Bireysel Mesaj Gösterim Modu

Görüntülenme: 50927

 Amerika’da New York’ta, bir Türk camii vardır. Yıllar evvel, uzun bir aramadan sonra, Cuma namazı için o camiye gittim. Aklımda hep şu vardı: Burası İslam ülkesi değil, insanlar belki de Cuma namazı için yeterli sayıyı bulamayabilir. Sokaktaki insanların günlük yaşantılarında ve iş hayatlarında İslam’ın neredeyse “i”sini bile mumla aradığı New York’ta, Cuma’dan kaytarılabileceğine kendimce hüküm vermiştim.

Neyse… Bu düşüncelerle camiye geldim ve Cuma’nın sünnetini kıldım. Derken hutbeyi dinledik ve farza kalktık. Ben imam efendinin arkasında, ikinci sırada saf tutmuştum. Birinci rekâta kadar her şey normaldi. Secdeden ikinci rekâta kalktığımda, etrafımdakileri hayalî bir şekilde görebiliyordum. Sanki bir sis bulutu arkasındaydılar. Sonra önüme baktığımda, Kâbe-i Şerifi gördüm. Namazı Resulullah (s.a.v.) kıldırıyormuş. Ben en arka safta olduğumu fark ettim. İleri gitmek istiyordum, ancak namazda olduğum için hareket etmemem gerekiyordu.

Sonra olayın ciddiyeti içimi doldurdu. Boğazım düğümlendi, hareket edemiyordum. Heyecandan burnumdan ve ağzımdan akan sularla, gözlerimden dolu dolu akan yaşlarla, ayakta iki büklüm çakıldığımı hatırlıyorum. Az sonra bayılmış olmalıyım ki, sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde namaz bitmişti. Herkes başıma toplanmıştı. Beni yere yatırmışlar ve yüzümü gözümü temizliyorlardı.


M. Yasin Umur

Kiev, Ukrayna.

Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: Gakk, busbus, siyamiaytar, 1234123123123, Siyami,
Son Oturumlar: