Hmm... Demek taksi şoförü değilsiniz, öyle mi ey umman? Doğrusu sizi tebrik ediyorum; misal verirken dahi kendinize baş rol vermekten geri durmuyorsunuz. :)

Ben de ne hayaller kurmuştum, oysa ki... Yolum düştüğünde sizin aracınıza binecek ve sizi epey alıkoyacaktım. Tabi taksimetre açık olduğu ve devamlı yazdığı için sizin keyfiniz yerinde olacaktı.
Gün sonunda iş ödemeye geldiğinde, sadece benzin parasını ödemem üzerine, siz şaşkınlıktan ne diyeceğinizi bilemezken ben hemen tüyecektim. :P
O arada da aracınızda benim bir programımı dinliyor olacaksınız... Ki, müşterinin yeterli gelmeyen parasını hoşgörmenize yardımcı olsundu yani. ;)
Sağlık olsun, n'apalım... Taksici bir takipçimiz de olur elbet bir gün. :)

Hmm... Ayrıntıcı ve dolayısıyla mükemmeliyetçi bir insansınız yani... Ve izleyici konumunuzda rahat durmayıp sık sık bizim programa müdahale etmek niyetindesiniz, öyle mi?
Böyle izleyicileri hiç kovar mıyız yahu? Daha beter yöntemler var iken... :)
Öyle bir vaziyette sizi yerime geçirir ve sorumluluğu üzerinize yıkar ve ben sizin yerinize geçerek rahatça size atıp dururdum. ;)

Bu iki yönden önemli bir uygulamadır...
Birincisi, söz konusu dinleyicinin boyunun ölçüsünü almasıdır ki, böylece sonraki programlarda gıkının dahi çıkmaması temin edilmiş olur. :)
İkincisi ise, şayet söz konusu izleyici program sahibinden daha yetenekli ise, zaten yer değiştirsinlerdi. :)

Esenlikle...