asıl olması gerekenin ne olduğunu anlatıyor. Ölüm deyince akla gelen ilk cümleyi düzeltmeye çalışıyor bu cümleyle.
Unutulmak; birde kitabımızın kahramanlarının korkusu öldükten sonra unutulmak yaptıkları şeylerin boşa gitmesi, karşılık bulmaması. Sadece bu dünya bazlı düşünceden yakınıyor yazarımız. Bu durumu açıklarken. Ama asıl olması gerekeni düşününce yani başka bir yaşanılacak dünyanın daha olduğu varsaymanında ötesine geçince bu durumun daha iyi kavranılacağını gözler önüne seriyor.
Genel olarak toparlayacak olursak kitap ölümünden ne anlaşıldığı fakat ne anlaşılması gerektiği üzerinde duruyor. Renklerin üzerinde ölümün nasıl bir boyuta büründüğünü bunun sonucunda yaşanılan olayları nasıl çözümler getirilebilirliği ortaya koyuyor. Bunun içinde en önemli şeyin insanın kendisinin olduğunu kendisinin zihnindeki ölümü koyduğu yeri değiştiştirmesi gerektiğini söylüyor. Ve bu yüzden de renklerle konuşuyor her birinin zihnindeki ölümü alıp asıl olması gereken yere koymasını sağlıyor. Ve artık ölüm ayrılık ve yalnızlık değil gidenlere kavuşmadır...

                                                                                                                                                              Hatice Kübra KARADENİZ

Bu mesaj, vuslatnur tarafından, 29.07.2010 19:51:00 itibariyle düzenlenmiştir.
Bu mesaj, vuslatnur tarafından, 29.07.2010 19:52:28 itibariyle düzenlenmiştir.
Bu mesaj, vuslatnur tarafından, 29.07.2010 19:52:53 itibariyle düzenlenmiştir.
Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: Gakk, busbus, siyamiaytar, 1234123123123, Siyami,
Son Oturumlar: