Değerli umman, iştah açan güzel cümleleriniz için müteşekkirim, eksik olmayınız.

Kimbilir, belki gerçekten tüm Türkiye'nin ve hatta dünyanın dinleyebildiği bir radyo programcısı olabilirim... O kadar zamandır İngilizce öğrenme gayretim bir işe yarasın değil mi ama! :)

Yalnız memleket türkülerine çok az yer verebilirim o durumda. Öyle ya, beni dünya dinleyecekse, ben de onlara dünya müzikleri çalmalıyım, değil mi yani! ;)

Ama olsun; siz  yayınladığım envaiçeşit dünya müziklerini dinlerken de rahatlayın ve trafikte önünüze geçmeye çalışanlara kızmayın e mi? :)

Ha sahi! Hayali dinleyicilerim arasına katılma davetimi olumlu karşıladığınız için size bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. ;)
Çay ikramı konusunda bir sorun bulunmamaktaysa da,  ikinci sıra cam kenarındaki yerimizin dolu olduğunu üzülerek ifade etmeliyim. :)
Ama çok dert etmeyin ve biraz idare edin lütfen. İlerleyen zamanlarda orada oturmakta olan dinleyiciyi bir bahaneyle yanıma çağırır ve onu programa konuk ederken, siz de çaktırmadan onun yerine geçersiniz, olur mu?

Ancak şu kadarını peşinen söylemeliyim ki, o dinleyici döndüğünde yerinde sizi gördüğünde, aranızda çıkabilecek curcunadan sorumluluk kabul etmem ama tamam mı? 
Gerçi bu durumda bizim program da gümbürtüye gider, değil mi ya? İyisi mi ben o dinleyiciyi programı kapattıktan sonra uğurlayayım. :)

Son olarak, okumayı seven bir kimse olarak yazılarımı akıcı bulmanıza sevindim. Belki birgün uzun soluklu yazınsal ürünler de ortaya çıkarabilirim, kimbilir.

Yolunuz açık ola! ;)