İlahi bay Birgin. Sahibe mülk sahibi hanımlar için kullanıldığı gibi mülkü özenerek yaşatan (tıpkı hanımeli değmiş derli toplu tutan) kişi anlamında da kullanılır diye biliyorum. Lakin; sen tamamen tabletimin otomatik kelime tamamlamasına takılmışsın ki şimdi sen yazınca farkettim. Kusuruma bakma lütfen.
Mesajların buram buram Amistad'ın rutubetli karinası kokuyor, ürküyorum ;) Ürkütme beni. Benim daha bu siteyle alışverişim devam etmeli. Örneğin ilk Türk Sezar' ın kim olduğunu bu siteden öğrendim. Bunu bilmiyordum utandım. Teşekkür ederim.
Ama karşında google stajyeri durmuyor bilesin. İşin zor. Dilermisin benden sana ve değerli üyelere bir kaç ufak soru, ödülünün tamamen kendini şımartmak olanından.

Madem tabletinizin suçu, onu tutuklayalım. :)

Ama işin ilginci hem tabletinizin hatasına arka çıkıyorsunuz hem de kusurun görmezden gelinmesini istiyorsunuz... Biraz çelişik gördüm sizi. ;)

Merak etmeyin, cezaya çarptırılsanız bile sizi site dışına ihraç edecek değiliz. Dilediğinizce yararlanabilirsiniz. :)

İlk Türk Sezar mı? O ne ola ki!? Bir de bu siteden mi öğrendiniz bu çok faydalı bilgiyi? :O
Farkında olmadığım nasıl bir hazinemiz varmış yahu! :)

Vadettiğiniz üzere ödülü tamamen kendini şımartmak olan soruların tadına bakabilirim ben... Lakin üyeler adına bir şey diyemem. Zira buralarda olup olmadıklarını bile bilmiyorum. :)

Değerli Birgin ve site sakinleri,
İlk Türk Sezar (Kaysar, Çar)’ı buradan öğrenmemiş olabilirim. Öyle hatırlıyorum. Cevap; Fatih Sultan Mehmet Han.
35 yıldır Bursa’dayım. Duymuşsunuzdur, evliyalar kenti derler Bursa’ya. Koca bir cami vardır Ulucami. Yıldırım Beyazıd Han’ın yaptırdığı. Damadı vardır büyük evliya Emir Sultan Hazretleri. Lakin Bursa’da daha büyük bir zat varmış. Ulucami’de ilk hutbeyi veren. Emir Sultan ile aralarında güzel diyaloglar geçen ve karşılıklı kerametlerini gösteren.
Açılış sonrası Cuma namazında camide bulunan büyük zatlar varmış. Molla Fenari, Emir Sultan, Yıldırım Beyazıd, Süleyman Çelebi ve ismi yazılmayan bir çok büyük zat.
Bu kişi, Fatiha Suresi’ni tam yedi farklı şekilde, yedi makam üzere tefsir etmiş. Birinci tefsirini bütün cemaat anlamış. İkinci tefsirini cemaatin bir kısmı, üçüncü tefsirini pek az kimse anlamış. Dördüncü ve sonraki makamlardan yapılan tefsirleri pek anlayan olmamış.
Emir Sultan'ın kendinden daha ulu gördüğü bu zat kimdir?

Macbeth sorunuz bilgi yarışmalarında sorulan sorular gibi olmuş.Kim milyoner olmak ister yarışmasına soru olarak gönderilebilir.Bir de baraj sorusu olursa ama barajı aşamadan elenen çok olur :)

Ben ne soru gelecek diye takip ederken burayı mesajlarınız kafamı epey karıştırdı.Üslup farkından mıdır, düşünceler biranda gelince yoğunluktan mıdır, ikinci kere okuma gereği duydum :)

Cevabı bilmiyorum bakalım ne çıkacak ve kim bilecek.

