Bireysel Mesaj Gösterim Modu

Görüntülenme: 64151
Yine hem ben sadece değerli Asuman Akgün'ün vesilesiyle ahalinin sizi yanlışlıkla nezaketli biri olarak tanımalarından korktum :))

Ey abheri, bu nasıl bir toparlamadır öyle ya? Doğrusu ilk iç sesinize katılmamak elde değil. :)
Bu iddianıza cevap vermekten vazgeçtim... Zira birkaç bölüm sonra, ben de kendi hakkımda benzer şeyler söylüyor olacağım... :P
Ancak Hocam beni yalanlayacak ve dahi uslu olmam için nasihatlerde bulunacak... 

Sizinle ne zaman barışabildik ki zaten? :)

Ve, Dr. Asuman Akgün ile yazışmalarımızda sıra bende kalmıştı. 

Selam Hocam,

Sunum yapamamış olmanıza müteessir mi olmalı, yoksa bu durumla benim bir ilişkimin olmamasına mı sevinmeliyim, doğrusu tam karar veremedim. :P
Güzel demişsiniz Hocam; vardır elbet onda da bir hayır... En azından kendiniz faydalanmışsınızdır, yaptığınız hazırlıklardan... ;)

Şu cümlelerinizi sevdim:
"O nedenle ben her zamanki iyi niyetimle ve iyi düşüncelerimle davranmaya devam ediyorum. Hiçkimseden bir şey beklemeden, ancak yapabileceğim katkıları da hiç kimseden ve özellikle ihtiyacı olanlardan esirgemeden..."

Gelelim keçi meselesine...
Ya Hocam, neden böyle yaparsınız, anlamam ki?
İlkin; "Günah keçisi değilsin merak etme.." diye söze girerek beni sevindiriyorsunuz...
Lakin hemen ardından keçilerin binbir güzel özelliğini sıralıyor ve onları öve öve bitiremeyerek; artık keçi olmayan beni bin pişman ediyorsunuz. :P
"Hayır efendim, ben tekrar keçi olmak istiyorum!" diye haykırasım geldi yahu! :)

Ve gitar mevzuu...
Öncelikle, kendimle yaptığım antlaşmaya göre, bu ay için hergün 1 saat süreyle gitarla ilgilenmem gerekiyor... Ancak henüz yeni elime almış olmamdan mıdır nedir, bazı günler daha fazla ilgileniyorum. Hatta haftalık tatil yapabileceğim günlerde de bu ilgimi sürdürüyorum... :)

Önceki günlerin birinde kontrolümü kaybetmiş ve bir günde 3 saat kadar gitarla ilgilenmiştim. Onun ertesinde ise tellere basınca parmaklarım acır hale geldi. :P

Duvarların tırmalanması olayı... Doğru... :P
Ancak, gerek gerek olmadığı için, gerekse sağ elimin tırnaklarına zarar gelmesin diye, bunu sadece sol elle yapıyorum. :)

Yüksük... Daha evvelden duyduğum bu kelimenin ne olduğunu öğrettiğiniz ve kıyak yaptığınız için teşekkürler Hocam. :)

Ivır zıvır eşya satan bir dükkana girip parmak uçlarına takılabilecek bir malzemelerinin bulunup bulunmadığını sordum. Sonra da durumu anlatmak durumunda kaldım. :)
Çok seçenek yoktu. Satıcı bana ameliyat eldiveni önerdi. :)
Benim de aklımda balon vardı. Baktım küçük balonlar var, 10 tane kadar aldım. 
Ve gösteri başlasın... :)

Yalnız bunlar takılı halde iken, parmaklar civar tellere daha çok temas etmeye ve parazit yapmaya başladılar... Çok kullanışlı olmadılar sanki. :P
Parmağın en tepe kısmına yapışabilecek bir şey düşünmeli... :)

Bu arada, birkaç bölüm sonrası için "Enlem ve Boylam"a gitarımın da dahil olabileceği düşüncesi, iştahımı kabartıyor ve beni motive ediyor Hocam. :)