Ah Misti ahhh. Huysuz bir adama yazdin. Fena yakaladim seni ;) Severim suslu edebiyati. Suslu insanlari. Lezzetli karakterlerdir. Alir goturur insani. Dikkat ceker. Ogrenebiletisi artar. Hafizada kalir. Ama arkasi bos olmayacak dolu olacak, gercek olacak. Yoksa sallanir durursun son yaprak misali, ne duser ne de yeserirsin.
Daha bilimsel sorularim da gelecek genel kultur harici, dusunmenin yettigi. Ama nabiz yoklayayim dedim. Var mi okuyan diye. Bay Birgin iki tus eklemis olaydi sayac vazifesinde, tesekkur ederdik gonlumuzden. Bilmem misyoner sapkasini takinir mi? Yoksa beni kara listeye almasi an meselesi farkindayim. İnce bir cizgi var sanki... Ha bastim ha basacagim... ;)
Cevabi ve bir sonraki sorumu yarin iletecegim. Patron izin verirse.
Takibine ve yorumuna minnettar, sagligina duaciyim.

Selamünaleyküm Macbeth sanırım sorunuzun cevabını bursada yaşayan biri olarak biliyorum :) emir sultanın kendinden üstün gördüğü kişi sonuncu baba dır yani şeyh hamidi veli
Yıldırım Beyazıtın damadı emir sultan fırına çömlek ve ekmek vermek için gidiyo orda tanışıyo fırında ateş olmadığı halde ekmek pişiyor.ulu caminin açılışını yıldırım Beyazıt emir sultanın yapmasını istiyo fakat emir sultan benden daha üstün gördüğüm şeyh hamidi veli hazretleri açsın diyo.yani sonuncu baba diyo.sonra açılış yaptıktan sonra dediğiniz gibi fatiha süresini okuyo.ve her kapıdan aynı ayna çıkış yaptığı söyleniyor :) çok güzel ve maneviyat dolu bi yer :))

Somuncu baba düzeltmweye çalıştım ama yapamadım.:) telefondan yazdığımdan sanırım zaten çok zor gönderdim :) gözümün önünde gönder tuşu iki saattir görmüyorum sonra ahh mrgin dedim kendi kendime Bozuldu mu falan bu sohbetimsi :)) sonra gördüm işte mbirgini boşuna suçladım:)) bu arada anlatılacak çok şey var ama kısaca geçtim çünkü karakter yetmedi.:) bide tel den zor oluyo cevabı Somuncu baba yani kısacası :)) soruyu bilene ödül versin mbirgin:))

Aleykum Esselam denizz kardeşim. Tebrik ediyorum. Sorunun doğru cevabı Somuncu Baba idi.
Değerli dostlara başka bir sorum var. Bilgili olmakla değil, düşünmekle bulunur cevabı. Bu da sizlere ipucum olsun.
Sorum şudur; Bildiğiniz gibi Güneş'in bize çok faydası vardır. Dünya için olmazsa olmaz bir gezegendir. Güneş bir gün ansızın yok olursa şayet, Dünya'da ne kadar süre sonra ne olur?
Hadi bol şans diliyorum. Utandırın Mr. Birgin'i bilgilerinizle.

Açtırma kutuyu, söyletme kötüyü, ey denizz! :)
Herkese ödül versek bile, iş size geldiğinde durup bir daha düşünürüm. ;)

"Somuncu Baba" cevabınız bence de doğru görünüyor. Ama karar MACBETH'in işi tabi.

Sahi şunu merak ediyorum ey MACBETH. Defter kitap açık bir sınav çeşidi midir bu? Zira sorunuzun cevabını ilkin bilemedim. Ancak Google Amca'ya sorunca buldum. Haksız kazanç olur diye hemen yazmadım. :)

Yoksa misti de internetten araştırmış olsaydı hemen bulabilirdi zaten.

Aslında yarışmayı devam ettirmek niyetindeyseniz, forumda özel bir konu açabiliriz. O sayede hem konunun ayrı bir sayacı olur, hem başka mesajlarla karışma durumu ortadan kalkar. Ne dersiniz?

Ooooo üstadım hoşgeldin. Gelir miydiniz siz buralara?
Örnek alınası bir davranış yaptınız ve cevabı bilene ödülünü verdiniz aslında. Nasıl mı? sorunun cevabını bilmediğiniz için yazmamışsınız, bilenlere fırsat vermişsiniz. Kendilerini şımartmalarına izin vermiş oldunuz. En başta yazdığım gibi ödül kendini şımartmak değil miydi? denizz kardeşim bugün senin şımarma günün burada. Bir bu kadar önemli olan da google, ansiklopedi, eş-dost bilgisi ne olursa olsun bir bilgi sahibi oluyorsunuz. Bu güzel. Çok güzel.
Ayrıca öneriniz çok hoşuma gitti. Ben ve diğer arkadaşlar yeni açılacak bölüme katkı sağlayabilir. Şiddetle uyum sağlayacağımız düşünüyor sevgi, saygı ve dualarımı iletiyorum.

Aşk olsun mbirgin iş bana düştüğünde neden durup düşünüyorsunuz.:) hıı anladım en güzelini vermek için heralde düşünürsünüz :
Teşekkürler Macbeth haklısınız soruyu düşünmek lazım bilgili olmakla olmuyor biliyoeım lakin ilk ulu camiye gittiğim zaman bayağı araştırma yapmıştım ordan aklımda kalanlar:) merak sonuçta soedupunUz soruyu da düşüncem şimdi

Mbirgin siz herkese ödül verin ben istemem zaten hııhh benim ödüle ihtiyacım yok zatenn bilgiye ilime ihtiyacım var :) sanırım Macbeth den de bilgi konusunda yararlanıcam gibi görünüyor :)

sorunun cevabı çok güzel düşününce.

tabikide öyle bişey olamaz olduğu zaman anlatılacak çok şey var ama yaşam yine devam eder bazı zorluklar olur tabi..

mbirginin açtığı yeni yerde devamını yazıcam:) hem daha çok düşünmüş olurum..şuan ikindi vakti kaçmam gerek:)

ALLaha emanet olun dua ile kalın inşallah

Ödülü kendini şımartmak olan bilgi yarışması için forumda ayrı bir konu açacağımı söyledim. Lakin konu başlığını ve ilk mesajı değerli MACBETH 'in göndermesi daha yerinde olurdu. Öyle ya, kendisi kendimizi şımartabilmemize türlü türlü imkanlar tanırken; bizim ona açılışı yapma onurunu çok görmemiz hoş değildi sanki. :)

Kontrol ettim, sizin puanınız yeni konu oluşturmaya zaten yetiyor ey MACBETH. Yani ununuz var, şekeriniz var, ateşiniz var.. Ne diye beni bekliyorsunuz ki? ;)

Siz beni, denizz de (ve varsa diğer takipçiler) sizi beklemesin. :)
Bunun için Forum'da ilgili bir kategoriye girin ve sayfa altında bulunan "Yeni Konu" bağlantısına tıklayıp içeriği dilediğinizce döşeyiniz. 

Benim aklıma ilkin "Bil-Şımar" gibi bir başlık geldi. :)
Lakin ilk izlenim olarak olumsuz bir his uyandırıyor gibi. Kararsız kaldım... Top tekrar sizde... :)

Selamün aleyküm sevgili dostlar
Bende hayli zamandır uzak kaldım siteden, fırça kampanyasını da kaçırmış bulunmaktayım off of :)

MACBETH kardeşimin soruları da ilgimi çekti, lakin cevaplayacak bilgiye haiz değilim şu an için, hele ki bu yoğunlukta zihnim doğruyu bulucak kabiliyette değil garibim, ama takipteyim biline :)

Bu arada baya özlemişim ben burayı ya hu! :)
(yine bu arada ne kadar durulmuşum ben, ben ki buralarda tozu dumana katardım bir aralar) :))

Sual Mahalli konu başlığı Forum'da Kültür Sanat Başlığının altında açılmıştır.
Biri bizi durdursun yahu!!!

Aleyküm selam ey abheri,

Fırça kampanyasını kaçırdınız diye üzülmeyin yahu! Çok çok 2 kat fırça atıyoruz... :)
Hem sonra, sizcileyin deneyimli, kıdemli ve çevik bir üyenin özel bir aftan yararlanması pek yakışık almazdı! :)

Ayıp ya! Nerelerdesiniz onca zaman? Mutfağınıza bile uğramadınız... Girip bir güzel yemek yapın da, kokusunu içimize çektiğimiz halde, tadına bakamadığımız için size söylenip kızalım. :)

Sual Mahalli konusu hayırlı ve yararlı olsun ey MACBETH.
Maşallah, cümlelerinizle öyle bir süslemişsiniz ki, korkarım insanlar yanıt yazmaktan çekinecek. :)
Bekleyelim ve görelim... Tahminimce ilk cevabı denizz yazacak... Bakalım bilecek ve şımarma hakkı kazanacak mıyım. :P

öncelikle hepinize selamlar sunuyorum. sitenin en dikkat çekici ismi macbett edebi kişiliğinizden feyz alıp sizi tanımaktan yanayım. buarada sizin gibi edebi kişiliği güçlü birine şunu sormak isterim daha doğrusu tüm site sakinlerine bunlara deniz mbirginde daildir sorum şudur: sizce aydınız diye geçinen ayın kesim herşeyi bilirmi yoksa bildiğinimi sanır? bunu niye sorduğuma gelince yakın zamanda 1 profosörle dini konuda tartışmaya girdik adam öyle cevaplar veriyoki oan bişeyi bidliğini sanmaktansa bilerek tartışmanın daha doğru olduğunu düşündüm. adam ataist düşünceyi savunuyodu bense inandığım değerleri. sonuçta adam beni nakaut etti ensonunda seningibi biriyle benim neişimolur diye küçümsedi. oan aydın olmayı istesemde kibirden uzk kalıp kendi benliğimde 1 hayatı seçtim şimdi sorarım size aydınlar niye kendini bişeysanır? hadi onuda geçtim bilmek bilmeyeni küçümsemekmidir? yorum siz site sakinlerinindir ama kayıtsız kalmayın. kendinize güzel davranın esenlikler sizlerin olsun babay!

sevgili mbirgin bu mesajım şahsınızadır lütfen dikkate alın: eğer yeni 1 müdürlük açılırsa sizi hayırsızlar genelmüdürlüğünün başına getirmek lazım o enlem ve boylamdan sora şahsınızla geçirdiğimiz ortamın tadı damağımızd kalmıştır bilesiniz. gönül isterki sizle şöle 1 yemekli çaylı buluşma. tabi sayın akelmada dailolursa enfes olur. onuda geçtim ne arıyor ne soruyorsunuz hep ben hep ben olmazki canım bukadar. fırça kampanyasından kalan hissenizi sunduktan sora yineliyorum buluşma davetimi. siz benim hayatımdaki 3 yanlıştan 1 doğruyu götüren doğrulardansınız bilmem anlatabildimmi? neyse baya çenem düştü bugün sitedeki herkese selam ve saygılarımı sunaraktan hepinizi yüce yaradana emanet ediyorum önceki yazımda yorumlarınızı bekliyorum kendinize iyibakın sevgili doslar.

Ama olmaz ki tekin06; siz benim sizinle ilgili yazdıklarımı okumuyorsunuz sonra da kabahat isnat ediyorsunuz... :)
Daha evvel de sizin konunuzu sildiğimi iddia etmiştiniz... Ama asılsız bir iddia olduğunu siz de görmüştünüz. :)

Yani bu durumu göz önünde bulundurunca, dar bakış açısına sahip ateist bir profesörün bile sizi nakavt etmesine çok şaşmamalı. :)

Ateist profesörü küçümseyeceğim diye sizi de araya kaynattım, kusura bakmayın! :)

Parmaklarıma, gitar tellerini uyumlu bir şekilde titretmeyi öğretmek için 4 yıldır  egzersiz yapıyorum ve halen pek bir yol katedebilmiş değilim...
Basit bir şarkıyı icra edebilmek için dahi yıllarca emek sarfetmek gerekiyorken; evrende, gerek mikro ve gerek makro plandaki cisimler/parçacıklar, nasıl oluyor da birbirleriyle uyum ve düzen içerisinde var olabilmektedirler?
Bir üst gücün (Yaratıcının), onları bu şekilde eğitmiş ve nasıl davranmaları gerektiğini öğretmiş olması zorunlu değil midir?

Neyse, konuya döneyim... 27.11.2015 tarihinde sizinle ilgili olarak bakın ne yazmışım:

"Ey tekin06, yalın ses de gayet başarılı icra etmiştiniz şarkıları... Olur, bu kez sazlı sözlü şekilde Enlem ve Boylam'a konuk ederiz sizi... Ama unutmayın, 2016 'da... Birkaç tasavvuf musikisi eserine de yer verin e mi? ;)"

Merhaba değerli site sakinleri,

Sevgili tekin06,
Öncelikle göstermiş olduğunu bu güzel yaklaşıma ve şahsiyetime verdiğin değer için teşekkür ederim. Lakin birikimimin biraz mübalağa edildiği hissindeyim. Sadece cümlelerimde bir kaç kelime ilave ederek yazıyorum. Sanırım göze hoş geliyor.

Konunuza gelince;
Aydın diye tabir ettiğiniz kişi sanırım aslında Aydın bir karakter değil. Çünkü Aydın bir kişi küçümsemez. Herkesin hikayesini dinler. İkna etmeye çalışabilir ama ezmez. Amacı hırpalamamak olmalı. İkna edemediği konuda da saygı gösterip kenara çekilir. Adamın seni yenmesi olarak görme bu maçı. Anladığım kadarıyla zaten siklet farkınız epey bir fazla imiş. Bilgisi takdire şayan olabilir. Lakin her bilgi doğru bilgi demek değildir.

Şahsi düşünceme gelince; Orada konuşulanlar hangi yöndeydi, örnekleri ne idi bilmiyorum. Ama öncelikle İslam dinimizin bilimsel bir din olduğunu bilmek gerekiyor. Kainattaki tüm matematiksel döngüleri dahi kapsayan bir kitabımız ve dinimiz var. ......

....çok şükür ki bize de doğruyu ve yanlışı ayırt edebilecek akıl verilmiştir.

-- Ellerinle gözlerini kapat. Karşındakini göremiyorsun değil mi? Ama sen göremiyorsun diye o yok değil!
-- Oyma taş devrinden dahi malzemeler bulunuyor günümüze. Milyon yıllar önce yaşayan kabilelerin, toplulukların eşyaları toprak altından çıkarıyorlar. Ama hiç birinde can belirtisi yok. Evrim geçirmemiş. Hayat belirtisi sıfır. Peki ateistlerin savunduğu gibi mikro-organizmalardan evrim ile şekillenerek bu hale geldiysek; o eşyalar neden canlanmadı? Neden hayat belirtisi gösteremedi milyon yıldır?

Bu yaşadığın durumun aynısına ben de yıllar evvel yaşadım. Beni perişan etti, ateist kişi. Ama ezici değildi. Sadece her vurduğum noktadan bir açıklama ile sıyrılıyordu. Bense gardımı bile alamıyordum. Şu anki aklım olsa çok farklı sonuçlanırdı.

Sana kurabileceğim cümle şudur. Sakın güzel düşüncelerini eskitme. Nakavt olduğuna da inanma. Biraz daha ilgi ve bilgi sana yetecektir.
Selamlarımla...

Merhaba m1gin,

Buraya web sitesi demek istemiyorum aslında. Sıradanlaştırmış oluyor gibi hissediyorum bu kadar emeği. Çok güzel insanlar ve çok güzel bilgiler var. Ego yok, kulis yok, her şey göründüğü gibi. Günümüz yaşantımızın kalibre ihtiyacını karşılamak isteyen kişiliklerin geldiği, rehabilitasyon olmak isteyen üyeler içinse, bir ağaç gölgesi altında bağdaş kurulup oturulacak yeşillik gibi.

Tüm bunlara rağmen katılım çok az. Veyahut girişim çok az. Değerli üyelerin bir kısmı sadece okuyor, dinliyor mu yoksa hiç mi girmiyor? Birbirimizi çok yakından tanımak zorunda da değiliz paylaşım için, sohbet için değil mi?

Bu katılım için ne yapmak gerekiyor? Sual mahallinde paylaşmak istediğim çok fazla soru var ilgi çekici. Ama vallahi içimden gelmiyor.

Hadi teşvik ediniz beni efendim.

Merhaba değerli MACBETH,

Siteye dair güzel cümleleriniz mutluluk verici... Elbette ki sitenin bu hale gelmesinde, sizin gibi değerli üyelerimizin katkıları ve destekleri yadsınamaz. Bu vesileyle tümüne bir kez daha teşekkür ediyorum.

Siteye katılım genel itibariyle zaten az idi. Lakin son zamanlarda dibe vurdu. :)

Siteyi daha hareketli ve cazip kılmak adına ara ara bir şeyler düşünmeye çalışıyorum. Lakin ciddi anlamda elle tutulabilecek sonuçlara ulaşamadığım ortada. :)

Katılımı arttırmak için neler yapılabilir, doğrusu ben de pek bilmiyorum. Hani sponsorumuz olsaydı ödüllü yarışmalar tertip edilebilirdi. Ancak o durumda da, samimi üyeler ve içten mesajları bulmak zorlaşıyor.

Yeni şeyler paylaşma iştahınızın kırılmasını iyi anlıyorum... Ne de olsa marifet, iltifata tabiymiş. :)
Bu anlamda ben de aylık podcast Enlem ve Boylam 'ı son aylarda kendim için hazırlıyor gibiyim. Az sayıda dinlenince ve geribildirim gelmeyince, bari İngilizcemi geliştirmeme faydalı olsun demeye başladım. :)
Hazırlarken saatlerce içerikle hemhal olduğum ve montaj sırasında kayıtları onlarca kez dinlediğim için, bir bakıyorum ki işlediğim şeyleri öğrenmişim. :)

Bilmem şevkinizi kamçılayabildim mi? :)

değerli macbett! ben doğuştan görme engelliyim ama insanın gözle değilde kalple görebildiğine inananlardanım ama bu halkımızın kimisinin küçümseyici yaklaştığı gibi sizin kalbiniz görüyo diyenlerden değil bu daha çok onu hissederek sözde değil özde yaşayanlardanım. ben yazıdan dahaçok yüzyüze buluşmalardan yanayım bunu mbirginle yaptık tadı damağımda kaldı iyi 1 söyleşi iyi1 birikim oldu bize enazından bana öyle oldu. yeri gelir 1 sarhoştanbile tecrübe kapılcağına inanan ben kimisinde aydın 1 kişi kimisinde böyle dengesiz 1 ataist herkesten herşeyden bişey kaparım inancım yerindedir çokşükür ama oda kendince haklıdır diye düşünüyorum. enkızdığımda çevremdeki ikiyüzlülüklerdir dışı başka içi başka olanlar riyakarlar ama durumum arkasına sığınıp dramatik 1 tablodan çok hayata herşeye rağmen gülenlerden olmak isterim. enlem ve boylam mayıs haziran sayılarında ben daha iyi tanır ve bilirsiniz dinleme nezaketinde bulunursanız ihya olurum size ve site sakinlerinedir bu çağrım görüşmek üzrere.

inanç dedikte kimileri allahın adını duyunca ağlar başı sejdeye varıpta saatlerdir ağlayan bilirim keşke öyle sağlam imanlı olanlardan olailsem demişimdir ama neyalan söyliyim böyle olamamam bide aynı günahı tekrar işlemek beni soğutuyo ibadetten. kendimce töbe edince otöbeyi tutup aynı günaha bidaha bulaşmamak lazım ki töbe yerine gelsin diye düşünüyorum ama insanoğluyuz hata bize mahsus belki çelişiyorum söylediğimle ama tamamına yakınının müslüman olduğu ülkemizde din üzerinde dönen oyunlar reklamlar sömürüler beni soğutuyo tüm iyiliklerden. çoğu zaman bakmakla mükellef olduğum 2 çocuğum 1 karım olmas allahım emanetini al diyorum. herşey okadar sıradanki zevkalamıyorum hayattan. hatta 90lı yılları özlüyorum yaşım 31 ozamanların sonkuşağ olmmdanmı bilmem ama komşuluklar dosluklar daha 1 güzeldi daha 1 içtendi şimdi teknoloji kopardı bizi birbirimizden. sizin yazasınız gelmez benim heyecanım kalmaz bolluk içinde yokluk hasret çekiyoruz. hepinize hayırlı cumalar dilerken esenlikler bay!

Selamün Aleyküm,

"Sual Mahalli" hayli ilgimi çekti.Bursa'dan başlayıp güneş sistemine uzanan yolculukta üçüncü durağı merak ediyorum.

Farklı alanlardaki bu soruların ilhamı Shakespeare'den mi alınıyor acaba?

Şaşkınlığı ve şevksizliği bir yana bırakıp, devam etmek herkese iyi gelir diye düşünüyorum.

Sınırsız özgürlük için sınırlı internete geçmem, aktif katılımımı ve paylaşımlarda bulunmamı engelleyebilir.Ama yorumlarımla ve sorulara vereceğim cevaplarla destek vereceğimi bilin."Pasif üyelik" durumu yani..

Bunca açıklamadan sonra artık halinizi ve hatırınızı sorabilirim.

Nasılsınız?

Diğer üyelerin gelmesi için belkide çağrılmaları gerekiyordur.Telepatik mesaj gönderilebilinir mesela. Adı her anıldığında kullarına yönelen Rabbimiz, adı anıldığında siteye yönelecek kullara çağrınızı duyurur belki.Ben duyabildiysem diğerleride duyabilir.

Merhaba Değerli Dostlar,

Selam tekin06,
Aynı pencereden bakıyoruz. Gözlerimiz somutları görür, ellerimiz hisseder, dilimiz tadar... Gönül gözümüz soyutlara uzanır. Daha değerlidir. His gerekir, temiz kalp gerekir. 90 lı yıllarda ben de çocuktum. Ben de özlüyorum o yılları. Lakin her yaşın ayrı bir güzelliği, ayrı bir tadı, ayrı bir görevi var. Yaşadığımız çocukluğu bir nebze olsun çocuklarımıza da yaşatabilirsek ne mutlu bize. Selametle sevgili kardeşim.

Aleykümselam umman,
Farklı soruların ilham kaynağı Shakespeare değil. Macbeth çok ilgimi çektiği için internet ortamında bunu tercih ediyorum. İlham konusunda hedef göstermek gerekirse, derin evliyalarımız, mollalarımız var. Heterodoks alimlerimiz var. Şems-i Tebriz-i'miz var. Mevlana'mız var. Said Nursi'miz var.... Elhamdülillah çok fazla büyüklerimiz var araştırılması gereken. Okurken yutkunmayı dahi unutturur bizlere... Sual Mahalli'ne devam edeceğim. Lütfen merakla bekle.
Selamlar,

Site sabihinin fırçasını görmemezlik yapmak adına hayat meşgaleme dalmış durumda iken, sevgili umman'ın telepatik olmayan mesajı ile kendimi burada buldum yine :)
Sual mahalline olan katılımın azlığını bir nebze olsun gidermek adına oraya dahil olsam mı, yoksa mutfağa mı geçsem bilemedim :)
Kendi çiftliğimde ötmek de daha efdal gelmiyor değil hani :)

İyi akşamlar değerli arkadaşlar,

Usul usul hareketlenmeler ile beraber evlerin ışıkları tek tek yanmaya başladı. Çok daha teşvik edici oldu şahsım adına. Yaprak kıpırdamayan sokakta meltem esintisini koklar olduk ve de ne güzel olduk.

Bostancı Kabataş iç hatlar feribotunda 40 kuruşa kalem satan seyyar satıcı misali çalışıyor gibiyim Ey m1gin (Zaten bir müddet kaybolasım var)... Kalem var. 3 kalem kırk kuruş. Okulda, iş yerinde, cebinizde.

40 kuruş dedim de, bu tabir genelde aşağılama amacı ile söylenir değil mi? 40 paralık adam değil diye. Ama aslını bir araştırınız efendiler 1920'li yıllara gidip, ne kadar derin bir mevzusu olduğunu, öğreniniz.
(Öğrenci mi, tam mı?)

Selametle.

Yazdım yazdım sildim. Okudum yine sildim. Gazetede okuduğum bir haberi aktaracaktım sizlere, vazgeçtim.

Selametle.