Geçmiş bölümlerin birinde, "kendi kendime" uydurma bir beste yapmaya girişmiş ve bu uğurda epeyce yol almış; hatta yalın ses icra bile etmiştim. :P
Keşke bir enstrüman olsaydı da bana eşlik etseydi, diye günlerce dört dönmüştüm. Yakınımda da enstrüman çalabilen bir arkadaş yoktu. Hatta uzaklardaki arkadaşlara başvurmuştum... En sonunda Amerika'da olan bir arkadaş, kendisinin mızıka çalabildiğini söylemiş ve beni sevindirmişti. Ancak devamında, o sıralar için yanında mızıka bulunmadığını eklemiş ve beni üzmüştü. :P
Ama sonra bir başka öneri sunmuş ve "ıslık olur mu?" diye sormuştu. :)
Olurdu, lakin bende o yeti de yoktu. :P
Ve, hazırlamış olduğum komik şarkıya, binlerce kilometre öteden ıslıkla eşlik etmişti. :)
Oysa şimdiki gibi gitarım olsaydı, altyapı çok daha zengin olabilirdi yani. :P

Egzersizler için teşekkürler Hocam...
Parmakların V şeklinde açılması çalışmalarında, ilk gün sinir olmuştum. :P
Şimdi biraz daha kontrollü olabiliyorum sanki... Ancak örümcek yürüyüşü için yeterli değil henüz. :)

Hocam, günler önce gitarda yeni bir derse geçtim... Akor çalarken, aynı zamanda şarkı söylemek... :)
Aman Allah'ım! Ne zor bir durummuş bu böyle? Ağzımı açınca sol parmaklar nereye basacağını, sağ el de ritmi unutuyor ve ortalık karışıyor. :P

Sanırım Haluk Levent'e ait olan "Dünyalar Verdim" adlı şarkı üzerinde egzersiz yapıyorum.
Am E E Am akorları eşliğinde "Dünyalar verdim gözlerinin uğruna" dizesini dahi 4-5 gündür hala geçemedim ya! :P

Hatta bir ara durdum ve düşündüm... Acaba bol keseden atıyor olduğum için mi, dünyaları verip bir sonraki satıra geçemiyordum? :)
Ve, fedakakarlık gerektirmeyen basit şeyler söylemeyi denedim. Sesli olarak sayı saymayı mesela... Ancak değişen pek bir şey olmadı gibi. :P

Seneler evvel denediğim farklı ve eğlenceli bir uygulamayı hatırladım... Kulaklığı takıp yüksek sesle müzik dinlerken, bir konu hakkında konuşmaya gayret ediyor ve bunu kaydediyordum. :P
Haliyle ağzımdan çıkanı kulağım duymuyordu. :)
Daha sonra yaptığım kaydı dinleyerek; bir taraftan eğleniyor, diğer taraftan gevelediğim ve bozuk plak gibi yineleyip durduğum kısımlar için kendime kızıyordum. :)

Yazışmalarımızın yayınlanmasına onay verdiğiniz için teşekkürler Hocam...
Baktım ki gitarla olan serüvenlerim pek uzayacak... O halde neden buna özel bir konu oluşturmuyordum ki! Hem sonra sizinle gerçekleştirdiğimiz bunca hoş ve keyifli yazışmaları da değerlendirebilmiş olurdum, fena mı olurdu? :)
Ve konu için aklımdan geçen başlık: "mbirgin Gitar Öğreniyor" :P

Hocam, Alireza Eftekhari 'nin albümünü beğendiğinize göre, sanırım size başka albümlerini de iletebilirim. ;)
Aşağıdaki adreslerde sanatçının bir dolu albümü bulunuyor ve internet üzerinden dinlenebiliyor.

Esenlikler...

M. Birgin

İngilizce kelime ezberleme oyunu: vav.mbirgin.com
Abonelik Bilgisi Abonelik
Kullanıcı Adı:
Parola:
Bilgi Hatırlatma Yeni Üyelik
İletişim | Kullanım Şartları | Reklam Bilgileri | Tüm Üyeler | Ne Nasıl Yapılır? | Arama | RSS | Twitter | Facebook | Youtube

Son Üyeler: Gakk, busbus, siyamiaytar, 1234123123123, Siyami,
Son Oturumlar: